Homoseksüel Arkadas ve Zor durum

Konusu 'Dertleşme' forumundadır ve Ayaz tarafından 8 Haziran 2008 başlatılmıştır.

Konu Durumu:
Mesaj gönderimine kapalı.
Watchers:
Başlığı izleyen üye sayısı: 26 üye.
  1. Omnibus
    Offline

    Omnibus Üye

    Katılım:
    14 Haziran 2008
    Mesajlar:
    15
    Beğenileri:
    32
    Ödül Puanları:
    0
    Sevgili Noghay,

    Bu toplumda, ya da nice nice diğer toplumlarda, kadın olmak da "toplum kuralları"na aykırı. Aslında ilk yazdığım yazıda da bunu vurgulamaya çalışmıştım; toplum kurallarını ve onlara aykırı olanları bizler, bizlerden önce gelenler kocaman süreçler içinde belirlemişler. Birçok defa da biz bu önkabulleri aşarak meselelere bakma yetisinden yoksunuz ne yazık ki. Doğal sandığımız birçok şey, öyle olduğundan ya da olması gerektiğinden kaynaklanmıyor, bu bizim kanıksamamızın sonucu yalnızca; öğretiliyoruz çünkü. Örneğin gerçekten erkekler kadınlara göre daha mı az duygusal, ya da kadınlar erkekler kadar yüksek cinsel gerilime ve arzulara sahip değil midir? Bütün bu sorulara nereden edindiğimiz bilgilerle cevaplar bulmaya çalışıyoruz, lütfen bir düşün.

    Konu dağılmış gibi görünebilir, ama hayır, aslında bütün mesele bu noktada kopuyor: toplumsal cinsiyet algısı. Toplum erkek (daha açıkça: erkek egemen -ki eşcinsel olmama rağmen ben dahi bunun kaymağını zaman zaman yiyorum), dolayısıyla onun dışındakiler zaten onun kurallarına aykırı. Forum okuyucularını yönlendirdiğin bütün o sayfalar da -ki en kibar tabirle önyargı dolular- bu bakış açısının kokusunu veriyorlar buram buram; kadınsılığa (ki zayıflıkla eşdeğer tutulmuş) indirgenen eşcinsel imajı. Aslında bu beni rahatsız etmiyor bile; zira ben kadın olmanın kötü ya da aşağılık bir durum olduğunu düşünmüyorum. Problem bu önyargılı saldırıda, kadını ve onun üzerinden kendince ona benzediğini düşündüğü eşcinsele yönelik aşağılayıcı ve önyargı dolu tavır.

    Şu iki tümceyi lütfen seslice oku ve kalağa nasıl geldiklerini düşün 5-10 saniye: 1- adam gibi kadın 2- kadın gibi adam. Şimdi daha net canlandın mı zihninde?

    Ya da bütün bu yazılanları şöylece gözden geçir… Bütün mesele nerdeyse eşcinsel erkekler üzerinden tartışılmış, oysa ki eşcinsel kadınlar da olduğunu biliyoruz. Onların da işi zor, ayrı dava, ama bir nebze daha avantajlılar galiba, en azından bu sefer de onlar karşı cinse (bu sefer erkek!) yakın tutuldukları için “topluma” ya da onun kurallarına daha yakın bir yerlerdeler. Tabi, bir de şu var, bu kadın eğer “lipstick” – alımlı çalımlı, kadınımsı mı kadınımsıysa, o zaman neredeyse hiç problem yok; “toplum”un gözüne gayet hitap eden bir durum nasıl olsa.

    Toplumsal kabul konusuna gelince… Aslında dünyanın çeşitli köşelerinde bu artık “toplum kuralları”na aykırı bir durumu da ifade etmiyor. Şimdi lütfen dikkat et, örneğin Çek Cumhuriyeti’nde kamuoyu araştırmaları insanların %60’nın eşcinsel evliliklere destek verdiğini ortaya koyuyor. Eşcinselliği bir problem, sorun, marjinal bir durum görmekten çok öte bir şeyden bahsediyorum.

    Diğer taraftan, senin kafanı karıştırdığı gibi benim de kafamı karıştıran bir sürü mevzuu var. Örneğin her şey metalaşırken, her şeye fiyat biçilirken, eşcinsellik de bundan payını almıyor değil. Bir dolu zeki yatırımcı, bu pek bakir alanı yeni yeni keşfetme gayretinde. Eşcinsellere yönelik seyahatlerden tut parfümlere kadar, her şey vahşi kapitalizmin çarklarını döndürmek üzere üstümüze salınıyor. Ben de bu ticarileşen eşcinsellikten ve bunun adeta reklamından, en az senin kadar ürküyorum ve gidişatı dehşetle izliyorum.

    Öte yandan öyle görünüyor ki, bir çok insan eşcinselliğin nerden, nasıl kaynaklandığına kafa yormaktan, konunun etrafını görmeyi kaçırıyorlar. Ne yazık ki ne ben, ne de bilim yeterince kesin cevaplar veremiyor bunun için (her ne kadar son çalışmalar genetik yapıya işaret etse de…). Belki biraz genomdur, biraz yönlendirilmelidir. Örneğin antik Yunan’da, daha önce de konuşulduğu gibi, günümüzden çok daha yaygındı eşcinsel ilişkiler. Bunu da yalnızca genomla açıklamak mümkün olmasa gerek…

    Antik Yunan’da bahsetmişken, görünen o ki eşcinseller başlangıcından beri varmış, sonuna kadar olmaya da devam edecekler. O zaman bütün enerjimizi kökenine harcamak yerine, sonuçlarına ve etkilerine harcarsak mesaimizi daha verimli değerlendirmiş oluruz! Ne sen, ne de ben eşcinselliğin yeryüzünden silinmesine yetecek güce sahibiz. Ama eşcinsellerin gördüğü kötü ve haksız muamelenin etkilerini yok etmek senin, benim ve bizim ellerimizde.

    Sonuçta salık vereceğim tek bir şey var; karşındaki eşcinsel de en az senin kadar insan, ne daha az ne de daha fazla. Yalnızca ve yalnızca bu sebeple saygıyı hak ediyor (ki saygıdan ne anladığımı daha önce açıkça belirttim).

    Şimdi çok açık ve net, senin bana tavsiyeni bekliyorum.
    Sağlıcakla kal!
     
    Son düzenleme: 5 Temmuz 2008
    builtman, musclefan ve Karasan bunu beğendi.
  2. Karasan
    Offline

    Karasan Özel Üye

    Katılım:
    18 Ocak 2006
    Mesajlar:
    2.598
    Beğenileri:
    2.095
    Ödül Puanları:
    0
    Keşke her konuda düzeyli tartışmalar yapabilsek, bu başlık altında da sinirler gerildi zaman zaman ama bence iyi gidiyor.
    Sonuçta tabu bir konu üzerine konuşuluyor, birçok insanın şartlanma nedeniyle tepki vereceği bir konu, zaten toplumumuzda bence önemli bir sorun budur, şartlanmalar düşünce sürecinde ağır basıyor Türk insanında.
    Şimdi denebilir ki, sen Türk değil misin?
    Elbette Türk'üm ancak çok okuyan, düşünen, kavramlara kafa yoran, genelin bir hayli dışında bir Türküm, bu sebeple kendimi dışarıda tutabiliyorum bu genellemeden.

    Şartlanma, düşünce sürecinin bir gerçeğidir, en eğitimli, bilinçli insan bile belirli konularda koşullanmalarına göre tepki verir, ama bilinç düzeyini genişlettikçe bu oran azalır, azalmalı bence.

    Mesela "eşcinsellik iğrençtir" bu bir koşullanma, şartlanmadır.

    Kişinin dini inancına aykırı, aile değerlerine son derece aykırı bir şeye antipati duyması bence son derece doğal.
    Açıkcası eşcinselliği kötü olarak gören insanlara saygı duyuyorum, inandığı dinde önemli bir günah olarak belirtiliyor ve kendi aile yaşantısında böyle birşey kabul edilemez bir olgu ise elbette "kötü birşey bu, evlerden uzak" diyecek.

    Ancak eşcinsellere savaş açmak, onları aşağılamak, kınamak konusunda daha iyi düşünmek lazım.
    Analoji yapmak gerekirse, dindar bir Müslüman, elbette Hristiyanlığa sempati duymak ve onu onaylamak zorunda değil, hatta onaylamadığı için İslamı seçmiş.

    Ancak Hristiyanlara savaş açmıyor pek çok dindar insanımız, çocuğu din değiştirsin istemez hiçbir dindar insan, hatta bundan endişe eder, ama aynı zamanda bilir ki, dünyada çok iyi Hristiyanlarda vardır (ya da Musevi, Budist, Ateist vs)

    Bu farklı inançtan insanlar dünya döndükçe var olmaya devam edeceklerdir, bunu değiştirmenin yolu yoktur.
    O zaman onların varlığını tolore etmek önemlidir, daha da fazlası, bence onları tanımak, anlamak çok önemlidir.

    Genel kültür olarak bir Hristiyan neye inanır, bir Musevi için özel günler nelerdir, bunları bilmek baş ağrıtmaz, aynı şekilde bir eşcinsel nedir, mahallede bir eşcinsel varsa, ay ne iğrenç demek yerine, bu nasıl bir insandır diye incelemek bence faydalıdır.

    Toplumumuzda, merak edip incelemekten fazla, koşullandırmalar sonucu damgalama ve tepki verme çok yaygın.
    Merak yok çünkü uyaranı görünce direkt tepki vermek çok yaygın.

    Bence bunun üzerine gitmek gerekiyor.
     
  3. musclefan
    Offline

    musclefan Üye

    Katılım:
    3 Şubat 2007
    Mesajlar:
    228
    Beğenileri:
    108
    Ödül Puanları:
    0
    Meslek:
    öğrenci
    Yer:
    İSTANBUL
    karasan, klişe olacak ama her şeyin başı eğitim ve öğretim.hoş, kadın-erkek cinselliğinin bile öğretilmediği,evlilik öncesi seksin hala tabu olduğu bir ülkede eşcinsellere gelene kadar daha ne kanayan yaralar var.burda eşcinsellere ve eşcinselliğe olumsuz yaklaşanlar eminim ki hayatlarında toplumsal cinsiyet,cinsiyet rolleri gibi şeyleri duymamışlardır,araştırıp öğrenmeye de gerek duymazlar,çünkü onlara göre ailelerinde ve dinlerinde onlara öğretilen her şey tartışmasız doğrudur,araştırılmasına,kuşkulanılmasına gerek yoktur.madem ki ailede,toplumda,dinde her şey kusursuzca doğru ,o zaman neden bizim birer beynimiz var?neden düşünme yeteneğimiz var?insan hayatta hiçbir şeyden emin olmamalı,her şeyi sorgulamalı,öğrenmeli,araştırmalıdır.mutlak doğru diye bilinen nelerin yanlış olduğunu insan ancak araştırdıkça öğrenebilir.insan öğrendikçe,okudukça algısı açılır,sıradan bir insanın göremediklerini görmeye başlar,dünya'ya farklı bakar,hayatını daha iyi değerlendirmeye başlar. erkeğe yüklenen anlamlar,görevler ezelden beri böyle değildi.biz yarattık bunları,kadına yüklenen görevleri biz yarattık.erkek mavi giyer,duygusal değil mantıklıdır,futbolu sever,kadınlardan hoşlanır,çapkınlık yapar e hakkıdır,evin reisidir gibi şartlanmaları biz ürettik.bu ve benzeri dışında kalan erkekleri lanetledik.onlar "eksik" erkekti,yani bir kadın kadar aşağılıktı.toplumdaki çoğu erkek toplumdan dışlanmamak için ,kabul görmek için istemeden ya da bilinçsizce fakat istediğini sanarak bu rolleri oynar,bu "erkeklik" oyununa katılır.kadınlar ise annedir,evinde oturur kocasını bekler,duygusaldır,mantıklı düşünemez,kocası her şeyi ondan iyi bilir,kocası çapkınlık yaparsa ses çıkaramaz,erkektir yapar der.bu toplumda penisin varsa,ve s..yorsan,erkeksin,bir eşcinselle yatarsın ama aktifsen sen eşcinsel değilsin,sen erkeksin,g..çüsün.sırtın sıvazlanır.ama gece yattığın eşcinseli gündüz sokakta gördüğünde söversin ona, küfredersin,çünkü bir erkek olarak senin bunu yapman gerekir,burda bu rolü oynamanı bekler toplum.ve sen de bu rolü oynarsın bilinçli ya da bilinçsizce.demek istediğim o ki,hepimiz biz varolmadan önce kurgulanmış bir tiyatro oyununda bize verilen rolleri oynuyoruz.bunların zaten doğal,olması gereken olduğunu sanarak.
     
    Blues ve Karasan bunu beğendi.
  4. musclefan
    Offline

    musclefan Üye

    Katılım:
    3 Şubat 2007
    Mesajlar:
    228
    Beğenileri:
    108
    Ödül Puanları:
    0
    Meslek:
    öğrenci
    Yer:
    İSTANBUL

    nogay'ın bir isim olduğunu zaten bildiğim için sordum.no-gay olduğunu düşündüğüm için değil."turgay" gibi "nogay" da "gay" ile biten bir isim olduğu için seni rahatsız etmiş olduğunu düşündüm "noghay" diye yazdığını görünce.adının "gay" ile bitmesi seni rahatsız ediyorsa,adını değiştirebilirsin sen de biliyorsun.sen kabul etmesen de eşcinsellik sıradan bir şey.insan varolduğundan beri varolmuş ve insan varolduğu sürece varolacak bir mevzu.türk insanının eğitim seviyesinin son derece düşük olduğunu biliyoruz.başbakan bile lise mezunu.o mevkideki bir insan lise mezunuysa halkı var sen düşün artık.gerçi eğitim seviyesinin yüksekliği de yeterli bir ölçüt değil.insanın farklı olana hoşgörüsü kültür seviyesiyle alakalıdır.dolayısıyla hem eğitim seviyesi hem kültür seviyesi yüksek insanlar da 70 milyon içinde çok çok az olacağı için böyle bir anketin sonucu senden yana çıkar.fakat çoğunluk bir şeyi onaylamıyor diye o şey tu kaka değildir.hele de o şeyi onaylamayan çoğunluğun niteliğini göz önüne alırsan.
     
  5. noghay
    Offline

    noghay Üye

    Katılım:
    13 Eylül 2007
    Mesajlar:
    125
    Beğenileri:
    30
    Ödül Puanları:
    0
    Omnibus hitap tarzın gerçekten çok güzel.Eminim ki günlük hayatta da insanlarla iletişimin başarılıdır.
    Musclefan sen herşeyi bildiğin için sana ne desek boştur.Yalnız bildiğin bilgiler genelde araştırmadan geçmemiş kulaktan dolma bilgiler oluyor.Kitap ismi veriyorsun yazarını bilmiyorsun,Başbakan lise mezunu diyorsun halbuki adam Marmara üniv. iktisadi idari bilimler mezunu.Sen bu şekildede olsa buradaki sana karşı çıkan herkesin bilgilerinin kıtlığından bahsediyorsun.Toplumsal cinsiyeti bilmezlermiş.Herkes bilmeyebilir.Bütün insanlar üniversitede sosyoloji ya da alakalı bölümleri okumuyorlar.Bu konu ile ilgili sana ne sunasrsak sunalım sen hep kendiini haklı çıkarıyorsun.En son çare oylamaya gittik artık:) Onada yok dedik.

    Çıkmazın sonu inkardır.Sen gerçekleri inkar ediyorsun...
     
  6. emirturk
    Offline

    emirturk Üye

    Katılım:
    28 Eylül 2007
    Mesajlar:
    160
    Beğenileri:
    60
    Ödül Puanları:
    38
    Hadi baltaları elimize alalım ve eşcinselleri doğrayalım,asalım,keselim.Bu adamlar veya kadınlar(eşcinseller) ahlaksızın,terbiyesizin,sapığın önde gideni.Çocukları,gençleri,aile yapımızı kötü etkiliyor,yaşam alanlarımızı bozuyor bizleri adeta zehirliyor,insanlığımızdan utandırıyorlar.Onların bu toplumu bırakın,bu dünyada yerleri yok.Derken düşündüm de;
    Ne gazetelerde ne de Tv bir eşcinselin ; at'a,kediye,köpeğe,tavuğa,ineğe,turiste,90 yaşındaki nineye,hamile kadına,kundakta 6 yaşındaki bebeğe,5-6 yaşındaki çocuklara tevavüz ettiklerini hiç duymadım. Gittiğim plajda veya havuzda ailemi veya yanımdakileri rahatsız ve taciz edici şekilde davrandıklarını,en ufak bir huzursuzluk verdiklerini hissetmedim. Düşünüyorum da kendini normal olarak adledenlerin veya normal gördüklerinizin bu topluma ve masumlara verdikleri zarar çok daha fazla. Karşı cins tarafından tacizde edildim , taciz edilenleride dinledim ama hiç eşcinsel taciz hikayesi yaşamadım,dinlemedim.
    Bu insanlar günahkar,hasta deniliyor?Hiç bu şekilde bir tanımlama yaparken onlardan daha günahkar ve daha hasta olabileceğinizi düşündünüz mü?
     
    musclefan bunu beğendi.
  7. nerfbod
    Offline

    nerfbod Üye

    Katılım:
    29 Haziran 2008
    Mesajlar:
    84
    Beğenileri:
    23
    Ödül Puanları:
    0
    Yer:
    izmir
    hayır tabii ki kimse bunları düşünmüyor. homofobi çok inatçı ve kalıcı. tıpkı dinler gibi. zaten homofobiyi besleyen en temel kaynak dinler belki de. İstediğimiz kadar bilimsel, mantıksal açıklama getirmeye çalışalım son tahlilde karşımıza mesela bir LUT kavmi masalı çıkabilecektir. Ve bu noktada tartışma imkansız olacaktır.
     
  8. Karasan
    Offline

    Karasan Özel Üye

    Katılım:
    18 Ocak 2006
    Mesajlar:
    2.598
    Beğenileri:
    2.095
    Ödül Puanları:
    0
    Emirtürk dediklerinde doğruluk payı var, ama ilk vücut geliştirmeye başladığım dönemlerde Herkül isimli efsane salonda bir tane eşcinsel eğilimli adam beni rahatsız etmişti.
    İşin fenası, adamdan şüphelenmemi gerektirmeyecek özellikler arz etmesiydi, evliydi, çocuğu vardı, 45-50 yaşlarındaydı.
    Gücümüz yakındı, o yüzden birkaç idmanı beraber yaptık, sonra adam abuk sabuk birkaç hareket yaptı.
    Yaşım 15, sene 95 ya da 96, eşcinsellerin varlığını elbette biliyorum ama çalıştığım salonda, evli barklı ortayaşlı bir amcanın böyle eğilimleri olacağı ve bana yavşayabileceğini hiç düşünmemiştim açıkcası. Hatta adamın abuk subuk olarak elini göğsüme değdirmesi karşısında ne yapacağımı şaşırmıştım, sinirlendim, şok oldum ama tepki veremedim (çünkü eminde olamadım)
    Salonun köşesinden olaya şahit olan rahmetli Özgür Baysaling'in tepkisini hiç unutmayacağım. Bana, "ne iş bu adam" dedi.
    Dedim, "hocam anlamadım, yavşak bir adam sanırım" dedim (hiç küfürlü konuşmadığım halde, Hocanın sorgulamasından tacize uğradığımı anladım sanırım ve küfürü bastım.
    Hoca'da abisi gibi tam bir istanbul beyefendisi olduğu halde, belli ki salonlarda böylesi tipleri daha önce de görmüştü, dedi ki "Ay başı kovalarım ben bu peze****i"
    Bende bir daha çok mesafeli durdum adama, ay başı geldiğinde bir daha görmedim gerçekten.

    Gerçi bu olay eşcinsellerden öte, bence işte evli barklı, dışarıda belki eşcinselleri aşağılayan ama kabul etmek istemese bile eşcinsel eğilimleri olan insanlara bir örnek olabilir.

    Eşcinseller arasında da kendini bilmez, yılışık, tacizkar insanlar var, 3-4 tanesine denk geldim hayatımda.
    Hatta bir olay vardır ki efsanedir.

    Üniversiteden benim gibi sosyal bilimlere meraklı bir dostumla felsefe söyleşileri yapılan bir çeşit düşünce klubüne katılıyorduk.
    Üniversitede misafir eğitmenlik yapan bir Psikiyatr davet etmişti bizleri.
    Adam çok kültürlü ve zekiydi ama ben adamın bakışlarından eşcinsel olabileceğini tahmin etmiştim (daha önceki kötü deneyimimin ışığıyla sanırım)
    Sohbetler çok keyifli geçiyordu (10 kişi kadar bir katılım oluyordu) ama ben adamın gözlerindeki o tuhaf ifadeyi daha iyi görüyordum.
    Bu esnada spontan bir tatil fırsatı yakaladım ve 10 günlüğüne tatile gittim.
    Döndüğüm zaman dostum bana hayli dertli, "ne adamsın be Emre, ortadan kayboldun başıma neler geldi" dedi.
    Bu arkadaşımda uyanık, kül yutmaz bir tiptir, ben gene nisbeten bebek suratım, ama o maço tipli bir adamdır, ama tacizin kurbanı olmuştu.
    İsmi lazım değil şahış, bir söyleşi sonunda arkadaşıma kahve içmeyi teklif etmiş, bir cafeye gitmişler.
    O sırada bir hayli uzun bir entellektüel muhabbet eşcinsel ilanı aşkına dönüşmüş.
    Bizimkisi bozulmuş ama düzeyli şekilde konuşmayı sürdürmüş ve sonra ayrılmışlar.
    Ancak hali çok komikti gerçekten.

    Bu örnekleri verme sebebim, eşcinsellere saygı duyduğum halde tacizkar olanların olduğunu, bunların spor salonunda bir müşteri, akademik ortamda bir eğitmen, mahallede bir vatandaş olabileceğinden haberdar olmanız.
    Etrafta olmaları bence çok doğal, ama bazıları yanlış şekilde insanlara yaklaşıyorlar, ama bu hepsini kötülemeyi gerektirmez elbette.
     
  9. Omnibus
    Offline

    Omnibus Üye

    Katılım:
    14 Haziran 2008
    Mesajlar:
    15
    Beğenileri:
    32
    Ödül Puanları:
    0
    Emirtürk,

    Ne demek istediğini gayet iyi anlıyorum. Birçok defa eşcinseller saydığın onca suçu işleyenler gibi, bunlardan hiçbirine bulaşmasalar dahi, başlı başına eşcinsel oldukları için etiketleniyorlar. Hatta daha önce burda da tartışıldığı gibi, örneğin dürüst bir eşcinsel, çalan-çırpan ahlaksız bir heteroseksüele kıyasla "toplumsal açıdan" (!) daha az tercih edilir olabiliyor.
    Fakat öte yandan, eşcinseller de İNSAN, dolayısıyla onlar arasından da, tıpkı heteroseksüellerde olduğu gibi, seri katiller, hırsızlar, pedofiller, densizler çıkabiliyor.
    Haksız olan, bunların hiçbirine bulaşmadan yaşayanları suçlu addetmek.

    Nerfbod,
    Din hayatımda çok fazla bir yer kaplamıyor, dolayısıyla burda eşcinsellikle ilgili yapacağım bir dini tahlil anlamsız kalacaktır. Fakat, evet, senin de belirttiğin gibi dinler oldukça statik ve katı. Bana asıl garip gelen, örneğin -lütfen yanlış biliyorsam düzeltin- evlilik öncesi cinsellik ya da pornografi de dinin hükümlerine aykırılık taşırken, cinselliği yaşamayı ya da pornografi izleyicisi olmayı kendine hak bilenler de, konu her nasılsa eşcinsellikten açıldığında akıllarına ilk gelenin Lut kavimi olması. Böyle bir tepki koyu bir Katolik'ten ya da dindar bir Müslüman'dan gelecek olsa sanırım bu denli yaralayıcı olmaz. Fakat diğer türlüsü, açık bir ayrımcılık ve keyif kokuyor.

    Karasan,
    Yaşadığın kötü tecrübe gerçekten üzücü. Diğer taraftan bence olgunluğunu da gösteriyor; yaşadığın iğrenç tacize rağmen perspektifini kaybetmemişsin.
    Rızaya dayanmayan her türlü davranışın taciz olarak isimlendirileceğini düşünüyorum. Böyle tacizkar insanlar, yalnızca heteroseksüel erkeklere (ki somut olayda 15 yaşındaki bir çocuk!) bulaşmıyorlar, eşcinsel olanlar da bunun sıkıntısını yaşayabiliyorlar. Anlatmak istediğim, rıza içermediği oranda, böyle bir tavır, bir eşcinselden diğerine yöneldiği zaman da taciz karakterini korumaya devam edecektir. Bu anlamda kurbanın cinsel kimliği hiçbir önem taşımıyor, taciz, taciz olmaya devam ediyor. Son kertede, kurban heteroseksüelse bu tacizi daha ağır bir hale sokmuyor ya da eğer eşcinselse bu ağırlığını hafifletmiyor. Rızasızlık bunun başlı başına çok ağır olmasına yetiyor.
    Fakat ikinci örnekte açıkçası tacize dair yazılanların içerisinden herhangi birşey çıkaramadım. İki erkek, rıza dahilinde bir kafeye gidiyorlar, ve kahve içiyorlar, sonra biri diğerine ilan-ı aşk ediyor. Biri için bu oldukça şaşırtıcı, zor durumda bırakıcı ve hatta rahatsızlık verici olabilir, ancak karşı cinsten birinden geldiğinde muhtemelen aynısı olurdu, değil mi? Hatta bence mesele bu da değil, ortada zorlayıcı, tacizkar bir davranış var mı? Başlı başına bir aşk itirafı, neden bir eşcinselden geldiğinde tacizkar da karşı cinsten geldiğinde değil? Verilecek "çok üzgünüm, ama ben heteroseksüelim" cevabı eğer konuyu kapatabiliyorsa, tacize dair herhangi birşey bence söz konusu olmaz.

    Not: Tabi cevaptaki "çok üzgünüm", heteroseksüel olmakla ilgili değil. Yani heteroseksüel olunduğu için üzülünmeye gerek yok! Yalnızca karşıdakine küçük bir sempati ifadesi olsun diye söylenebilir :)
     
    nerfbod ve musclefan bunu beğendi.
  10. Karasan
    Offline

    Karasan Özel Üye

    Katılım:
    18 Ocak 2006
    Mesajlar:
    2.598
    Beğenileri:
    2.095
    Ödül Puanları:
    0
    Omnibus arkadaşımın örneğini verirken tam açıklayıcı olmadığım için böyle bir düşünce oluşabileceğini tahmin etmiştim, daha detaya girersem neden taciz olarak nitelendirdiğim anlaşılacaktır.
    Kesinlikle seninle hem fikirim, bir insan, eşcinsel ya da değil bir diğerine medeni bir şekilde senden hoşlanıyorum derse bence de bu tacize girmez.
    Ancak o olayda şu vardı, bu bir hayli uzun entellektüel konuşma esnasında konu bilinçli olarak eşcinselliğe getirilmiş, arkadaşımın psikoloji bilimine olan merakı kötüye kullanılarak, "senin analizini yapmama izin ver, sende eşcinsel eğilimler var, bunları yaşamaktan çekinme, istiklalde kendime ait bir odam var, her zaman gelebilirsin" gibi cümleler kullanılmış olması.
    Bu kadar detaya girmek istemedim ama tüm bunlar benim gözümde olaya bir çeşit taciz özelliği kazandırdı.
    Gidipte psikiyatr bir adamın mesleki bilgisini kullanarak, entellektüel kimliğine duyulan saygıyı karşısındaki insanı etkileme ve yönlendirme aracı olarak kullanması bana çok çirkin geldi.

    O kişiyle benim bir sorunum yok, ama o derece entellektüel bir adamın bu konumda olmasına cidden üzülmüştüm.
     
  11. Omnibus
    Offline

    Omnibus Üye

    Katılım:
    14 Haziran 2008
    Mesajlar:
    15
    Beğenileri:
    32
    Ödül Puanları:
    0
    İşte bu kesinlikle bir taciz!
     
  12. emirturk
    Offline

    emirturk Üye

    Katılım:
    28 Eylül 2007
    Mesajlar:
    160
    Beğenileri:
    60
    Ödül Puanları:
    38
    Karasan başına gelen olay için üzüldüm.Benzer bir olayı ben yaşasaydım nasıl bir tepki verirdim bilemiyorum ama bildiğim tekşey yaşamda başımıza gelen her olayda mantık,saygı ve sevgiyi birleştirerek hareket etmemiz gerektiği. Bizim toplumumuzda daha çok olmakla birlikte çoğu dünya toplumunda farklı olana , kendisinden olmayana karşı duyulan bir korku,nefret ve önyargı var.Sizler kadar çok olmasada bende bu başlık altında birşeyler yazdım.Amacım farklı olan,kendini farklı hisseden veya bizlerden farklı olduğunu düşündüğümüz bireylere,kurumlara,canlılara mantık ve empati ile yaklaşmamız gerektiğini vurgulamaktı.Burada eşcinsellikten bahsediyoruz ama toplumun ve devletin dışladığı kimliklerini saklayarak yaşamak zorunda olan bir çok insan var.Mesela bu ülkede Çingene olmak,Ermeni olmak,zihinsel veya bedensel engelli olmak,(her ne kadar laik bir ülke densede) müslüman olmamak ,insanlar için bir çok sorun,dışlanma ve dezavantaj anlamına geliyor. Neden peki neden korkuyoruz? Değişmekten mi ,insan olmaktan mı? Arkadaşlar nefret,kin,hoş görüsüzlük insanı karartır,insan olmaktan alı koyar.Hepimiz bir sevginin ürünüyüz buna sahip çıkalım.Yaşlı insanlarla konuştuğum zaman yaşamda neyin daha kıymetli olduğunu görüyorum çoğunun içerisinde ''keşkeler'' var ,kırdıkları,üzdükleri için.Ben bu güne kadar ''keşke'' biriktirmedim umarım aklımız başımıza geldiğinde hiçbirimizin ''keşkeleri'' olmaz.
     
  13. SEHZADE
    Offline

    SEHZADE Üye

    Katılım:
    21 Aralık 2004
    Mesajlar:
    275
    Beğenileri:
    56
    Ödül Puanları:
    28
    Hiçbir yorum yapmak istemiyorum ama şunu da demek istiyorummadem tartışıyorsunuz iyi tartışın ama bari ajitasyon yapmayın,konuyu saptırmayın.Eğitim şart,şart ama eğitimi gayliği anlayabilmek için şart demeyin.Gaylik tarih boyunca var diyorsunuz da tarih boyu hırsızlık ta var,cinayetlerde var bir sürü şeylerde var.Tarih boyunca gayliğin olması doğru bişey olduğu anlamına geliyor gibi yönlendirilme yapılmasın lüyfen.

    Birde gayler toplun da kendilerini gizlediği durumlarda zaten toplum içinde bir problem yaşamıyorlar hatta bey beyefendi diye hitap ediliyordur birçokları ama ne zaman cinsel kimliğini ön plana çıkarttıkları zaman o zaman tepki geliyor onlara.Demek bu toplum bu durumu kabul etmek istemiyor.Sizde çıkıp kabul etmiyorlar diye cahil eğitimsiz diyemezsiniz.Böyle bir hakkınız yok...
     
    FalcoNx ve Ayaz bunu beğendi.
  14. Omnibus
    Offline

    Omnibus Üye

    Katılım:
    14 Haziran 2008
    Mesajlar:
    15
    Beğenileri:
    32
    Ödül Puanları:
    0
    Dürüst olmalıyım, bu sayfada bu tartışmamın içinde olmamın sebebi, benim bir çok farklı insandan bir sürü şey, bunun yanında farklı bakış açıları öğrenmem oldu. Niyetim kimseye birşey öğretmek değil, böyle bir iddiam da olamaz, ama farklı bir bakış açısının ortaya koyulmasının en başından beri faydalı olacağını düşünüyordum, halen de öyle olduğunu düşünüyorum.

    Bu noktaya kadar bence tartışma hiç de fena gitmedi. Bir kışkırtma (ajitasyon) ya da acındırma görmedim.

    Tarih boyunca eşcinselliğin olması, bunun ancak varolan bir "olgu" olduğunu gösterir. Örneğin dünyanın güneşin etrafında dönmesi, yerçekiminin olması gibi. Yerçekiminin olmasını genelde doğru ya da yanlış bulmayız. O vardır. Varolduğu için de hesaplarımızı ona göre yaparız.

    Eşcinsellik de "doğru" olan bir durumu belirtmez. Cümlenin tersinden eşcinselliğin yanlış olduğu da okunamaz ama. O yalnızca vardır!

    Dolayısıyla kimseye eşcinsel olmasını, bunun doğru olduğunu telkin etmem. Zaten bir anlamı da yoktur, ben eşcinsel ol dediğim için o insan eşcinsel olmayacaktır. Ya da ben "gizlediğim", "sakladığım" için daha az eşcinsel...

    Korkmanın gerçekten bir anlamı yok. Eşcinsellik hastalık değildir dendiğinde bütün heteroseksüel erkekler eşcinsel olmayacaktır.

    Kendimden bildiğim kadarıyla da eşcinsellerin böyle bir derdi de yoktur. Problem genelde eşcinsellerin yalnızca insan olmalarından kaynaklanan hakları gasp edildiğinde ortaya çıkar.

    Cinsel kimliği öne çıkartmak eğer cinsel kimliğiyle ilgili dürüst olmak ve dürüst yaşamaksa, toplumun geri kalanı bunu "özel hayatın mahremiyeti ve saygıya şayan olması/ona müdahale edilmemesi", "eşit muamele", "kişi güvenliği ve özgürlüğü", "ifade özgürlüğü" gibi kimse için vazgeçilmesi düşünülemeyen insan hakları çerçevesinde düşünmek, ve tepkilerini buna göre vermek zorundadır.

    Bu da birçok kez eğitimle ilgilidir; ama istisnasız olarak bununla bağlantılı değildir. Bir profesör de koyu eşcinsel karşıtı olabilir; bunun aksi de mümkündür.

    Kişisel görüşüm, toplumun bireyin üstünde olmadığı yönünde; en azından bireyin toplum için olmadığı, toplumun bireyin üstünde bir otorite olmaması gerektiğini düşünüyorum. İnsanın toplumsal olduğu net bir gerçek, ama bu toplumun onun üzerinden yürüyerek onu ezmesini gerektirmiyor; tam tersine bence ikisi birlikte, yanyana yürüyebilirler.

    Sevgili Şehzade,

    Bu başlık altında yalnızca eşcinselliği tartışmadık, toplumsal olana ve bizim buna yönelik algımızı da tartıştık. Şükür ki kanun koyucu sen değilsin; tartışmayı kendimize bir hak bildik ve konuştuk.

    Aslında birkaç kez talep ettiğim, eşcinselliğin "yanlış" ya da "kabullenilemez" olduğunu düşünen birilerinden somut bir öneriydi; sanırım böyle bir öneri senden geldi. Ömrüm boyunca çenemi kapalı tutup, heteroseksüel (ya da en azından aseksüel) taklidi yapmak. Önerini kibarca reddetmek durumundayım, bir süre bunu denedim, ne yazık ki işe yaramıyor, dürüst olma hakkımı kullanmak istiyorum. Eğer toplumun benim dürüst olmamla ilgili bir problemi varsa galiba bu benim sorumluluk alanımdan çıkıyor; bu, problemi çözmek için uğraşması gereken başka insanlar var demek.

    Bu arada eşcinsel olmam erkek olmamdan herhangi birşey eksiltmiyor, eğer bey ya da beyfendi Türkçe'de erkeklere hitap için kullanılan bir deyimse; ismimin önüne başka birşey gelmesi de gerekmiyor.
     
    builtman, musclefan ve Karasan bunu beğendi.
  15. Ayaz
    Offline

    Ayaz Özel Üye

    Katılım:
    26 Şubat 2006
    Mesajlar:
    806
    Beğenileri:
    994
    Ödül Puanları:
    103
    Meslek:
    Öğrenci
    Yer:
    Almanya
    Bu baslik süper oldu! Hemen anlatiyorum. Dün bir diskoya gittik arkadaslarla (su an yeni uyandim hatta, kalkar kalkmaz aklima geldi ve yazmak istedim). Bakislarindan ve tarzlarindan gay oldugunu anladigim 2 tane sarisin erkek.. T-sörtleri bile ayniydi. Ben bir iki bayan arkadasla dans ederken iyice yaklasdilar. Önce bayan arkadasin biri komik buldu ve "sana yaziyolar.." gibilerinden birsey söyledi. Ben de fazla bozuntuya vermedim. Yaklasdiklarinda sirinlik olsun diye bayan arkadas bunlarla dans etmeye basladi. Ve böylece aramiza girmis oldu biri. Diger ise arkama gecti!! Önümde ki ise arkadasimla dans ederken hop diye döndü yüz yüze geldik. Bunlar (kusura bakmayin) arkali önlü baya baya yakin temas dans etmeye calisti. Ikisi de kalipliydi baya..gittikce yaklastiklarini anladim. Yine yüzümde bir tebessümle aradan siyrilmaya calisirken arkadi son hamleyle sikistirmaya calisti! Ben hayatimda bu kadar igrenc bir yüzsüzlük görmedim desem kimse kizmaz bana heralde. Ordan uzaklastim, kapida ki güvenlige gittim ve söyledim.. onlar da gözlerinin üzerinde olacagini söyledi ve nitekim 1 saat sonra ikisi de atildi. Tabiri caizse cok klas bir mekandi ama o an hic bir klasi kalmadi bana göre.

    Bununla "Tüm escinseller aynidir" demeye getirmek istemedigimi cogunuz bilse de, savunucu konumundaki bazi arkadaslarin bunu düsüneceklerini biliyorum.

    Aslinda sadece cikip olayi anlatacaktim ama burada okuduklarim olaya daha büyük bir pencereden bakmaniz gerektigini gösterdi bana.

    Belki de su an kendimi neden tam olarak ifade edemedigimi anladim.

    Siz dogal olarak sürekli Türkiye'de ki gaylerden, gaylere karsi bakis acilarindan ve sorunlarindan bahsediyorsunuz. Ben sunu anladim. Benim anlattigim seyler ve bakis acimi anlamaniz icin (gaylere söylüyorum) 20 yil gaylerin cok normal karsilandigi bir ülkede yasamaniz, bunun 2 yilini da Hollanda'da(!) gecirmeniz ve bazi evrelerden gecmis olmaniz gerekir.

    O kadar tartismadan sonra sunu farkettim. Sizin "gaylerin normal karsilanmasi" demenizden kastinizi yeni anladim! Burada günde abartmadan söylüyorum sokakta kuaförde, üniversitede, fitnes salonunda 10larca gayle karsilasiyorsunuz ve kendileri de gay olduklarini apacik belli ediyorlar, bununla ilgili bir sorun yoktur. Evet, ben onlari o anlamda normal karsiliyorum cünkü artik algilarim gaylere alisti. Zannedersem sadece bu bile beni musclefanin dedigi gibi "ortalama bir Türk'ün" düsüncesine sahip olmaktan kurtarir ;) (öyle bir niyetim yok gerci, ben ortalama bir Türk olmakla gurur duyarim)

    Siz zannediyor musun ki Almanya'da veya baska bir gelismis ülkede gayler dogar dogmaz kabul gördüler, toplum kucak acti, haklarini verdi, özgürlüklerini verdi?? Ben gaylerin buradaki toplumda asagi görüldükleri zamanlari yasamamis olsam bile suna eminim ki su an Türkiye'de ki gaylerin yakindiklari durumdan buradaki gayler de muzdarip olmustur.

    Ancak simdi beni bagislayin. Ne zaman ki sokakta gayler cogaldi, kendilerini farkettirmekten cekinmemeye basladilar, toplumda artik normalin ötesinde "hos" karsilanmaya basladilar iste o zaman yüzsüzlükleri de artti. Sadece gaylerin mi yüzsüzlügü artti ? hayir. Hetero erkeklerin de, kadinlarin da.. genel anlamda sekse karsi asiri bir rahatlama seziyorum Almanya'da.. Heterosu da homosu da artik hem cinsel hem duygusal arzularini cok rahatlikla dile getiriliyor. Ama sorun surada! Bir homonun bir heteroya hetero oldugunu bile bile yaklasmasi yüzsüzlük. Sadece anlattigim dünkü diskoda ki olay gibi degil. Oysa sizin daha ufak tefek seylere takildiginizi bilseydim basimdan gecen tonlarca olaylar anlatirdim.
    Bir digerinde ise kuaföre gittim, 2. saniyede adamin gay oldugunu anladim. farketmez daha iyi sac keser diye düsündügümü bile itiraf ediyorum. sonrasinda ancak benim sacimi yikarken iyice kendinden gecti ve kulak memelerimi ovmaya basladi, bunun üzerine ani bir tepkiyle "kes sunu" dedigimi hatirliyorum ve kendisinin de sadece fransizca aksaniyla "pardon" dedigini.

    Deminki noktaya gelelim.. Yüzsüzlükte ki sorun surada... Artik kabul gördüklerini bilen gayler, bunun ötesinde toplumda gayleri hos karsilamayanlara karsi asosyalligin ve yobazligin yakistirildigini bilenler bu olayi burada kullanabiliyor. Buna siddetle karsiyim ve bunu da hos görmüyorum!!
    Asla biz öyle olmayiz demeyin. Fazla para nasil insani bozuyorsa fazla özgürlügün de bozma ihtimalini gayet net görebiliyorum ben. Yokluktan bolluga düsmenin duygusu gibi birsey.

    Ikinci nokta emitürkün yazisini okuduktan sonra artik tartismanin hangi seviyeye geldiginden süphelendim.

    Tam deyinecektim ama SEHZADE de ayni durumdan rahatsiz olmus ki o noktaya deyinmis.

    Ben bunu cok zayif bir argüman olarak görüyorum ve ajitasyonun da bir ayarin olmasi gerektigini düsünüyorum.


    Sonuc olarak ben Türkiye'de ki su an ki durumundan memnunum. Burada "hos görme" örneklerini görüyoruz.

    Evet simdi yine "Ayaz homoseksüeller hos görülmesin" dedi diye dördünüz saldirin . Basligi bir cok kisinin takip etmesine ragmen farkindaysaniz katilimci olarak escinseller su an önde. Digerleri muhtemelen tartismaya gerek bile duymuyor, ama ben burada fikirlerimi dile getirince "kör inancla yasadigim kücük dünyamla basbasa birakiliyorum" . ;)


    saygilar
     
    Son düzenleme: 6 Temmuz 2008
    FalcoNx bunu beğendi.
  16. nerfbod
    Offline

    nerfbod Üye

    Katılım:
    29 Haziran 2008
    Mesajlar:
    84
    Beğenileri:
    23
    Ödül Puanları:
    0
    Yer:
    izmir
    Hakkaten gaylerden bayağı çekmişsin ne desen haklısın! Homofobik olmakta da özgürsün elbette. Kimseye bir şey kabul ettirmek gibi bir çabam yok. Aslında bu başlığa yapılan cevaplara tarafsız gözle bakılacak olsa gerçek 'saldırılar' gaylerden değil homofobiklerden geliyor. Omnibus nefis bir zihin açıklığıyla harika şeyler yazmış. Ben o kadar yetenekli değilim. Bundan sonrası herkesin kendi vicdanına kalmış. Artık gerçekten bu bağlığa başka cevap yazmıyorum...
     
  17. Ayaz
    Offline

    Ayaz Özel Üye

    Katılım:
    26 Şubat 2006
    Mesajlar:
    806
    Beğenileri:
    994
    Ödül Puanları:
    103
    Meslek:
    Öğrenci
    Yer:
    Almanya
    Homofobik olmami gerektirecek bir durum söz konus degil. Ayrica Omnibusun yazilarini ben de zevkle okuyorum. Kimseye saldirmiyor, ironi ile olsa da laf sokmaya calismiyor, söylenenleri dogru algilayip insani ters köse yapabilecek cevaplar veriyor. Senin su son yazdigin cevap bile icten ice bir nefretten dogdugu asikar. Homofobik degilim, ayrica itiraf ediyorum homofobiyi de ilk defa bu baslikta duymustum ve anlamina baktim. homo ile fobinin ne demek oldugunu bilsem de acaba bu homofobinin tanimlanmasi nasil diye merak ettim. Bana hic uymuyor. Kimsenin de öyle oldugunu sanmiyorum burada ancak sende ki bir homofobik fobisi olabilir. Her gördügünü homofobik sanip saldirmaya calisirsan etrafin kendi besledigin homofobiklerle dolar..
     
  18. krn
    Offline

    krn Yeni Üye

    Katılım:
    13 Ağustos 2007
    Mesajlar:
    193
    Beğenileri:
    56
    Ödül Puanları:
    0
    başlık böyle devam ederse öyle tahmin ediyorum ki özellikle sosyal bilimler öğrencilerine tez doktora konusu olma yolunda emin adımlarla ilerliyor ileriki zamanlarda.... kimbilir belki bizler de bundan 9-10 yıl sonra foruma girdiğimizde değişen sosyal yapıyı inceleme imkanını bu başlık sayesinde bulabiliriz...tabii o zamana kadar kilitlenmez ise:)
     
  19. Omnibus
    Offline

    Omnibus Üye

    Katılım:
    14 Haziran 2008
    Mesajlar:
    15
    Beğenileri:
    32
    Ödül Puanları:
    0
    Ayaz,

    Bahsettiğin iki mevzuu da açık şekilde "taciz" vakaları, dolayısıyla hoş görülecek herhangi bir tarafları yok.

    Taciz eden eşcinseller var. Taciz eden heteroseksüeller de var. Eminim burda bir çok kadın da benzeri taciz hikayelerini paylaşabilir. Ya da belki (kadınlar kadar olmayacak sayıda) erkek de kadınlardan kendilerine yönelen tacizlerden yakınabilirler.

    Senin de belirttiğin gibi ne Almanya'da ne de başka biryerde eşcinseller mücadele etmeden, insan olmaktan kaynaklanan "haklarını" elde etmediler. Üstüne üstlük, bence, ne Almanya'da, ne Hollanda'da, ne de başka bir yerde, kaydedilen bütün ilerlemelere rağmen eşcinseller halen dezavantajlı konumdalar. Gelinen görece liberal ortam, tüm ayrımcılıkları ya da haksızlıkları silmiş değil.

    Yine senin belirttiğin gibi, durum büyük oranda bölge insanının cinselliğe yönelik liberal tavrından kaynaklanıyor, ve heteroseksüeller ve eşcinseller için aynı oranda ilerliyor. Dolayısıyla mevcut problem, herhangi bir tarafa yüklenebilecek gibi değil, yanlış mıyım?

    Yalnızca sanki nihayet somut bir veri elde etmiş gibi hissediyorum kendimi! Bunu da çekinmeden sana soracağım: başından bu yana eşcinselliği kabul edilemez bulanlarda sezinlediğim bir korku vardı, acaba bu binyılların geleneğinde güçlü yere yerleştirilen heteroselsüel erkeğin (ki o rahatlıkla kadını taciz edebilmiştir) yine kendisi kadar güçlü olan bir erkekten gelebilecek bir taciz korkusu mu? Sağlam, taciz edilemez o konum, acaba eşcinseller kabul görürse sallantı da mı olur diye düşünülüyor? Örneğin sen bunlardan mı ürküyorsun Ayaz?

    Eğer öyleyse, tartışacağımız konu taciz durumu olmalı; eşcinsel olan ya da olmayan kadın veya erkeğe yöneltilen tacizler...

    Eşcinselliği kabul edinilmez bulmakla, tacizi kabul edinilemez bulmak arasında çok büyük bir fark var çünkü. Tacizin bir eşcinselden gelmesi de onu daha az taciz yapmaz. Endişe duymana gerek yok.

    Türkiye'deki (ki pek gelişmiş, anlı şanlı batının (!) da bu konuda eksiksiz bir karnesi olduğu söylenemez) durum, temel insan haklarının ihlalini, ayrımcılığı ve toplumsal ikiyüzlüğü işaret ediyor. Üstelik daha önce de belirttiğim gibi, talep hoşgörülmeye yönelik değil, saygıya yönelik.

    Üstelik katılımcıların (ki yalnızca iki kişi eşcinsel olduğunu belirtti- eğer bu bir kimlikse, nitelendirmeyi başkaları değil, şahsın kendisi yapmalı diye düşünüyorum) önemli kısmının eşcinsel olması gayet doğal. Eğer bu bir hak mücadelesiyse, bunu eşcinseller adına başkasının yürütmesine beklemek hayal kurmak olurdu. Muhtemelen sayfayı takip eden eşcinseller, reva görülen az ögürlüğün yokluk durumunda sesini yükseltmeye çalışırken, takip eden heteroseksüellerin önemli bir kısmı toplumun arkalarından estirdiği rüzgarla yelkenlerini şişirmekle meşguldur.
     
    musclefan bunu beğendi.
  20. nerfbod
    Offline

    nerfbod Üye

    Katılım:
    29 Haziran 2008
    Mesajlar:
    84
    Beğenileri:
    23
    Ödül Puanları:
    0
    Yer:
    izmir
    yazmıcam demiştim ama...nefret dolu olan da benmişim. söylücek söz bulamıyorum.
     
Konu Durumu:
Mesaj gönderimine kapalı.

Sayfayı Paylaş