Koku ve Ses

Konusu 'Konu Dışı' forumundadır ve elrunks tarafından 29 Eylül 2006 başlatılmıştır.

  1. elrunks
    Offline

    elrunks Üye

    Katılım:
    25 Temmuz 2006
    Mesajlar:
    210
    Beğenileri:
    2
    Ödül Puanları:
    28
    Koku ve Ses Hayatımız boyunca duyduğunuz bütün sesler arasında en az
    tanıdığımız,daha doğrusu hiç tanımadığımız tek ses, kendi sesimizdir. Başka
    sesler bize birçok şeyi hatırlattığı halde kendi sesimiz bize hiçbir şey
    hatırlatmaz.
    Sesimiz, hafızamızda tek bir ışık bile yakmaz.

    Kendi sesimiz bize yabancıdır Kendi kokumuzu da alamayız.
    Kokumuz da yabancıdır bize.

    Bu kadar yakın olup da sesine ve kokusuna yabancı olduğumuz tek insan
    kendimiziz. Belki de bu yüzden kendimizi tanımayız. Belki de bu yüzden bir
    başka insanın sesine ve kokusuna bu kadar çok ihtiyaç duyuyoruz. Belki de bu
    yüzden aşık oluyoruz. Belki de, bir başkasının sesini ve kokusunu kendi
    sesimizin ve kokumuzun yerine koymaya, bir başkasının sesini ve kokusunu bir
    parçamız gibi hissetmeye aşk diyoruz. Belki de, sevdiğimiz insanın sesine doğru
    akıp gitmemiz, aslında kendimize doğru yaptığımız bir yolculuk.

    Kendi sesimize ve kokumuza hafızamızda yer yok.
    Biz kendimize yabancıyız.
    O yüzden başkalarının sesiyle sevinip, başkalarının sesiyle acı duyuyoruz.
    Aşkı aramak, hep kendi sesimizi, kendi kokumuzu aramak belki.
    Hafızamızda bizi dolaştıracak bir kılavuzu bulmaya çalışmak.
    Terkedildiğimizde duyduğumuz acı, bir parçamızı kaybetmekten.
    Terkettiğimizde ardımızda bıraktığımız keder, terkettiğimiz insanın sesini ve
    kokusunu kendimizle birlikte götürerek geride bıraktığmız boşluktan.

    Aşkı yaşarken bunu hiç bitmeyeceğini sanmamız, bize bağışlanan büyük yanılgı
    sonucu, aşık olduğumuz insanın sesini ve kokusunu kendi parçamız sanmamızdan.

    Sesler ve kokular olmasa geçmişimiz olmazdı.
    Sesler ve kokular olmasa aşklar olmazdı.
    Sesler ve kokular olmasa acılar ve sevinçler olmazdı.

    Aşk kendimizin sandığımız bir sesin ve kokunun aslında bize ait olmadığını, bir
    başkasının sesi ve kokusu olduğunu anladığımız zaman bitiyor. Yanıldığımız
    sürece aşığız biz.

    Seslerini kokularını istediklerimizin, vücutlarını da isteyeceğiz. Seni
    seviyorum dediğimizde, sen benim sesim ve kokumsun demek isteyeceğiz. Kendi
    hafızamızda başkalarının sesleri ve kokularını kılavuz yapıp dolaşabileceğiz
    ancak. Kendi geçmişimize ancak başkalarıyla ulaşabileceğiz.

    Aşk tanrısı, dünyayı yanılın emriyle yaratacak.
    Hep yanılacağız.
    Hep yanılıp yanıldığımız için hep acı çekeceğiz.
    Ama sevinçlerimizi de bu yanılgıya borçlu olacağız.
    anıldığımız sürece seveceğiz.
    Sonra yanıldığımızı anlayacağız.
    Ve gidip yeniden yanılacağız

    DALİ
     

Sayfayı Paylaş