canan karatay protein tozları

Bu karı sürekli protein tozlarının kanser yaptığından aldatmaca olduğundan içinde protein bile olmadığından bahsediyor.Mehmet özde öyle bir reklamını yapıyorki protein tozlarının gıda olarak alınan proteinden bile daha iyi olduğunu söylüyor.Bu çelişki nerden geliyor siz ne düşünüyorsunuz bu konuda

 

Şöyle izah edeyim,
Çok acıktınız, tavuğu evde yapıp mı yerseniz daha pratik olur? Yoksa marketten hazır nagıt köfte alarak mı? Hangisi daha kolay olur? (Vücut yapmıyorsunuz farzediyoruz burda)

Peki o nagıtların nasıl yapıldığı hakkında bir fikriniz varmı? Hayır.

Işte Buda öyle bir mantık. En iyisi evde kendin yapıp yemek ama hazır olan insana her daim daha cazip geliyor.

 

aradım aradım ama,protein tozları üzerine, denekleri alıp da 10 yıl 15 yıl gözlemledikleri, bilimsel ortak bir noktaya vardıkları bir araştırma bulamadım. türkiyenin önde gelen profları kullanmayın diyor. bir kısım proflar ise kullanabilirsiniz, ama "doktor kontrolünde" diyor. neticesi belli olmayan bir sürece girmemek gerekir diye düşünüyorum. boş bulunup ben de 1 kutu aldım, 2.5 aydır bitiremedim. çöpe atmaya gönlüm razı değil,israf olmasın diye bitirmeye çalışıyorum. zararından emin olamasak bile, içinde koruyucu tatlandırıcı gibi şeyler olduğunu biliyoruz, üzerinde yazıyor. onlar kendi başına zarar. bazı arkadaşlarımız diyor ki, efendim tavuk da zararlı, yumurta da zararlı. e işte o zararı asgariye indirmek lazım. alternatif, daha az zararlı şeyler bulunabilir. tavuk da zararlı deyip illa eroine mi başlamak gerekiyor, bonzaiye mi başlayalım..
cevabını hep merak ettiğim bir soru var, samimiyetle cevap bekliyorum.
misal gün içinde 200 gram lor, 6 yumurta, 400 gram tavuk, 200 gram sığır eti, yarım litre süt. aldım diyelim. yaklaşık 200 gram protein yapar.bu durumda, bana hala protein tozu tavsiye edecek kimse var mı?

 

1.sindirim farkı whry bi proteinin işini goremezsin bazilarinda bcaa ve glutamin hatta kreatin olanlar var bunlari yiyecekten saglaman cok zor ki bu yazdklarinida herkes alamiyor ama bende taraftarı degilim

 

tabiki yazdıklarımın hepsini ben de alamıyorum. dana etinin kilosu olmuş 45 tl sadece merak ettiğim, yeteri kadar protein alındığında toza ihtiyaç olup olmadığı... sindirim farkı deyince de aklıma şu geliyor. yiyeceklerin sindirim süresi 2-6 saat arası değişiyor. sabah sağlam bir kahvaltı yapmışsam, öğlen karbınhidrat ve protein içerikli bir yemek yemişsem,öğleden sonra da spor yapacaksam, bunlar zaten spor yaptığım saatte sindirilmiş oluyor ve ihtiyacım olan proteini sağlamış olmuyor mu? ama bcaa ve glutamin konusunda fikrim yok. o konuda bilmediğim şeyler var. vücudun ürettiği yetiyor mu yetmiyor mu hiçbir fikrim yok

--- Mesaj birleştirildi, 28 Ekim 2014 ---

evet canan hoca her fırsatta "ince hamurlu" lahmacunun çok sağlıklı olduğunu söylüyor. bakalım sağlıklı mı.
ben belli zamanlarda lahmacun yerim, ama lokantadan değil, kendim hazırlarım. malzeme olarak,
1 kilo kuzu eti,
1.5 kilo domates,
400 gram yeşil acı biber,
800 gram kırmızı acı biber,
3 bağ maydanoz,
1 baş sarımsak,
1 avuç biber salçası.
içine bundan başka bişey koymuyorum. bu malzemeden 30 adet lahmacun çıkıyor. maliyeti 42 lira civarı. bence sağlıklı.

 

Benim anlamadigim bu kadin ekmek yemeyin sakın diyip lahmacun yiyinndiyor nasıl oluyor o is oda hamurdan

 

Sen kendin yaparsın,ben yapmam. Dışarıda ''ince hamurlu'' lahmacunun neler barındırdığına dikkat et. Protein tozu kalp krizi yapar diyen bir insan evladını dikkate almaya deymez. Birleşik devletlerde liselerde spora teşvik amaçlı dağıtılan destekler burada aman çükün toplarına yapışır,sakın kullanma 2 günde kalbin parçalanır diyen türkiyenin önde gelen profesörlerinin dillerine pelesenk olmuş durumda.

 

gizli gizli yiyor demek ki

--- Mesaj birleştirildi, 28 Ekim 2014 ---

kardeş, bak ben ne diyorum ? kendim yaparım diyorum. malzemesini kendim hazırlıyorum. dışarda içine kuzu ..şağı koydukları kesin. ben kuzunun taraklığından yaptırıyorum. sonra da onu arkadaşımın fırınına verip, pişittiriyorum. hamurun içinde ne olduğunu da kendim gibi bildiğim için güvenmesem zaten yaptırmam. evet hamur zarar. kalori demek, yağ demek. ama en azından gelen sadece kalori olsun. içinde katkı maddesi adına hiçbir şey yok.

--- Mesaj birleştirildi, 28 Ekim 2014 ---

canan diyor ki protein tozu kullanma lahmacun ye, sen diyorsun ki lahmacun yeme protein tozu iç. niye? amerikalılar öyle yapıyor... dünyada obezitenin en yaygın olduğu ülke neden amerika acaba? onların yaptığının sağlıklı olduğunu neden düşünelim? sabah akşam kola ve burger , sosis ile beslenen bir ülkenin tozuna nasıl güveneyim?

 

Onlarda kola burger senin ülkende künefe adana ne farkı var? Body forumuna gelip tozları küçümsemek ancak bizlere yakışır. Dünyada obezitenin en yaygın ülke olmasının başlıca nedenleri amerikada besin fiyatlarının kendi ekonomik düzeylerine göre düşük olması. Sen künefeyi 2 tl adanayı 3 tl yap görelim hangi ülkede obezite daha yaygın? Senin şu yaptığın sporun temelleri bile o sağlıksız ülkeden çıkıyor insanlar peptidleri tartışırken biz 20 yıldır supplementleri tartışıyoruz. Gariptir ki obezite çok yaygın olan ülke her dalda sporda birinci..

 

burger ile adana arasında fark yok diyorsan, daha hiçbişey demiyorum künefe ayrı. ben onu da yemem. kola da içmem, burger de yemem. ama kuzunun en güzel yerinden yapılmış adanaya da yok demem amerika nasıl sporda her dalda birincişymiş... altetizmde iyi, onların da protein tozu kulllandıklarına ihtimal vermiyorum. güreş, boks, tekwando, halter... güce dayalı sporlarda türkiye hiç de geri değil. bu dalların hepsinde dünya şampiyonlarmız var.

--- Mesaj birleştirildi, 28 Ekim 2014 ---

256 kiloluk topuzu kaldırmakla kalmayıp, bir de elinde döndüren türk hükümdarımız varken, ben napayım amerikanın sporcularını güç deyince, akla türkler geliyor.

 

Yaver bey ben sizden bahsetmiyorum. Yersin yemezsin.Adana ve burger ne fark var? Texas smoke değerlerine bakın. Amerikanın birinci olduğu spor dalları atletizm se tartışmayı burada kesmek daha mantıklı. 260 kiloluk topuzu tek elle kaldırmak hemde üstüne çevirmek insan evladının yapacağı birşey değil efsaneler gerçek değildir...

 

kardeş, adana ile burger arasında şu fark var. normalde et yer misin? spor yaptığına göre kesin yiyorsun. şimdi, aldın kuzunun etini, içine domates biber soğan koydun, al sana adana oldu. içinde zararlı bişey görebiliyor musun? ben göremiyorum.
peki o burger zincirinde yediğimiz burger kuzunun ya da dananın neresinden yapılıyor? içine neler konuyor? ne tür yağ kullanılıyor? hangi tür koruyucu ya da katkı maddeleri var? bunları biliyor muyuz?
içinde katkı olduğu kesin, ama ne olduğunu bilmiyoruz, zaten tarifin sırrını da bilmemiz mümkün değil.
yani sana da tavsiye ediyorum kardeşim. burger yeme, kola da içme, künefe de yeme. amerikalıların çaçlışkan bir millet olduğu kesin, belki bu sebeptendir, yemek yapmaya vakit bulamadıklarından katkılı hazır gıdalara yönelip obez oluyorlar. biz obez olmak zorunda değiliz. sağlıksız olmak zorunda da değiliz.her insanın yemek yapacak az bir vakti vardır. git kasaba, kuzunun şöyle güzel yerinden parça etten kıyma çekmesini iste, götür eve, içine koy tuzu biberi köfte yap at fırına. emin ol burgerden çok farklı bişey bu.
kafamıza göre her kebapçıdan tıka basa adana yiyelim demiyorum. belki o da kuzunun en pislik yerini koyuyordur. bilemeyiz. en güzeli kendimiz hazırlayıp, ne yediğimizi bilerek beslenmek.

 

Amerikalılar calıskan insanlar felan degil yunanlar gibi yiyici bi toplum berbat insanlar.çaliskan toplu dedigin japonlardır

 

dünyayı halkları sömürme konusunda baya iyi çalışıyorlar

--- Mesaj birleştirildi, 28 Ekim 2014 ---

ayrıca 256 kiloluk topuzu bizim 4. murad kaldırmıştır. gücü kudreti dillere destandır. onca kaynağa, evliye çelebiye inanmıyorsan, yapacak bişey yok.
amerikalı coni 256 kilo ile squat yapınca iyi, bizim dördüncü murat kaldırınca yalan

 

Bir konuşmasında protein tozları yalan protein içermez tamamen kanserojen yağlar içeriyor diyor, başka bir konuşmasında protein tozları kasları büyütürken aynı zamanda kalbide büyütür diyor.Protein içermiyorsa kasları nasıl büyütüyor.Kocakarı ağzıyla konuşuyor bi dediği bi dediğini tutmuyor ama kadının özgeçmişine bakıyorsun bi bildiğii olmasa konuşmaz diyorsun garip.Ölen ya da kısır kalan 2 3 tane sporcunun ölümünü direk tozlara bağlayıp zehirmiş gibi bahsediyor bunlardan haklılık payı olabilir zararları konusunda ama çok abartıyorlar gibi geliyor.Öyle bir bahsediyorki bu tozlardan sanki haftaya ölecekmişim gibi hissettim bian

 

valla arkadaşlar sizi bilmem de, elimde 1 kilodan daha az toz kaldı. o bitince daha da almam, kullanmam. onu da abartmadan bitirmeye çalışıyorum. üzerinde günlük 4 ölçek diyor, ben 1 ölçek alıyorum. bugüne kadar da toplam 2.5 ayda 1 kilo 300 gram kadar kullanmışım. bırakırım. tavuğumu yumurtamı alırım, toza vereceğim parayı da dana etine veririm. mis gibi hem karnım doyar hem protein. yemek yapacak vaktim de var. ha takviye kullanmıyorum diye gelişmeyecek miyim? yavaş mı gelişeceğim? olsun... acelem yok, yarışmalara katılmak gibi bir düşüncem de yok. ayda 100 gram kas kazansam bile, Allah bereket versin.

--- Mesaj birleştirildi, 28 Ekim 2014 ---

kullananlara da saygım var, kullanmayın dedim diye de kimse bana kızmasın. böyle saygı hoşgörü çervesinde yapılacak tatlı tartışmalarla, hem beyin egzersizi yapmış oluruz, hem bilgi alışverişi...

 

bakalım işin sonu nereye varacak yahu vg sporunda bir bilgilsi araştırması olmayan uzmanlığı bu konu olmayan doktorların ne söyledikleri dikkate alınıyor bunu kaç kez yazdım son senelerde forumda bir blok yazarının yazdığı yazıları yada magazin köşelerindeki vg konusunda yazılanları tartışır olduk şaka gibi zaten sanayileşme ile birlikte doğal besinler giderek yazıldı şu doğal yada şu sağlıksız demenin artık bir anlamı yok hastalıklar çoğaldı hiçbir besin doğal sağlıklı değil hızlı nüfus artışı artan stres baskılar yüksek beklentiler düşük ücretler vs vs bundan sonra uzun yaşansa bile artık hastalık atlatılarak olacaktır ayrıca insanlara saygılı göstermeliyiz hitap şekline dikkat etmeliyiz fikirlerine katılmasakta

 

şimdi şöyle bir örnek vermek istiyorum,
markete gittiniz, bir kutu biber salçası aldınız, üzerinde içerik olarak, "biber, tuz, yağ" yazar. bunu alıp da yazın sıcak havada dışarda tutarsanız, 2 gün sonra üzerinde küf oluşmaya başlar, kokar, bozulur.
güneydoğunun emektar kadınları da evde salça yapar, içine "biber, tuz, yağ" koyar. malzeme aynı. ama evde yapılan salçayı yazın sıcağında dışarda tutarsanız, 1 sene kalsa da bozulmaz.
farkı şu. fabrikada yapılan hazır salça için kullanılan biber, tek tek elden geçmediğinden, kurtlu ezik biberler de makinaya girer. yeterince temizlenmeden. sonra o salça, makinalarda kurutulur. oysa ev salçası yapan hanım, biberi özenle temizler, sapını çöpünü ayırır, ve o salçayı güneşte kurutur. güneşte kuruyan salça, 1 sene kalsa da bozulmaz. asırlardır onun bozulmadan nasıl saklanması gerektiği, tecrübeyle öğrenilmiştir.
evde salça yapmayı bilmeyen, üşenen hanım, gider marketten salça alır. hem pahalıya alır, hem çabuk bozulur, hem de lezzeti yoktur. hazır salçadan 3 kaşık koyacağına, ev salçası 1 kaşık koyarsan, daha kıvamı zengin, daha lezzetli olur ,demek ki hazır salça masraflı oluyor. hem de daha lezzetsiz.
şimdi salçayı toza nasıl bağlayacaksın diye kendi kendime soruyorum
protein tozunun zararlı olduğuna dair elimde hiçbir kanıt yok. sadece hissediyorum. içinde katkı olduğu için... ayrıca, protein tozu, yemek yapacak vakti olmayanlar için pratik, hazır bir kaynak olduğunu ve bu amaçla üretilip tüketildiğini düşünüyorum. teknik olarak, bir peynir altı suyu tozunun bu kadar pahalı olmasını aklım almıyor, kabullenmiyor. pratik besin kaynağı üretmek için, vakti olmayan insanları oyalamanın, ve bunun için de hammadenin kıymetinin çok çok üzerinde bir fiyatla satılarak, olağan üstü bi buluşmuş gibi sunulduğunu düşünüyorum.
peki bizim türkler peynir altı suyunu toza çevirecek teknolojiye sahip değil mi ki biz bunu amerikadan yükse fiyatla alıyoruz?
elbette sahibiz. türk üretici, lor yapmış, peynir yapmış, çökelek yapmış, bunun lezzetle tüketilmesi için de değişik tarfiler yaratmış.
ama amerikalı üşendiği için, işin en kolay yolunu seçmiş, olay bu.

 

birde şu her konuda milliyetçilik yapmayı bir bırakın yahu bir ülkenin iyi çalışkan girişken insanları olduğu gibi kötüsüde tembelide vardır her mevzuda olmuş gitmiş şeyleri konuşuyoruz yok geçmişte şöyle olmuş yok böyle olmuş şimdiki durum önemli geçmiş değil ama harbiden 260 kg lik topuzu kaldırıp çevirme konusunda ise görmeden inanmam zaten imkansızda