Hayvansal Ağırlıklı ve Bitkisel Ağırlıklı Beslenme Üzerine Görüşler

Konusu 'Beslenme' forumundadır ve heldic tarafından 3 Kasım 2011 başlatılmıştır.

Watchers:
Başlığı izleyen üye sayısı: 14 üye.
  1. heldic
    Offline

    heldic forum Kurdu

    Katılım:
    23 Mayıs 2010
    Mesajlar:
    1.606
    Beğenileri:
    1.118
    Ödül Puanları:
    123
    Yer:
    izmir
    forums.lowcarber.org/showthread.php?t=411452


    Cok ilginc atkins diyeti yapanlar kaybettikleri saclari ve sac renglerini geri kazandiklarindan bahsediyolar
     
    canmu bunu beğendi.
  2. lordmarvel
    Offline

    lordmarvel Üye

    Katılım:
    6 Ağustos 2009
    Mesajlar:
    580
    Beğenileri:
    216
    Ödül Puanları:
    0
    çok ilginç. ben küçükken kıvırcık ve sarışındım. şimdi kara gaşlı simsiyah bir adamım. bu diyeti yapsam, almanlar gibi olurmuyum acaba? :D
     
  3. heldic
    Offline

    heldic forum Kurdu

    Katılım:
    23 Mayıs 2010
    Mesajlar:
    1.606
    Beğenileri:
    1.118
    Ödül Puanları:
    123
    Yer:
    izmir
    kellik ile ilgili arastirma gencseniz dokulen saclari geri kazanabiliyorsunuz

    Herhalde buyume hormonu na ketosisin bir etkisi olabilir

    Buyume hormonu icin kan sekerinin uzun sure dusuk kalmasi gerekiyor ketosis de kan sekerini yukseltebilecek gidalar yasak
     
    canmu bunu beğendi.
  4. heldic
    Offline

    heldic forum Kurdu

    Katılım:
    23 Mayıs 2010
    Mesajlar:
    1.606
    Beğenileri:
    1.118
    Ödül Puanları:
    123
    Yer:
    izmir
    Ketosis diyetinde Protein ve yag serbest sadece karbonhidrat yasak.
    Boylece alinan kaloriden bagimsiz olarak vucut
    ketosise giriyor. Bunun manasi yaglarda
    karacigerde keton sentezleniyor. Keton vucut ve
    beyin tarafindan karbonhidrat yerine kullanilabilen bir madde. Beyin'in glukoz ihtiyaci buyuk oranda
    azaliyor boylece. Gunde 300-400 ilave kalori
    yaglardan temin edilmeye basliyor. Aclik hissinin ana sebebi olan kan sekeri dusmesi
    (ve beyinin enerjisiz kalmasi) ketosis diyetinde
    tamamen ortadan kalkiyor. Beyinin yakit ihtiyacini
    karsilayabilen ketonlar (yag) vucutta buyuk
    miktarda depolu oldugu icin ayrica yemek bile
    lazim degil. Normalde beyinin glukoz ihtiyaci sadece kan
    sekerinden karsilanabiliyor. Beyin glukoz
    depolayamiyor; diger dokularin aksine beyinde
    glukojen depolari yok. Kan sekeri (insulin
    sebebiyle) normalin altina dusunce bu sinirlilik-
    dalginlik-yorgunluk ve aclik ortaya cikiyor. Sonra karbonhidratli besinlere saldiriyoruz ve bu kisir
    dongu devam ediyor. Ketosis yapilirken buyume hormonu ve diger yag
    yakici hormonlar yukseliyor. Insulin hep dusuk ve
    kan sekeri de normal degerlerde sabit halde.
    Gunluk enerji ihtiyacimiz oncelikle ve cogunlukla
    yaglardan karsilanmaya basliyor. Yeterince protein
    aliniyorsa kas kaybi da ya cok az ya hic yok. Yani kaybedilen kilolarin cogu yag dokusundan gidiyor. Ketosisin ilk haftasinda gorulen birkac kg kaybinin
    bir nedeni de su kaybi. Kas glukojeni azaldigi icin
    vucut tuttugu bir miktar suyu da atiyor. Ozellikle
    edema ve yuksek tansiyon problemleri olanlar icin
    bu ideal. Ilerki haftalarda ilave su kaybi yok ama
    vucut eskisi gibi cok su tutmadigi icin tansiyon, etc problemleri de diyet suresince azalmis oluyor
     
    canmu bunu beğendi.
  5. ercan gürgöze
    Offline

    ercan gürgöze Üye

    Katılım:
    3 Mart 2011
    Mesajlar:
    2.027
    Beğenileri:
    1.332
    Ödül Puanları:
    123
    bu şaka fazla uzun sürdü ...(

    her okuduğun şeye inanma gibi bi durum mevcut herhalde arkadaşın?!...(((

    ya da " nutrition nuclear medical centre "(beslenme nükleer merkezi) de profluk tezi falan söz konusu ?!...))))
     
  6. Danny Boy
    Offline

    Danny Boy Yeni Üye

    Katılım:
    1 Temmuz 2010
    Mesajlar:
    3.251
    Beğenileri:
    8.716
    Ödül Puanları:
    0
    Meslek:
    Medical Laboratory Technician-Public Relations Spe
    Yer:
    İstanbul-Скопје-Београ&#1076
    hocam zaten arkadas kımse cevap yazmasada devam edıyor buraya yazmaya :)

    eskıden ben cevap verırdım hatta kaynak hazırlamıstım bır cok farklı yerden lınk verıcektım ama baktım kaba saba konusmalar hakaretler ve kucumsemeler mevcut devam etmedım tartısmaya

    sımdı yıne heldic cevap yazcaktır tabı cevap alamıcak bnden ama olsun :)
     
  7. heldic
    Offline

    heldic forum Kurdu

    Katılım:
    23 Mayıs 2010
    Mesajlar:
    1.606
    Beğenileri:
    1.118
    Ödül Puanları:
    123
    Yer:
    izmir
    sorun yok :)

    Yuksek karbonhidrat tam protein dusuk yag

    Yuksek yag tam protein dusuk karbonhidrat

    Diyetleri arasinda yuksek karbonhidratin daha cok yag kaybina yol actigini gosteren bir calisma gosterin konu kapansin :)

    Ama sadece bos teneke misali ses cikiyor baska birsey yok ben suyum sen busun :)
     
    canmu bunu beğendi.
  8. Danny Boy
    Offline

    Danny Boy Yeni Üye

    Katılım:
    1 Temmuz 2010
    Mesajlar:
    3.251
    Beğenileri:
    8.716
    Ödül Puanları:
    0
    Meslek:
    Medical Laboratory Technician-Public Relations Spe
    Yer:
    İstanbul-Скопје-Београ&#1076
    ya heldic herseyı kenara brakalım abı hıcmı offlıne olmuyorsun forumda ne zman bırsey yazsam tak cevap gelıyor masallah :) tebrık ederım :)
     
  9. heldic
    Offline

    heldic forum Kurdu

    Katılım:
    23 Mayıs 2010
    Mesajlar:
    1.606
    Beğenileri:
    1.118
    Ödül Puanları:
    123
    Yer:
    izmir
    cep telefonundan giriyorum hehe :)

    pc hic kullanmiyorum basinda oturmak zaman kaybi :)
     
    jackmaldow, canmu ve Danny Boy bunu beğendi.
  10. canmu
    Offline

    canmu Üye

    Katılım:
    8 Ağustos 2011
    Mesajlar:
    5
    Beğenileri:
    1
    Ödül Puanları:
    0
    sn. heltic

    Ketonejik diyeti özellikle diyetisyenler hiç sevmiyor ne dersiniz?

    Kilo vermek çok kolay sadece karbonhidratı kes... Bu yüzden mi acaba :)
     
  11. SCHWARZXXL
    Offline

    SCHWARZXXL Özel Üye

    Katılım:
    15 Mart 2006
    Mesajlar:
    3.626
    Beğenileri:
    4.706
    Ödül Puanları:
    123
    Cinsiyet:
    Bay
    Bu şekilde bir akıl yürütme çok sağlıklı değil ama hadi bu mantıkla gidelim; insan ile otobur canlıların sindirim sistemi arasındaki farklar çok daha dramatiktir.



    Mesajınız otomatık olarak birleştirilmiştir---------- mesajın eklendiği saat 21:23 ---------- ilk mesajın gönderildiği saat 21:19 ----------

    Low carb diyetlerin, low fat diyetlere göre daha üstün olduğu konusunda sayısız araştırma mevcut.

    Bir tanesi;

    http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC538279/


     
    YesiLZeytin bunu beğendi.
  12. R10
    Offline

    R10 Üye

    Katılım:
    16 Ağustos 2011
    Mesajlar:
    924
    Beğenileri:
    1.301
    Ödül Puanları:
    0
    bu iki diyet arasından düşük karbonhidratlı bir diyetin daha üstün olduğunu düşünmekle beraber şunları eklemek isterim:

    *her şeyin aşırısı zarar, bana kalırsa doğru harmanlanmış bir karbonhidrat-yağ alımı iki diyeti de ezer geçer (uygun bir protein miktarı ile elbette)

    *vejetaryen olmak kolay iş değil. özellikle eti tamamen kesmek zaman sıkıntısı çeken (iş okul vb.) amatör sporcuların günlük gerekli protein ihtiyaçlarını karşılayamamalarına sebep olabilir

    *vejetaryeniz diye yumurtaya abanmak karaciğer, kolestrol vb sıkıntıları doğurabilir

    *vejetaryenlik özellikle bilinçsiz bir şekilde yapılmaya çok açık olduğu için yukarıdaki sıkıntılar geçerlidir. eğer bu sporda belirli bir yere, bilgi düzeyine geldiyseniz kolaylıkla vejetaryen olabilirsiniz (örn: danny, ercan gürgöze)

    *bir eleştiri de düşük karbo diyete. günde 180 gr protein, 110 gr yağ, 30 gr karbonhidrat almak günümüz şartları içerisinde hiç elverişli değil. örneğin öğlen yemeği tablot olan birisinin yemeği %80 ihtimal karbonhidratça zengin olacaktır, bu da düşük karbo diyeti uygulamayı zorlaştıracaktır.

    *düşük karbo diyetin bir kötü yanı da tat almayı azaltmasıdır. yani biz de insanız, yeri gelecek sütlaç yiyeceğiz, yeri gelecek balıktan sonra helva yiyeceğiz, olmadı bir tulumba, baklava, profiterol, halka, künefe, kadayıf, irmik helvası, tahin pekmez. bunlar hayatın güzellikleri. aynı şekilde düşük karbo diyeti yapan bir kişi ekmek arası kokoreç, döner vb. şeyleri yiyemeyecektir. pilav ve makarna olmayacaktır. bizler gibi kuru fasulye pilav yapamayacaklardır mesela. ya da bol soslu spaghetti yemeyeceklerdir. bu gerçekten disiplin isteyen bir şey ve bu yüzden amatör sporcular seviyesinde uygulanması kolay değil

    kıssadan hisse: hem karbonhidratın hem yağların zamanlamasını ve oranını doğru tutturan bir sporcu, ille de yağ ya da ille de karbonhidrat diyeni rahatlıkla geçecektir. bana kalırsa bu iki diyet tarzı da belirli ölçüde zayıflığa sahiptir ve birbirlerine karşı bariz bir üstünlüğe sahip değildir.
     
    Danny Boy bunu beğendi.
  13. heldic
    Offline

    heldic forum Kurdu

    Katılım:
    23 Mayıs 2010
    Mesajlar:
    1.606
    Beğenileri:
    1.118
    Ödül Puanları:
    123
    Yer:
    izmir
    cok guzel yazmissiniz fakat

    Bir seyin sizin icin kötü oldugunu bildikten sonra ve saglikli yasamayi dusunuyorsaniz iste o helva ya spagettiye ekmege el atmiyorsunuz koskoca bayramda 1 seker dahi yemedim canim istedimi hayir yokluk cekmiyorum ama tabi insaniz yeri gelcek yiyecegiz onemli olan o ogunden sonra kaldigimiz yerden devam edebilmek


    Ben biraz sansliyim ki yemeklerimi kendim yapabiliyorum evim le isim arasi cok uzak degil


    Kokerec doner v.s bizde yiyoruz fakat tabakta ekmeksiz sossuz istiyorum :) yapacak birsey yok :)

    zaten eger yag yakma amacinda degilsek gunluk 80 100 gr arasi iyi karbonhidratlar alabiliriz ornek meyve ve kuruyemisler uzum falan olabilir damak tadina kalmis ve zaten glikojen depolarimiz bos eger ben oturup yarim ekmek yesem o yaglanmak icin depolanmaz anca glikojen depolarimi doldurur


    Diyetisyenlere gelirsek tip doktorlara birakilmayacak kadar parali bir meslek insan karbonhidrati keserse diyetisyen lazim degil cunku aclik cekmiyorsunuz insulin dalgalanmasi olmadigi icin kan sekeriniz duz bir cizgide gidiyor bu diyetisyenlerin isine gelmez umarim bu meslegi hakkinla yapan para pesinde kosmayan 3 4 doktor var yanlarina yenileri gelir toplumun hepsi hasta ama tedavileri cok basit ama yapmalari isine gelmiyor cunku para derdindeler
     
  14. heldic
    Offline

    heldic forum Kurdu

    Katılım:
    23 Mayıs 2010
    Mesajlar:
    1.606
    Beğenileri:
    1.118
    Ödül Puanları:
    123
    Yer:
    izmir
    Resimler bizlere cok sey anlatır

    [​IMG]



    [​IMG]

    [​IMG]


    [​IMG]

    [​IMG]
     
  15. lordmarvel
    Offline

    lordmarvel Üye

    Katılım:
    6 Ağustos 2009
    Mesajlar:
    580
    Beğenileri:
    216
    Ödül Puanları:
    0
    R10 bunu beğendi.
  16. Danny Boy
    Offline

    Danny Boy Yeni Üye

    Katılım:
    1 Temmuz 2010
    Mesajlar:
    3.251
    Beğenileri:
    8.716
    Ödül Puanları:
    0
    Meslek:
    Medical Laboratory Technician-Public Relations Spe
    Yer:
    İstanbul-Скопје-Београ&#1076

    hayır degıl tabıkıde . kendısı saygıdeger bır spor egıtmenıdır dovus sporları konusunda uzmandır az arastrıma ıle kendıne aıt salonun web sıtesıne ulasılabılır
     
  17. lordmarvel
    Offline

    lordmarvel Üye

    Katılım:
    6 Ağustos 2009
    Mesajlar:
    580
    Beğenileri:
    216
    Ödül Puanları:
    0
    Tamam kusura bakmasın. Buldum ben. Yaşının büyük olduğunu bilmiyordum. :=)
     
    Danny Boy bunu beğendi.
  18. kaanmert
    Offline

    kaanmert Üye

    Katılım:
    6 Kasım 2010
    Mesajlar:
    75
    Beğenileri:
    84
    Ödül Puanları:
    28
    Cinsiyet:
    Bay
    hayvansal ağırlık ve bitkisel ağırlıklı beslenme diye ben ayrım yapmıyorum fakat:

    sabah yumurta peynir yulaf v.b :)

    öğlen genelde bitkisel ağırlıklı beslenirim yanında böyle roka dereotu marul maydonoz hepsini bir kap içine koyarım hafif limon sıkarım beraberinde yerim :))

    ikindin ve ertesinde haşlanmış patates ile tavuk göğsünü yanında bulgur pilavı ve yoğurtla bir güzel yerim :)) aralarda da meyve


    sadece yediklerim bunlar değil elbette fakat yağsız ve sağlıklı bir şekilde hem bitkisel hem de hayvansal olarak beslendiğimi düşünüyorum :))

    geçmiş zamandaki insanların bir kısmı hayvansal beslenirken mutlaka bir kısmıda bitkisel besleniyordur yaşadığı çevre şartlarıyla bu kısımda bilgim yok

    bence bitkisel veya hayvansal ağırlıklı beslenme diye ayrım benim açımdan yok bu nedenle bitkisel her gıdayı gerektiğinde tükettiğim gibi hayvansal her gıdayı da tüketiyorum mutlaka var olan bir şeyin yararı vardır tabi zararı da vardır ama hayvansal gıdaların veya bitkisel gıdaların bunun şu eksiği var veya anlamsız onu yemek gibi olduğunu düşünmüyorum her ikisi de gözümde eşit :)

    ha kimi insan hayvansal beslenmeyi sever kimi bitkisel beslenmeyi şu gerçek hayvansal ağırlıklı beslenen bitkisel ağırlıklı beslenen kadar sağlıklı olmaz :)
     
    Son düzenleme: 24 Kasım 2011
    Danny Boy bunu beğendi.
  19. R10
    Offline

    R10 Üye

    Katılım:
    16 Ağustos 2011
    Mesajlar:
    924
    Beğenileri:
    1.301
    Ödül Puanları:
    0
    ercan gürgöze :

    Ercan Gürgöze : 1959 doğumlu olup ,atletizm,halter dalları ile spor hayatına başladı...Yurtdışı eğitim ve staj süreçlerinde Kick Boxing ve Muay Thai dalları ile tanışarak, çevreden gelen talepler üzerine sözkonusu bu spor dallarının çalışmalarını 1980 yılında Beşiktaş ilçesinde başlattı..Döğüşcüleri 1991-1995 yılları arasında yapılan muhtelif galalara katılarak başarı elde ettiler.2002 yılında yeniden camiaya geri dönerek, sırasıyla; 2003 yılında kurulan, Karete Federasyonu'na bağlı olarak kurulan Türkiye Muay Thai Spor Dalı bünyesinde iki yıl Merkez Hakem Kurulu üyeliği, aynı süreçte İstanbul İli Merkez Hakem Kurulu Başkanlığı ,2005 ve 2006 yıllarında Mücadele Sporları Federasyonu bünyesindeki Muay Thai Spor Dalı Teknik Komite ve Milli Takım Antrenörlüğü pozisyonlarında bulundu.2003 yılından beri ülkemizin Muay Thai branşında esas olarak bağlanılması gereken kuruluşun " IAMTF"(IMTF-WMF) yerine ileriye yönelik olarak "IFMA" olması gerekliliği konusunda başından beri mücadele vermiş olup, müteakiben zamanın Mücadele Sporları Fderasyonu başkanı Tunç Turgut'un tam desteği ile2006 yılında "IFMA "nın ülkemizi üyeliğe kabulünde önemli rol oynamıştır...(IFMA , bugün 110 üyeli ve olimpiyat kuruluşu alt kriter kuruluşlarından biri olan GAISF tarafından tanınmakta olup , Amatör Muay Thai dalında dev bir kuruluş olmuştur.) Dereceli birçok şampiyon yetiştirmiştir...

    Mühendislik yanısıra ; Uluslarası Yöneticilik (İşletme) dalında Master derecelerine sahip olup, İngilizce ve Almanca bilir, uzun yıllar " Dış Ticaret "sektöründe önemli kuruluşlarda yönetici olarak çalışmıştır..Evli ve iki çocuk babasıdır... )

    linki de şöyle : http://www.borangym.com/ercangurgoze.html

    ben kendisine de söylemiştim, kick boks ile uğraşan bazı arkadaşlarım bana "ercan gürgöze iyi hocadır, çalışma fırsatım olsa keşke" gibi cümleler sarf etmişti. tabi ben forumda ki ercan gürgöze'nin o ercan gürgöze olduğuna da sonradan uyandım :D

    Mesajınız otomatık olarak birleştirilmiştir---------- mesajın eklendiği saat 21:00 ---------- ilk mesajın gönderildiği saat 20:58 ----------

    bu arada heldic sen iyice misyonerliğe bağladın gidiyorsun :D neredeyse kendine müritler bulmaya çalışıyorsun diyeceğim şu düşük karbo diyetle ilgili :D
     
    lordmarvel ve Danny Boy bunu beğendi.
  20. heldic
    Offline

    heldic forum Kurdu

    Katılım:
    23 Mayıs 2010
    Mesajlar:
    1.606
    Beğenileri:
    1.118
    Ödül Puanları:
    123
    Yer:
    izmir


    Birçok hekim ve diyetisyen kalp hastalığından korunmak için süt gibi doymuş ve kolesterolden fakir yağların tüketilmesini önermektedir. Yapılan araştırmalar ise tam tersini göstermektedir. Geleneksel diyetlerinde yüksek oranda (%60-80) yağ bulunan Aborijinler (Avusturalya), Eskimolar (Kanada), Hazdalar (Tanzanya), !Kunglar (Botswana), Pigmeler (Zaire) ve Yanomamoların (Brezilya) kan kolesterol düzeyleri çok daha az doymuş yağ tüketen (%35-40) Amerikalılardan (ABD) çok daha düşüktür.



    [​IMG]



    Afrikalı Samburular (Kenya) günde 6-7 litre tam yağlı çiğ süt ve yarım kilo kadar et tüketirler. Yani ortalama Bir Amerikan vatandaşının tükettiği kolesterolün 2 katından fazlasını tüketmesine rağmen, kan kolesterol düzeyleri (170 mg/dL) Amerikalılara göre (240 mg/dL) son derece düşüktür. Samburularda koroner kalp hastalığına rastlanmamıştır.
    Kırsal kesimde yaşayan Kenyalı Masailer günde 2 litre kadar çiğ süt, 1-2 kilo kadar et yerler. Buna rağmen ortalama kan kolesterol düzeyi dünya ortalamasından düşüktür ve koroner kalp hastalığından ölme riski sıfıra yakındır. Fakat şehre yerleştiklerinde çok daha az kolesterollü gıda tüketmelerine karşın kan kolesterol düzeyleri kabiledeki akrabalarından daha yüksek olmakta ve daha fazla kalp krizi geçirmektedirler.
    Bir başka örnek daha.. Somali’de sadece sütle beslenen bazı kabilelerde hemen hiç koroner kalp hastalığı görülmemektedir.
    Anne sütündeki enerjinin yarısından fazlasının yağdan alındığı düşünülürse yağın canlı yavruların büyümesinde ne kadar büyük bir öneminin olduğu anlaşılır. Üstelik bu yağın çok büyük bir bölümü de doymuş! yağdır. Bu nedenle Amerikan Pediatri Akademisi 2 yaştan önce yağ kısıtlaması yapılmamasını söylemektedir. Bize göre 2 yaşın üzerinde yağ kısıtlaması yapılması da son derece sakıncalıdır.







    Mesela bir araştırmada yaşları 16-89 yıl arasında değişen 76,172 erkek ve kadın ortalama 10 yıl izlenmişler. Bunlardan 27,808’i vejetaryen imiş (et-balık). Çalışmanın sonunda 8330 ölüm olmuş, fakat kırmızı et yiyen ve yemeyenler arasında kanserden ölüm bakımından bir farklılık bulunmamış.



    İnsanlar eti 5 milyon yıldır et yiyor. Tarım öncesi dönemde (10,000 yıl önce) insanlar günümüzdekine göre en az 2-3 kat daha fazla kırmızı et tüketmelerine rağmen, fosil incelemelerine göre daha az kansere maruz kalmışlardır Bu incelemelere göre tarım dönemine geçtikten sonra kanser ortaya çıkmış. Ama son yüzyıla gelince adeta bir patlama yaşanmış.
     
    zrb20 bunu beğendi.

Sayfayı Paylaş