Salondaki Kendinizi Anlatın

Bazı arkadaşlar ağırlıkları toplarım lafıma takılmış.
Arkadaşlar benim antremanlarım en az süper set, genelde de giant set şeklinde olur.
Bu yüzden setler arasında ağırlık miktarım değişmez. 1 çift dumbell, 1 adet bar, 1 adet bench kafidir yani mesela.

Siz atıyorum 12 tekrar bench press setine girmişken, 6. tekrarınızda biri sizi kaldırmaya çalışsa ya da bastığınız barı almaya çalışsa ben çalışacağım onunla diye nasıl olur?
Siz tekli set çalışıyorsunuz belki, ağırlığınızı paylaşıyorsunuz bir sonraki sete kadar.
Ben super set çalışacaksam eğer, 20 kiloluk dumbellerı yere bırakıp 20 kiloluk kettle bell'imi alacaksam elime, kimse kusura bakmasın fakat super setimin arasına kimseyi sokmam.
Ha süper setim bittikten sonra bir sonraki süper sete girmeden araya girmek isteyen olursa tabi ki buyursun girsin, ona hayır demek hıyarlıktır.
Aynı şekilde eğer 5'li giant set çalışacaksam, dumbelları bırakıp kettlebell alıp ardından bar gireceksem, dumbeller ile başladığım anda kettlebell ve bar benimdir lakin arada dinlenme süresi olmayacaktır; olmamalıdır.
Dumbelları bıraktığım anda isteyen gelir alır çalışır, işi bitince geri koyar. Kettlebell'i bıraktığım anda isteyen alır çalışır. Fakat ben kettlebell ile çalışırken 15 saniye sonra bar'a ihtiyacım olacağını biliyorsam o bar benimdir.
Siz nasıl 6. tekrarınızda kimseyi araya sokmazsanız, ben de giant setimin ya da super setimin arasına kimseyi sokmam.

Zaten koca spor salonunda 5 - 8 dakikalığına meşgul olan 1 çift dumbell, 1 bar ve ağırlıkları, 1 kettle bell ve 1 bar ağırlığı yüzünden kimse spor yapamayacaksa, hele de işimin bittiği ağırlığı isteyen alabiliyorken insanlar benim yüzümden spor yapamayacak hale geliyorsa, o spor salonunun evin salonundan farkı yok demektir.

Bunun bencillikle alakası yok. Biryerde bencillik arıyorsanız, bir kişiyi anlamadan yargılayan kişiliklerinizde arayın.

Hepinize güç kuvvet dilerim.
Saygılarımla,
Erdem

 

Süper set yaptığınızı baştan diyebilirdiniz. İlk yorumunuz tam bir bencillik yorumuydu.

Saygılar,

 

çok çalışanların yanında her ne kadar sönük kalsamda
zamanla aynı seviyeye ulaşabileceğimi bildiğimden pek umursadan tek başına bişeyler yapan biriyim salonda

böyle böyle bişeler

 

Salona erken gittiğim için çok fazla kişi olmuyor olsada hareketleri sehpada dönüşümlü yapmak set araları uzasa bile birşeyler paylaşmak hoşuma gidiyor insanlarla. Bir altyapım var ama bu salona 2 aydır gidiyorum ve 5-6 aydır gidenlerden daha fazla basıyorum en azından çoğundan ve elimde 30 ar kiloluk dumbellarla shrug yaparken napıyo lan bu tarzındaki bakışlarıda görülmeye değer oluyor

 

Bende gencim ama biceps icin gelen liseli ergenler olmasa keşke.bir de bana bakiyolar niye sirt calisiyosun ki diye..

GT-I9300 cihazımdan gönderildi

 

salona girerken salonunun yarısından çoğunu tanırım gördüklerime selam veririm,ardından hemen ne yapıcaksam o aletin yada dumbell ı sehpayı aramaya koyulurum.setler arası 1 dk maximum dinlenirim ve salona gelipde 2 saatte çıkanlara(cardio hariç) uyuz olurum.üniversite salonu olduğundan kızların beni izlemesi ayrı bi şevke getirir .her bir hareketi ayrı severim hiç bir bölgeden hiç bir sevmediğim hareket yoktur.salona girdikten sonra bir sabırsızlık kaplar her tarafımı bir an önce pump yapıyımda şişeyim diye.ağır girip zorlandığımda hıı larım hıııı hııı diye :d.salonda belkide en çok kişiyle selam alıp veren benimdir ama kimseyle salonda setler arası 30-35 saniye den fazla konuşmam çünkü dediğim gibi setlerim arası maximum 1 dakikadır genelde çok ağırın ağırını girmiyorsam.salonda en çok terleyen kişiyimdir afedersiniz götüm den dahi ter akar hatta bi kaç kişi bana ter adam der .bunun yanında son olarak nerdeyse hiç bi kıza selam vermem nedeni ise yanlış anlaşılma olur,millet "aaa bak spora karı kızla konuşmaya vs geliyor" der diye.

 

Mesajlarin hepsi cok iyi, hikaye gibi okudum
Bende bahsedeyim kendimden biraz;
Salon eve yakin yuruyerek giderim iceri girer girmez direkt soyunma odasina girer ustumu degisir ve salona gecerek saskin bakislar arasinda isinmaya baslarim asgari 15 dk surer bu Daha sonra o gunku programimi uygularim. Onceden farkli bir salonda calistigim icin ordaki programima bagli kalmayi tercih ediyorum ve programimdaki bazi hareketler bu salonun programinda yok. Yeni baslayanlar pur dikkat beni inceler Bazen soru sorarlar, hocaniz ne dediyse onu yapin der baslamadan muhabbeti kapatirim. Cevaplanacak bir soru beraberinde yeni sorular getirecektir. Antremanim bittiginde dus almadan ustumu giyer ve cikarim.

GT-S5660 cihazımdan Tapatalk 2 ile gönderildi

 

haha yorumları okumak zevkliydi ama dikkatimi çekti nerde spartacs nerde game of thrones izleyen burda abi bi giriyorum diyor salona kendimi lord hissediyorum herkes bana bakıyor vuruyorum kırıyorum allahın aslanı benim der gibi bende tam tersi salona bi giriyorum 3 saatte çıkıyorum işim olmadığı günler tabikide. sonuçta ben mr olympia'ya hazırlanmıyorum amacım iyi bir vücut sağlıklı yaşam ve yaptığım herşeyde zevk almak spor salonuna ot gibi gidip spor yapıp gelirsem ne anladık bu işten girerim herkesi tanırım zaten acayip sosyal bi kişiyim set aralarında değil tabiki sporumdan önce sonra aralarda temizlik görevlisi fatma abladan tut patrondan yandaki marketçi abiden hespiyle zaman geçirim salonda çalan müzklere el atarım balık etli tombul patronun herkes spor yaparken götürdüğü pidelere ortak olurum arada kız ayarladığımda olmuştu ama uzun sürmedi tabi buda benim herkes farklı tabi iyi sporlar

 

salon da bana üçgen peynir diyorlar (boyum kısa)

 

Ben salona girdiğimde kulaklığı takarım çok ciddi bir iş yapıyor tavrıyla Elime alırım 5 kg dumbellları ısınırım .Millet bakar bu ne ciddiyet bu kiloya diye

 

oldum olası spor salonunda kolsuz tişört veya atlet giyenlere uyuz olmuşumdur ama 6. ayın sonunda bicepslerde oynama olunca kolsuz giymenin kafasını anladım ben salonda en çok spordan sonra soyunma odasındaki yorgun halimi seviyorum, duvardaki aynanın karşısına geçtiğimde emeklerimin karşılığını görmek en keyiflisi oluyor

 

Kilo verecem vücudu toparlayacam diye gelen birkaç gün sağlam terleyen sonra kendince bahaneler üretip seyrekleştiren en son hiç gitmeyen aptal bir tip vardır ya işte ben o adamım

 

salona girdiğim anda "işte o" diye içlerinden geçirerek göz kaçırmadan süzerler. bende aslan gibi kükreyerek başlarım ilk setime. anlayamadığım tek konu birilerinin başına gelip dikilmesi.. sizde giricekseniz buyrun derim yoou ben çalışmayacam derler

 

Çok ağır çalışırım salonda her gittiğimde daha ağır herkes çok iyi kaldırırsın der bir bench press ve squatı kaldıramıyorum

 

OH Press yaparken kendini sakatlayack şuna bak bakışlarına maruz kalma hoşuma gidiyor

 

Ulan hsajejskdksjdndnd yarildim be

GM 5 Plus cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

 

Salona sessiz sedasız girerim, tanıyan eden varsa selamlaşır bir köşeme geçer açma-germe hareketlerini yapar daha sonra programı kafamda canlandırır antrenmanlarıma başlarım. Yeşil havlum ve yeşil su şişem yapışık ikizimdir. Etliye sütlüye karışmam. Hareketleri çok çok yanlış yapanlara dahi hiçbir şey demem. Bu güne kadar salonda hiç dar kesim yada kısa kollu giyinip pump olup ayna karşısında poz vermedim vermemde. Çalışırken bağırmak yerine nefes kontrolüme yoğunlaşırım. Destek lazım ise yada bir alette biri ile çalışmam gerekiyorsa rica eder çalışırım işim biter teşekkür eder evimin yolunu tutarım.
Ha bir huyum var sağda solda gördüğüm alet edavatı yerine koymazsam olmaz. En nefret ettiğim şeydir kullandığı aleti yerine bırakmayan tip.

 

salonun kapısından içeri girerim ve hocaya selam vererek doğruca soyunma odasına giderim. Ayakkabılarımı değiştirir, aynada 2 kendime bakıp yapacağım antrenmanın hayalini kurararak yüzümde anlamsız bir ifadeyle üst kata çıkarım. 5-10 dakika ruh halime bağlı olarak koşu bandına geçer önümde olan 37 ekran televizyonun kumandasını açarım. İstediğim kanalı bulana kadar zaten 10 dakika geçmiş olur ve pause tuşuna basarak ordan ayrılırım. Üzerimde bulunan uzun kollu sweat'i 2 hareket boyunca cıkarmam. Pump olduktan sonra sweat'i çıkartır ve bir side chest pozu veririm. sonra diğer harekete geçer pump'ın doruk noktalarına ulaşmışken ön kollarımın şişkinliğine bakarım. sonra o köşedeki barbell'ların olduğu tarafta 2 aynanın yansıması vardır o aynanın yansımasından sırtımı görürüm ve ben bu kadar büyükmüydüm diye içimden söylenirim ve antrenmanın sonlarına doğru beni patlayıcı güce itecek bir şarkı çalmaya başlar işte o zaman ağırlıklar düşünsün...

 

elimdeki fırsatın kiymetini bilip çalışanlardan ve antremanı sanki son defa yapiyormuş kimi çalışanlardanım

 

Evde kreatini kafaya dikip çantamı alıp arabaya binerim. Arabayı park ettikten sonra kulaklıklarımı takıp yaklaşık 3 kilometre yürüyerek salona varırım. Salona girerim, ilk önce tanıdıklarla selamlaşırım. Sonra yağ yakıcı zımbırtıyı fondipleyip soyunma odasına geçerim. Üstümü başımı değiştirip elimdeki BCAA dolu şişeyle aşağıya inerim. Kısa bir ısınma yaparım. Daha sonra o günkü çalışmam neyse onu yaparım. Dinlenme aralıklarını kısa tutarım. Ama çok sevip saydığım arkadaşlarımdan birkaçı oradaysa onlarla birkaç dakika fazladan laflarım. Antrenörüme sormam gereken bir şeyler varsa (illa vardır) onları sorup cevap alırım. 20 dakika kardiyo ve mekik hareketleriyle (bacak günü hariç) öalışmayı bitiririm. Çalışmam bitince yukarı çıkarım. Önce aynada kendime bakarım. Birkaç komik poz veririm. Sonra da üstümü başımı değiştirip duş almadan aşağı inerim (duşu evimde alırım). Kivi, portakal, elma vesaireden oluşan sıkma meyve suyunu içerken bazen bir bazen de iki tane protein barı mideye indiririm. Oradakilerle biraz muhabbet ettikten sonra kulaklıkları takıp arabayı park etiğim yere kadar 3 kilometre yürürüm.