Gıda Takviyeleri

Konusu 'Supplementler' forumundadır ve kultursokak tarafından 1 Mayıs 2009 başlatılmıştır.

Watchers:
Başlığı izleyen üye sayısı: 13 üye.
  1. kultursokak
    Offline

    kultursokak Üye

    Katılım:
    1 Mayıs 2009
    Mesajlar:
    20
    Beğenileri:
    11
    Ödül Puanları:
    0
    Gıda Takviyeleri

    Siteyi biraz gezdiğimde gördüğüm bir durumdan ötürü bu başlığı açarak size besin takviyeleri, gıdalar üzerine bir iki şey söylemek istedim.

    Öncelikle Türkiye'nin en otoriter olan birkaç hocanın öğrencisi olduğum için(kendim hala sağlık öğrenciyim) herkesin ahkam kestiği besin, güç takviyesi sağlayan, kas artırıcı maddelere dair söyleyeceklerimin dikkate alınmasını istirham ederim. Tabi bu benim için değil, sizlerin sağlığı için. Hepsi bilim deneyleriyle ispatlanmış, insan üzerindeki etkisi ortaya konulmuş bilgilerdir, doğrulardır.

    Gıda takviyesi şeklindeki her ürünün "muhakkak" yan etkisi vardır. O yüzden, ben şurda yan etkisi olmayan birşey duydum, bana bu hocam o ilacın veya gıda desteğinin zararı olmadığını söyledi gibi ifadeler sadece yeterli bilgi sahibi olmamaktan gelir.
    Kilo almak, kas hacmi artırmak ve benzeri sebeblerden ötürü alınan bu takviyelerin uzun-kısa süreliğine etki gösterdiği gerçektir. Yani herhangi bir ürün kullandığınızda size fayda sağlayacaktır. Ama faydası geçici iken olumsuz yöndeki tesirinin kalıcı olduğunu unutmamak lazımdır.
    Her insanın bünyesi farklı fizyolojidedir. Bu yüzden böyle ürünler kullanırken doktor kontrolünden geçmek faydalıdır. Ama yetersizdir. Çünkü sizin bedeninizde bilmediğiniz pasif bir alerjiniz vardır ve gıda takviyeleri bunu aktifleştirebilir, bu durumda alerjik reaksiyonlarla uğraşmak zorunda kalabilirsiniz. Ya da kullandığınız ürün(içindeki yapısından dolayı) atık olarak vücut dışına verilirken hepsi verilmez, bazı bölgelerinizde birikme yapar ve böylece ağır ve yavaştan ilerleyen bilmediğiniz bir hastalığa hayat verebilirsiniz.

    Daha uzun uzadıya yazılabilir. Açtığım konuda dikkat edilirse herhangi bir firmaya, onun ürünlerine bir atfım yoktur. Bu yüzden yanlış anlaşılmasın. Konuya üyeler tarafından tartışma getirilmesin, yöneticilerimiz de, bu başlıkta kasıt var diye konuyu silmesin. Bu söylediklerim sadece belli sağlık otoriteleri tarafından bilinen ve bazı ilgili kişilerce öğrenilen konulardır. Ben burada sizi de bilgilendirmek istedim. Çünkü bedeninizi atletik bir yapıya yükseltirken (hiçbirinizi tanımasam da) vücudunuzda kalıcı rahatsızlıklar, etkiler oluşmasını istemem. Bir sağlıkçı olarak benim görevim insanların en sağlıklı yaşamı bulmasıdır. Bedenine zarar vermesini engellemektir.

    Konuyla ilgili her türlü soruyu sorabilirsiniz. Yardım etmeye çalışırım.

    Saygılarımla...
     
  2. bonatschi
    Offline

    bonatschi Özel Üye

    Katılım:
    10 Ocak 2006
    Mesajlar:
    3.857
    Beğenileri:
    4.944
    Ödül Puanları:
    123
    Yer:
    Londra
    Yukarıda bahsetmiş olduğunu etkiler koruyucu içeren ve/veya işleme uğramış çikolatadan çorbalara, meyve sularından cipslere kadar bütün hazır gıdalar için geçerlidir.

    Bu durumun sadece ek besinlere özgün olduğuna dair yaratılmış olan algının önüne geçmek isterim.
     
  3. kultursokak
    Offline

    kultursokak Üye

    Katılım:
    1 Mayıs 2009
    Mesajlar:
    20
    Beğenileri:
    11
    Ödül Puanları:
    0
    Elbette ki öyle, dediğiniz gibidir. Fakat cips veya çikolata gibi besinlerde vücuda yarar çok az olduğu için zarar da aynı şekilde çok azdır. Ama vücuda bir anda güçlü bir yarar sağlayan takviye gelirse (gıda takviyeleri) bu hızla orantılı ölçüde zarar doğurur. Dikkat etmemiz gereken budur. Ölçüsü ise cipslerle, çikolata veya çorba gibi ürünlerle kıyaslanamaz bile.
     
  4. bonatschi
    Offline

    bonatschi Özel Üye

    Katılım:
    10 Ocak 2006
    Mesajlar:
    3.857
    Beğenileri:
    4.944
    Ödül Puanları:
    123
    Yer:
    Londra
    Güçlü yarar-güçlü zarar (veya tersi) arasında kurduğunuz ilişkiyi anlayamadım?
    Açabilir misiniz?
     
  5. slymnasye
    Offline

    slymnasye Üye

    Katılım:
    3 Şubat 2006
    Mesajlar:
    552
    Beğenileri:
    387
    Ödül Puanları:
    73
    cok güçlü bir yarar derken ne gıbı güçlü bir yarardan bahsedıyorsunuz? bu urunler sızınde dedıgınız gıbı gıda takviyesıdır ve steroıd degıldır bu urunlerı kullanan hıc kımse bırden sıhırlı bır degnek deymıs gıbı gelısmıyor sonucta cok buyuk faydası var aynı oranda cok da buyuk zararı olur gıbıbır mantık soz konusu degıl bence suplementlerde..

    yardımcı olmak ıstedıgınıze emınım fakat merak ettıgım bu cok guclu yarar dusuncesı sızın gorusunuz mu? yoksa bır kaynak verebılecekmısınız?
     
    Son düzenleme: 1 Mayıs 2009
  6. sleepy
    Offline

    sleepy Üye

    Katılım:
    5 Aralık 2007
    Mesajlar:
    844
    Beğenileri:
    643
    Ödül Puanları:
    0
    Kısa sürede güç artıran hormon harici tek madde nitrik oksit ürünleridir.

    Piyasada bunun dışında performansa bu kadar etki eden gıda takviyesi yok.

    Gıda takviyesi diye yazarken daha spesifik bir ürünü belirtin lütfen, NO ürünleri gibi...
     
  7. kultursokak
    Offline

    kultursokak Üye

    Katılım:
    1 Mayıs 2009
    Mesajlar:
    20
    Beğenileri:
    11
    Ödül Puanları:
    0
    Tabiki verebilirim. Ama önce açıklayarak size de izahını göstereyim. Konuşmamı olabildiğince sade yazmaya çalışacağım.

    Vücutta en önemli kaynak proteinlerdir. Vücudun antikorları, makrofajları, lökosit hücreleri, trobosit hücreleri, enzimleri hep protein yapıdadır. Dolayısıyla vücut kendi dengesini sağlarken proteinler üzerinden bir düzenleme gerçekleştirmektedir. Ayrıca vücuttaki böbrek, özellikle karaciğer ve pankreas gibi organları incelersek hepsinde protein ve karbonhidrat üzerine kurulu bir denge vardır. Mesela vücutta, sizlerin basit şeker diye tabir ettiği bal veya pekmez tarzı yiyecekler kan şekerini yerine getirir, spor sonrasındaki alındığında yarar sağlar. Ya da protein içerikli, riboflavin, D vitamini, niasin, tiamin gibi vitaminlerle de vücudun tuz ve metal dengesi sağlanır. Bunu yumurta, et, süt, peynir ve benzeri ürünlerle dengeye getirmek mümkündür. Fakat şimdi söyleyeceğim nokta asıl önemli olandır. Vücutta "eşik değeri" vardır. Somut olması için örnekleyim, kan tahlili yaptığınızda hdl, vdl, steroit gibi değerler bulunur. Bunların her birinin referans değerleri vardır. kanın normal şeker değerleri mesela 50-90 arasında olsun. hdl değeri de 45-49 arasında, diğerleri de bu şekilde. İşte standart olarak bu değerler arasında olması gereken değerlerimiz eğer ki böyle ürünler kullanılırsa muhakkak düşme veya yükselme gösterir. Ve bu değişiklik çok bariz, çok belirgin, kendisini çok açık olarak göstermektedir. Bu nedemektir ya? Bu, vücudun standar değerleri aralığını esnettiği için vücut dengesi otomatik olarak kaybolmaya başlar, kendisini yeni dengeye ayarlamaya çalışır fakat bunu başaramaz. Kendi standart haline yani şeker için 50-90, hdl için 45-49 arasına getirmeye çalışır, vücudun görevli hücre ve organları buna uğraşır. Fakat bu halde vücut kendisini dengeye getirmeye çalışırken bilinmeyen birçok karmaşık olaya (komplikasyonun pasif haline) sebebiyet verir. Yani kısacası vücudun belirli değerleri vardır. Vücutta bu doğal yollarla düşer veya yükselirse bunu düzeltmek doktor tedavisiyle mümkün olur. Ama bu düşüşler yapay şekillerle yapılırsa o zaman sadece değerlerin düşmesi değil bunun gibi vücudun bilinmeyen bazı noktalarında(her birey için farklılık gösterecektir) da problemler gösterecektir. Eğer bu problemler akut durumda ise yani geçici ise mesele yoktur. Ama kronikleşirse(herkesin fizyolojisine göre bu durum değişir) o zaman işte korktuğumuz başımıza gelir.

    Asıl olarak sizin sorunuza gelelim. Arkadaşlar sizlerin bahsettiği gibi bu ürünler sihirli değnek etkisinde değiller diyemeyiz. Bu sadece kas yapmada sihirli değnek değillerdir. Vücudun değerlerini değiştirmede sihirli değnektir. Fakat işin en önemli noktası bu ürünlerdeki kimyasallardır. Nasıl ki rakı metanolden yapılırsa insanı zehirler, etanolden yaparsa normal rakı özelliği gösterir. Steroitler de, protein takviyeleri de öyle. Kimyasal formülleri ile oynanan bazı ürünler vücuda hızlı takviye sağlayabilir, fakat bu kimyasal yapı vücudumuzun kimyasal yapısıyla sahte bir benzerlik gösterdiği için vücuda enerji verir, aslında vücud için toksik etki yapabilir.(Genelde besin takviyelerinin çoğu böyledir. Fakat bitkisel kaynaklı ürünlerin durumu daha farklıdır.) Vücudun dengesinde (kas hacminde değil, fizyolojik ahenginde) çok hızlı değişikliklere sebebiyet veren ürünler zaten kimyasal yapısı değiştirilerek elde edilir. Bunlar ise bize kazanç sağlarken kalıcı harabiyet veya zarar verebilir. Şimdi en basitinden size söyleyim, Türkiyede satılan bu ürünlerin hiçbir tanesi sağlık bakanlığının izniyle çıkmış değildir. Bazıları ise yasadışı olarak yurtiçine getirilir. Hele ki Çin kaynaklı olanlara dikkat! Türkiyede satışına izin verilenlerin hepsi tarım bakanlığının izniyle piyasadadır. Tarım bakanlığı ise kimyasal yapısıyla değil sadece ürünün ana maddeleriyle ilgilenerek kararı verir. Sağlık bakanlığı ise kendi kliniklerinde test eder, ürünü farmakolog, farmakognozik, kimyagerler tarafından inceler bu şekilde değerlendirir.

    Vücudun standart değerleri arasında yükselme ve alçalma sağlayan ürünler normal ürünlerken bu standartları geçen ürünler çok güçlü yarar sağlaması yukarda yazdığım şekliyledir. Dolayısıyla da çok güçlü yararını kimyasal yapısındaki değişikliklerle sağlar. Kimyasal değişiklikler ise son derece tehlikelidir. Dış görünüşümüzü iyi yapalım derken iç bünyemizi harab etmemek lazım. Ama vücudun belirli değerlerini geçmesi dolayısıyla da büyük toksik etkiler gösterecektir. Bu toksik etkiler uzun yıllar sonra da olabilir aniden de, alerjik şekilde de olabilir. Sürekli tekrarladığım gibi her fizyolojiye göre değişir.

    Tavsiyem, bu ürünleri kullanırken son derece dikkatli olmamızdır. Ya da asgariye indirmemizdir, mümkünse kullanmamaktır.

    Kaynak olarak, Hacettepe ve Gazi üniversitesi Eczacılık ve Tıp Fakültesi yayınlarını özellikle G.Ü.Eczacılık fakültesi Farmakognozi anabilim dalı ve yayınlarını göstiyorum.

    Biraz karmaşık olmuş olabilir. Fikir müşaveresine(alışverişine) devam ederiz.

    Saygılarımla...
     
  8. bonatschi
    Offline

    bonatschi Özel Üye

    Katılım:
    10 Ocak 2006
    Mesajlar:
    3.857
    Beğenileri:
    4.944
    Ödül Puanları:
    123
    Yer:
    Londra
    Anladığım kadarıyla besin takviyelerinin bu düşüşleri yapay yolla yaptığını iddia ediyorsunuz.
    Bunun için de altta alıntıladığım besin desteklerinin değişen kimyasal yapılarını anlatmışsınız.

    Kullanılan tanınmış markaların besin desteklerinin (mesela whey proteinler veya aminoasitler) kimyasal yapılarının değiştirelerek oluşturulmuş "yapay" maddeler olduğunu mu iddia ediyorsunuz?
    Bu iddianızın dayanığını oluşturan bilgi nerededir?

    Burada steroid ve besin desteği ayrımını iyi yapmak gerekli.

    Piyasada bulunan birçok kaliteli protein tozunun (içerisindeki koruyucular ve tatlandırıcı eklentileri dışında) doğal olarak besinlerden aldığımız proteinlerden farkı yoktur ve doğal proteinlerin besin özlerini teşkil ederler.
    Yapay veya labaratuar ortamında üretilmiş sentetik besinler değillerdir.
     
  9. Bureaucracy
    Offline

    Bureaucracy Üye

    Katılım:
    24 Ocak 2009
    Mesajlar:
    181
    Beğenileri:
    25
    Ödül Puanları:
    38
    Meslek:
    Ögrenci
    Yer:
    İzmir
    bunlar zararlı olsaydı devlet izin vermezdi.
     
  10. SEZER YZL
    Offline

    SEZER YZL Yeni Üye

    Katılım:
    17 Ekim 2008
    Mesajlar:
    885
    Beğenileri:
    481
    Ödül Puanları:
    0
    Meslek:
    ögrenci
    Yer:
    istanbul
    bunun ıcın bıze somut bır kaynak gosterırsenız sevınırım cunku steroıdlerle besın takvıyelerının aynı oranda degerlerımızı degıstırdıgını ıddaa etmıssınız
     
  11. kultursokak
    Offline

    kultursokak Üye

    Katılım:
    1 Mayıs 2009
    Mesajlar:
    20
    Beğenileri:
    11
    Ödül Puanları:
    0
    Zararlı olsaydı devlet izin vermezdi diyen arkadaş çok biliyorsa içmeye devam edebilir. Fikir sahibi olmadan hüküm sahibi olmak herhalde bu olsa gerek. İnsan sorgular, niye sağlık bakanlığı değil de tarım bakanlığı bu işle ilgileniyor diye. :) Beden sizin bedeniniz, vucüd sizin vücudunuz, devlet izin verdi ise sağlıklıdır diye bakılıyorsa unutmayalım ki domuz eti de AB dolayısıyla izin verilen bir üründür ve yenilebilir. Herhalde domuz etine de "bu zararsızdır" diyemeyiz. Ya da içkiler. Devlet izin vermemiş midir? Rakı, cin, konyak, biraz... Peki bunlar yararlı mıdır? Ya da sigara? Devlet izin vermemiş midir? A doğru ya izin verdiğine göre zararsızdır. O zaman içiniz. :)

    Sayın bonatschi bazı besin desteklerinin yapısında oynama yapılmıştır. Yani sentetiktir. Ama bu işi yapan kaliteli ve ünlü olan firmalarınki sentetik olmakla birlikte zararı asgari olup vücutta toksik etki ya yapmaz ya da akut şekilde ve minimal düzeyde etki eder. Fakat bazı desteklerde ise bitkisel kaynaklı olan ürünler belirgin olup bunlarda doğal bir düzenleme mekanizması vardır. Üretimleri de yine kimyasal olsa da bu kimyasal yapısı tesirsiz şekildedir. Yani vücud tarafından toksik bir komplomenter olarak kabul edilmez. Yani kullanılabilir. :) Ama yenilmemesi daha iyidir. (Çünkü muhakkak hepsinin bir olumsuz tesirinin olduğunu unutmamak lazımdır.)

    Kullanılan üründe doğal olmasına çok dikkat edilmesi lazımdır. İçindekiler iyi incelenmeli, izin alındığı yere dikkat edilmeli(türkiyede tarım bakanlığından izin alınıyor.)

    Gıda takviyesi, nütrasötik veya halk ilaçları şeklindeki ayrımdan bahsediyorsanız, bunların hepsini zaten bizler (özellikle Farmakognozlar ve gıda mühendisleri) tarif ediyoruz. Yani neyin ne olduğunu herşeyiyle biliyoruz. Ayrımı yapmak iyi olur, ama bilmeyenin yapması iyi olur. :)
     
    Son düzenleme: 1 Mayıs 2009
  12. hedon
    Offline

    hedon Üye

    Katılım:
    22 Nisan 2009
    Mesajlar:
    3
    Beğenileri:
    1
    Ödül Puanları:
    0
    Meslek:
    Bankacı
    Yer:
    İstanbul
    Cevabım sadece buna istinaden olacak. Reklam olarak algılanmaması için isim vermiyorum, bir Türk firması var hammaddelerini yurtdışından getirterek bu ek besinleri üreten. Kendi sitesindeki ibare aynen şöyle: " XXX ürünleri, Sağlık Bakanlığı ve Tarım Köy İşleri Bakanlığı'nın onayı ve kontrolünde Türk Gıda Kodeksi' ne ve HACCP sistemine uygun olarak üretilmektedir." Bunu internetten sorgulayabiliyor muyuz bilemiyorum, sonuçta orada yer alan bilginin kesinliğide site öyle yazıyor diye olacak değil. Ama hiç bir firma ki böyle büyük üreticiler, Anasayfalarının ortasına böyle yalan bir ifade koymazlar kanımca. Eğer ki bunlar Sağlık Bakanlığı'n dan onaylıysa (ki öyle gözüküyor) senin kendi mesajınla iç içe ters düşüyor. Çünkü sen Sağlık Bakanlığı izin vermediği için sebebiyle beraber yukarıda belirtmişsin bu ürünleri riskli gördüğünü. Fakat görünürde bakanlıktan onaylı.

    Yanlış anlama, sırf sana muhalefet olmak için yazmıyorum bunları. Emin ol ki diğer kişilerde aynı yaklaşımla, bazı şeyleri açıklamak ve sağlam bilgiler üzerine kurmak için uğraşıyorlar. Sonuçta söz konusu "sağlık", herşeyden önce gelir. Hassasiyetinden ve insanları bilgilendirme çabandan dolayı sana, bu konuda bilgili olan ve bu bilgilerini bizle paylaşan diğer kullanıcılara da teşekkürler ayrıca. Sonuçta el elden üstündür, bilgi paylaşımı her zaman güzel sonuçlar doğurur. Bende uzun zamandır araştırıyorum bu ürünleri, yeni kullanmaya başlayacağım. Ama şu ana kadar olumsuz bir duruma rastlamadım incelediğim kadarıyla.

    Not: Sadece "Protein Tozları" nı araştırdım. Diğerleri hakkında bilgim yok denebilir.
     
    bonatschi bunu beğendi.
  13. kultursokak
    Offline

    kultursokak Üye

    Katılım:
    1 Mayıs 2009
    Mesajlar:
    20
    Beğenileri:
    11
    Ödül Puanları:
    0
    Teşekkür ederim hedon. Bahsetmiş olduğunuz güzel birşey. Benim açıklamalarımda ters veya paradoks bir nokta bulunmuyor. Sadece birçok ürünün tarım bakanlığından izin aldığını belirtiyorum. Sağlık bakanlığından değil. Eğer sizin bahsettiğiniz ürün sağlık bakanlığı tarafından da (gerçekten) onaylı ise işte o ürünler kullanılabilir. Benim bahsettiğim tarım bakanlığından izin alarak piyasaya sürülen veya hiç izin alınmadan kullanılan ürünler içindir.
     
  14. hedon
    Offline

    hedon Üye

    Katılım:
    22 Nisan 2009
    Mesajlar:
    3
    Beğenileri:
    1
    Ödül Puanları:
    0
    Meslek:
    Bankacı
    Yer:
    İstanbul
    Anladım, ama eminim ki birçok kişi "Sağlık Bakanlığı" ibaresine dikkat ediyordur. Benim ters düşüyor dememi yanlış anlamışsın. Ters düşmeyide o şekilde kastetmedim, senin mesjaında Sağlık Bakanlığı varsa sorun yoktur, ama bu ürünlerin hiçbirinde Sağlık Bakanlıüı izni yoktur deyince benim aklımda ilk oluşan şey, o dediğim markanın sitesindeki ibare oldu. Sonuç olarak senin mesajınla, Sağlık Bakanlığı onayı ile Tarım Bakanlığı onayı arasındaki farkı da öğrenmiş olduk :) Tekrar teşekkürler ilgine.

    Edit: Bu arada internetten aradım ama bulamadım, Sağlık Bakanlığı' nın sitesi vs. gibi bir veri deposu var mı aaba bizim bu bilgileri, markaları, ürünleri sorgulayabileceğimiz? Siz yada bilen arkadaşlar varsa söylerse çok sevinirim.
     
  15. canadianfb
    Offline

    canadianfb Üye

    Katılım:
    17 Mayıs 2008
    Mesajlar:
    191
    Beğenileri:
    80
    Ödül Puanları:
    0
    kultursokak sağlık öğrenciyim gibi garip bir cümle kurmuşsun ama tam olarak anlayamadım.tıp mı okuyorsun?bir de domuz eti zararlıdır demişsin galiba..ne zararı var bi anlatman mümkün mü ilk olarak böyle bir şey duyuyorum.amerikada süpermarkette rastgele 10 et ürünü seçsen 5 tanesi domuz etidir.ne zararları varmış bir anlat lütfen..
     
  16. kultursokak
    Offline

    kultursokak Üye

    Katılım:
    1 Mayıs 2009
    Mesajlar:
    20
    Beğenileri:
    11
    Ödül Puanları:
    0
    Sayın canadianfb evet sağlık öğrencisiyim, eczacılık öğrencisi. Araştırdığınızda Türkiyede fitoterapi, farmakognozi gibi alanlarda duayen olan, Türkiye'nin AB escop temsilcisi Prof. Ekrem Sezik gibi hocalardan özel olarak ders alıyoruz. Bu kadar emin konuşmamız buradan geliyor. Domuz etine gelince, bu konu dışı olduğundan fazla birşey söylemeyeceğim, zaten internetten de emin, güvenilir bazı sitelerden bu konuda detaylı bilgiye ulaşabilirsiniz. Ayrıca ABD'de her on et ürününün beşi gibi abartılmış bir oranda domuz eti kullanıldığını söylemişsiniz. Bu oran doğru değildir, ama bazı ülkelerde kullanımı çok fazladır. Sebebi ise domuzun üretimi kolay olması ve domuzun (afedersiniz ama) kendi gaitasını bile yiyecek kadar mundar bir hayvan olmasıdır. Yani tamamen ekonomik sebebten ötürüdür, az masrafla çok üretim gerçekleşebiliyor. Bilirsiniz ki dünyada İsrail gerçeği vardır. İsrail, yani yahudi dehası. Dünyayı perişan eden, dünyayı ele geçiren zavallı ama muhteşem deha. İşte bu vahşet ülkesi olan ve dünyanın ekonomik liderliğini çoğu kez elinde bulunduran İsrail bile domuz etini satmıyor. Yasaklı. Bizim açımızdan ise özellikle insanda kolesterol yapması dolayısıyla çok zararlı. Yağ oranı aşırı derecede.( Zaten bu hayvanın hiç yararı yok :) ) İnanç noktasından bakarsak da tam pislikten mürekkep olan et yığını şeklinde olduğunu kavrarsınız. Hatta o kadar ki, şunu çok rahat iddia ederim, konumuz olan gıda desteklerini kullanın ama domuz etini yemeyin. :)
     
  17. bonatschi
    Offline

    bonatschi Özel Üye

    Katılım:
    10 Ocak 2006
    Mesajlar:
    3.857
    Beğenileri:
    4.944
    Ödül Puanları:
    123
    Yer:
    Londra
    Bir iddiada bulunuyorsak lütfen iddiamızı bilimsel olarak destekleyelim.
    Politik veya dini konulara girmemenizi rica ederim.

    Domuz eti zararlı demişsiniz, ancak neden zararlı olduğu konusunda mesajınızda bilimsel bir açıklama göremedim.

    Domuz eti tüketmiyorum veya domuz etini savunmuyorum, yalnız bu kadar emin konuştuğunuz bir konuda bilimin çizgisinden çıkmadan makul bir açıklamayı ben de açıkçası merak ediyorum.

    Domuzun kendi pisliğini yemesi veya yağlı olması açıkçası beni iddianıza inandırmak konusunda fazla ikna etmiyor.
    Eminim ki daha bilimsel açıklamalarınız veya kaynaklarınız vardır.
     
    saydam ve slymnasye bunu beğendi.
  18. kultursokak
    Offline

    kultursokak Üye

    Katılım:
    1 Mayıs 2009
    Mesajlar:
    20
    Beğenileri:
    11
    Ödül Puanları:
    0
    Elbette ki. Politik veya dini konulara girmemeye çalışırım. Fakat zaruret ölçüsünde ve gerektiği kadarıyla bahsetmek de icap ediyor. "Domuz" konusunda dediğim gibi açıklama yapmak istememiştim. Buna dair birçok araştırma yapılmaktadır. Ben yine konuya dair fazla açıklama yapmayacağımı belirtir, kaynak isteyenler için (eğer ulaşabilirlerse) "scorpus" "science direct" gibi tıb bilimleri makaleleri arşivinden "domuz" konusundaki bilim açıklamalarına ulaşabileceklerini söyleyebilirim. Bu kaynakların dünya literatüründeki yeri nedir diye sorarsanız, cevaben, "dünya literatürü bu kaynaklardan oluşuyor" derim. Benim mesnedim bunlardır, emin oluşumda bu yüzdendir. Sadece size bu bilgiyi aktarışım normal bir lisanla, sıradan bir insan gibi, bilim üslubundan uzak şekliyledir. Bu yüzden sizi fazla ikna edici gelmemiş olabilir. Yoksa siz de, belirttiğim kaynaklardan istenilen verilere ulaşarak sonucu görebilirsiniz. Domuzun kendi gaitasını yediği ise tamamen gerçektir. Hatta siz bile bunu kendiniz bir domuzu 2-3 günlüğüne kontrollü bir araştırmaya tabii tutarak görebilirsiniz. :)

    Saygılarımla...
     
  19. bonatschi
    Offline

    bonatschi Özel Üye

    Katılım:
    10 Ocak 2006
    Mesajlar:
    3.857
    Beğenileri:
    4.944
    Ödül Puanları:
    123
    Yer:
    Londra
    Bunun gerçek olduğunu ben de biliyorum, ancak bu durumla domuz etinin zararlı olması arasında bir ilişki kuramıyorum.

    Siz varolduğunu söylediğiniz ilişkilerin internet kaynaklarını bizimle paylaşırsanız bilgileniriz.
    Tıp öğrencisi veya doktor olmadığımızdan ötürü bahsetmiş olduğunuz kaynakçalara ulaşma, aratma ve önemli bölümleri yakalayarak okuma şansına ve lüksüne sahip değiliz.

    İlgili makalelerden hem supplement hem de domuz eti konusundan sizi destekleyecek argümanları bu başlıkta bizlerle kaynakça göstererek paylaşırsanız ben dahil birçok üyeyi ikna etmiş olursunuz, ve de konu bilimsel bir platform uzlaşılarak sonuca bağlanmış olur.
     
    saydam bunu beğendi.
  20. slymnasye
    Offline

    slymnasye Üye

    Katılım:
    3 Şubat 2006
    Mesajlar:
    552
    Beğenileri:
    387
    Ödül Puanları:
    73
    domuzun gaitasını yedıgınden oturu zaralı oldugunu varsayarsak tavuk da kendı gaıtasını ve her turlu gaitayı yıyen bır hayvan o zaman bu spor ıcın olmazsa olmaz olan tavuk etınıde yemememız gerekır bu mantıkla dusunecek olursak ..

    domuz etı yıyen bır ınsan ya da bunu savunan bır ınsanda degılım yalnız boyle bır mantık yuruterek domuz etı ınsan saglıgına zararlıdır demek ne kadar dogru tartısılır...
     
    Son düzenleme: 1 Mayıs 2009

Sayfayı Paylaş