(Şu başlık da Eas 100% Whey Protein verdiğim bilgilerin kısa bir özetini ve o başlık da yer almayan ek bilgileri buradan paylaşmak istedim.)
Bir üründe
ağır-metal ve/veya
protein değerlerinin düşük olduğunun ispatlanabilmesi için
en az 5 farklı bağımsız laboratuvar analizlerinin ortalamasına ihtiyaç vardır.
Prof. Dr. Mehmet Öz çok iyi bir kalp cerrahıdır ama mesleğinden daha çok TV programına özen gösterir. Programlarında yer verdiği konuların ses getirmesi onun için büyük önem taşır. Bu demek değildir ki
Prof.Dr. Mehmet Öz'ün programında yer verdiği "protein tozları" ile ilgili bilgiler yanlıştır. Yanlış değildir ama doğru denilebilmesi için
farklı laboratuvar analizlerine de ihtiyaç vardır. Protein tozlarında ki en büyük handikap
FDA'nın onayından geçmek zorunda olmamalarıdır. AB standartları daha serttir.
Aslında protein tozu üreten firmalar kullanıcıların devamlı kendi ürünlerini tercih etmeleri için büyük önem gösteririler.
Ürünler etki göstermediğinde tekrar tercih edilmeyeceklerini bilirler. Dolayısıyla evet
Prof. Dr. Mehmet Öz güzel bir konuya değinmiş ama program yüzeysel yapılmış,
dünyaca ünlü tüm markaları kapsayan ayrıntılı bir analiz olmamış.
Bu konuda ipin ucunun kaçmasına neden olan olay ABD'nin bu ürünleri FDA onayına şart koşmamasıdır!
ABD'de Türkiye ve Avrupa gibi değildir. ABD'de yayınlanan bir TV programında bir masanın üzerine "
markası gözükecek şekilde" tüm ürünler dizilebilir ve tartışılabilir. Ürün sahibi firmalar bir haksızlık yapıldığını düşünüyorlarsa saniyesinde dava açarlar. Sistem böyle işliyor. Sözkonusu programda adı geçen ürünleri hiç kullanmadım hatta bu başlığın konusu olan EAS ürünlerini de hiç kullanmadım. (Şu an da kullandığım markadan oldukça memnunun.) Yani ne
Dymatize ne
Optimum Nutrition ne de
EAS ürünlerini hiç kullanmadım.
Test'den oumsuz çıkma meselesi;
Prof. Dr. Mehmet Öz'ün programında test'den olumsuz puan aldığı belirtilen
Dymatize bu yıl
20. yaşını kutluyor.
Optimum Nutrition ise
16 yaşında. Yani bu firmalar dün kurulmuş değil. Ayrıca her iki firma da GMP (Good Manufacturing Practice) standardını benimsemiştir ve bu standart çok katı üretim süreçlerini şart koşar. Üstelik hem Dymatize hem de ON'nin ürünleri yurtdışında G
.N
.C mağazalarında da satılmaktadır. Laboratuvarlarda bir ürün test edilirken farklı kriterler ve farklı analiz yöntemleri uygulanabilir.
Onun için bir kaç farklı laboratuvar analizi doğruyu bulmak da tam bir yön gösterici olacaktır ama bu oldukça pahalı ve zahmetli bir yöntemdir. Ayrıca çıkan tüm sonuçları bir karara bağlayacak bilimsel heyetin herhangi bir ilaç ya da supplement firmaları ile bağlantısının olmaması gerekmektedir. Bu iş tamamıyla bağımsız kişilerce yapılmalıdır.
Prof. Dr. Mehmet Öz'ün programından böyle bir izlenim edinemedim.
EAS Nutrition Meselesi;
Programda öne çıkarılan
EAS şu an da dünyaca ünlü bir ilaç firmasının (
Abbott) yan kuruluşudur. Abbott ilaç firması EAS'i 2005'de satın almıştır. Abbott'un
SIMILAC adında bebek mamaları (Türkiye'de de satılıyor) üreten bir bölümü var, onun yanına spor ürünleri üreten bir birim daha gerekiyordu onu da EAS firmasını satın alarak yaptı. Abbott çok büyük bir ilaç firmasıdır ancak zararları bilindiği halde protein tozlarına "
Acesulfame Potassium" ve "
Sucralose"u eklemekten geri kalmamıştır.!
Hadi "
Sucralose"u görmezden geldim diyelim (birazdan ona da değineceğim) ama "
Acesulfame Potassium"u (Aspartam) kabul etmem mümkün değildir. Acesulfame Potassium konusunda çok uyanık olun lakin bir çok üretici bu maddeyi kutu üzerinde "E950" olarak belirtir. Acesulfame Potassium,
Fenilalanin amino asitinden üretilir. Fenilalanin bir çok yiyecekte doğal olarak bulunur ve başka amino asitlere bağımlı olduğu için vücut tek başına Fenilalanin'i işlerken zararlı maddeler açığa çıkmaz. Ama vücut Fenilalanin'den üretilen "
Acesulfame Potassium"u (çay şekerinden 180 kat daha tatlıdır) öğütürken bağırsaklarda "
metanole" dönüşür. Metanol bağırsaklardan emilerek, hızlıca formaldehite çevrilir!
Metanol toksik bir maddedir/zehirdir, kanserojen etkilerde görülebilir!
Bilim dünyası "
Acesulfame Potassium" konusunda ikiye ayrılmıştır. Bir bölümü zararsızdır der diğer bölümü zararlıdır der. Tartışma sürmektedir. Tartışma sürerken ve ortada net bilgiler yokken bu maddeyi kullanmak ne kadar güvenlidir.
FDA Acesulfame Potassium'u (Aspartam) onaylamıştır ama bağımsız kuruluşlarca yapılan araştırmalarda zararları da ortaya çıkarılmıştır. Tek özelliği kalorisiz olmasıdır ama pankreas bu tip maddeleri de şeker olarak algıladığından insülin üretimini tahrik ettiği düşünülmektedir. Dünya da diyet ürünlerinin en önemli katkı maddesi Aspartam'dır!
EAS'in kullandığı bir diğer tatlandırıcı ise
Sucralose"dur. Kodu "E 954"tür. Aspartam'a oranla daha güvenilir bir üründür. Kalorisi vardır ama çok düşüktür. Zararsız değildir çünkü vücut bu molekülü ne yapacağını bilemez, dolayısıyla atılır ama ağızdan alınıp atılma sürecine kadar geçen sürede vücut buna tepki de verebilir. (Kurdeşen gibi...) Ama hiç değilse Aspartam gibi bağırsaklarda metanol'e neden olmuyor.
Prof.Dr. Mehmet Öz'ün atladığı nokta!
Prof. Dr. Mehmet Öz programı kapatırken protein tozu seçecek olanlara çok önemli bir uyarı yapıyor ve tatlandırıcısız olanları tüketin diyor. Ama test değerleri doğru çıkan ürünlerin hepsinde tatlandırıcı bulunduğundan bahsetmiyor!
Bunu da siz değerli forum üyelerinin takdirine bırakıyorum.
Sağlıcakla kalın.
.
Kaynaklar :
Dymatize
Optimum Nutrition
EAS (Abbott)
The Dr. Oz Show
FDA
Aspartam (Acesulfame Potassium)
Metanol
Suclaroz
Kurdeşen (Ürtiker)
.
. Genişletmek için tıkla...