body i seviyosaniz evlenmeyin :)

Konusu 'Konu Dışı' forumundadır ve sivasli tarafından 13 Ekim 2008 başlatılmıştır.

Watchers:
Başlığı izleyen üye sayısı: 23 üye.
  1. sivasli
    Offline

    sivasli Üye

    Katılım:
    6 Ocak 2007
    Mesajlar:
    772
    Beğenileri:
    256
    Ödül Puanları:
    73
    baslik biraz saka gibi oldu ama.bu kadinlar herseye karisiyor arkadaslar.evde yumurta ve ton baligi yerken esimin surati degisiyor.cok kokuyormus evden kokusu iki gün cikmiyormus..gerci haksizda sayilmazlar ama ama yinede gerekmedikce evlenemyin :):)
     
  2. Mestano
    Offline

    Mestano Yeni Üye

    Katılım:
    29 Mayıs 2007
    Mesajlar:
    1.169
    Beğenileri:
    368
    Ödül Puanları:
    0
    Onu sadece eşler değil analar, babalarda yapıyor:D
     
    erkan7 bunu beğendi.
  3. gaddarkemal
    Offline

    gaddarkemal Yeni Üye

    Katılım:
    30 Temmuz 2008
    Mesajlar:
    994
    Beğenileri:
    756
    Ödül Puanları:
    0
    Yer:
    İstanbul
    sus dedim gadın !!!

    :)

    Balkonda yesin o zaman evlenenler.
    Ya da en iyi savunma; saldırıdır düsturuyla "neden 2 gün çıkmıyor acabaaaaa ??? Havalandırsana evi biraz! Ayrıca yediklerime de bu kadar karışman hiç hoş diil" diye dişimsi bir çemkirmeyi size yakışan "bi yemek yedirmedin, pencereyi açarsın olur biter amma uzattın !." tarzı cümlelerle ifade edebiliriz. Bakalım bi evlensek ben ne yaparım, bekara karı boşamak kolay demişler.

    Sen nasıl başediyorsun bu durumla Sivaslı?
     
    YuriBoyka61 bunu beğendi.
  4. D.Wolf
    Offline

    D.Wolf Üye

    Katılım:
    19 Ocak 2008
    Mesajlar:
    1.305
    Beğenileri:
    2.200
    Ödül Puanları:
    123
    Yer:
    istanbul
    hehe ..sivaslı sana sonuna kadar katılıyorum..annem de aynısını diyor evden kokusu cıkmıyor diye:D..haklılar bir bakıma, ama bizi anlayan da cok az insan var..bu yüzden, evlilikte sözleşme yapmak lazım:D..yumurta, tavuk, ton balıgına evet ise sözleşmeyi imzalarız, yoksa herkes kendi yoluna:)..şaka bir yana, böyle durumlarda insan korkarak yapıyor yemegini, sanki suc işliyormuş gibi:)..ama olsun, bu spora ne kadar fedakarlık ettigimizi gösterir bunlar..gittigi yere kadar devam edelim..
     
  5. Karasan
    Offline

    Karasan Özel Üye

    Katılım:
    18 Ocak 2006
    Mesajlar:
    2.598
    Beğenileri:
    2.095
    Ödül Puanları:
    0
    Vallahi Sivaslı o dedigin konuya evli olanların % 99'u hak vereceklerdir kesinlikle!
    Eşim elinden geldiğince anlayışlı olmaya çalışıyor ama biliyorum ki, bir gün ona desem,"Hayatımın anlamı artık vücut geliştirmeyi bırakıyorum, yüksek proteinli beslenme kaygıma son veriyorum!"
    Heralde mutluluktan ağlar!!!!
    Bir yandan çok haklılar gerçekten, sabah yumurtaları hazırlama telaşı, her yemekte tavuk, et olsun stresi, kocalarının haftanın 4 akşamı idmanı oluyor olması...

    Ben eşimle az tartışmadım arkadaşlar, kendine ait bir hobin yok diyerek onu üzdüğüm çok oldu, ki kendisi yüksek lisanslı, çok akıllı bir bayan, ama maalesef sonuçta bir kadın.
    Ne demek istiyorum sonuçta bir kadın derken?

    Akşam günün sonunda eşiyle oturup günü analiz etmeye ihtiyaç duyuyor, odama çekilip roman okuyayım, kendi başıma bir film izleyim, dergi okuyayım gibi bir motivasyonu olmuyor genellikle.

    Ben ise halimden memnun oluyorum, spordan sonra yorgun argın eve gelip protein tozumu içiyor, "hayatım nasılsın? ben süperim, oh endorfine doydum" modunda oluyorum.
    Ancak maalesef genelde eşim birlikte olamadığımıza üzülüyor, hatta mutsuz oluyor.

    Az kavga etmedik, genelde şunu diyorum, yahu kendi başına neden meşgalen yok senin! Her dakika birlikte olamayız ki, hobilerin neden yok senin!
    diyorum, o da kızıyor bana, "hobiye vakit mi var?!" diyor.

    Çok açık yüreklilikle paylaşıyorum, forumumuzdaki dostluk ortamı nedeniyle.
    İnanın çok bunaldığım zamanlar oldu, eve mutlu mesut gelip dellendiğim çok oldu.
    Çok sakin, şefkatli bir insanımdır ama sinirlenince çok kırıcı oluyorum, bu nedenle maalesef eşimi ağlattığım çok oldu (fiziksel olarak asla bir hareketim olmadı, hakarette etmem) ancak sesimi yükseltip bağırıp çağırıyorum bir noktadan sonra.

    Elbette benim de hatam var, yeni evli bir bayan sonuçta eşim, onların idealleri, beklentileri farklı bunu anlıyorum ama benim de bir programım var, haftada 4 idman benim için çok önemli şu aşamada, kafamdaki sistem çok net, 3 yeterli değil açıkcası, 2 gün üst vücut, 2 gün ise komple bacak, idmanda çok mutlu oluyorum.

    Ancak gelin görün ki, eşim daha çok vakit geçirelim istiyor.

    Benim argümanım şu, haftada 6 gün çalışıyorum, çok bunalıyorum, uzun süre idmanlarım da aksadı ve o dönem kadavra gibiydim, şimdi ise idmanlarıma döndüm, bana çok iyi geliyorlar, neden sevdiğim birşeyi azaltayım?
    İdman yapmasam gene motivasyonum ve enerjim düşecek diyorum.

    Eşim şimdilik katlanıyor ama biliyorum ki durumdan hoşnut değil.
    Benim için sinemaya gitmek, dışarıda yemek yemek spordan sonra geliyor, ki zaten haftada bir iki gün bunları yapabiliyoruz ama daha fazlasını yapacağıma sporumu yapmayı yeğliyorum.

    Hanımlar ise ağırlıklı olarak bu tür sosyal aktiviteleri tercih ediyorlar.

    Neyse arkadaşlar yazdıkça yazdım ama evlenecek arkadaşlar içinde fikir verir, bunları yaşayabilirsiniz, haberiniz olsun.

    Fikir ve görüş bildirecek arkadaşların da yorumlarını duymaktan çok memnun olurum, ama fazla üstüme gelmeyin, dayanamam ağlarım valla!!!
     
    marcos35, ---RamSes---, Zerk ve diğer 12 kişi bunu beğendi.
  6. gaddarkemal
    Offline

    gaddarkemal Yeni Üye

    Katılım:
    30 Temmuz 2008
    Mesajlar:
    994
    Beğenileri:
    756
    Ödül Puanları:
    0
    Yer:
    İstanbul
    Bence yeterince "romantik" olduğunuzda, katil bile olsanız, acayip zevk ve istekleriniz olsa (yemek dahil herşeyde) kadınlar seve seve katlanır.

    Aslında eksik ifade ettim "romantik" olmalı ama kadınları haddinden fazla şımartmadan. Çünkü kadınların sınırı yoktur. Şımardıkça tepene çıktıkça daha çoğunu istemesi ve eninde sonunda tatminsizliğe düşmesi doğaldır, kontrolü elimizde tutmak daha iyi olur. Arkadaşlar nerede kaldı eskinin o cefakar güleryüzlü hanımları ?

    Belki de o hanımlar bir yere gitmedi, o erkekler bir yerlere kayboldu ?

    Ben kendi babannemi düşünüyorum ki yöredeki en büyük ağalardan birinin kızı olmasına rağmen çok çile çekmiş ama o kadar iyi huyluymuş ki hiçte zoruna gitmemiş. Yani onu tanıdıkça, başkalarından dinledikçe bunu anlıyorum. Ha o devirde de kötü huylu insanlar varmış. Ama yemek kokusundan duyduğu küçük rahatsızlığı bir kaç kereden fazla dile getirebilecek bir kadın olduğunu sanmıyorum. Kaldı ki baba tarafımda bir günde bir kuzu yiyen iri yarı babayiğit insanlar varmış. (bir kuzu dediysek kesilen kuzunun en iyi kısımları, geri kalanını başkaları yermiş, tabi o iyi kısımlarda bir kaç kilodan fazla) Sırf o da değil, bu kuzu harici zaten gündelik kesilen koyun varmış ki köydeki ve ilçedeki evler tam bir cümbüş havası içindeymiş.... Tabii sonra savaşlar, kıtlıklar vb. vb. Topraklarını da karşılıksız bağışlamış atalarım yöre halkına. Velhasıl ne kadar yardımcıları olsa da evin hanımı bunca şeyi çekiyormuş, katlanıyormuş.

    Neyse ben diyorum ki eğer iyi huylu bir eşiniz varsa eski devirlerin yöntemleriyle günümüzün ideal romantikliğini harmanlarsanız evde şekerden tatlı bir ilişki yaşamamak için pek bir sebep kalmaz. Umarım anlatmak istediğimi anlatabilmişimdir, koyun kuzu konusuna girdim birden aklıma gelince iştahım kabarıp yazdım ama :)
     
    bonatschi, serkan1984, rockybalboa7 ve diğer 2 kişi bunu beğendi.
  7. amexes
    Offline

    amexes Üye

    Katılım:
    27 Mayıs 2008
    Mesajlar:
    53
    Beğenileri:
    12
    Ödül Puanları:
    0
    Bendede aynı sıkıntı vardı.İşten eve geliyordum saat 8:30 9a dogru ayaküstü muhabbet günün nasıl gecti sonra can alıcı soru geliyordu "bugün spor yapacakmısın ?"Evet derken insan bir kötü oluyordu o suratı görünce genemi? der gibi zaten spor yapmadıgım günlerde bile eşime yeteri kadar zaman ayıramıyorum .Yemek ye banyo yap derken yatma saati geliyor.Bende bu konuyu eşimide spora teşvik ederek cözdüm .İnternetten pilates cdleri indirdim şimdi aynı anda ben body calısırken oda pilates yapıyor.Hatta biraz güclü kuvvetli olsa body partnerlik yaptıracam işi abartıp :DŞuan icin bir sıkıntımız yok tabi cocuk olana kadar ondan sonra ne olur bilemem.

    Saygılar
     
  8. rockybalboa7
    Offline

    rockybalboa7 Üye

    Katılım:
    28 Temmuz 2008
    Mesajlar:
    2.262
    Beğenileri:
    4.482
    Ödül Puanları:
    0
    bu konuyu evlenmeden önce konuşmak lazım bak benim hayatımda sporun önemi çok ona zaman ayırmam lazım diye sevgilinizden net yanıt almadan büyük sorumluluk olan evlilikyolunda devam edilmemeli tabiki kadınlar kocalarıyla daha fazla vakit geçirmek isterler vg malum zaman ayrılmasını isteyen bir spor bu durumddan kurtulmanın en iyi yolu eşinizide spora yönlendirmeniz veya başka hobiler bulmalılar kendilerine her insanın yapmaktan hoşlandığı bir şeyler vardır
     
  9. aneximandros
    Offline

    aneximandros Özel Üye

    Katılım:
    14 Aralık 2007
    Mesajlar:
    1.830
    Beğenileri:
    2.154
    Ödül Puanları:
    123
    Meslek:
    Teorik Kimya
    Yer:
    USA
    Soylediklerinizine katiliyorum, ama sunu da goz ardi etmemek gerek. Bir evliligin uzun ve kalici olabilmesi icin evin icindeki iki insanin birbirine yabancilasmamali. Bu da birlikte aktivitelere katilarak, birseyler paylasarak olur. Ve bu paylasim sadece TV karisisinda oturup dizi seyretmenin otesine gecmeli! Body'i sevdigimiz icin, ona vaktimizin onemli bir kismini ayiriyoruz ve ancak esimizi yeteri kadar ihmal ettigimize kanaat getirince esime guzel bir yemek hazirliyayim, ya da bu aksam onu guzel bir filme gotureyim deyip sIkintinin icinden kendimizce siyriliveriyoruz. Oysaki bu kisa vadeleri cozumler, uzun vadeli yabancilasma problemini daha da korukluyor. Buna engel olmak icin caba sarfetmek lazim. Bizim ailede de bu problem aktif olarak gundemde. Karasan, seninkine benzer dertlerim benim de var ve ayri hobiler yapmak, eger esin baslarsa, goreceksin ki beklemedigin sonuclar dogurabilir, en azindan bizde oyle oldu. Benim hatun salsaya gidiyor, tenis oynuyor, motorsiklete biniyor falan filan ama bu aktiviteleri ortak yapmadigimiz icin, ve evin icinde birlikte az zaman gecirdigimiz icin ufak capli bir buhran gecirdik yakin zamanda. Dengeyi tutturmak lazim, herkes herseyi ayri yaparsa birlikte yasamanin ne anlami var? Gerekirse haftanin bir gunu az gidin spora ama sevdiginiz insanla beraber ortak aktivitelere istirak edin derim ben.

    Yemek konusunda ise burada konusulanlarin aksine ben cok rahatim. Benim hatun ust kata yanik kokusu gelmedikten sonra sesini cikarmiyor. Zaten kendi yemegimi kendim hazirliyorum genelde, onun icin de hic bir sIkintimiz olmuyor. Bana dokunmayan yilan bir yasasincilik da diyebiliriz buna :).
     
    Ocensers, bonatschi, Karasan ve diğer 1 kişi bunu beğendiniz.
  10. KD
    Offline

    KD Üye

    Katılım:
    9 Mart 2007
    Mesajlar:
    244
    Beğenileri:
    54
    Ödül Puanları:
    0
    ben evliligi becerebilecegimi sanmiyorum. tek cocuk olarak buyudum.. hayati baskasiyla paylasabilecegimi hic sanmiyorum sanirim ben evlenmeyecegim
     
  11. musclefan
    Offline

    musclefan Üye

    Katılım:
    3 Şubat 2007
    Mesajlar:
    228
    Beğenileri:
    108
    Ödül Puanları:
    0
    Meslek:
    öğrenci
    Yer:
    İSTANBUL
    ben evli değilim, evlilik de bana çoooooook uzak bi şey :D bende eş dırdırı yerini anne dırdırı alıyor bazen.tonbalığını çok tükettiğim,spor salonunda çok kaldığım konularında söylenir kendisi zaman zaman.arkadaşlarımın da spor yapacağım için bazen onlara katılmadığımda sinirlendikleri oluyor.
    ama karasan 4 değil de 3 gün antrenman yapıver, eşinle fazladan 1 gün beraber olun.tamam spor çok rahatlatıyor olabilir seni,çok seviyorsun sporu ama ilişkini ve eşini yıpratmana değeceğini sanmıyorum.ya da ne bileyim dışarıda yapabileceğiniz bi sosyal aktiviteyi eve taşı :) mesela dvd izleyin,arkadaşlarınızı size çağırın,evin civarlarında bi kahve için bi yerde,beraber yürüyüş yapın ,sonra sen salona gidersin eşin de arkadaşıyla görüşür ya da ne bileyim mağaza vitrinlerine baka baka eve döner :D
    yani vücut geliştirme hasta olduğunda sana çorba yapmaz ya da sabah seni öperek uyandırmaz :D eşin yapar bunları. o yüzden bazen onun isteklerine kulak ver bence.
    aneximandros seni takdir ediyorum fikirlerinden dolayı.bu arada eşinin salsa partneri senin önceden tanıdığın birisi olmalı herhalde ya da kıskanç bir eş değilsin.
     
    Karasan bunu beğendi.
  12. Coleman Trebor
    Offline

    Coleman Trebor Üye

    Katılım:
    9 Haziran 2006
    Mesajlar:
    618
    Beğenileri:
    83
    Ödül Puanları:
    0
    Yer:
    Ankara
    bu ton balığı kokusu bizim evdede sorun geçen babam salondaydı yanına gittim olm bi şey mi oldu evde kanal kokuyo sanki dedi yok baba ne alaka dedim . pis bi şey kokuyo dedi mutfakta. bende ton balığı süzdürüyorum dedim. Pahalı mahalı git annene söyle bundan sonra sadece lightini alsın çekemiyorum şu kokuyu dedi.yani eşler değil ailede yetiyor.
     
  13. aneximandros
    Offline

    aneximandros Özel Üye

    Katılım:
    14 Aralık 2007
    Mesajlar:
    1.830
    Beğenileri:
    2.154
    Ödül Puanları:
    123
    Meslek:
    Teorik Kimya
    Yer:
    USA
    Degilim gercekten, neden kiskanayim ki? Benden daha yakisikli, daha kulturlu/bilgili/yol-yordam-bilen, daha zeki, daha cok para kazanan birini bulursa tabi ki gitmekte ozgur :). Bunlarin hepsinde benden iyi biri varsa, ben zaten o adami kendime alirim.hyper_Saka bir yana, ufak tefek temaslar salsa'nin mayasinda var, ben esime/sevgilime bu noktada guvenmek zorundayim. Mumkun oldugunca gozumun onune getirmemeye calismak bana kafi geliyor(du). Ah, musclefan ne yaptin sen duh, yiktin koca yuvayi :D
     
    musclefan bunu beğendi.
  14. diez
    Offline

    diez ADMIN Yönetici Admin

    Katılım:
    18 Ocak 2006
    Mesajlar:
    13.051
    Beğenileri:
    15.000
    Ödül Puanları:
    123
    Cinsiyet:
    Bay
    Yer:
    Çorum
    salona gittikten sonra vücutta derman kalmıyorki akşam eve döndüğünde eşinle sohbet edesin, ilgilenesin..
    inanın benim eşimde idman olmayan günler bayram ediyor..

    forumda bi karikatür vardı..karı koca yataktalar..kadın kocasının aklını çelmeye çalışıyor yatakta ama adam yanına dönüyor yatıyor..bahane açık " göğüslerim çok ağrıyor hayatım bugün olmaz.." :)

    başka hangi erkek türünden bu durumda böyle bir laf duyabilirsiniz ki..sadece vg.cilerden.. :)
     
    jkdo, nika ve Karasan bunu beğendi.
  15. Pain&Gain
    Offline

    Pain&Gain Üye

    Katılım:
    20 Haziran 2007
    Mesajlar:
    251
    Beğenileri:
    63
    Ödül Puanları:
    0
    en iyi çözüm eşinizide spor a başlatmak , birlikte gidip gelirsiniz o kardio plates vs yapar sizde basarsınız :) ben şuan ki kız arkadasımla evlilik planları yapıorum ileriki zamanlarda ,şimdiden sölüorum birlikte spor a gideriz faln die , aklına şimdiden girmek lazım :D
     
  16. ALPEREN
    Offline

    ALPEREN Özel Üye

    Katılım:
    4 Ocak 2005
    Mesajlar:
    957
    Beğenileri:
    470
    Ödül Puanları:
    0
    Bizim bir tanıdık aynı sıkıntıları yaşadı. En sonunda 2 katlı bir eve geçtiler, üst katı spor salonuna çevirdiler şimdi mutlu ve mesut bir şekilde eşiyle birlikte spor yapıyorlar :)
     
  17. sivasli
    Offline

    sivasli Üye

    Katılım:
    6 Ocak 2007
    Mesajlar:
    772
    Beğenileri:
    256
    Ödül Puanları:
    73
    arkadaslar bu konuyu sabah ise gitmeden önce acmistim.simdi daha yeni isten geldim forumu actim ve konuya epeyce mesaj gelmis.demekki herkeste bu dert varmis..böyle giderse az kalsin böyle kadin olmaz ne balik yediriyor ne yumurta diye az daha katil olacaktim :) sayenizde bütün kadinlarin ayni oldugunu ögrendim ve simdi cok mutluyum :) haa unutmadan,esime git yat gec oldu dedim ve su an ton baligi yiyorum :):):)
     
    Ocensers ve Karasan bunu beğendi.
  18. musclefan
    Offline

    musclefan Üye

    Katılım:
    3 Şubat 2007
    Mesajlar:
    228
    Beğenileri:
    108
    Ödül Puanları:
    0
    Meslek:
    öğrenci
    Yer:
    İSTANBUL
    aman diyeyim anexi, allah esirgesin :D
    fakat kişisel fikrim eşinin kimle dans ettiğini bi gör bence.kendini göster ;) eşine "seni dans ederken izlemek istiyorum" diyip gidersin sen de bir gün onunla, bi bakarsın kimdir nedir onun partneri diye.yani ben olsam merakımı yenmek için gidip bi bakardım,karışacağımdan değil,merak sadece.aklı başında kadınlara senin gibi medeni koca lazım.gerçi bazı kadınlar maço,emredici,hanzo erkekleri seviyor anlaşılmaz bi biçimde.kısıtlanmaktan,kıskanılmaktan haz duyuyorlar.zevk meselesi işte.
     
    Karasan bunu beğendi.
  19. Karasan
    Offline

    Karasan Özel Üye

    Katılım:
    18 Ocak 2006
    Mesajlar:
    2.598
    Beğenileri:
    2.095
    Ödül Puanları:
    0
    Aneximandros senin dediğin tablo gözümün önüne gelmedi değil, yani şimdi hobin olsun falan diyorum ama açık söyleyim bunu derken, sürekli dışarıda olacağı aktiviteleri kastetmiyorum (bunu kastetmediğimi de belirtiyorum zaten :D )
    Zaten akıllı bir kadın ilgiyi kendisine çekmek için kıskandırma silahını kolaylıkla kullanır, özellikle çok seviyorsa entrika düzeyi artabilir, bu sebeple işin diğer uç noktaya uzanmasını asla istemem.
    Ben aşırı olmamakla birlikte kıskancım, hatta bir başlıkta yazmıştım, hiç kıskanmamanın kadınlar tarafından kötüye yorulabilindiğini düşünüyorum, yeri geldiği zaman kıskanıyor gibi yapmanın bile gerektiğine inanıyorum.
    Tabii bu birlikte olduğumuz bayanın yapısına göre değişir, kimisine hiç böyle yapmaya gerek yoktur belki ama ben pek öylesini görmedim :D

    Dediklerinizi dikkate alacam arkadaşlar, zaten enteresan bir şekilde üzerimde bir yorgunluk var, dün akşam idmanım vardı, yorgun olduğum için gitmeidm, eşime, gel hayatım bugün birbirimize vakit ayıralım dedim, çok mutlu oldu, benim de sinir sistemim ve kaslarım dinlenmiş oldu :D
     
  20. gaddarkemal
    Offline

    gaddarkemal Yeni Üye

    Katılım:
    30 Temmuz 2008
    Mesajlar:
    994
    Beğenileri:
    756
    Ödül Puanları:
    0
    Yer:
    İstanbul
    Ben dün forumdan çıktıktan sonra da bu konuyu biraz düşündüm. Bazı sonuçlara vardım kendimce.

    İlki şu; kadınlardan erkekler kadar rahat ve rahat bırakan insan olmasını beklemek yersiz. Özellikle seven bir kadından bunları beklemek zaten yersiz. Çünkü onların doğasına aykırı sanırım. Evet aykırı... Biraz açayım.

    Bir erkeğin hayatının merkezinde işi, ideali, hobisi şusu busu.... onlarca şey olabilir ancak seven bir kadının merkezi eşidir, erkeğidir. Yani siz o yumurtanıza karışan insanın yaşamının merkezisiniz. Size verdiği değeri bir düşünün lütfen, bir erkek olarak bunu anlamak zordur çünkü siz muhtemelen hiçkimseyi hayatınızın tam ortasına koyup kendi hayatınızı ona göre şekillendirmemişsinizdir. Ama o kadın sizi ne kadar seviyorsa hayatında o kadar çok önem ve değer kazanırsınız ve yaptığınız birçok şey, aslında herşey dolayısıyla onu da etkiler. Bir kadın erkeğiyle bir bütün olmak ister ve bu sebepten ondaki beğenmediği davranışları ya kabullenir ya da değiştirmeye çalışır. Çünkü sizinle bir bütün olmak ister, birleşmek ister. Ama işte bazı davranışların bu birleşmeyi bozduğunu düşünerek müdahale eder, küçük veya büyük bir olay olsun, farketmez. Bütünlüğü bozmak istemez. Ama sizin yumurtanıza falan filan karışmayan erkekler ise sizi o kadının binde biri kadar seviyor mu acaba? Erkekler biraz da bunun için daha rahat bırakırlar çevresindekileri. Aynı şekilde kadın olan anneler hayatının merkezine evladını koyabiliyor.

    Ben böyle düşünür ve buna inanırım. Bunun narsist bir saplantı değil, hayatın gerçeği olduğuna inanırım. Tüm kadınlar böyledir aslında ancak bu yönleri bastırılmıştır olsa olsa ya da karşılarına sevebilecekleri birisi çıkmamıştır. Ama gerçekten seven mayası sağlam bir kadın kesinlikle böyledir.

    Elbette alt ve üst kültürlerinde kadınların bu davranışında etkileri söz konusu, bu yadsınamaz. Batı kadınında, (tabii batı derken ülkemizin batı bölgesini değil, dünyada "batı" kabul edilen Avrupa ve Amerikayı kastediyorum.) hayatın merkezi kendisidir bu bakımdan batı kadını daha erkeksidir. Ancak Doğu kültürlerinde kadın istediği kadar güçlü ve özgürde olsa bir erkeğe bağlanma ihtiyacını daha şiddetli duyar. Esasen batı kadınında da bu arzunun çok şiddetli olduğunu düşünüyorum ama kültürleri yüzünden bu hisleri bastırılmıştır, ve kendileriyle bir tezat halinde yaşarlar.

    Bir erkek için her zaman daha güzel kadınlar olabilir ancak seven bir kadın için en yakışıklı erkek kendi erkeğidir. Bu nokta önemli. Bunu anlamalıyız. Yoksa emin olun sizden daha zeki, daha yakışıklı ve daha çok "dahası" olan erkekler var, ve kadınınız sizi sevmiyorsa sırf değişiklik olsun diye farklı tipteki "zirve konumda" bir erkekle birlikte olabilir yahut bunu isteyebilir. Ancak gerçekten seven kadının gözü dünyayı görmez. Elbette geçici aşk sarhoşluğundan değil, oluşan gerçek sevgiden bahsediyorum. Yoksa aşk sarhoşluğuyla dünyayı görmemek geçicidir.

    Seven bir kadın cesurdur. Hatta toplumlarda birbirini sevdiğini iddia eden çiftlere baktığınızda kadınların daha cesur ve daha mert olduklarını görürsünüz. Çünkü sevgisi kadına güç verir. Sevdiği için toplumu ve ailesini karşısına alabilir. Ben bu manada erkeklerden çok daha mert bir sürü bayan gördüm.

    Sözü çokta uzatmak istemiyorum ama demek istediğim kadınlarda duyguların daha yoğun yaşandığı ve hayatlarını daha çok etkilediğini anlatmaktı. Özellikle motor duygu sevgi olunca sevdiği erkeğe karşı sevgisine yaraşır davranır kadın. Ancak biz erkekler de nasıl cevap vermemiz gerektiğini iyi bilmeliyiz diye düşünüyorum. Çünkü kadınımızın görüş ve yönlendirmesine kapılıp gitmek yanlış olur ve zaman zaman hataya düşebiliriz.

    Bu arada kadınlarda gördüğüm bir ilginçlite şu oldu, bunu çok önemli gördüğümden paylaşmak istiyorum. Bir kadın size karşı bir davranış geliştirir, bir tavır...Bir söz söyler ve sizden karşılık bekler. Evet adeta sizi sınar. Ama yine size cevabın ipuçlarını verir ama dikkat bu da bir tuzak olabilir çünkü onun yönlendirmesine göre karşılık verdiyseniz o an için memnun bile olsa uzun vadede bu sizin hanenize "karaktersizlik" notu olarak yansıyabilir. Çünkü aslında o sizden belki kendinin bile bilmediği bambaşka bir karşılık beklemektedir ve bu karşılığı alırsa çok etkilenir. Sonuç olarak kendi doğrularımızı kadınları kırmak pahasına onların karşısına koymalıyız. Tabii ki öncelikle kendi doğrularımızın ne kadar doğru olduğunu yargılamalı, değerlendirmeliyiz. Eğer kuvvetli doğrularınız varsa inanın teslim olup size sarılır eninde sonunda. Çünkü doğruluk budur, kişilik budur. Ancak kendi doğrularımızı koyacağız diye büsbütün kırıcı, kaba ve düşüncesiz olursak yine onları ve sevgilerini kaybederiz. Yani hem düşünceli hem de kişiliğimizin hususiyetleri babında sert olacağız. Yerine göre birazcık taviz yerine göre ise taviz yok. Ne kadar güçlü kişiliğiniz varsa ve bir o kadar da ince düşünüşe sahipseniz kadınlar o derece sizi severler, hayatta hep bunu gördüm.

    Kadın veya kadınlar bir erkeğe çok büyük faydalar sağlar, ama çok. Bu duygusal gelişim de olur toplumsal anlamda yükselme de... Ayrıca bir kadının sizi gerçekten, sonuna kadar ve ölümüne sevmesi bir erkek olarak size kendinizi iyi hissettirir. Ancak mert olup bu duyguyu sömürmeyip hakkını vermek lazım. Herneyse, yine sözü çok uzattım, evliliğimizin kıymetini bilip ilişkimizi daha sağlıklı yaşamalıyız o zaman daha sağlam olur. Ancak sağlam ilişki yaşayacağız diye yapay davranışlar bizi sağlıktan uzaklaştırır ve aldatıcı bir sağlamlık sunar. Sonuçta en ufak bir rüzgarda yıkılır ilişki. Ancak gerçekten sağlıklı gelişen ilişkiler fırtınlara metanetle dayanır.
     
    Son düzenleme: 14 Ekim 2008
    glorious1907, amexes ve nika bunu beğendi.

Sayfayı Paylaş