Pes etmemek konusunda size katılıyorum arkadaşlar.
Bu yönden çok güçlü bir iradeye sahibim. Senin gibi büyük bir hadise yaşamasam da, asla pes ettiğimi hatırlamıyorum.
Yanlız Mestano ve Drago,
Boks ve futbol geçmişinizde keşke diyerek baktığınız hadiseler olmasın. Neden?
Bugüne kadar yaptıklarım ve yaşadıklarım bana şunu öğretti:
Eğer bir idealin, bir amacın varsa var gücünle çalış. Eğer buna ulaşamazsan ve gerçekten çabaladıysan asla üzülme. Neden?
Çok çalış, geriye dönüp baktığında "keşke" dememek için.
Eğer olmazsa asla üzülme, çünkü bazı şeyler senin elinde değildir.
Elinden geleni yapar ve arkana yaslanıp olanları izlersin.
Eğer aranızda "Forrest Gump" adlı filmi izlemeyenler varsa (bu film Tom Hanks' e oskarı getirmiştir)
lüften oturun ve izleyin.
Azim ve kader konusunda sizlere emin olun çok farklı bir bakış açısı kazandıracak. Film bittiğinde hayata farklı bir gözle bakıyor olacaksınız.
Benim için kader, başlangıç ve bitişi belli bir yoldur. Bazı caddeler vardır ki ne yaparsanız yapın geçmek zorundasınızdır. Yanlız geçeceğiniz sokakları siz belirlersiniz.
O yüzden çabalayıp ulaşamadığım hiçbirşeye üzülmüyorum. Sağlık olsun dedikten sonra geçip gidiyorum.
Ufak bir örnek ve bir alıntıyla sözlerime nokta koyayım.
Erasmus öğrencilik hayatım boyunca hep yapmak istediğim bir olaydı. Erasmustan biraz bahsedecek olursak, bir öğrenci değişim programu. Avrupa ülkelerinden birindeki üniversitelerde bir yıl veya bir dönem için okulunuza devam ediyorsunuz. Bunun için çalıştım çabaladım ve çabalarım sonucu 24 kişi arasından 5. olarak seçildim. Yüksek lisans okuyanlar da dahildi buna. Ki onlar için seçilmek çok kolaydı. Çünkü aldıkları 2 ders vardı sadece ve hepsini en yüksek notla veriyorlardı.
Sonuçta sıralamaya göre herkes gideceği okulu seçti. Ben Berlin Teknik Üniversitesini istiyordum; fakat 0.03 puanla "" kaçırdım. Bunun için ingilizce sınavında 1 soru yapmam yeterliydi. Berlin Teknik Üniversitesi, gemi inşaatı alanında dünyadaki en iyi 5 okuldan birisi.
Sonuç olarak Kiel Uygulamalı Bilimler Üniversitesini kazandım. Çok üzüldüğüm söylenemez Berlin olmadı diye.
Eylülden beri burdayım. Dersler almancası hiç olmayan biri için gerçekten zor. Ben kendimi hazırlayıp gelmiştim zaten. Okulumun bitmesine toplam 7 ders kaldığı için fazla ders almadım. Sadece 1 ders aldım kendi alanımdan ve almanca kursları. Gemi İnşaatı alanından aldığım derste TRIBON adlı bir program öğretiliyor.
TRIBON trial, yani deneme sürümü dahi olmayan bir program. Hiçbir yerde kursu verilmiyor. Çünkü tek bir modülü 100.000 eurodan başlıyor. Sadece yılın belli zamanları firması kurs açıyor ve kursun saat ücreti 450 euro.
Arkadaşlar sene başında 40 kişi olarak başvurulan bu ders için sadece 14 kişi kura ile seçildi ve ben o kurada "Katılabilirsiniz" yazılı kağıdı çeken son öğrenciyim.
Şimdi Berlin' e gidemememin bana kazandırdıklarına bakalım.
Saat ücreti 450 dolar olan bir programı öğreniyorum ve bunu bilenlerin sayısı Türkiye' de bir elin parmaklarını geçmiyor.
Bazı olayları sadece geçmişe bakarak anlayabiliyorsunuz. O yüzden isyankâr olmayın, sabırlı olun.
.. ve son olarak Forrest Gump filminden bir alıntıyla sözlerimi noktalıyorum.
"Bilemiyorum Jenny, annem mi halıydı yoksa yüzbaşı Dan mi... Her birimizin bir kaderi var mı yoksa bir yaprak misali, rüzgarda oradan oraya uçuyor muyuz... Sanırım her ikisi de Jenny, ikisi de aynı anda oluyor."
İyi günler arkadaşlar...
Son düzenleme: 23 Kasım 2008
gaddarkemal bunu beğendi.