Genel Olarak Lipidlerin ( yağların ) Özellikleri
- Suda erimezler. Eter, benzin gibi organik çözücülerde erirler.
- Her birinin erime noktalar
ı değişiktir. Çoğunlukla doymamış yağ asidi içerenler oda ısısında sıvı, doymuş yağ asidi içerenler oda ısısında katıdırlar.
- Kolay okside olurlar. Oksidasyondan dolayı acımsı bir tat alırlar.
Lipidlerin ( yağların ) Vücutta Kullan
ılması ve Metabolizması
Ya
ğlar, biyokimyasal özelliklerine göre farklı sindirilirler.
Doymamış yağ asitleri (linoleik yağ asiti gibi) hemen sindirilir. Doymuş yağ asitleri ise enzimlerle parçalanır, barsak mukozasından emilerek kısmen uzun zincir şekline getirilerek alınırlar.
Vücuda alınım yollarında da farklılıklar gözlenmektedir.
Kısa zincirli olanlar doğrudan emilir, vena porta ile karaciğere ulaşırlar. Uzun zincirliler ise, ductus torasikus (lenfatik sistemin ana damarı) ile doğrudan genel dolaşıma katılırlar. Orta zincirli olanlar her iki yol ile dolaşıma karışmaktadırlar.
Lipidlerin sindirim işlemi gastrik lipazla başlar. İnce bağırsakta ankreastan salgılanan pankreatik lipazla devam eder. Ortama safra asitleri girerek parçalanmayı etkili hale getirirler. Kalsiyum iyonu da katılır.
Bu arada yapı elemanlarının özelliklerine göre,
monogliserit, digliserid, gliserol ve yağ asitlerine parçalanırlar. Bu şekilde emilirler. Bir kısmı karaciğere vena porta yolu ile taşınır.
Lipidlerin vücutta depolanması: Emilen yağ karaciğer ve adipoz dokuya (yağ depolayan doku) gider ve orada depolanır. Depolanma şekli trigliserit yapısında olmaktadır.
Gerektiğinde enerji olarak kullanılırlar. Yağlar gliserit ve yağ asitlerine hidrolize olurlar (parçalanırlar).
Vücutta enerji için yıkımları sırasında, asetil CoA'ya kadar parçalanır ve takiben oksijen kullanılan yolla (oksidatif fosforilasyonla) yakılırlar. Asetil CoA'ya kadar metabolik yıkılış yolu karbonhidratlardan farklıdır. Karbonhidratların fazla alınması ile organizmamız
tarafından karbonhidratlardan yağlar sentez edilirler.
Asetil CoA'da oksijenli fosforilasyon yolu (Krebs siklusu = Krebs halkas
ı) ile yakılır ve enerji sağlanır. Glikozun izlediği yolu izler (Karbonhidrat metabolizmasındaki işlem).
Yağ asitleri de iki karbonlu bileşiklere ayrılılarak Krebs halkasında yakılırlar. Yetersiz karbonhidrat alındığında, yağ asitlerinin yıkımı olur ve keton cisimleri açığa çıkar, ketozis gelişir. Yıkılan yağ asitleri Krebs halkasında yakılırlarsa ketozis oluşmaz. Karbondioksit, su ve enerji ortaya çıkar.
siz değerli arkadaşlarımız bodyforumda anlaşılacağı gibi mümkün mertebe doymamış yağ aitleri ( kısa zincirli ) tüketmemiz gerektiğini ve bunların direct sindirildiğini hücre içine ve fonksiyonlarına katıldığını,
Emilen yağ karaciğer ve adipoz dokuya (yağ depolayan doku) gider ve orada depolandığını, Depolanma şekli trigliserit yapısında olduğunu anladık ve alınan karbonhidratların enzimlerle yağa çevrilerek karaciğerde depolandığını ve yetersiz alındığında yağların çözülerek karbondioksit ve su oluştuğunu anladık bir bakıma SPOR YAPTIĞIMIZDA NEDEN TERLEDİĞİMİZİ anlamış olduk . tüm bodyforum üyelerine saygılar dostluğumuz ilelebet sürmesi dileğiyle.
alıntıdır.
yazar
M.ARİF AKŞİT
BEHRMAN, R.E., VAUGHAN, V.C.;
Nelson Textbook of Pediatrics. 13th ed., W.B.
Saunders Company, Philadelphia, 1987.
Medical Clinics of North America.
Volume 72 , Number 6 , WB Saunders Company,
1988.
Medical Clinics of North America,
Number 1,1989.