Etten korkma meyveden kork!

Konusu 'Beslenme' forumundadır ve heldic tarafından 8 Aralık 2011 başlatılmıştır.

Watchers:
Başlığı izleyen üye sayısı: 30 üye.
  1. heldic
    Offline

    heldic forum Kurdu

    Katılım:
    23 Mayıs 2010
    Mesajlar:
    1.606
    Beğenileri:
    1.118
    Ödül Puanları:
    123
    Yer:
    izmir
    Cidade de Deus

    o zaman bir baslık acarsın etin zararları diye tartısırız olmaz mı ? Konunun karman corman olması icin neden ugrasıyorsun ?

    Dis cürüklerine sebeb karbonhidratlardaki sekerlerdir. Bizim burda beygirlerin dislerine bakarlar cocuk gibi cekip resimmi yayınlayayım Forumda kac kere uyarı aldınız kisiye degil konuya dönün diye.



    http://arsiv.ntvmsnbc.com/news/348372.asp


     
    Son düzenleme: 12 Aralık 2011
    ccmssx bunu beğendi.
  2. Cidade de Deus
    Offline

    Cidade de Deus Üye

    Katılım:
    28 Nisan 2010
    Mesajlar:
    3.510
    Beğenileri:
    1.717
    Ödül Puanları:
    123
    Cinsiyet:
    Bay
    Yer:
    İstanbul
    anlamıyorsunuz galıba meyvenın fazlası zarar azı karar 10 kere söylendi

    heldic dıyor zararlı ve dıyor dişleri çürütüyor amdem öyle bunu o iddia ediyor bende diyorumki ben meyve tüketen biriyim gel resmimi çekiyim oda çeksin bakalım dişlerimize kim haklı

    ama görüyorum korkuyor o zamana tıp tutmasın ccmssx avukatı kendisinin belkide aynı hesap neyse diş resmini çekersen ö.m at bende çekip koyarım dahda yazmanın manası yok bu kadar resim koyuyorsun eskimoların ama kendi resmini koymaya çekiniyorsun
     
    AngryHun bunu beğendi.
  3. heldic
    Offline

    heldic forum Kurdu

    Katılım:
    23 Mayıs 2010
    Mesajlar:
    1.606
    Beğenileri:
    1.118
    Ödül Puanları:
    123
    Yer:
    izmir

    sizin resminiz olduguna nasıl inancam :) belkide baska birini cekceksiniz :)

    dis cürüklerinin nasıl olustugunu yazmıs bir dis doktoru karbonhidratların asidize olmasından dolayı olusuyor.

    Ve dogal beslenen toplumlarda kellik ve dis cürügü yok.

    Meyvelerin azı faydalı cogu zararlı demissiniz azlık ve cokluk göreceli bir kavram günde ne kadar meyve yerse birisi zarar görmez ?
     
    ccmssx bunu beğendi.
  4. Cidade de Deus
    Offline

    Cidade de Deus Üye

    Katılım:
    28 Nisan 2010
    Mesajlar:
    3.510
    Beğenileri:
    1.717
    Ödül Puanları:
    123
    Cinsiyet:
    Bay
    Yer:
    İstanbul
    heldic sen karbonhidrat ve şeker almıyormussun bende karbonhidrat ve şeker alıyorum

    2 sayfa geride diş resmi koymadınmı karşılastırma yapmışlar sözde gel bizde yapalım gerçek bir örnek olur forumdada ilk olur görelim senin sağlıklı dişlerini yazında öyle demişsin çünkü bende koyucam resmimi

    video çekerim hatta nıckımı söylerım aynaya nıckımı yazarım ben yuzumude gösterırım utanmam video çekiyim sana? fark etmez
    hatta saçımıda çekeyim bak kelmi değilmi sende çek video karşılastırma yapsın forumdaki üyeler ?

    kişi ne kadar meyve yemesi gerektiğini kendi bilir ben ıstedıgım mıktarda yıyorum zararını görmedım demekki doğru yoldayım

    demekki senın dişlerin çürümemeli benimki çürük olmalı 2 sayfa geridede resım koymussun eskimo kafası ve dişi dıye

    madem öyle gel resım koy bu konu ile alakalı kanıtla bize ?

    ama forum gördüki bunu koyamıyorsun o zaman iddia etme ediyorsan gel koyalım

    konunun başlığında etten korkma meyveden kork dıyor demekki etın zararlarını yazmammız gerekıyor ben meyveyı savunuyorum eti savunmuyorum illa meyveyimi yazmam lazım? etin zararını yazıcam başlık böyle istiyor.

    Mesajınız otomatık olarak birleştirilmiştir---------- mesajın eklendiği saat 18:03 ---------- ilk mesajın gönderildiği saat 18:01 ----------

    [FONT=Verdana, Times New Roman][FONT=Verdana, Times New Roman]Meyveden korkma etten kork!

    Genellikle et ve yağlı besinlerle beslenen Eskimolar, çabuk yaşlanırlar, ortalama ömürleri de 27,5 yıldır. Yaşamlarını özellikle et ile beslenme üzerine kurmuş olan Kırgızlar erken ergenleşirler ve dolayısıyla çabuk ölürler, nadiren 40 yaşını geçerler.


    Tersine etle beslenmeyen kültürler, örneğin Pakistan'daki Hunzalar, Otomi Kabileleri (Mexico yerlileri) ve Güney Batı Amerika yerlileri üzerine antropologlar tarafından yapılan alan araştırmalarında bunların sağlıklı, dayanıklı oldukları ve uzun yaşadıkları belgelenmiştir. Bu topluluklarda 110 yıl veya daha fazla yaşayan aktif ve sağlıklı bireylerle karşılaşmak olağandır. Dünya sağlık istatistikleri en çok et tüketen toplumların en yüksek hastalık (kalp-damar hastalıkları, kanser) oranına sahip olduğunu ve çeşitli ülkelerdeki vejetaryen gruplarda en düşük hastalık oranına rastlandığını göstermektedir.

    Neden Et Yiyenler Daha Fazla Hastalanır Ve Erken Ölür?
    Et Yemenin Zararları : Zehirlenme

    Kesim öncesinde ve kesim sırasında ölüm korkusuyla ürkmüş olan hayvanın biyokimyasal yapısı derin değişikliklere uğrar. Böylece açığa çıkan toksik ürünler tüm bedene yayılarak hayvanın bedenini zehirli hale getirir.

    Değişik duygulanımların beden içinde özellikle kanda hormonal değişmeler yarattığı bilinen bir gerçektir. Şiddetli öfke veya korku sırasında bedenimizin hastalanması gibi, hayvanların bedenleri de büyük biyokimyasal değişimlere uğrar. Kesimevinde bulunan bir hayvanın özellikle adrenalin hormonunun kandaki seviyesi çevresindeki diğer hayvanların öldürüldüğünü ve ümitsiz yaşam mücadelelerini görmesiyle süratle yükselir. Salgılanan bu fazla miktardaki hormon, hayvanın bedeninde kalır ve bu et besin olarak alındığında insanın dokularını zehirlediği gibi zihnini de rahatsız eder. Amerika Beslenme Enstitüsüne göre: "Hayvan eti toksik kan ve öteki atık yan ürünlerle yüklüdür."

    [/FONT][/FONT][FONT=Verdana, Times New Roman][FONT=Verdana, Times New Roman]Et Yemenin Zararları : Kanser

    50.000 vejetaryen (7.th Day Adventists) arasında yapılan son incelemeler kanser araştırmalarına yeni bir boyut getirdi. Çalışma, bu büyük gruptaki kansere yakalanmış kişi sayısının düşüklüğünü gösterdi. Her türden kanser, yaş ve cinsiyete göre eşleştirilen gruplarla karşılaştırıldığında daha düşük oranda görülüyordu. Araştırma, aynı zamanda bu gruptaki insanların yaşam sürelerinin de daha uzun olduğunu gösterdi. Kaliforniya'da Mormonlar üzerinde yapılan daha güncel bir araştırma ise bu gruptaki kişilerin normal nüfusa oranla kansere %50 daha az yakalandığını ortaya koydu. Mormonlar çok az et yerler.

    Neden et yiyenler kansere daha fazla yakalanır? Kesimden bir kaç gün sonra hayvan eti doğal olarak hastalıklı gri yeşil bir renge dönüşür. Et endüstrisi nitritler, nitratlar ve başka koruyucular kullanarak bu renk değişimini maskelemeye çalışmaktadır. Bu maddeler eti kırmızı renkli ve taze gösterir, fakat bu maddelerin bir çoğunun kanserojen (kansere yol açabilen) olduğu bilinmektedir.

    Tenneesee'de Oak Ridge Ulusal Laboratuvarındaki bir kanser araştırmacısı şöyle demişti:

    "Bu nitratlı etlerle kedimi bile beslemem."

    Bundan başka İngiliz ve Amerikan bilim adamları et yiyenlerle vejetaryenlerin bağırsak bakterilerinde belirgin farklılıklar bulmuşlardır. Et yiyenlerin bağırsaklarındaki bakteriler, sindirim salgıları ile reaksiyona girerek kansere sebep olduğu saptanmış kimyasal maddeler üretir. Bu, Hindistan gibi vejetaryen ülkelerde çok az rastlanılan bağırsak kanserlerinin Kuzey Amerika ve Batı Avrupa gibi et yenen bölgelerde çok yaygın olmasının sebebini açıklayabilir. Örneğin Amerika Birleşik Devletlerinde bağırsak kanseri kanserin ikinci en çok rastlanılan türüdür. İngiltere ortalamasının %20 üzerinde et tüketen İskoçya'da dünyanın en yüksek bağırsak kanseri oranı vardır.

    Kimyasal Diyet

    Et yemek "besin zincirinin en üst noktası" olarak tanımlanmıştır. Doğada uzun bir beslenme zinciri vardır. Bitkiler güneş ışığı, hava ve su "yerler", hayvanlar bitkileri, büyük hayvanlar ve insanlar ise daha küçük hayvanları yerler. Günümüzde bütün dünya zehirli kimyasal gübreler ve ilaçlarla doludur. Bu zehirler, bitkileri ve otları yiyen hayvanların vücutlarına geçer. Kırlar, çayırlar böcek öldürücü kimyasal bir madde olan DDT ile ilaçlanmıştır.

    DDT'nin çok zehirli bir madde olduğu ve kanser, kısırlık ve ciddi karaciğer hastalıklarına sebep olduğu bilinmektedir. DDT ve benzeri ilaçlar hayvanın yağ dokularına yerleşir. Bu ilaçların parçalanması ve bedenden atılması çok zordur. Böylece hayvanların otlardan aldıkları zehirler ve ilaçlar vücutlarına yerleşir. Sonra eti yenilen hayvanın hayatı boyunca almış olduğu yoğunlaşmış DDT ve diğer kimyasal maddeler yiyenin vücuduna geçer. Besin zincirinin sonunda yer alan insanlar bu zehirli ilaçları vücutlarına en son alan varlıklar olur. Gerçekte et, sebzelerden, meyvelerden ve otlardan 13 kez daha fazla DDT taşır.

    Bu durum fazla miktarda et yiyerek konsantre zehirleri vücuduna alan bir anne adayının bebeği için özellikle zararlıdır. Lowa State University'de yapılan deneylerde insan bedenindeki DDT'nin önemli bir kısmının etten geldiği ve vejetaryenlerin bedenlerindeki ortalama DDT yoğunluğunun, et yiyenlerinkinin yarısından daha az olduğu tesbit edilmiştir!

    Ancak etin insan bedenini zehirlemesi burada bitmez.

    Eti için beslenen hayvanların hızla gelişmelerini sağlamak, şişmanlatmak ve etlerinin rengini koyulaştırmak için daha başka birçok kimyasal madde verilmektedir. En büyük miktarda eti en yüksek kazançla satabilmek için hayvanlar zorla beslenmekte, gelişmelerini hızlandırmak için hormonlar enjekte edilmekte, iştah açıcılar verilmekte, antibiyotikler, sedatifler ve kimyasal besin karışımları yedirilmektedir.

    The New York Times şöyle yazmıştı: "Ancak tüketicilerin sağlıklarını tehdit eden daha büyük potansiyel tehlikeler vardır. Bunlar salmonella tipi bakteriler, pestisit, nitrat, nitrit, hormon, antibiyotik ve diğer izinsiz ve gizlice kullanılan kimyasal madde artıklarıdır." (18 Temmuz 1971) Bunların bir çoğunun kanser yapıcı kimyasal maddeler olduğu bulunmuştur. Birçok hayvan bu ilaçlar yüzünden kesilmeden ölmektedir. Araştırmalar ette bulunan bu kimyasal maddelerin sonuç olarak hamile kadınlara, anne karnındaki bebeklere ve küçük çocuklara büyük zararlar verdiğini göstermiştir. Bu nedenle hamile kadınlar yeni doğacak çocuklarının zihinsel ve fiziksel sağlıklarını korumak için beslenmelerine özellikle dikkat etmelidir.

    Hayvan Hastalıkları

    Et yiyenlerin karşılaştıkları başka bir tehlike ise hayvan üreticilerinin ve et uzmanlarının yeterli özen göstermemelerinden dolayı hayvanların bazı hastalıklara yakalanmasıdır.

    Çiftliklerin hayvan fabrikalarına dönüşmesiyle birlikte, birçok hayvan gün ışığını göremez olmuş ve yaşamlarını ızdırap içinde, vahşice sona erdirecek acımasız çevre şartlarında geçirmeye başlamıştır. Örneğin, Chicago Tribune'daki bir makaleye göre, yüksek ürün veren bir tavuk çiftliğindeki durum şöyleydi: Tavuklar ilaçlarla uyarılarak, zorla beslenmişti. Küçük kafeslerinde doymak bilmez bir şekilde yer, asla hareket edemez ve temiz hava alamazlardı. Büyüdükçe hareket etmeye başlar ve her seferinde bir kat aşağıya inerlerdi. En alt kata ulaştıklarında ise kesilirlerdi. Böylesi doğa dışı uygulamalar tavukların biyokimyasal yapılarını bozmakla kalmayıp, doğal alışkanlıklarını da yok etmektedir. Bu uygulamalar, genellikle habis tümörlerin gelişmesine ve diğer şekil bozukluklarına neden olmaktadır.

    Hayvan kanserliyse veya bedeninin herhangi bir yerinde tümör varsa, çoğu kez kanser olan kısım kesilerek, bedenin geri kalan kısmı toksinler ve hastalıklarla dolu olduğu halde et olarak satılmaktadır. Daha kötüsü tümörlü kısımlar 'hot dog' şeklini alacak etlere karıştırılarak etiketlenir. Amerika'da kesilmiş hayvanların rutin olarak kontrol edildiği bir yerde göz kanseri olan 25.000 sığırın biftek olarak satıldığı saptanmıştı!

    Bilim adamları hastalıklı bir hayvanın ciğerinin balıkların beslenmesinde kullanıldığında, balıkların da kansere yakalandığını kanıtlamışlardır. Ünlü bir vejetaryen doktor Dr. J. H. Kelogg , vejetaryen bir akşam yemeğine başlarken şöyle demişti; "Bir akşam yemeğini, nelerin ölümü pahasına olduğunu düşünmeksizin yemeniz ne kadar güzel."

    Et uzmanlarından başka hiç kimse kesilen hayvanlarda ne kadar ciddi hastalıkların bulunduğunu bilemez. Bir restoranda, vejetaryen yemek sipariş eden müşterinin karşısında oturan diğer müşteri de, aynı tür sipariş verdi. İki müşteri birbirlerinin tabaklarına baktıktan sonra, biri diğerine sordu: "Vejetaryen misiniz?" "Evet öyle. Ya siz?" Adam cevapladı: "Hayır. Ben et uzmanıyım."

    Kalp Hastalığı

    Etsiz beslenme konusundaki en sert tartışma et yeme ve kalp rahatsızlıkları arasındaki bağıntıların yadsınamaz ilişkileridir. Kalp rahatsızlıkları A.B.D, Kanada, Batı Avrupa ve Avustralya gibi yüksek oranda et tüketilen toplumlarda oldukça yaygınken, et tüketiminin çok düşük olduğu toplumlarda bu hastalığa daha az rastlanmaktadır.

    Eti dolaşım sistemi için bu derece zararlı yapan sebep nedir? Hayvan etindeki kolesterol gibi yağlar insan bedeninde tamamiyle çözülemez ve kan damarlarının iç duvarlarında birikmeye başlar. Sürekli birikim sonunda damarların içi gittikçe daralır, kanın geçmesini zorlaştırır. Bu tehlikeli duruma arteriosklerosis -damar sertliği denilir. Bu nedenlerle kanın, tıkanmış, sertleşmiş ve küçülmüş damarlardan pompalanabilmesi için daha çok güç sarfeden kalbe ağır bir yük biner. Sonuç olarak yüksek tansiyon, çarpıntı ve kalp krizleri meydana gelir.

    Kokuşma

    Hayvan öldürülür öldürülmez bedenindeki proteinler pıhtılaşmaya başlar ve kendini bozan enzimler açığa çıkar. Katı hücre duvarı ve basit dolaşım sistemine sahip olan yavaş çürüyen bitkilerde ise durum böyle değildir. Hayvanın ölümünden kısa bir süre sonra ptomain gibi doğa dışı maddeler belirir. Bu gibi maddeler nedeniyle hayvan eti, balık ve yumurta çok hızlı bir parçalanır ve kokuşur. Hayvan kesildikten sonra soğuk depolarda bekletilir, "dinlendirilir", kasap dükkanına nakledilir, satın alınır, eve getirilir, depolanır, hazırlanır ve yenir. Akşam yemeğinde yenilen etin çürümenin hangi aşamasında olduğunu hayal edebiliyor musunuz?

    Böbrek Hastalığı, Gut, Artrit

    Et yiyen bir kişinin bedenine yüklediği en belli başlı atık madde (nitrojen bileşikleri olan) üre ve ürik asittir. Örneğin 450 gram biftek 14 gram ürik asit içerir. Araştırmalar et yiyenlerin böbreklerinin etten aldıkları nitrojen bileşiklerinin zehirlerini gidermek için vejetaryenlerinkinden üç kez daha fazla çalıştığını göstermiştir. İnsan gençliğinde bu fazla yükü taşıyabilir ve hiç bir hastalık görülmeyebilir. Ancak, böbrekler yaşlanıp erken yıprandığında ve etle beslenmenin ağır yükünü taşıyamaz hale geldiğinde giderilemeyen ürik asit bedende birikmeye başlar. Kaslarda biriktiğinde sertleşerek kristaller oluşturur. Bu durum eklemlerde oluşursa gut hastalığı, artrit ve romatizma gibi acı verici sonuçlar ortaya çıkar.

    Yetersiz Boşaltım

    Sindirim sistemimizin etle beslenmeye göre yapılanmamış olmasından dolayı yetersiz boşaltım, et yiyenlerin ortak şikayetidir. Etin, lifler açısından son derece fakir olması büyük bir dezavantajdır. Et insanın sindirim sisteminden çok yavaş bir şekilde (tohumlardan ve vejetaryen besinlerden dört kez daha yavaş) geçer, bu nedenle et ile beslenen bireylerde kronik kabızlık genel bir rahatsızlıktır.

    heldic ne zaman video veya resim çekmeye razı olursun o zamanseni kaideye alırım yoksa yalançı olduğunu ınanıcam.

    meyve miktarı kişiden kişiye göre değişir herken kendisi bilir ben kendimi bilirim başkasının ne kadar meyve yemesi gerektiği beni ilgilendırmıyor bunu kendine sor.
    [/FONT][/FONT]
     
    Son düzenleme: 12 Aralık 2011
  5. heldic
    Offline

    heldic forum Kurdu

    Katılım:
    23 Mayıs 2010
    Mesajlar:
    1.606
    Beğenileri:
    1.118
    Ödül Puanları:
    123
    Yer:
    izmir
    Cidade de Deus

    bunlarla ilgili olarak cevapları vermistim 2 sayfa önceye gene kopyalayıp yapıstırdın ac orayı bir daha oku.

    2 sayfa önce kopyaladıgın yazı aldıgın cevaplar burda bir daha aynı seylere neden dönüyorsun ?

    https://www.bodyforumtr.com/vbforum/etten-korkma-meyveden-kork-t45341p6.html



    niye benim sorularım havada kalıyor ? hic birine bir cevap veremiyorsun

    Ne kadar meyve yemek zararsızdır Az dediniz ya bu azın kavramı ne ?

    Meyve yemeyen birisi hangi vitamin mineralleri alamaz Besin zincirinden neyi eksik almıs olur ?

    Önce bunlara bir cevap alayım siz bilgili arkadaslar dan
     
    ccmssx bunu beğendi.
  6. ccmssx
    Offline

    ccmssx Üye

    Katılım:
    5 Aralık 2011
    Mesajlar:
    140
    Beğenileri:
    94
    Ödül Puanları:
    38
    3-5 sayfa öncede sormuştuk cevap gelmemişti.

    Buna cevap verirlerse sadece ağız tadı için yedikleri ortaya çıkacak :)

    Yani iş dönüp dolaşıp şekere dayanıyor.
     
  7. ccmssx
    Offline

    ccmssx Üye

    Katılım:
    5 Aralık 2011
    Mesajlar:
    140
    Beğenileri:
    94
    Ödül Puanları:
    38
    Daha öncede 2-3 kez yazmama kararı almıştın. :) Her konuda seni görmek beni rahatsız ediyor şahsen.

    Ben abur cubur, şeker, ekmek gibi şeyleri bırakalı fazla olmadı benim dişimle seninkini karşılaştırıp ne yapacaksın? Hani 25 senedir bu tarz beslensem farkı görelim diyebilirdik.

    Gelmiş bize fruktozu savunuyosun hayret bişey. :)
     
    Son düzenleme: 12 Aralık 2011
    heldic bunu beğendi.
  8. heldic
    Offline

    heldic forum Kurdu

    Katılım:
    23 Mayıs 2010
    Mesajlar:
    1.606
    Beğenileri:
    1.118
    Ödül Puanları:
    123
    Yer:
    izmir
    birde hayvansal gidalardaki et lerin damarlari yaglandirdigini yazmislar :)

    Tam komedi durumu :)

    Fruktoz karacigerde trigliserid e cevrilir ve damarlarimizi yaglandirir :) trigliserid damarlardaki yag oranidir

    Kolestrol ise yag degil yapitasidir :)
     
    ccmssx bunu beğendi.
  9. heldic
    Offline

    heldic forum Kurdu

    Katılım:
    23 Mayıs 2010
    Mesajlar:
    1.606
    Beğenileri:
    1.118
    Ödül Puanları:
    123
    Yer:
    izmir

    gercek oldugumuza inanmıyorsanız özür dilemeniz lazım arkadas mugladan yazıyormus

    ip adresleri kontrol edilsin bende izmirdeyim

    ip adresimi mugladan gösterme sansım nasıl olacak sürekli mugladan giren proxy mi bulcam :)

    yapacak birseyiniz kalmadı böyle cocukumsu seylerlemi ugrasıyorsunuz :)

    forum yoneticilerine bilmem kac kere sikayet ettiniz . cift üyelik kullanıyor diye ama birsey cıkaramadınız Bundan sonrası iftiraya girer


    vikipedi fruktoz icin ne diyor ? Herhalde tarafsız güvenilebilecek bir kaynaktır.





    http://tr.wikipedia.org/wiki/Fruktoz
     
    Son düzenleme: 13 Aralık 2011
    ccmssx bunu beğendi.
  10. ccmssx
    Offline

    ccmssx Üye

    Katılım:
    5 Aralık 2011
    Mesajlar:
    140
    Beğenileri:
    94
    Ödül Puanları:
    38
    Bilseler yazarlardı sanırım.

    Mesajınız otomatık olarak birleştirilmiştir---------- mesajın eklendiği saat 13:36 ---------- ilk mesajın gönderildiği saat 13:27 ----------

    Ben burada helticin size sorduğu ve cevap veremediğiniz şeyleri defalarca tekrar etmek zorunda kalıyorum. :)
     
  11. iNFaZ100
    Offline

    iNFaZ100 Üye

    Katılım:
    15 Kasım 2009
    Mesajlar:
    253
    Beğenileri:
    45
    Ödül Puanları:
    38
    Cinsiyet:
    Bay
    Meslek:
    Gastronomi ve Mutfak sanatları Öğrencisi
    Yer:
    Çorum/İskilip
    doktor canan efendigil karatay b diyeti kimler uygulayabilir sorusuna cevap verdi cevabı şuydu 30 yaş üzerinde kilo sorunu olna herkes uygulayabilir.
    Bir fitness sporcusu veya bodybuildier uygulayamaz kas yenileme hızı bu diyetlerde insülin düşüklüğünden dolayı çok yavaş olur bence bu diyeti hiç bir aktif sporcu uygulamamalı eğer fazla kilo sorunu yoksa örneğin ben kardio antrenmanlarından önce ve sonra karbonhidratın hiç bir ana türevini almıyorum ekmek şeker vb ama protein yağ ve sebze tüketiyorum ve kas geliştirme çalışmalaeımın hemen sonrasında şeker 45 dakika 1 saat sonrada kompleks karbo ve protein alıyorum o sıradada yağı azaltıyorum bu beslenme stilinin işe yaradığını düşünüyorum kas geliştirmek isteyen kişi karbonhidrat protein ve yağa muhtaçtır fakat gerektiği anlarda kullanılmazsa en büyük hata bu olur herşeyin vakti sırası vardır kişi hedefleri ve yaşam tarzına göre besinleri sıraya koyup tüketmelidir yağ yakım sorunu olmayan sporcular için meyvedegereklidir ve en yararlı vakit spordan 1 saat kadar önce kullanılmalıdı vücutta yavaş sindirildiği için yüce yaradan(ALLAH) hiç bir şeyi boşuna yartmadı
     
    Son düzenleme: 13 Aralık 2011
    AngryHun bunu beğendi.
  12. heldic
    Offline

    heldic forum Kurdu

    Katılım:
    23 Mayıs 2010
    Mesajlar:
    1.606
    Beğenileri:
    1.118
    Ödül Puanları:
    123
    Yer:
    izmir
    kilo sorunu olan degil saglikli yasayamak isteyen herkes yapmali

    Sporcular icin modifiye edilmis tas devri diyeti yapilmali
     
  13. Cidade de Deus
    Offline

    Cidade de Deus Üye

    Katılım:
    28 Nisan 2010
    Mesajlar:
    3.510
    Beğenileri:
    1.717
    Ödül Puanları:
    123
    Cinsiyet:
    Bay
    Yer:
    İstanbul
    senı ben şikayet ettim uyarı vermişler mesajını silmişler forumdaki hakaret ettiğin için

    dişleri herşey çürütür ne yersen diş çürür temizlemezsek çürümeye devam eder diş ipi
    fırçalar o yüzden kullanıyoruz diş arasına giren yiyecekleri temizlemek için


    gel dişimizin reısmlerını koyalım nedne koymaya cekınıyorsun sen sağlıklı degılmısın meyvede yemıon karbonhıdratta eee daha ne? ben ama yıyorum benım dıslerım çürümiş olmalı gel bakalım kiminki ne durumda yemıyor ama

    kaçamak kaçamak cevaplar verıyorsun idda eden sensın sen bızı ınandır kanıtla dişini göster ınanalım

    neden koymak sıtemıyorsun cunku dişlerin sağlıksız sağlıklı olsa koyarsın

    eskimo diş resimleriyle kandırmaya çalışıyorsun mılletı kendınkını koy idda eden sensın vben nerden bıleyım eskimo dişinin olduğu kafatasında eskimo yazmıyorki :) kendin koy resmini bende koyım farka bakalım idda ettiklerin doğrumu degılmı
     
    Son düzenleme: 13 Aralık 2011
    AngryHun bunu beğendi.
  14. heldic
    Offline

    heldic forum Kurdu

    Katılım:
    23 Mayıs 2010
    Mesajlar:
    1.606
    Beğenileri:
    1.118
    Ödül Puanları:
    123
    Yer:
    izmir
    o kadar sacma yazıyorsun ki :)

    nolcak yani benim dişimi görünce :) beygirlerin dişlerine bakarlar :)

    düsünkü senin yada benim dislerim saglıklı yada saglıksız atıyorum dısardan bir arkadasımın dis resmini koydum yada sen koydun :) noldu yani tatmin mi olcan :)


    istisnalar kaideyi bozmaz siz disleriniz genetik olarak saglam olabilir iyi bakmıs olabilirsiniz fakat doktorlar sizden farklı seyleri söylüyor :)

    Siz uzaydan gelmis biriside olabilirsiniz ama bilim sizin icin degismez

    http://www.hekimim.com/merak_ettikleriniz/curuk/curuk.htm


    google disler neden cürür yaz cıkan sonuclara göre oku yaz buraya anlayabildigini :)

    https://www.google.com.tr/search?q=...&rls=org.mozilla:tr:official&client=firefox-a
     
    ccmssx bunu beğendi.
  15. heldic
    Offline

    heldic forum Kurdu

    Katılım:
    23 Mayıs 2010
    Mesajlar:
    1.606
    Beğenileri:
    1.118
    Ödül Puanları:
    123
    Yer:
    izmir
  16. Cidade de Deus
    Offline

    Cidade de Deus Üye

    Katılım:
    28 Nisan 2010
    Mesajlar:
    3.510
    Beğenileri:
    1.717
    Ödül Puanları:
    123
    Cinsiyet:
    Bay
    Yer:
    İstanbul
    yav madem öyle gel resmini koy bana kopyala yapıştır ezber bılgılerle gelme

    dişin nedne çürüdüğünü ilkokulda öğretıyorlar

    yanlış fırçalarsak diş minesini çizer o çiziklere bakteriler girer bakterilerde asitleri dişleri çürütmeye başlar

    yemek artıkları diş aralarında kalınca bakteriler çoğalır ve çürümeye başlar

    birçok nednei var temel nedeni yemek artıkları dişte kaldığı ıcın bakteri sayısı artıyor

    ağzımızda zaten bakterıler var dişimizi fırçaladıktan 15 dk sonra ağzımız bakteri doluyor ama diş aralarında yemek artığı kalınca bakterilerin sayısı tavan yapıyor ve yıyeceklerı sindirirler doşkı bırakırlar bu dışkı kişi çürütür

    yeter bu kadar basit konuda bile tartışma yaratıyorsun

    resmını koy bana makale kopyalama googleye yazsam 156161235 sonuç cıkar karşıma

    ikimide diş resmimizi koyalım kim sağlıklı karar versinler koymaya karar verirsen özel mesaj at sana cevap yazmıycam artık anlamıyorsun amazın anlamak değil tartışmak çünkü kendını böyle tatmın edıyorsun
     
  17. heldic
    Offline

    heldic forum Kurdu

    Katılım:
    23 Mayıs 2010
    Mesajlar:
    1.606
    Beğenileri:
    1.118
    Ödül Puanları:
    123
    Yer:
    izmir
    eger dedigin gibi olsaydı yenilen yiyeceklerin diş üzerine etkisi olmasaydı

    [​IMG]

    bu toplumlarda dogal beslenen ile batı tipi beslenen arasında neden bu kadar dis cürüklerinde fark var ?

    Bunu acıklayın diyecem :)

    Gene sorum havada kalacak cünkü hic birini acıklayamıyorsunuz kabul de edemiyorsunuz :)

    Fotoraf koymak sorun degil. Benim o kisi sizin de o kisi oldugunuza nasıl inanacam tek sorun orda :)

    ve konumuz ben sen degil konuyu durmadan kişiye indirgiyorsunuz haksız cıktıgınız zamanlarda konuyu nerden nereye getirdiniz en son diş e geldik liste yukarda beslenme bicimi batı toplumuna uygun olanlarda daha cok cürük dogal beslenenlerde daha az cürük var

    Yedigimiz gıdalar yüzünden degilse neden bu fark ?
     
  18. Cidade de Deus
    Offline

    Cidade de Deus Üye

    Katılım:
    28 Nisan 2010
    Mesajlar:
    3.510
    Beğenileri:
    1.717
    Ödül Puanları:
    123
    Cinsiyet:
    Bay
    Yer:
    İstanbul
    ben batı tarzı beslenmıyoruz endüstiriyel şeker yemıyoum!

    gazlı içeçek içmiyorum!
    fast food yemıyorum!

    yesıllık meyve sebze yıyoruz dengelı beslenıyoruz dişimizi temızlıyor!

    hepsinide dozunda ve kilom normal vğcudum normal sağlığım normal kan değerim normal hiçbir hastalığım yok!

    inanmıyorsan kan testımın resmını buraya koyarım veya özelden gel hastaneye gıdıp test yapalım sende yaptır farkları buraya koyalım?

    Nasılmı inanıcaksın video çekicem ayağımdaki alçıyıda çekicem yüzümüde çekicem kimliğimide göstericem yeterlimi hatta alnıma nıckımı yazıcam yemın edıyorum

    sen kabul et resım koyuyormusun savunduğun şeyi kanıtlayalım benım beslenmem belli sneınkı bellı bakalım dişlerimiz ne alemde senın dedıgın dogruysa dişlerden anlarız
     
    Son düzenleme: 13 Aralık 2011
  19. heldic
    Offline

    heldic forum Kurdu

    Katılım:
    23 Mayıs 2010
    Mesajlar:
    1.606
    Beğenileri:
    1.118
    Ödül Puanları:
    123
    Yer:
    izmir
    daha liseye gidiyorsun tabiki kan degerlerin normal cıkacak. tahıl tuketiyorsun saglıklı beslenmede tahıl diye birsey olamaz. Artı süt icmiyormusun ?

    Kendi annesinin sütünden baskasını icen bir hayvan varmı acaba insanoglundan baska :)

    komik oluyorsun :)

    yazacak baska bir cevabın yada birseyin kalmadımı :)


    Weston Price ismini hic duydun mu ? Senin icin birsey ifade etmediginden eminim

    kimdir Weston Price ? Bir dis doktoru kitabı tıp bilimin en iyi kaynaklarından biri olarak kabul edilmistir

    Napmıstır Weston Price 1930 yılında dünyayı dolasmıstır. Dogal beslenme ve batı tipi beslenmenin insan yüz cene ve dislerine olan etkilerini bir kitapda toplamıstır. Günümüzde basucu kitaplarından birisidir.

    Afedersin konuyu baltalamak icin sidik yarısına cevirmeye calısıyorsun

    Weston Price in kitabını oku bilgi sahibi ol tartısmaya devam edelim



    http://www.4shared.com/document/th9E-7X5/Dr_Weston_Price_-_Nutrition_an.html


    Dr Weston Price - Nutrition and Physical Degeneration


    Benim havada kalan 10 kere sordugum ama cevap alamadıgım sorular

    1 fruktoz zararlımıdır
    2 meyve yemeyen insanoglu hangi besinleri vucuduna eksik alır
    3
    Dr Weston Price tüm dünyayı dolasmıs ve batı tarzı beslenenlerde dis cürükleri cene yapıları nın bozuldugunu farketmis bunu bir kitap haline getirmis bilimin bas ucu kitabı. Bu gercek varken yenilen yiyeceklerin nasıl dis üzerine etkisi olmaz
    4 dislerimizi cürüten asidik yapıyı en cok ne yapar ? (unlu sekerli gıdalar mı yagdan yüksek gıdalar mı ? )

    bunlara cevap yazmadıgın sürece bu konuda kaale almayacam seni
     
    Son düzenleme: 13 Aralık 2011
    ccmssx bunu beğendi.
  20. Cidade de Deus
    Offline

    Cidade de Deus Üye

    Katılım:
    28 Nisan 2010
    Mesajlar:
    3.510
    Beğenileri:
    1.717
    Ödül Puanları:
    123
    Cinsiyet:
    Bay
    Yer:
    İstanbul
    geç bunları sen gel diş resmını koy korkaklık yapma atıp tutmakla olmuyor madem idda edıyorsun batı trzı yıyecekler diş curutuyor gel koy bende kendı resmımı koyucam bakalım kım haklı çokmu zor neden lafı degıstırıyorsun

    dişlerin sağlıklı değilmi arakdaş gel koy bende koyucam hatta kan analiz testımıde koyım tum degerler normal cıktı
     

Sayfayı Paylaş