karbonhidratsız olmaz mı ???

Konusu 'Beslenme' forumundadır ve wolf tarafından 9 Ekim 2010 başlatılmıştır.

Watchers:
Başlığı izleyen üye sayısı: 39 üye.
  1. Coyote
    Offline

    Coyote Üye

    Katılım:
    24 Aralık 2008
    Mesajlar:
    1.626
    Beğenileri:
    1.569
    Ödül Puanları:
    123
    Ara sıra insan canı tatlı birşeyler isteyebilir. Bu normal birşey. Sonuçta hepimiz insanız.

    Mesela eve her zaman muz alırlar ama ben yemem illaki canım çekiyor ara sıra.

    Yani simdiye kadar diyeti 1-2 defa delmişimdir ondada birisinde muz yedim diğerinde çekirdekli kuru üzüm.

    Zaten ben 25 km yürüyor ve 15 km kosuyorum. Ayrıca sert interval training uyguluyorum. ve Kasları en ince fibrillerine kadar zorlayan ağirlik çalişmaları yapıyorum.

    hocamızında sporcu beslenmesinde önerisi 150-200 gr kadar karbohidrat alımıydı.

    yani bir muzun vereceği kalori miktarı boş glikojen depolarını doldurur ve sorun oluşturmaz herhalde.

    Ayrıca ahmet aydın muzun olgun olmayanın yenebileceğini söylüyor çünkü olgun muz çok fazla şeker içerir.

    Taş devri diyetindeki amaç kan şekeri.

    insanın çok canı çekerse bence yemesinde sorun oluşmaz. Ancak bir tane yerse tamam ama oturup bir salkım yemek saçmalık :)

    1 muz 22 gram karbohidrat veriyor


    • 1,1 gr. protein
    • 22.2 gr. karbonhidrat
    • 0 kolesterol
    • 0,2 gr. yağ
    • 0,5 gr. lif
    • 26 mgr. fosfor
    • 8 mgr. kalsiyum
    • 0,7 mgr. demir
    • 1 mgr. sodyum
    • 370 mgr. potasyum
    • 33 mgr. magnezyum
    • 190 IU A vitamini
    • 0,05 mgr. B1 vitamini
    • 0,06 mgr. B2 vitamini
    • 0,7 mgr. B3 vitamini
    • 0,5 mgr. B6 vitamini
    • 7 mgr. C vitamini
    • 10 mcgr. folik asit
    • 7 mgr. C vitamini
    • 0,4 mgr. E vitamini
    besin değerleri burada.
     
    Son düzenleme: 5 Aralık 2010
  2. YesiLZeytin
    Offline

    YesiLZeytin Üye

    Katılım:
    26 Nisan 2009
    Mesajlar:
    313
    Beğenileri:
    198
    Ödül Puanları:
    53
    @Coyote

    Muz bence tam antrenman sonrası besini. Glisemik indeksi en yüksek meyvelerden birisi ve kasları korumak için gereken bol miktarda potasyumun kaynağı. Ben antrenmandan sonra kan şekerini yükseltmek istiyorsam eğer işlenmiş şekerler yerine bir meyve olan muzu tercih ediyorum her zaman.
     
  3. pac89
    Offline

    pac89 Üye

    Katılım:
    15 Kasım 2007
    Mesajlar:
    95
    Beğenileri:
    17
    Ödül Puanları:
    0
    Meslek:
    öğrenci
    Yer:
    istanbul
    Haddim değil ama sizin doktor kontrolünde daha hafif ve bünyenizi zorlamayacak sporlara yönelmeniz gerekli.Vücut ağırlığınız artınca şekeriniz daha dengesiz olacaktır.Ayrıca basit şeker alımı antremandan sonra yapılmadığı takdirde yine şeker sorunu ortaya çıakcak bu sefer üstüne kas kaybı başgösterecektir.
     
  4. Coyote
    Offline

    Coyote Üye

    Katılım:
    24 Aralık 2008
    Mesajlar:
    1.626
    Beğenileri:
    1.569
    Ödül Puanları:
    123
    Muzu kabuklarıyla yemek gerekiyor aslında bu size saçma gelebilir ama bu muzun sindirimini yavaşlatıyor.

    Muzun kabukları aşırı lifli yapıya sahipler.

    Ayrıca 100 gramda 22 gram karbohidrat olması

    onun yüzde 22 glisemik endeks değerine sahip oldugunu gösterir.

    yani bir muz kan şekerini aşırı oranda yükseltmiyor. 5 tane yersek eğer yüzde yüz oranında kan şekeri artacaktir.

    Havuç içinde aynı şey geçerli.

    Bunlar sağlıklı çözümler.

    ancak 100 gramlık bir patates 85 gram karbohidrat içerir mesela. Buda demek oluyorki yüzde 85 oranında kan sekerine etki ediyor.

    tatlı istersemde böyle ufak çözümlerle kendımı ödüllendiriyorum ve buda anca 10 günde bir.
     
    Son düzenleme: 5 Aralık 2010
  5. pac89
    Offline

    pac89 Üye

    Katılım:
    15 Kasım 2007
    Mesajlar:
    95
    Beğenileri:
    17
    Ödül Puanları:
    0
    Meslek:
    öğrenci
    Yer:
    istanbul
    muz aşırı şekilde yükleme yapmasada muzu kabuklu yemeyi başaran insanı görmedim çevremde.Mideye zararı olmaz mı sizce?
     
    Coyote bunu beğendi.
  6. Coyote
    Offline

    Coyote Üye

    Katılım:
    24 Aralık 2008
    Mesajlar:
    1.626
    Beğenileri:
    1.569
    Ödül Puanları:
    123
    Asla, lifli yapısı sebebiyle bağırsaklar için faydalı. Daha bir çok besin maddesini kabukla yiyorum.

    Örneğin yer fıstığı kabukları inanılmaz bağırsaklar için faydası büyük. Odunsu doku.

    Bir çok meyveninde sebzeninde olayı kabuklarında. Kabuklar içeride bulunan enerjinin emilimini azaltıp geciktiriyor.
     
    pac89 bunu beğendi.
  7. YesiLZeytin
    Offline

    YesiLZeytin Üye

    Katılım:
    26 Nisan 2009
    Mesajlar:
    313
    Beğenileri:
    198
    Ödül Puanları:
    53
    @Coyote

    Glisemik Index 100 gramda kaç gram karbonhidrat içerdiğiyle alakalı değil sadece, besinin ne kadar hızlı sindirilip kana ne kadar hızlı karıştığıyla da ilgili aynı zamanda. Hiçbir GI tablosunda muzun glisemik indeksinin düşük olduğuna rastlamadım.

    Ben muz yedikten bir süre sonra çabucak acıktığımı bizzat gözlemliyorum.
     
    Son düzenleme: 5 Aralık 2010
  8. Coyote
    Offline

    Coyote Üye

    Katılım:
    24 Aralık 2008
    Mesajlar:
    1.626
    Beğenileri:
    1.569
    Ödül Puanları:
    123
    bu yaşadıgın gerçek bir acıkma değil, bağırsak florası bozukluğu ile ilgili. Bunun için kefir tüketilmesini ve bol lifli beslenilmesini önermiştik.

    Acıkma sinyalleri beyinden gelir.

    Bağarsaklarından geliyorsa bir sorun var demektir.

    Bol lifli beslenen ve yağ ağirlikli beslenen insanlar kolay kolay acıkmazlar.

    Bunun sebebi yağların beynin doyma sinyallerini hemen gönderip uzun süreler boyunca düşürmemesi. Lifli besinlerinde bağırsaklarda içtiğimiz su sayesinde şişmesi.

    Yağların sindirimide çok uzun.

    Bağırsak florasını önemse bence çünkü boş yere yemek yersin bu sayede.

    Hiç bir zaman meyva yediğimide acıkmadım. Bu mumkun değil.

    metabolizmayı hızlandırmaları lazım cunku metabolizma zaten yağ ile çalışıyor :)
     
    Son düzenleme: 5 Aralık 2010
  9. YesiLZeytin
    Offline

    YesiLZeytin Üye

    Katılım:
    26 Nisan 2009
    Mesajlar:
    313
    Beğenileri:
    198
    Ödül Puanları:
    53
    GI değeri yüksek olan besinler kan şekerinde ani yükselmelere neden olurlar, vücut da buna tepki olarak insülin salgısını artırır ve kan şekerini tekrar düşürür. Bu düşürme işleminden sonra vücut tekrar besin ister ve tekrar acıkma baş gösterir.

    Glisemik indeksi yüksek olan besinleri tükettiğinizde kendinizi gözlemleyin, ne demek istediğimi anlayacaksınız. Normalde karbonhidratlara dikkat eden birisiyim, şekerli besinlerle beslendikten sonra vücudun nasıl anstabil hale geldiğini çok rahat gözlemleyebiliyorum.
     
  10. Coyote
    Offline

    Coyote Üye

    Katılım:
    24 Aralık 2008
    Mesajlar:
    1.626
    Beğenileri:
    1.569
    Ödül Puanları:
    123
    saygıdeğer dostum glisemik endeks kavramı besinlerin yüz gramındaki değerlerine göre hesaplanıyor.

    Yani yüz gram besinde 10 gram seker varsa bu onu temiz bir kaynak yapar.

    Ben havuç yedikten sonra yada muz yedikten sonra ilk acıkan sizi gördüm.

    Çünkü karbohidratlar ince bağırsaklarda emilir. Dolayısıyla karbohidratlar aslen metabolizma hızlandırma araçlarıdır.

    İnsan miğdesinde sindirilen protein ve yağlar metabolizmanın ana unsuru.

    Bağırsak florası bozuklukları tıpkı açlık hissine benzer bir his yaratıyor.

    Şayet bir muz yediğimde inanılmaz enerjik oluyorum ne acıkması.

    Ancak gün içinde sürekli whey protein yerine Kefir tüketiyorum. Buda bağırsak florasını güçlendiriyor.

    ince bağırsaklarda emilen kaynaklar çabucak acıkma sinyalleri veriyorsa kan şekerinizde bir sorun vardır.

    Cunku Privuat olarak metabolizmaya katılan glikojen temiz olan mitokondride sorun yaratmaz.

    Mitokondrileri çok fazla karbohidratla uyarırsak o zaman kan şekeri sorunları başlıyor.

    Ancak yağ ve proteinle beslenen liften yüksek ve düşük karbohidrat tüketen kişilerde

    karbohidratlar metabolizma hızını arttiriyor.

    Muz düşük glisemik içeriğe sahip cunku eğer doymuşsanız ve insulin hassasiyetiniz düzelmişse bağırsaklarınızda iyi ve sağlamsa acıkmamanız lazım.

    Aksine inanılmaz oranda enerji patlaması olması lazım.

    Çünkü privuata indirgenen glikojen 8 atp olarak enerji üretimine katılmakta. Glikoliz ve krebs döngüsü ile beraber 38 atp tamamlanır.

    Privuat eksilirse yani karbohidrat alınmassa atp üretimi sadece yağdan yapılmakta.

    Muz havuç vb düşük insulin salgılayan karbohidratları aldıgımızda metabolizma hızımızda yükselmekte.

    düşük olmasının sebebi muzu kabuğu ile yemek ve 1 tane muz 22 gr karbohidrat içermekte onun parçalanması ve privuata indirilmesi bağırsak floranız düzgünse açlık yaratmaz. zaten sindirilmesi için bir dünya enerji harcanıyor.

    bol bol lifli besin alın bu yüzden gunde 100 gramlara kadar çıkılabilir. Whey protein yerine Kefir tüketin.
     
    Son düzenleme: 5 Aralık 2010
  11. YesiLZeytin
    Offline

    YesiLZeytin Üye

    Katılım:
    26 Nisan 2009
    Mesajlar:
    313
    Beğenileri:
    198
    Ödül Puanları:
    53
  12. Coyote
    Offline

    Coyote Üye

    Katılım:
    24 Aralık 2008
    Mesajlar:
    1.626
    Beğenileri:
    1.569
    Ödül Puanları:
    123
    Ufak muzlar var. Anamur muzları ufaklar ve ben hiç acıkmadım. Öğünlerimin arasıda geniş zaten.

    Günde 3-4 öğün yapıyorum ve yağlarla proteinlerle besleniyorum. Yağları hiç kesmedim aklımın ucundan bile geçmedi. Çünkü doyma hissini veren birşeyi nasıl keseyim.

    Karbohidratlara seviyeli yaklaşıyorum.

    Bol gol yürüyüş yapıyorum ve bunu salonda yapmıyorum.

    glisemik endeks kavramına farklı bir bakış açısı var.

    aldıgım muz tam olarak 85 gram geliyordu.

    Yerli muz kullanıyorum.

    Bir çay kaşığı pekmez mesela sabahları kan sekerini birden bire tırmandıramıyor. kahvaltınızı bol lifli yaparsanız (yulaf) aldıgınız bir çay kaşığı pekmez kan sekerınızı etkileyemiyor.

    yani glisemik endeks kavramı yanlış anlaşıldı.

    20-30 gramlar glisemik yükü asla arttirmaz.

    Yeterki siz doyma sinyallerini beyne gönderin ve ince bağırsakları lifle doldurun.

    Tam tahıllı ürünlerin en buyuk özelliği zaten lifli olmaları ve glikozun kana yavaş salınması.

    Kabukları ile muzu tükettiğimizde aynen salınımını yavaşlatırız.

    Buda muzu cok istediğimizde yiyeceğimiz iyi bir tatlı kaynağı yapar.
     
    Son düzenleme: 5 Aralık 2010
  13. YesiLZeytin
    Offline

    YesiLZeytin Üye

    Katılım:
    26 Nisan 2009
    Mesajlar:
    313
    Beğenileri:
    198
    Ödül Puanları:
    53
    Miktar azalınca kan şekerini etkileme oranı da azalır evet. Benim aldığım muzlar 4 veya 5 tanesi 1 kilo civarında geliyor. Bir de karbonhidratla birlikte tüketilen diğer gıdalar GI değerini etkilerler, mesela proteinler ve yağlar mevcut karbonhidratın glisemik indeksini düşürürler, bunu da göz önünde bulundurmak lazım. Muz antrenman sonrası için çok uygun bir yiyecektir.
     
  14. Desperate81
    Offline

    Desperate81 Yeni Üye

    Katılım:
    11 Ekim 2008
    Mesajlar:
    346
    Beğenileri:
    60
    Ödül Puanları:
    0
    174 cm 70 kilo.Antreman oncesi 100 gr makarna 75 gr karbo , antreman sonrası 100 gr pirinc 90 gr karbo...yag oranımı bilmiyorum ama mide kısmında yaglanma var...az mı bu karbo
     
  15. Coyote
    Offline

    Coyote Üye

    Katılım:
    24 Aralık 2008
    Mesajlar:
    1.626
    Beğenileri:
    1.569
    Ödül Puanları:
    123
    bana sorarsan kişinin insulin hassasiyeti önemli. Sonuç itibarı ile bir çok atletler dünyanın çikolatasını gofretini şekerini yiyorlar.

    Yani bu adamlar sürekli glikojen depolarını boşaltıyorlar. Sonra tekrar dolduruyorlar.

    Bu sağlıklımı değil.

    Bu yüzden ölenlerde var.Bayılanlar ve Reaktif hipoglisemiye yakalanan atletler var.

    Sürekli antreman yapan kişilerde insulin hassasiyeti de iyi oluyor aslında.

    Ancak bizim gibi vücut geliştirme idmanı yapan kişilerin çok dikkatli olması lazım.

    Haftada 3 idman yapan kişilerin karbohidrat ihtiyacı dusunuldugu gibi çok değil demek istemiştik. Sonuçta ortalama bir idmanda dusunuldugu kadar çok glikojen yakılmıyor.

    Gİ kavramına gelince yağlar ve proteinler gi kavramını ortadan kaldırmakta.

    Gİ neydi? yediğimiz besinlerin miktarı ve süresi zarfında kan sekerını yükseltmeleri.

    Ketojenik beslenme (insanın doğal beslenmesi) neydi.

    Yağları depolayıp insulin düşünce yakmak. Bu sayede kan sekerını asırı düşük tutmak.

    Aradaki fark ne?

    Testosteron artışı ve karbohidrat bağımlığından kurtulmak.

    Gİ etkileyen faktörlerin basinda aşiri idmanlarda gelir insulin direncini mahvederler.

    Atletlerde bu iyi sonuc veriyor ama Kuvvet sporcularında(vg) çokda iyi sonuc alındıgı söylenemiyor.

    Bir çok insan sizinle aynı sorunları yaşıyor. Mutlaka ya Gİ diyeti yapmaları yada ketojenik beslenmeleri lazım.
     
  16. YesiLZeytin
    Offline

    YesiLZeytin Üye

    Katılım:
    26 Nisan 2009
    Mesajlar:
    313
    Beğenileri:
    198
    Ödül Puanları:
    53
    @Coyote

    Geçtiğimiz 2 hafta hafta içi günlerde sadece meyvelerden karbonhidrat aldım ve geri kalan beslenmem ise protein ve yağ üzerine kuruluydu. Hafta sonları normal beslenme düzenine geri döndüm. Amacım, diyetle ilgili vücudun tepkilerini gözlemleyip etkilerini araştırmaktı.

    Acıkmayla ilgili bütün sıkıntılar ortadan kalkıyor ve kan şekeri atakları yaşanmıyor. Bu yönden gerçekten etkili bir diyet. Libido seviyesinde de bariz bir yükseliş olduğunu söyleyebilirim. Ama hafta içi günlerde spor yapma fırsatım olmadı ve VG yaparken enerji sürekliliğiyle ilgili nasıl etkileri olduğunu gözlemleyemedim. Bu yönde tereddütlerim var.

    İlk hafta kiloda 1 kilo düşüş ikinci hafta ise 1 kilo artış yaşadım. Başladığım yerdeydim yani. Ama ikinci hafta yemek olayını biraz abartmıştım.

    Senin 20 günlük karbonhidrat yüklemesiz döneminde kilo değişimlerinin nasıl olduğunu takip ettin mi?
     
    Son düzenleme: 5 Aralık 2010
  17. Coyote
    Offline

    Coyote Üye

    Katılım:
    24 Aralık 2008
    Mesajlar:
    1.626
    Beğenileri:
    1.569
    Ödül Puanları:
    123
    Öncelikle DZAA (dallı zincirli amino asitler) yüksek beslenirsen kasların asla kaybolmaz.

    Kilo verme olayın sudan ve glikojenin azalmasından kaybettiğin bir değer.

    ikincisi kilo alıyorsan ya tuzlu gıdaları yemişsindir yada kas kütlen cidden artiyodur.

    Sonuç itibarı ile proteinler yapıtaşı yağlarda en iyi enerji kaynakları.

    Dolayısıyla vücut enerji üretimi için devamlı Atpye yağları yığıyor ve buradan açığa çıkan enerjiyi kas yapımında kullanıyor. Asetil COA formunda.

    Krebs döngüsü işte bu demiştik. İnsanlar gücünün büyük bölümünü yağdan karşılarlar. Yani 24 atp oksijenli solunumla üretilmekte. Buda demek oluyorki yağ yakımı.

    Privuatlar ise 8 atp ile enerji metabolizmasına katılmakta. yani çok karbohidrat yüklemek işte hücreyi kirletiyor ve uyku bozuklukları endişe panik korku ve reaktif hipoglisemi ortaya çıkıyor.

    dolayısıyla 38 olan atp diğer 6 tanesi glikolizden geliyor.

    burada anlatılan olay şu bu insanoğlunun gerçek beslenme biçimi.

    bozulan insulin hassasiyetini geri getirmek için sadece 2-3 hafta yağlarla beslenmek yeterli.

    Zaten kendiliğinden insulin düzeliveriyor :)

    ben diyetten genel anlamda memnunum idman performansım iyi.

    ilk başlarda zor gibi geliyor ama daha sonra mükemmel oluyor.

    Bu arada kaslarda az glikojen birikiyor ve glikojen yüklemiyoruz. Buna gerek yok.

    Çünkü antremandada 5-10 dakika sonra yağlar enerji üretimine katılmakta.

    Keto diyetten önce 50 kilo benchpress basarken şu an bu rakkam 75 seviyelerinde.

    yani benim gibi 1.65 boyunda biri ve kendi kilosu ile benchpress yapabiliyor. üstelik 1.5 senedir düzenli egzersiz yapıyorum.

    yani genel anlamda mukemmel bi performans artışi görülmekte.

    son durum yağlarını atmak istiyosan bolbol yürüyeceksin.
     
    Azi bunu beğendi.
  18. YesiLZeytin
    Offline

    YesiLZeytin Üye

    Katılım:
    26 Nisan 2009
    Mesajlar:
    313
    Beğenileri:
    198
    Ödül Puanları:
    53
    @Coyote

    Sen 20-25 km yürüyecek vakit bulabiliyor musun?
     
  19. Coyote
    Offline

    Coyote Üye

    Katılım:
    24 Aralık 2008
    Mesajlar:
    1.626
    Beğenileri:
    1.569
    Ödül Puanları:
    123
    Bazen sabah erken kalkıyorum saat 5 te. Erken uyuyorum. düşün sabahın beşinde hiç birşey yemeden çok hızlı bir biçimde kardio yapabiliyorum.

    Bazen hafta içi iş yerinden çıktıktan sonra istanbulu yürüyerek turluyorum .

    25 kilometre çok büyük bir rakkam değil inanınki saatte 6-7 km yürüyen biri 3.30-4 saatte alıyor o yolu. Ayrıca bisiklet uzerinde ultra maraton denemelerinde başarı sağladıgım zamanlar oldu. Yeniden başlasam daha iyisinide yaparım ama malesef çok kaliteli bir bisiklet çaldırdım :(

    Yanliz benim bisikletçi geçmişim var. Zamanında triathlon için hazırlandıgımda oldu. İnsanlar dünya turuna çıkıyorlar bisikletleri ve yürüyerek gezip bundan mutlu oluyolar :)

    Hayalimde sibirya ekspresine binip uzakdoğuyu seyahat etmek var.

    Bırakınca bisikleti kilo aldım tabi nasıl oldugunu anlamadan. Şimdi sorunlarım çözüldü gibi.

    Son rötüşlar kaldı.

    Bu arada televizyonda bir muay thai mücadelesi var. Fox tv de adamların vücutları çok keskin. zamanınız varsa bakın.
     
    Son düzenleme: 5 Aralık 2010
    YesiLZeytin bunu beğendi.
  20. Stronger1
    Offline

    Stronger1 Üye

    Katılım:
    5 Aralık 2010
    Mesajlar:
    68
    Beğenileri:
    19
    Ödül Puanları:
    0
    ben zayıfım metabolizmam hızlı şimdi karbonhidratlarla proteinleri aynı öğünde kullanmıyayımmı herhangi bir saglık sorunum yok hani 100gr makarnanın yanında 100gr tavuk yiyorum sabahları peynir,yumurta ve karbonhidrat ağırlıklı besleniyorum..Amacım çok yağlanmadan kilo almak. Kısaca sorum şu Karbonhidrat ile proteinleri aynı öğünde almamın bi sakıncası yoktur umarım?
     

Sayfayı Paylaş