Hocalarımıza

Konusu 'Vücut Geliştirme & Fitness' forumundadır ve FleXoR tarafından 14 Kasım 2008 başlatılmıştır.

Watchers:
Başlığı izleyen üye sayısı: 4 üye.
  1. FleXoR
    Offline

    FleXoR Özel Üye

    Katılım:
    5 Aralık 2005
    Mesajlar:
    7.083
    Beğenileri:
    10.235
    Ödül Puanları:
    123
    Cinsiyet:
    Bay
    Meslek:
    Antrenör - Yazar
    Yer:
    Kırklareli & sivas
    Yine son günlerde Antrenör arkadaşlardan atılan mesajlardan yola çıkarak bilgilendirme amaçlı yazmak istedim.

    Antrenör arkadaşlarımız salonlarda mevcut uyguladıkları proğramlardan ve yeni gelenlere yapılması gerekenleri sordular bu konuda daha önce yazdımmı bilmiyorum ama bana yazılanlardan anladığım kadarı ile çıkardığım tek eksik alt yapı oluşturmadan proğram vermek.

    Nedir alt yapı oluşturmak ?

    Daha önce yazmıştım hatırlarsanız yeni bir öğrenciye asla vucuda proğram verilmez mutlaka sabit ve düzenli bir sistemle onu tanımak ve tanıdıktan sonra proğram verilmelidir demiştim o yuzden ileriki aşamadan başlayacağım.

    Kişiye proğram yazdığımızda verdiğimiz proğram sadece kişinin eksiğini kapsamamalı verdiğimiz proğram kişinin bir sonraki yapacağı ileri düzey antreman veya zor hareketleri karşılayacağı bir alt yapı proğramıda olmalı. örnek eğer kişiye bir sonraki proğramda sqat hareketi vericeksek şimdiki vereceğimiz proğramda bunu rahatça yapacağı kas guruplarına yönelmeliyiz ve sqatın alt yapısını bu proğramda attıktan sonra bir sonraki proğramda rahatça kişiye sqat verebiliriz. bu proğramdada sqatı vermemiz kişinin hazır olduğu gibi sqatıda alt yapı elemanı olarak düşünüp bir sonraki proğramda yapacağı barla lunges için verdiğimizide düşünmeliyiz. alt yapı mantığında gitmediğinizde kişinin gelişim süreci verdiğiniz her proğramda en yavaş şekilde oluşur ve sakatlanma riskide yüksektir.

    verilen her proğramı bir sonrakine alt yapı olarak vemek ileriye bakmak önceki ve sonraki proğram arasındaki ileytişimi kurmak ve kişiye daha çok şey vermektir.
     
    Son düzenleme: 14 Kasım 2008
    vanesy, salvadore_xp, bonatschi ve diğer 5 kişi bunu beğendi.
  2. gaddarkemal
    Offline

    gaddarkemal Yeni Üye

    Katılım:
    30 Temmuz 2008
    Mesajlar:
    994
    Beğenileri:
    756
    Ödül Puanları:
    0
    Yer:
    İstanbul
    Hocam güzel bir konuya değinmişsiniz.

    Çakma antrenörlerden hiç bahsetmeyeceğim, kaldı ki artık neye göre antrenörlere çakma diyeceğiz o da belli değil. Sevinsem mi üzülsem mi karar veremiyorum çünkü yardımcı antrenör olmak iyice kolaylaştı. Antrenörlükte gitgide kolaylaşıyor. Bu kolaylaşmada spor bilincinin yaygınlaşması gibi müspet sebeplerde var ancak federasyondan kaynaklanan başka sebeplerde olduğunu düşünüyorum. İleri kademe antrenörlük belgeleri verirken gösterilen hassasiyete ise bir lafım yok. İleri kademe (3) antrenörlük belgesini 1-2 gibi kolay vermiyorlar.

    Eğer antrenörlükte resmi federasyon belgesinine göre konuşursak 1. kademedekiler antrenör bile sayılmaz. 2. kademedekiler için konuşayım. (Belgesiz Antrenörde bal gibi olur o ayrı bir konudur.)

    Bu 2. kademe antrenörler arasında gerçekten takdir edilmesi gereken spor sever müteşebbisler çıkıyor ancak 2. kademe antrenörlük belgesiyle salonlarda bulunan antrenörlüklerin ne kadar antrenör oldukları çok ciddi olarak masaya yatırılmalıdır.

    Ayrıca antrenörlüğün sırf "bilgi" işi olmadığı antrenörlere iyice idrak ettirilmelidir.

    Bilmek vardır, bir de öğretmek vardır.

    Herkes öğrenmek zorunda değil tabii ki yani antrenörler okul öğretmenleri gibi bilgiyi nakletmek zorunda değildirler ve tabii ki her öğrencisine bilgi nakletmemeliler. Çünkü bu bilgileri almakta güçlük çekenler yahut bu bilgileri almak istemeyenler var.

    Bilmek vardır, bir de çalıştırmak vardır.

    İşte her VG antrenörünün yapmak zorunda olupta yapamadığı ya da paşa gönlünün işine gelmediği için yapmadığı eylem budur.

    Bugün ismi spor salonu olan mekanlarda kaç kişi çalışıyor, daha önemlisi kaç kişi çalıştırılıyor? Kim kimi çalıştırıyor Allahınızı severseniz. Elbette işini layıkıyla yapanlar var, ama yapmayanlara sporcular olarak hiç bir "ceza" vermiyoruz. Cezadan kastım, tavır koymaktır. Protesto etmektir, sizinle ilgilenmeyenlerin mekanına gitmemenizdir.

    Ben bu konudan hiç bir zaman muzdarip olmadım ancak ilgilenilmeyen belki yüzlerce insan gördüm. Sözde ilgilenmelerle, milletin ağzına bir parmak bal çalıp göz boyamakla gerçek ilgilenme arasındaki farkı bilen birisi olarak, bu farkı bilmeyenlerin istismar edilmesi beni rahatsız ediyor.

    Sporcu ruhu taşıyan bir antrenör kişisel becerisi oranında sayısı biraz değişmekle birlikte, bir çok öğrenciyle rahatlıkla ilgilenebilir. Çünkü salona gelenler farklı saatlerde gelirler, kaldı ki aynı saatte bir salonda olabilecek insan sayısı sınırlıdır. Antrenör gibi bir antrenörün, deneyimli gözleriyle denetlenen bir salonda, yanlış yapan birisinin yanına gidilip bir kaç dakika ayrılması, yerine göre tek bir cümle kurulması bile bir çalıştırmadır.

    Mesaisini olması gerektiği gibi öğrencilerine ayırsa yeter. Ancak antrenörlüğü "iş" olarak görmeyen bir zihniyetten, spor salonunda geçirdiği vakti "mesai" olarak duyumsamasını bekleyemezseniz. İşine, hele spor çalıştırıcılığı (öğretmen demiyorum) gibi faydalı bir işi olupta sahip çıkmayan bütün belgeli belgesiz antrenörleri tek başıma da olsam sonuna kadar kınıyorum.

    İşini iyi yapan, kişiliğiyle, ahlakıyla davranışlarıyla çevresine örnek olacak nitelikler taşıyan. Öğrenci kabul ettiği insanları seven ve insanlara spor sevgisi ve bilinci aşılayan bütün Türk antrenörlerinin başta kendi hocam olmak üzere ellerinden öpüyorum. Flexor hocam sizde eli öpülecek bir antrenörsünüz bana göre. Mesleğinizde yapılan ve yapılmayanları tespitle, gerektiği gibi değindiğiniz için teşekkür ederim.
     
    bonatschi, slymnasye ve FleXoR bunu beğendi.
  3. diez
    Offline

    diez ADMIN Yönetici Admin

    Katılım:
    18 Ocak 2006
    Mesajlar:
    13.051
    Beğenileri:
    15.000
    Ödül Puanları:
    123
    Cinsiyet:
    Bay
    Yer:
    Çorum
    Her işte olduğu gibi işini herkes layıkı ile yapmalı ve işini layıkı ile yapan antrenörleri tenzih ediyorum..

    gaddarkemal de bahsetmiş bu tip yanlış yönlendiren hocaları protesto etmek gerektiğinden..

    buna eklemek isterim..
    bende salonlarda ilk ayındaki 120kglık öğrenciye eğik sehpada tam mekik veren yada decline bench press veren yada başka bir salonda gördüğüm ilk ayındaki öğrenciye incline,flat ve decline pressleri peşpeşe veren kendini hoca sananları..

    öğrencileri kendimce uyarmaya çalıştım bu programları yapmamaları ve internetten araştırmaları gerektiği yönünde..

    hatta flexor'un 1.ve 2.ay programlarını resimleyip bu öğrencilere verdim hatta hocadan müsade alıp duvara bile astım..
    ama öğrenciler naptılar.. doğrusunu merak etmediler ve hoca sandıkları bilgisizin programına sadık kaldılar..
    bu anektodu neden anlattım..işin bir kısmı da öğrencilerde bitiyoru anlatabilmek için..

    kimse mükemmel olamayacağı gibi hocasının da mükemmel olamayacağından yola çıkarak öğrenci çok okumalı, kitaplardan, internetten bilgisini artırmalı ve hocasının uyguladıklarını sorgulamalı ve hocasına bu bilgiler ile geri dönmeli..
    eğer hocası tatmin edici bilgi veremiyorsa rekabet ortamını bozan bilgisiz hocanın salonunu terkedip bilgili hocaların salonlarını tercih etmeli..
    alternatif salon yoksa kendi programını yine araştırarak kendi yazmalı..

    özetle; öğrenci ,ticari gözle bakarsak tüketici yada müşteri bilgisini artırarak kendini korumalı..

    son olarak ya Flexor'u klonlamalıyız her salona bir tane koymalıyız ki bu mümkün değil ya da yeni Flexorlar yetişmeli..bu da nasıl mümkün olur? bilinçli,bilgili öğrenciler zaten gelecekte kaliteli hocalar olacaklardır..
     
    Son düzenleme: 14 Kasım 2008
    bonatschi, FleXoR, gaddarkemal ve diğer 1 kişi bunu beğendiniz.
  4. slymnasye
    Offline

    slymnasye Üye

    Katılım:
    3 Şubat 2006
    Mesajlar:
    552
    Beğenileri:
    387
    Ödül Puanları:
    73
    Malesef salonlarımızda kendisini hoca olarak nitelendiren fakat vg sporu hakkında cok da bılgılı olmayan bu ısı sadece ticari kazanc olarak goren sporcu ahlakından yoksun bir cok antrenor var.Flexor hocam,gaddar kemal ve diez olayı cok iyi özetlemişler aslında soylenecek cok soz yok ama hocalar her ne kadar bu sporda cok onemlı de olsa asıl ıs sporcunun kendısınde bitiyor herkes calıstıgı salonda flexor gibi yada onun bılgısıne ılgısıne sahıp hocalar ıster ama malesef bu tarz hocalar cok az.

    Bu nedenle ögrencinin de uzerine cok sey dusuyor ögrenci de biraz gözunu acıp bir seyler okumalı sureklı takıpte olmalı kım neyı nasıl yapıyor dıkkat kesılmeli yoksa bu iş olmuyor oyle adamlar varkı salonlarda spora geldıgı ılkgun ben su posterlerdekı adamlar gıbı olmak ıstemıyorum ya da kac ayda su kadar bır vucuda sahıp olurum gıbı sorular soruyorlar tamam herkes bu tarz yanılgılara dusebılır fakat anlatınca da dogruyu ogrenmek yerıne hala yanlıs yonlere sapan bıldıgını okuyan bırde sana bu bılgısızlıgı ıle akıl vermeye calısanlar da var zaten bu ısı layıkıyla yapacak olan ogrencıe de olsa hoca da olsa kendısını hemen bellı edıyor...

    Diezinde söyledigi gibi su an bız ogrencıler (kendımı daha hıc bır sey bılmıyor olarak goruyorum) ne kadar ıyı olursak ne kadar arastırırsak ılerde o kadar ıyı antrenorler cıkartırız bırde benım gıbı bu sporu sadece spor oldugu ıcın yapanlar var bızlerde ılerde calsıtıgımız salonlarda yardım almak ısteyen gercek ogrencılere elımızen geldıgı kadar yardımcı olmaya calsırız ancak bu sporda bole ılerleyebilirz yapılan yanlısları böyle azaltabiliriz.
     
    diez, bonatschi, FleXoR ve diğer 1 kişi bunu beğendiniz.

Sayfayı Paylaş