karaciğeri korumak:antioksidan

Konusu 'Sağlık & Sakatlanma' forumundadır ve emrex tarafından 29 Mart 2011 başlatılmıştır.

Watchers:
Başlığı izleyen üye sayısı: 7 üye.
  1. emrex
    Offline

    emrex Üye

    Katılım:
    19 Mart 2009
    Mesajlar:
    19
    Beğenileri:
    0
    Ödül Puanları:
    0
    arkadaşlar

    birçok supplement kullanıyoruz,

    whey,creatin,glutamin,hmb, v.s.


    bunların neticesinde omuz ve sırt bölgemde sürekli yoğun sivilce çıkmaka,

    bildiginiz gibi bunlar karaciğerimizde işlemden geçiyor.

    geçen sene yaptırdıgım tahlilde karaciğerimde yağlanma vardı.

    2 ay milkthistle kullanımıyla bundan kurtuldum.

    bilmeyenlerede bir ışık olması dileğiyle siz hangi antioxidan'ları kullanıyorsunuz.

    bu arada yaş 25.


    acaba amerika'da da bu işi yapanlar sürekli antioxidan ürünleri kullanıyorlarmı
    yoksa kullandıkları bbaşka bir ürün mü var?

    saygılarımla...
     
  2. Bodysoft
    Offline

    Bodysoft Üye

    Katılım:
    13 Temmuz 2009
    Mesajlar:
    409
    Beğenileri:
    469
    Ödül Puanları:
    73
    Milk Thistle halk arasında deve dikeni veya Meryemana dikeni olarak da bilinir, bazı köylerde eşek dikeni derler... Etken maddesi tıp'da da kullanılan silimarindir. Karaciğere iyi geldiği bilinmektedir ancak uzun süre kullanımdan kaçınmanızı öneririm.

    Her türlü bitki/bitki özü bir süre sonra toksin etki yapar...

    Not : Enginar'da deve dikeni gibi karaciğer dostudur.
     
  3. SAVAŞ74
    Offline

    SAVAŞ74 Üye

    Katılım:
    20 Eylül 2010
    Mesajlar:
    1.331
    Beğenileri:
    1.287
    Ödül Puanları:
    123
    Yer:
    İstanbul
    silymarin kullaniyorum, her gun bir adet

    bir de liver detoxifier var, o sanki daha iyi gibi...
     
  4. Bodysoft
    Offline

    Bodysoft Üye

    Katılım:
    13 Temmuz 2009
    Mesajlar:
    409
    Beğenileri:
    469
    Ödül Puanları:
    73
    Silimarin (Silymarin) tabletlerini kür şeklinde kullanırsanız daha uygun olur. Örneğin 2 ay kullanıp 3 ay ara vermek gibi... Silimarin uzun süreli kullanımlarda da güvenli bulunmuştur ancak sonuçta standardize edilmiş bitki özüdür ve temkinli yaklaşmak gerekir.

    Liver Detoxifier ise daha güçlü bir takviyedir. Sadece karaciğer değil tüm vücudu detoks edebilecek şekilde formüle edilmiştir ancak ne kadar işe yarar/yaradığı uzun süreli kullananların yorumları ile ortaya çıkabilecek bir durum.

    Saf silymarin bulursanız bence onu kullanın, günlük 150 mg'lık dozu aşmamak kaydıyla, oldukça güvenlidir.
     
  5. atakan_irresistable
    Offline

    atakan_irresistable Üye

    Katılım:
    14 Mart 2008
    Mesajlar:
    1.203
    Beğenileri:
    710
    Ödül Puanları:
    123
    Cinsiyet:
    Bay
    Yer:
    istanbul
    karaciğer yağlamasında teşhis ya ultrason yada karaciğer enzimlerinin kan tahlilinde yüksek çıkmasıdır. size bu teşhis konulurken hangi yöntem ile tanı konuldu?
     
  6. tyly12
    Offline

    tyly12 Üye

    Katılım:
    14 Eylül 2010
    Mesajlar:
    435
    Beğenileri:
    28
    Ödül Puanları:
    38
    ben enginar ve ceviz diorum ceviz en kuvvetli antioksidanmış
     
  7. emrex
    Offline

    emrex Üye

    Katılım:
    19 Mart 2009
    Mesajlar:
    19
    Beğenileri:
    0
    Ödül Puanları:
    0
    bu arada yorum yapıp katkıda bulunan arkadaşlara teşekkur ediyorum
    kan testi yaptırmıştım
    bazı detaylar verirdim ama yaptıralı 1 sene oldu.

    now'un liver detoxifier ürününü kullandım 2 ay.

    ama pek etkisini görmedim,talimatlara aynen uydum ve daha fazlasınıda kullandım.


    ama sadece milk thistle agırlıklı ürün olan Liver Assist XT kullandım 1 kutu.
    çok iyi geldi omuz başlarındaki sivilcelere.

    sanırım konuya yorum yapan dr. arkadaşlarımızda var.
    bu söylediğim son ürüne bakabilirsiniz.
    hemde hiçkullanmayanlar kullanabilir.

    benim asıl sormak istediğim şu; daha iyisi var mı?

    mesela steroid kullanan arkadaşlar bunları kullanıyormu?

    bu arada yeni bir ürün buldum now'un Choline Inositol
    (dikkat türkiyede ki markalardan almayın yurt dışını bize yasaklatıp,burda 2 katı fiyatını satıyorlar.bu arada konuyu dağıtıp,yurtdışı ürünlere çekmeyelim .sadece bilgi olsun diye yazıyorum)
     
  8. bar_kodd
    Offline

    bar_kodd Üye

    Katılım:
    4 Şubat 2011
    Mesajlar:
    103
    Beğenileri:
    61
    Ödül Puanları:
    0
    Meslek:
    öğretmen
    Yer:
    alanya
    En güzeli kullanmamak :)
     
  9. Bodysoft
    Offline

    Bodysoft Üye

    Katılım:
    13 Temmuz 2009
    Mesajlar:
    409
    Beğenileri:
    469
    Ödül Puanları:
    73
    Supplement'ler belirli bir metodoloji ile kullanıldığında yan etkileri (çok hassas bünye değilse) oldukça sınırlı ve karaciğeri tahrip edici değildir. Karaciğer vücut da ki en önemli organlardan biridir ve vücutda ki diğer organlara nazaran müthiş bir kendini yenileme yeteneği vardır. Kendini yenileme yeteneği insanı dehşete düşürecek boyuttadır.

    Karaciğerinizin yüzde 70'si tahrip olsa bile yine de kendini yeniler! Tahrip edici unsurlar uzaklaştırıldığında hızla eski durumuna geri döner. Milk Thistle gibi takviyeler karaciğerin kendini yenilemesine yardımcıdır.

    Karaciğerinizi korumak istiyorsanız onu kimyasal maddeler ve alkol'den uzak tutmalısınız.

    Bu ürünün bir esprisi yok! Günlük tükettiğin sebze, meyve ve et gibi ürünlerden vücut zaten bunları sentezleyebiliyor. Gereği yok derim...

    Inositol kozmetik sektöründe çok kullanılır, yüzde ki kırışıklıklar ile ilgili ürünlerin formülünde yer alır...

    Choline'in ise yanlış hatırlamıyorsam Arginin'in vücutda ki etki mekanizmalarını arttırdığına dair bir bilimsel yazı okumuştum ama ne zaman okudum, o yazı şu an nerdedir bilmiyorum...

    Sonuç olarak gereksiz. :)
     
  10. tezcatcatl
    Offline

    tezcatcatl Üye

    Katılım:
    1 Aralık 2010
    Mesajlar:
    161
    Beğenileri:
    74
    Ödül Puanları:
    0
    Aloe vera içeceği, aloe vera tabletleri ve COQ10 kullanıyorum. Bol bol taze kırmızı biber (paprika), brokoli, havuç, salatalık, domates, kara dut, taze vişne (kısaca bulabildiğim her tür kırmızı meyve diyebiliriz) tüketiyorum.
     
  11. atakan_irresistable
    Offline

    atakan_irresistable Üye

    Katılım:
    14 Mart 2008
    Mesajlar:
    1.203
    Beğenileri:
    710
    Ödül Puanları:
    123
    Cinsiyet:
    Bay
    Yer:
    istanbul
    kan testlerindeki karaciğer enzimlerinin yüksek çıkması sonucu bu tanı konulabilir bunu desteklemek için ultrason istemesi gerekirdi doktorunuzun. ayrıca sizinde b.b. yaptığınızı ve protein tozu veya steroid kullandığınızı belirseydiniz daha iyi olurdu. bunları anlatsaydınız kesinlikle ultrason isteyecekti doktorunuz.
     
  12. Bodysoft
    Offline

    Bodysoft Üye

    Katılım:
    13 Temmuz 2009
    Mesajlar:
    409
    Beğenileri:
    469
    Ödül Puanları:
    73
    Bu yazdıklarınız arasında yaptığınız en iyi şey COQ10 kullanmaktır.

    AloeVera bana göre gereksiz bir üründür, diğer kırmızı renkli sebze ve meyveler ise tabii ki mutlaka tüketilmeli ama gel gelelim COQ10 işte bu tartışılmaz bir takviyedir.

    Pahalı bir takviyedir ama üzerine antioksidan tanımam!
     
  13. tezcatcatl
    Offline

    tezcatcatl Üye

    Katılım:
    1 Aralık 2010
    Mesajlar:
    161
    Beğenileri:
    74
    Ödül Puanları:
    0
    COQ10 gerçekten mükemmel birşey.
    Tempomu onsuz koruyamazdım herhalde..

    Ama AloeVera'nın da inanılmaz etkisini gördüm. Özellikle içeceğinin.
    İçerdiği C vitamini güne zinde bir şekilde başlayabilmemi sağlıyor, lifleri çoğu meyveye göre çok daha etkili, tuvalette anlıyorsunuz hyper_
    22 aminoasitten 20'sini içerisinde barındırıyor.
    Kışın 1 ay ekinezya ile harmanlayıp kullanıyorum, yılda ancak 1-2 kez falan hasta oluyorum. Anajezik, antibakteriyel, antifungal, antiviral etkileri var.
    İçerdiği enzimler sayesinde şekeri ve yağları kırarak sindirime yardımcı ve besleyici maddelerin emilimini hızlandırıcı bir özelliği de var.
    Kalsiyum, Potasyum, Fosfor, Demir, Sodyum, Klorin, Manganez, Çinko kaynağı.
    Aloe Vera, gıda maddelerinin hücrelere ulaşmasını kolaylaştırmak için doku geçirgenliğini arttırır,hücrelerdeki toksinlerin daha kolay atılmasına yardımcı olur.
    Antioksidan özelliği :)

    Gibi gibi birçok özelliği var.
    Ben şahsen memnunum kullanmaktan :)
     
  14. SAVAŞ74
    Offline

    SAVAŞ74 Üye

    Katılım:
    20 Eylül 2010
    Mesajlar:
    1.331
    Beğenileri:
    1.287
    Ödül Puanları:
    123
    Yer:
    İstanbul
    resveratrol...

    benim üzerine tanımadığım antioksidandır.
    her gün 100mg resveratrol, 100 mg Coq10, 720 mg EPA-480mg DHA.
    yıllarca yaptığım araştırma sonucunda bulduğum benim antioksidan kürüm de budurthums:
    37 yaşında hala girdiğim ortamlarda genç delikanlı gibi görünmemi sağlar;)
     
  15. Bodysoft
    Offline

    Bodysoft Üye

    Katılım:
    13 Temmuz 2009
    Mesajlar:
    409
    Beğenileri:
    469
    Ödül Puanları:
    73
    Oldukça kaliteli ve bilinçli seçimler yapmışsınız. Sizi tebrik ederim. ;)

    Resveratrol genel de damar sertligini (Anti-aterojenik) önleme konusunda harikalar yaratan bir takviyedir ve en önemli kaynağı ise üzüm çekirdeğidir. (Özellikle siyah üzüm) Tanınmış markaların Resveratrol ürünleri "Polygonum Cuspidatum" adlı çok daha güçlü Resveratrol maddesi içeren bir bitkiden üretilmektedir. Ama üzüm çekirdeği de (siyah üzüm) hemen hemen eşit oranlarda Resveratrol içerir. Üstelik de çok ucuzdur ve piyasa da toz haline getirilmiş şekilde satılmaktadır, salatalara ve yoğurda serpebilirsiniz. Ayrıca sindirim sistemini de çalıştırır. Konsantre olarak "Polygonum Cuspidatum" bitkisinden elde edilen kapsüllerin sindirim sistemi üzerine (çalıştırıcı) etkisi yoktur.

    Ayrıca siyah üzüm yerken çekirdeğini de çiğneyin. Vücudunuz için yapabileceğiniz en müthiş olaydır.

    EPA ve DHA için vermiş olduğunuz mg değerleri bana ünlü bir markayı kullandığınızı söylüyor. :)


    Seçimleriniz mükemmel ama kişisel fikrimi soracak olursanız; cebinizde sadece 1 takviyeye ayıracak para olsa onu COQ10'den yana kullanmanızı öneririm. COQ10 öyle aman aman bulunmaz bir şey değil kaldı ki vücut bunu zaten kendisi de sentezleyebilmekte ama 30 yaşından sonra vücut bu yeteneğini kaybetmekte işte yaşlanma süreci de böyle başlamakda. COQ10 bu süreci tersine çevirmekte ve kişiyi olduğundan da genç gösterebilmektedir.

    Bir çok besinde doğal olarak bulunur ama standardize (kapsül şeklinde) almak çok daha akıllıcadır.

    Devamlı kullanılması gereken bir takviyedir, pahalıdır ama ilerisi için elde edilen sonuç bu paraya değebilir... ;)
     
  16. tezcatcatl
    Offline

    tezcatcatl Üye

    Katılım:
    1 Aralık 2010
    Mesajlar:
    161
    Beğenileri:
    74
    Ödül Puanları:
    0
    Resveratrolu uzun süredir hep merak etmiş, denemek istemişimdir. Bulunduğum ülkede supplement aldığım yerlerde bulamadım ama, ilk gördüğüm yerde deneyeceğim :)

    EPA - DHA konusunda da, omega 3 ve 9 kullanıyorum, onları antioksidan'dan saymadıydım ne akla hizmetse. Birşey sormak istiyorum bu konuda, kullandığınız ürün omega 6 içeriyor mu? Sadece Omega 3-9 içeren, 6 içermeyen bir ürün bulana kadar canım çıkmıştı :) Şimdi de krill oil arıyorum, asataxanthin etken maddesi çok güçlü bir antioksidan.
     
  17. SAVAŞ74
    Offline

    SAVAŞ74 Üye

    Katılım:
    20 Eylül 2010
    Mesajlar:
    1.331
    Beğenileri:
    1.287
    Ödül Puanları:
    123
    Yer:
    İstanbul
    hayır omega-6 içermiyor
    merak edenler için kullanığım ürün: BURDA
    fakat kutu bitince ŞUNA başlııcam...
     
  18. Bodysoft
    Offline

    Bodysoft Üye

    Katılım:
    13 Temmuz 2009
    Mesajlar:
    409
    Beğenileri:
    469
    Ödül Puanları:
    73
    Kullandığınızı tahmin ettiğim ürün bu değildi. Bu markanın ürünlerini hiç kullanmadım... (Kötü anlamda söylemiyorum lakin köklü bir firmadır ancak ben şimdiye kadar hiçbir ürününü kullanmadım)
     
    Son düzenleme: 1 Nisan 2011
  19. SAVAŞ74
    Offline

    SAVAŞ74 Üye

    Katılım:
    20 Eylül 2010
    Mesajlar:
    1.331
    Beğenileri:
    1.287
    Ödül Puanları:
    123
    Yer:
    İstanbul
    senin tahmin ettiğin hangisi?
    belki onu alabilirim...
     
  20. Bodysoft
    Offline

    Bodysoft Üye

    Katılım:
    13 Temmuz 2009
    Mesajlar:
    409
    Beğenileri:
    469
    Ödül Puanları:
    73
    "Marka belirtmeme" kuralımı korumak istediğimden dolayı kullandığım marka/markaları açık veya özel mesajla tavsiye etmem mümkün değil. Ancak Omega-3'ü nasıl seçmeniz gerektiği konusunda bir kaç şey söyleyebilirim.

    Omega 3 olarak tabir ettiğimiz DHA ve EPA yağ asitleri ancak üst seviye bir üretim teknolojisi ve mühendisliği ile saf olarak elde edilebilecek bir takviye çeşididir. Bu konuya çoğu kişi dikkat etmediği için (biraz da bilmediği için) ucuz veya pahalı farketmez bir şekilde Omega-3 takviyesi satın almakta ve kullanmaktadır.

    Balık'dan üretilmiş Omega-3 kapsülleri (keten tohumundan da üretiliyor) eğer sıkı üretim kriterlerine sahip değilse normal balık yemekden bir farkınız kalmayacaktır. "ne var bunda" diyenler olabilir ancak balık'da yüksek oranda civa, kurşun ve diğer ağır metaller bulunabilir/bulunmaktadır. Balığın yağ'ından bunları ayrıştırmak belirli bir teknolojiyi ve ciddi bir kalite kontrol sürecini gerektirmektedir.

    Balık ne kadar yaşlıysa (olgunsa) ağır metaller açısından kirlenmiş olma olasılığı o kadar fazla olacaktır! Daha buna benzer Omega-3'de inanılmaz ayrıntılar vardır. Balık ne kadar soğuk su balığı ise Omega-3'ün kalitesi de o kadar yükselecektir. Ve bir tiyo; bazı kaliteli markaların ambalajında "Cold Water Fish" yazar ve ayrıca kapsüllerinde şeker, tuz ve nişasta da bulunmaz!

    Ama merak etmeyin kullanmış olduğunuz marka gerekli üretim tekniklerine sahip (ağır metallere karşı arındırma uyguluyor), köklü bir firma, tek eksiği soğuk su balığını kullanmaması!
     
    Son düzenleme: 2 Nisan 2011

Sayfayı Paylaş