Kolesterolün Tehlike Sınırı

Konusu 'Beslenme' forumundadır ve Gio tarafından 17 Temmuz 2009 başlatılmıştır.

Watchers:
Başlığı izleyen üye sayısı: 20 üye.
  1. 007EMRE
    Offline

    007EMRE Üye

    Katılım:
    25 Eylül 2010
    Mesajlar:
    347
    Beğenileri:
    132
    Ödül Puanları:
    53
    Yer:
    İstanbul
    Arkadaşlar bu çok detaylı ve önemli bir konu ancak herkesin ortak bi görüşünün olmaması çok kötü herkes farklı birşeyler söylüyor. :(
     
  2. Coyote
    Offline

    Coyote Üye

    Katılım:
    24 Aralık 2008
    Mesajlar:
    1.626
    Beğenileri:
    1.569
    Ödül Puanları:
    123
    Karbohidratları seven insanların mutlaka C reaktif protein ölçümleri yaptırmaları gerekiyor emre.

    Bu ortak bir görüş değil altını çizelim bilimsel bir konu. Ben asla bilimsel olmayan hiç birşeyi tasdik etmem. Hangi çağda yaşıyoruz?

    C reaktif protein kanda arttığında vücutta oluşan inflamasyonların(hasarların) arttiğina dair bir işarettir.

    deniz mahsülleri, yüksek Kolesterol içeren hayvansal gıdalar ve işlenmemiş doğal doymuş yağlar, rafine edilmemiş yağlar C reaktif protein yüksekse dahil düşmesini sağliyor.

    Bel çevresi yağlanmasından şikayet ediyorsanız bu muhtemelen yumurta ve et ürünleri deniz mahsülleri ve fermente edilmiş gıdalardan kaynaklanmaz.

    Kas eğer glikojenle(glikozun vücut formu) doyurulduğunda hücre içindeki reseptörler kapanıyor. Bu durumda vücutta insulin direnci oluşuyor. Geride kalan şeker önce karaciğere ( karaciğer deposu 75 gram karbohidrat alıyor) karaciğer tükendiğinde yağ depolarına gönderiliyor ve insulin değerleri açlık sınırlarına düşmüyor.

    Bu durumda suçlu yağlar oluyor. bunu defalarca anlatıyorum.

    Eğer siz günde 100-150 gram arası karbohidrat tüketiyorsanız ve doyana kadar yağ ve protein yerseniz kas kazanırsınız birde üzerine yağ yakarsınız aynı zamandada çok enerjik ve mükemmel derecede kendınızı iyi hissedersiniz.

    yorgunluk hissi dahil ortadan kalkar.

    Çünkü yağların çok temiz enerji kaynakları olduğunu belirttik karbohidratların ise pis bir yakıt oldugunu söylüyorum.

    Ancak tabiki vücutta Rafine edilmemiş tahıllar, Gerçek kepekli ekmek ve çavdar ekmeği, lifli meyveler ve sebzeler alımı çok önemli.

    Ayrıca bağırsak florasının sağlıklı çalışabilmesi için whey protein yerine kefir ve yoğurt ve diğer fermente edilmiş peynir çeşitlerini ve eski kaşar peyniri gibi ürünleri önerdik

    bilhassa whey protein yerine kefir tüketmeye özen gösterin, enflamasyonun ve immum hastalıkların önüne geçilebilmesi için prebiyotiklere ihtiyacımız var.

    Prebiyotikler tozun içinde bulunmaz ve canlı yaşayan hastalıklarla savaşan mikroplardır.

    O yuzden kefir, ev yapımı yoğurt ve diğer fermente süt ürünleri hatta sütün kendisi( pastörize olabilir) whey protein tozundan çok daha önemlidir ve değerlidir.

    görüntü ile sağlık arasındaki ince detaylarda çok önemli.

    Tabiki önemli olan böyle beslendiğimizde hareketli yaşantımızı ve ağirlik çalişmalarımızı sürdürmek.
     
    Son düzenleme: 19 Kasım 2010
    007EMRE bunu beğendi.
  3. 007EMRE
    Offline

    007EMRE Üye

    Katılım:
    25 Eylül 2010
    Mesajlar:
    347
    Beğenileri:
    132
    Ödül Puanları:
    53
    Yer:
    İstanbul
    C reaktif protein ölçümü kan tahlili ile mi yapılıyor?Birde C reaktif proteinin kanda fazla olmasının sebebi karbonhidratları bilinçsizde tüketmekmi ? Eğer kanımızda C reaktif protein fazla ise deniz ürünleri ve sağlıklı yağlar ile bunu düşürmek mümkünmüdür ?
     
  4. Coyote
    Offline

    Coyote Üye

    Katılım:
    24 Aralık 2008
    Mesajlar:
    1.626
    Beğenileri:
    1.569
    Ödül Puanları:
    123
    C Reaktif proteini tanıyalım, vücutta iltihaplar, hasarlar oluşmaya başladığında c reaktif protein değerleri yükselmeye başlar ayrıca bazı hastalıklar oluşmaya başladığında CRP değerleri yükselir.

    C reaktif proteini arttiran nedir?

    Başta madde bağımlılığı
    Başlıca unlu şekerli gıdaları aşırı tüketmek
    cola bisküvi hamburgerler aklınıza gelebilecek sanayi tipi ürünler
    mayalanmış alkollü içkiler
    labaratuar ortamında yapılmış yoğurt ve süt ve fermente süt ürünleri
    doğal ortamından koparılmış hayvanların etleri
    geleneksel boza kefir kımız gibi ürünlerin içimini terk etmek
    hazır meşrubatları aşırı tüketmek

    en önemliside sofra şekeri.

    Ayrıca CRPyi arttiran en önemli şey rafine edilmiş zeytin yağları ve diğer yağlar margarinler ve bitkisel yağlar.

    CRP yi düşüren ne.

    doğal ortamında yaşayan hayvansal gıdalar balık ve doğal ortamında yaşayan hayvansal gıdaların yan ürünleri (yumurta süt ve fermente süt ürünleri)
    Geleneksel içecekler ( Boza kefir ayran )
    Tereyağı, Sızma zeytinyağı, Fındık yağı
    Kabuklu kuruyemişler
    Hormonsuz meyve ve sebzeler.
    Rafine edilmemiş tahıllar ve rafine edilmemiş bakliyat ürünleri.

    Kısacası gördüğümüz gibi doğanın bize verdiklerini kullanmayı terk ettiğimizde hastalıklar kapımızı çalmaya başliyor.

    Bu testi her zaman yaptırabilirsin her turlu hastahane yapar. ancak sizleri hastalık hastası yapmak istemiyorum fakat geleneksel usullerle beslenmekten kaçındığınız zamanlarda c reaktif protein artmaya başliyor bunu bilmenizi istedim.

    kas kütlesi arttirmak için illaki zararlı urunlerle beslenmenize gerek yok bunuda bilin. Sağlığınız size uzunyıllar lazım olacak.

    İnsanlar arabalarına evlerine değer veriyorlar bizler vg yapıyoruz ve 70 yaşında 80 yaşında bile dinç olmak istiyoruz.

    Beslenmenin önemli olduğu söylenir durur herkezin aklına beslenme deyince protein geliyor. Halbuki geleneksel usulerle beslendiğimizde dallı zincirli amino asitlerle çok zengin bir biçimde beslenmiş oluyoruz.

    Öyle ise neden geleneksel beslenme usullerini terk edelim? Neden yağları hayatımızda çıkaralım. Bu sağlık iksiri sayılan sızma zeytinyağı ve tereyağı olmadan beslendiğimi bile hissetmiyorum onu bırakın antreman bile yapamıyorum.

    Birde şunu söylemek istiyorum, sürekli idman yapan ve kas kütlesi artmış kişilerin karbohidratları biraz daha fazla arttirabilirler ama dusunuldugu kadar da yüksek değil.

    Bu bulking yapan kişiler için geçerli değil. dipnot. Bulking yapmak istemeyen ve yağsız sert keskin kas kütlesini arttirmak ve korumak isteyen kişiler için geçerli. yani dusuk karbohidrat diyetleri yağsız kas kütlesini koruyor ve arttiriyor ana fikir bu aynı zamanda sağlığımız için mükemmel beslenmeyi sağliyor.

    Mesajınız otomatık olarak birleştirilmiştir---------- mesajın eklendiği saat 10:41 ---------- ilk mesajın gönderildiği saat 09:57 ----------

    Yukarıya bir ilave daha yapacağım hızlı cevap yazıyorum eksik kalıyor. Doğal hayvansal yağların damarları tıkadığına dair en ufak bir veri yokken, bu gun yapılan son araştırmalarda tereyağı ve kırmızı ette bulunan doğal hayvansal yağların içerdiği vaksenik asitin vücutta bahsedilen kalp krizi ve damar tıkanıklığı gibi sorunların oluşmasını sağlayan şilomikronların oluşmasını yavaşlatıyorlar.

    Vaksenik asit tereyağında yüz 70 oranlarında bulunuyor ve kalp krizi koroner arter hastalıklarını önleyici etkisi mevcut. 90 yaşındaki dedem her gün tereyağı yiyor şehirdeki insanlar margarin ve rafine gıdalar. Acaba hangisi doğru yapıyor?

    Ayrıca şilomikron insan vücudunda karaciğerin kolesterol üretmesini sağlayan etkin bir lipoprotein.

    Vücudumuzda nasıl oluyorda kolesterol üretiliyor nereden çıktı bu allahın belası kolesterol belası diyorsanız biraz araştırın kolesterol neden faydalı öğrenin.

    sporcuların aslında karbohidratı neden düşürüp yerine yağ tüketmeleri gerektiğinide açıklayıcı cevaplara ulaşacaksınız.
     
    Son düzenleme: 19 Kasım 2010
    vocotcucocuk ve 007EMRE bunu beğendi.
  5. heldic
    Offline

    heldic forum Kurdu

    Katılım:
    23 Mayıs 2010
    Mesajlar:
    1.606
    Beğenileri:
    1.118
    Ödül Puanları:
    123
    Yer:
    izmir
    kolestrol son yuzyilin en buyuk yalani yagdan ve kolestrolden bol beslenme insan sagligi icin faydali
     
    Coyote bunu beğendi.
  6. Coyote
    Offline

    Coyote Üye

    Katılım:
    24 Aralık 2008
    Mesajlar:
    1.626
    Beğenileri:
    1.569
    Ödül Puanları:
    123
    Karbohidratlarda insanların vücut yapıları için en iyi enerji kaynakları değil. Ancak karbohidrat en çok beyin tarafından kullanılıyor. Bu netice karbohidrat tüketmediğimizde beynimizdeki bazı hormonların salınımı duruyor. yada azalıyor.

    Peki madde bağımlıları yemeğe ihtiyaç duymadan nasıl yaşıyor?

    Dolayısıyla beyinin hormon salınımını etkilediğiniz zaman yeme içme gibi ihtiyaçlar azalıyor. Dışarıdan insanlara hormon verilmesinde ( Steroid) kullanan kişilerin diğer insanlara nazaran daha mutlu olduğu ve daha az beslendikleri görülüyor. Ancak tabiki vücutları çok hasar görüyor. Fakat bir çok sporcu nun madde kullanmalarındaki en büyük etken beyinin hormon salınımı. Bilhassa endorfin.

    Sağlıklı beslenen insanların ve madde kullanmayan insanların karbohidrat tüketimi normal birşey ancak insanlar çok aşırıya kaçıyorlar.

    Son zamanlarda ortaya çıkan korkunç gerçeklerden biri insanların daha az yemek tüketebilmek için sigara tüketimini arttirmaları. Genç kızların çıtı pıtı zayıf gorunmelerindeki büyük etkenlerden biri. Bodybuilding ve fitness sporcularıda yapıyor bunu.

    Bu sebeble karbohidratların tıpkı madde bağımlılığında olduğu gibi beyinin hormon salınımını etkilediği gerçeği çıkıyor karşımıza. Özellikle şeker bir ihtiyaç gibi görülüyor ancak şekerin yaptığı Prefrontal korteksi harekete geçirmek ve adrenalini tırmandırmak. Diğer karbohidratlar prefrontal korteksi daha az etkiliyor. Özellikle rafine edilmemiş gıdalar.

    O yuzden yüksek karbohidrat tüketimi mutluluğu aşırı oranda arttiriyor ve beyin faaliyetlerini tırmandırıyor.

    Prefrontal korteksi etkileyen maddeleri kullandıgımızda beslenme ihtiyacı neredeyse 5 te 4 oranında azalma gösteriyor.

    Doğru karbohidratlar ise beyin faaliyetlerini aşırı oranlarda arttırmaz ve vücudu alarm düzeyine sokmaz. Vücut harabiyetini ( CRP ) engeller.
     
    Son düzenleme: 19 Kasım 2010
  7. pac89
    Offline

    pac89 Üye

    Katılım:
    15 Kasım 2007
    Mesajlar:
    95
    Beğenileri:
    17
    Ödül Puanları:
    0
    Meslek:
    öğrenci
    Yer:
    istanbul
    Kefir içmenin vücuda yararı olduğunu duymuştum.Hafta da 1 kere meyveli kefir tüketiyorum.Doğal kefir içemiyorum tadı iğrenç.Meyveli kefirdende aynı fayda sağlanır mı acaba?
     
    heldic bunu beğendi.
  8. heldic
    Offline

    heldic forum Kurdu

    Katılım:
    23 Mayıs 2010
    Mesajlar:
    1.606
    Beğenileri:
    1.118
    Ödül Puanları:
    123
    Yer:
    izmir
    meyveli kefirde seker var ve seker zararlı
     
  9. pac89
    Offline

    pac89 Üye

    Katılım:
    15 Kasım 2007
    Mesajlar:
    95
    Beğenileri:
    17
    Ödül Puanları:
    0
    Meslek:
    öğrenci
    Yer:
    istanbul
    evet aslında bende bundan şüphe duyuyorum ama nedense kefir içmeyi seviyorum.Haftada 1 kere alınan yüksek şekeri vücuduma zararının antremanla en aza indirmeye çalışıyorum.Şekerli içecek kullandığım gün kardiyo yapıyorum.bench_O
     
  10. Coyote
    Offline

    Coyote Üye

    Katılım:
    24 Aralık 2008
    Mesajlar:
    1.626
    Beğenileri:
    1.569
    Ödül Puanları:
    123
    Her şeker zararlı değil bununda altını çizmek gerekiyor. Şekersiz bir hayat tarzı dusunulemez bile.

    Bunun için kefiri sade içmeni önerir, şeker istediğin zaman

    Bal pekmez incir kayısı üzüm gibi meyveleri tüketmeni öneririm.

    Birde idman sonlarında pekmez alınabilir.

    Önemli olan kan sekerınızın yukselip yükselmediğidir. Beni ilgilendiren bu.

    Eğer çok az oranlarda alınan pekmez ve bal gibi besinler kan sekerini alelade yükseltmez.

    ancak cok tüketmek risklidir. Yağların yakıt olarak kullanılabilmesi için kan sekeri 80 mg altına düşmeli.

    Şekerler bunu engelleyici etkiye sahip.
     
    pac89 ve heldic bunu beğendi.
  11. 007EMRE
    Offline

    007EMRE Üye

    Katılım:
    25 Eylül 2010
    Mesajlar:
    347
    Beğenileri:
    132
    Ödül Puanları:
    53
    Yer:
    İstanbul
    Arkadaşlar sizler karbonhidratların azaltıp yağların biraz arttırılıp bu şekilde dengelenmesinde bi sorun olmayacağını zaten yağların enerji olarak kullanıldığından belirttiniz.Söylediklerinize katılıyorumda,bu yazıda yazanlarda tam aksini söylüyor.Ne yapcaz şimdi :D

    YAĞLAR

    Dietimizde en az bulunması gereken.1 gramında yaklaşık 9kcal var, bu protein'dekinin iki katıdır.(1 gr pro=4.4 kcal)Günlük olarak 40-60 gr vücut için yeterlidir. Yağlar enerji kaynağı olarak kullanılmazlar,vücudun gerekli faaliyetlerini yerine getirmesi için az bir oranda bulunmasında fayda var.Özellikle gerekli yağ asitleri(linoleic asit..),yağ ile çözülen vitaminler için.Ekstradan yağ almanın bir mantığı yoktur(gerekli yağ asitleri için az da olsa bitkisel yağlar alınabilir).Çünkü protein açısından zengin besinlerde ne yazık ki bolca bulunur.Örneğin 1 bardak sütte(200ml)6-8 gr pro. bulunmasına karşın 2-3 gr yağ bulunur,bir yumurtada 6 gr pro. 5gr yağ(yumurta akı=3.5 pro. 0 yağ)Yağlanmak kolaydır ama bunları yakması zordur, olabildiğince kızartmadan uzak durun,ızgara veya fırında pişirin.Yağ yakmak için aerobik egzersizlere ağırlık verin,set ve tekrarları arttırın,çalışmadan 30 dk. önce efedrin-kafein-aspirin karışımı alın...YAĞ TÜKETİMİNİ AZALT,ÇOK ÇALIŞ


    KARBONHİDRATLAR

    Temel enerji kaynaklarıdır.Günlük kalori gereksiniminin %50'si karbonhidratlar'dan sağlanmalıdır.Özellikle antrenman sonrası karbonhidrat alınmalıdır,yoksa vücut gereken enerjiyi,boşalan glikojen depolarını proteinlerden sağlar.(glukonegenesis : proteinlerin,amino asitlerin glukoza çevrilmesi)Kompleks karbonhidratlar bizim tüketmemiz gerekenlerdir.Bunlar daha uzun sürede sindirildiklerinden daha uzun süre enerji sağlarlar.Kaslardaki glikojen depolarını doldururlar.Bu da kaslarımıza daha uzun süreli enerji sağlar.(patates,pirinç,mısır,taneli tahıllar ,sebzeler,muz,makarna,yulaf ezmesi..)Böylece açlık anında protein blokları ve amino asitler parçalanmaz. Vücut ne zaman acıkırsa(uykuda da)depolara başvurur ve eğer depolar boşsa tabiri caizse kendini yer. Bu nedenle basit kar.(şeker,ekmek..)alınmamalıdır,bunlar çabuk enerji sağlayıp çabuk tükenirler.%50'den fazla alınmamalıdır,1gr glikojen 2.7 gr suyu vücutta tutar.Bu da sizi balon gibi yapar.
     
  12. heldic
    Offline

    heldic forum Kurdu

    Katılım:
    23 Mayıs 2010
    Mesajlar:
    1.606
    Beğenileri:
    1.118
    Ödül Puanları:
    123
    Yer:
    izmir
    vucudda yag depolama hormonu nedir insulin insulini ne salgilatir yaglarmi karbonhidratlarmi bu mantik ile bizi neyin yaglandirdigini anlayabiliriz
     
  13. YesiLZeytin
    Offline

    YesiLZeytin Üye

    Katılım:
    26 Nisan 2009
    Mesajlar:
    313
    Beğenileri:
    198
    Ödül Puanları:
    53
    İnsülin salınımını azaltmak için kompleks karbonhidratlarla birlikte protein ve bir miktar da yağ tüketmek gerekir. Bu şekilde beslendiğimizde öğünün glisemik indeksi düşer, kan şekerinde dalgalanmaya sebebiyet vermemiş oluruz.

    Bununla birlikte insülinden dolayı karbonhidratı hepten kesmek de mantıklı değil bana göre. Günlük yaşantımızda sadece VG ile uğraşıyor olsak belki uygulanabilir ama birçoğumuz böyle olmadığı için karbonhidrat da gereklidir.

    Sonuçta en kolay enerjiye dönüşen ve beynin en çok ihtiyaç duyduğu besinler genelde karbonhidratlardır. Ve yanlış hatırlamıyorsam beyin vücut enerjisinin yüzde yirmisini tüketir.

    Şunu da unutmamak gerekir, karbonhidratlar bağımlılık yapar bu yüzden her zaman kontrol altında tutulmaları gerekir.
     
  14. 007EMRE
    Offline

    007EMRE Üye

    Katılım:
    25 Eylül 2010
    Mesajlar:
    347
    Beğenileri:
    132
    Ödül Puanları:
    53
    Yer:
    İstanbul
    Yani vücudumuzdaki yağlar antrenman esnasında enerji olarak kullanılıp yakılırmı kısaca yoksa yağlardan enerji ihtiyacı karşılanmaz sadece karbonhidratlardanmı karşılanır ?
     
  15. heldic
    Offline

    heldic forum Kurdu

    Katılım:
    23 Mayıs 2010
    Mesajlar:
    1.606
    Beğenileri:
    1.118
    Ödül Puanları:
    123
    Yer:
    izmir
    007EMRE

    vucudumuz bir makinedir. Siz kan sekerinizi dusuk tuttukca hem aldıgınız yagları hemde depodakileri kendisi sekere cevrir lazım oldukca kullanır.

    Mesajınız otomatık olarak birleştirilmiştir---------- mesajın eklendiği saat 15:11 ---------- ilk mesajın gönderildiği saat 15:07 ----------

    buyume testesteron ve glukogan hormonları dusuk kan sekeri ile calısıyor. İnsülin salgılaması oldukca bu hormonlarımıza ters tepki veriyor Buda ayrı bir kısım. Karbonhidratların bizi cabuk acıktırma ve hastalık yapma yonleride var.

    Bugunku beslenmem

    Sabah 4 yumurta
    tam yaglı beyaz peynir
    tereyagı
    yesillik

    oglen sucuklu yumurta tereyagında yesillik

    aksam
    kıymalı yumurta
    yesillik


    4 5 aydır bu tarz besleniyorum ölene kadarda beslenebilirim maddi imkanlarım el verirse

    zaten kilosu 27 lira olan bir et ile
    ucuz bir karbonhidratı kıyas bile edemeyiz.
     
  16. oklahoma
    Offline

    oklahoma Yeni Üye

    Katılım:
    14 Ağustos 2010
    Mesajlar:
    1.005
    Beğenileri:
    322
    Ödül Puanları:
    0
    bildiğim kadarıyla vucut ant baslagıcında oncelikle bir miktar karb kullanıyor.daha sonra beyine lazım olan glikojen için bu işlemi durdurup yağlardan yemeye başlıyor. bu sure yaklasık 20 dk. yani 20 dk sonra yağ yakımı başlar.bu durumda yapılacak en iyi iş karbları azaltmak ve yağdan yakma prensibine gitmek olacaktır ama denge onemlidir. yağı cok alırsanız tamamını yakamayacaktır. karbı cok alırsanız yağa donusturecektir. denge unsuru onemli. buda zamanla anlayacagınız bişi çalışmmlardan istediğiniz verii alamıyorsanız bi durup dusunmeli ve nerede yanlıs yaptıgınızı diyetinizi gozden gecirmelisiniz. dengeyi siz bulacaksınız. kompleks karblar kan sekerinde ani dusus ve yukselme yaratmadıkları için tercih edilirler. ancak yukselme yada dusme evresi yavas yavas olmaktadır. bu da demektir ki cok korktugumuz basit karbları ant. sonrasında bir miktar alabileceğimizi gosterir ustelik yaglanmada yapmaz. neden dusme ve yukselme bir anda gercekleşeceğinden ( bu aldıınız miktarada bakar tabii) uzun vadede bize zarar vermez ki o anda ani ihtiyaçtır. yağlar bence idmandan once bir miktar alınmalıdır (ki idmandan once bir miktar saf zeytinyagı içen prolarda mevcuttur). burada yağın kalitesi onemli. zeytinyağı fındık yağı tereyağı balık yağı gibi şeyler cok kıymetlidir. ama su hep unutulur. adam gunde 100 gr. fındık yiyordur. zaten alması gerekeni almıştır. birdaha yemeklere yağ karısıtrmanın felan alemi yok. hata hep buradan doğuyor. yagı doğal kaynagından alıyorsanız sorun yok arkadaslar. rafine ambale herseyden uzak durun. bu arada kolesterolden biraz saptık. kolesterol zaten vucutta doğal olarak uretilir onu yuksekliğide biraz genetiktir. yani iyi kolesterolumuz yuksekse bundan kime ne !! benden biraz fazla yumurta yerim sanılanın aksine bana hiç dokunmaz. kan tahlilleride hep cok iyi cıkıyor. neyse herseyden yiyelim sadce ayarını kacırmayalım bu kadar. hiç bir gıdadan korkmayın eger doğru kullanıyorsanız. korkulan basit karblar bile ant. sonrasında ne kdar işe yarıyor orneğin!! sadece kozları doğru oynamak lazım.
     
  17. heldic
    Offline

    heldic forum Kurdu

    Katılım:
    23 Mayıs 2010
    Mesajlar:
    1.606
    Beğenileri:
    1.118
    Ödül Puanları:
    123
    Yer:
    izmir
    [​IMG]

    Mesajınız otomatık olarak birleştirilmiştir---------- mesajın eklendiği saat 16:01 ---------- ilk mesajın gönderildiği saat 15:59 ----------

    dusuk karbonhidratlı beslenme ile yuksek karbonhidratlı beslenme arasındaki fark

    Yagdan yuksek karbonhidrattan dusuk bir beslenme tarzı ile besleniyorsak Yagları daha iyi yakabiliyoruz. Aradaki kalori alım farkınada bakarsak Benim dusuncem Yuksek yag dusuk karbonhidrat diyetinde hormonların daha iyi calısması ve vucudumuzun bir yag yakma makinesine donmesi
     
  18. oklahoma
    Offline

    oklahoma Yeni Üye

    Katılım:
    14 Ağustos 2010
    Mesajlar:
    1.005
    Beğenileri:
    322
    Ödül Puanları:
    0
    olabilir belkide. deneyip gormek lazım yukarıdada yazdım belkide sizin bunyenizde bu en iyisidir bir baskasında aynı sonucu vermeyebilir.
     
  19. heldic
    Offline

    heldic forum Kurdu

    Katılım:
    23 Mayıs 2010
    Mesajlar:
    1.606
    Beğenileri:
    1.118
    Ödül Puanları:
    123
    Yer:
    izmir
    ilk 2 hafta bir enerji dusmesi yasanabiliyor cunku yagdan enerji elde etme mekanizmamiz buna alisiyor daha sonra inanilmaz bir enerji patlamasi oluyor benden 5 yas genc kardesimden daha iyi calisabiliyorum ve onun gibi yorulmuyorum yasim 28



    ben bunu dusuk ve sabit kan sekerindeki buyume ve testesteron hormonundan olabilecegini umuyorum bu diyeti tavsiye eden doktora sordugumda ise


    vucudun enerji depolamayi degil yakmayi ogrendi ondan bu kadar enerjiksin dedi
     
  20. YesiLZeytin
    Offline

    YesiLZeytin Üye

    Katılım:
    26 Nisan 2009
    Mesajlar:
    313
    Beğenileri:
    198
    Ödül Puanları:
    53
    Vücut kompleks bi yapıdır ve herhangi bi anda kanda hem yağ asitleri hem de glikoz bulunur. Vücut enerji için bu maddeleri kendi ihtiyacına göre belli yüzdelerle kullanır. Antrenman başladıktan itibaren 20 dakkaya kadar karbonhidrat sonra yağlar kullanılır demek bana biraz mantıksız geliyo, daha önce de bununla ilgili bişiler yazmıştım. Vücudun enerjiye ne kadar hızlı gereksinimi varsa, antrenmanın şiddeti, yaş, kilo, cinsiyet, kondüsyon vs bunlar hep bu yağ ve karbonhidrat yüzdelerini etkileyen faktörlerdir.

    Ayrıca, yanlış hatırlamıyorsam yağlar şekere dönüştürülmeden direk yakılır. Sen vücuduna hiç karbonhidrat almasan bile vücudun proteinleri glikoza çevirme yolu her zaman açıktır ve ihtiyaç dahilinde de bu vuku bulur.

    Yüksek kolesterollü diyetlere her zaman mesafeli yaklaşıyorum, uzun vadede ne gibi sonuçlara yol açacağını kestirmek zor. Bununla birlikte doğal olan, kimyevi ve fabrikasyon işlemlerden geçmemiş her türlü gıdayı da kullanma taraftarıyım. Bu, karbonhidrat da olur yağ da protein de.
     

Sayfayı Paylaş