BESLENME GÜNLÜĞÜ (Hacim Kazanmak İçin)

Konusu 'Beslenme Günlüğü' forumundadır ve metehandemir tarafından 12 Aralık 2014 başlatılmıştır.

Watchers:
Başlığı izleyen üye sayısı: 13 üye.
  1. Akhilleus
    Offline

    Akhilleus Üye

    Katılım:
    24 Temmuz 2008
    Mesajlar:
    639
    Beğenileri:
    1.294
    Ödül Puanları:
    103
    Cinsiyet:
    Bay
    Meslek:
    Grafik tasarım
    Yer:
    İstanbul
    http://www.jissn.com/content/8/1/4

    Şimdi burada 6 öğüne bölme ile 3 öğüne bölmenin farklarını anlatmış. Yani diyorsunuz ki bu kadar farklı araştırma, bu kadar farklı ve fazla denek yapısı, hem erkek hem kadın, hem genç hem yaşlı insanlar var. Sırf protein değil, glikoz toleransına, lipid profiline kadar herşey tek tek ayrıştırılarak 50 farklı alıntı ve başka çalışmalara atıfla araştırılmış. En gözle görülür fark LDL lipidlerinin proflinde gerçekleşmiş ki bu da aşağı yukarı %5 gibi bir rakam ve bu kişiler obez grubu. Azot balansında anlamlı hiçbir fark yok ama benim dediğim bu, siz cahilsiniz, sizin denginiz miyim? senin ingilizcen var mı? Sen grafiker misin diyetisyen misin aman da aman.

    Allah akıl fikir versin ne diyeyim ben daha. En önemli olayın haksız olduğunda haksızım demek olduğunu anlamadan değil diyetisyen, beslenme konusunda duayen bile olsan farketmez bilim böyle bişey değil. Bak orada Newton'ın kütle çekimi yasası duruyor. 300 sene boyunca bir sürü yerde ve kepler kanunu ile astronomik hesaplarda denendi. Hiç hatası yok gibiydi. 300 sene sonra patent memurunun biri aldı verdi eline bütün mekaniğini hareket kanunlarının. Bu işler böyledir deneyimleme ile olur, araştırma ile olur. Ben biliyorum sen biliyorsun değil. Peki sen %100 haklıysan bu kadar araştırmayı ne yapacağız a benim gözümün nuru?
     
  2. nutritionist_88
    Offline

    nutritionist_88 Üye

    Katılım:
    24 Ocak 2015
    Mesajlar:
    97
    Beğenileri:
    82
    Ödül Puanları:
    0
    Cinsiyet:
    Bay
    Tekrardan merhaba,
    Bak arkadaşım seninle en başından beri şu konuda anlaşamadık.Mesele burada makale paylaşman ve onu benim kabullenmemem değil.Ben sana diyorum ki üslubun daha yapıcı olabilirdi.Yaptığın ilk yorumu "yav şundan kurtulamadınız" şeklinde yapmasaydın emin olabilirsin bilimsel bir cevap verirdim ve gönderdiğin makaleleri de okurdum, karşılıklı bilgi alışverişinde bulunurduk.Ben sana cevap vermemişim, konuyu açan arkadaşa kolesterolden bahsetmişim.Senin "Yav şundan kurtulamadınız" diye söze başlayıp açıklama yapman saygısızca.Ben de sert çıkmışım hata yapmışım orası ayrı bir konu.Ama cevabın hoş değildi.
    Şimdi senin düzgün cevap yazdığını düşünüp en baştan cevaplayacağım.Orada 3 yumurta, 200gram kırmızı etli öğle öğünü, kırmızı etli akşam öğünü ve sabahki kaşar peyniri var.Bunların kolesterol miktarlarını toplamakla uğraşmadan konuya giriyim.Hani ilk mesajında tüketilen besinlerin kolesterolü çok etkilemediğini söylemişsin ya.Burdan başlayalım.İnsan vücudunda kolesterolün ne kadar bulunduğu, işlevleri vs vs bunlara değinmeyeceğim az çok biliyorsundur zaten.Ancak bir kaç şey söyleyim.
    Kolesterol vücut için gerekli bir maddedir, ancak günde 2000mg'a kadar insan vücudunda sentezlenenildiği için beslenme açısından esansiyel bir bileşik değildir.Sağlıklı bir insanda, vücutta sentezlenen kolesterol miktarı diyetle alınan kolesterol miktarına göre ayarlanabilir.Bu kontrol(feed-back) mekanizması ise; 3-hidroksi-3metilglutaril CoA redüktaz aktivitesindeki değişikliklerle sağlanır.Şimdi yumurta konusuna tekrar gelirsek; yiyeceklerle alınan 100mg kolesterol normal bir insanın kan kolesterol miktarını yalnızca 1-2 mg, tüketilen bir yumurta ise 2-3 mg artırmaktadır.Ayrıca doymuş yağların, kan kolesterol düzeyine etkisi yüksek kolesterollü diyetten daha fazladır.Şimdi diyeceksin o halde neden öyle yorum yaptın yumurta ve ete değindin diye.Söyleyim.Forumda 8-10 tam yumurta tüketen insanlar var.Ve eğer 3-4 tam yumurta tüketen bir insana besinlerin kan kolesterolünde anlamlı bir değişiklik yaratmadığını söylersek, ilerleyen dönemde kütle artışına bağlı olarak yada gelişimi artırmak adına protein miktarında artırmaya gidilecektir.Bu psikolojiyi bir sporcu olarak biliyorum.Ve genellikle yapılan yumurta yada et miktarını artırmak olur.Yumurta miktarını artırdı diyelim, evet kan kolesterolü çok yükselmeyebilir ancak bir besinin ağırlıklı tüketimi istediğimiz bir durum değil.Her ne kadar yumurtanın protein profili çok iyi dahi olsa bir besinin fazla tüketimi o besinden alınmayan ya da az alınan besin öğelerinin vücutta eksikliğine/azlığına sebep olabilir.Örneğin pantotenik asit egzersiz sırasında enerji üretimine yardımcı olur.Az alırsanız performans düşebilir.Ya da folik asit kırmızı kan hücre oluşumunda, protein sentezinde, doku yapım onarımında görev alır.Az alınırsa neler olabileceğini az çok kestirebilmişsinizdir.Bunlar sadece bir kaç örnek.Arkadaşımızın programına göre daha detaylı örnekler de verilebilir ama demek istediğimi anlamışsınızdır, öyle umuyorum.Anlayacağınız üzere bir nevi ilerde olması muhtemel şeyler için söyledim o yumurtayı eti vs.Ete gelecek olursak günde 2 öğün( akşamı da 200gr kabul ediyorum) 400 gram kırmızı et tüketimi var.Ciddi bir rakam değil mi?Tamam besinler kan kolesterolünü çok az etkiliyor bunu biliyoruz.Peki ya kırmızı etin doymuş yağ içeriği?Kalp damar hastalıklarına neden olduğunu gösteren bir çok araştırma var bulabileceğinizi düşünüyorum.Zaten üstte de demiştim doymuş yağların kolesterol düzeyine etkisi yüksek kolesterollü diyetlerden fazladır.(Çalışmalar söylüyor).Ayrıca bir öğünde 200 gram et tüketimi ne kadar doğru o da tartışılır.Yemekhanesinde diyetisyen barındıran bir kurumun hastane, yemekhane, fabrika, sağlık kuruluşu vs bir öğünde salt 200 gr kırmızı et yada beyaz et göremezsiniz.Bir öğünde bulunması gereken et miktarı 90 gramdır(kurum beslenmesi).Fazlası tüketilirse ne olur konusuna hiç girmeyeceğim burada..Sadece benim orada söylemek istediğim kolesterol miktarı fazla derken, kırmızı et miktarını düşürüp başka protein kaynaklarına yönlendirmek beyaz et gibi, yumurtaya değinirkende ileride oluşabilecek bir malnütrisyonu engelleyip diyette çeşitlilik sağlamaktı.Ancak bunları orada yazmak için boş olmam ve sayfalarca yazmam her şeyi açıklamam gerekirdi.Yine de güzel bir üslupla cevap verseniz emin olabilirsiniz vakit ayırıp güzelce bir çok şeyi açıklardım.Ha bir de meal frequency var.Burada 2 düşünce var.Birisi 3 öğün tüketilmesini savunuyor.3 öğün tüketildiğinde sindirim sistemi daha az çalışıyor, vücut daha az yoruluyor ve kan şekeri sürekli yüksek değerlerde kalmıyor böylece yağ kazanımı olmuyor ve obeziteye doğru adım atılmıyor.Önemli olan noktalar vücudun daha az yorulması ve yağ sentezinin artmadığının düşünülmesi.Diğer düşünce ise 6 öğün tüketimini savunuyor.Burada ise az ve sık tüketim söz konusu.Sindirim sistemi sürekli hareket halinde oluyor vücut hücreleri sürekli besleniyor, kan şekeri devamlı ortalama değerlerde kalıyor.Burada iki düşünceye de saygım var.Her ikisinin de avantajını gösteren çalışmalar var.İkisinin aynı olduğunu gösteren çalışmalar da var.Bunları inkar etmiyoruz zaten.Ancak siz bunların çalışma olduğunun bilincinde gibi cevap vermediniz.Her çalışmada aynı sonuç çıkmayabilir farklı sonuçlar elbette olabilir.Siz farklı bir sonuç gösterirsiniz ben farklı.Bu elbette olabilir.İkisi de teori değil zaten.Sadece çalışma dediğimiz gibi.Ayrıca çalışmaların hangi şartlarda kimler üzerinde hangi bölgede yapıldığını bilmiyoruz.Kör deney diye tabir ettiğimiz bir deney miydi örneğin?Placebo var mıydı?Bölge, ırk cinsiyet vs neydi?Kısaca sonuçlar farklı olabilir.Benim sizin düşüncenize saygım var keza orada paylaştığınız makalelere de.
    Umarım sonunlarımızı halletmiş birbirimizi anlayabilmişizdir.Ayrıca sağlık bilimleri, akademik ing vs konusunda küçük gördüğüm için sormadım onları.Bu kesinlikle yapmayacağım bir şey..7-8 yaşında çocukların bulunmaması lazım vs gibi gereksiz ve yaşınıza yakışmayan cevaplar vermeseniz elbette daha iyi olurdu.Ancak hata yapmış olabilirsiniz, sizin bunun farkına varmanız, benim de mazur görmem yerinde olur.Verdiğiniz cevabı gergin bir anımda saygısız bulduğum için oldukca sert cevaplamışım.Hata yapmışım.Bunun için sizden özür dilerim.
    İyi akşamlar.
     
  3. Akhilleus
    Offline

    Akhilleus Üye

    Katılım:
    24 Temmuz 2008
    Mesajlar:
    639
    Beğenileri:
    1.294
    Ödül Puanları:
    103
    Cinsiyet:
    Bay
    Meslek:
    Grafik tasarım
    Yer:
    İstanbul
    Asıl ben o 7-8 yaş olayı için özür dilerim. Ama konu oraya doğru sürüklendi neyse geçti gitti. Yukarıda söylediğin herşeyin altına noktasına virgülüne imzamı atarım. Özellikle yüksek ve hayvansal proteinin gereksizliğine zaten daha önceki başka postlarda da katılmıştım. Önemli olan optimal bir şekilde makroları dengeleyip, gerekli kcal miktarını tutturmak.

    Beslenme frekansı zaten kesin net sonuca bağlanabilecek bir konu değil. Çünkü her bireyin metabolizması farklı, kişiler kendilerine en uygun olanı deneyerek bulabileceklerdir ancak. Lakin kcal ihtiyacı özellikle bulk dönemlerde öyle 1-2 ögünde karşılanabilecek bişey değil iştah olarak. Ben de misal şu aralar 4-5 ögüne çıktım, dönem dönem 1-2 ögüne düştüğüm de oldu. Kazanım sırasında az öğün zorlar fakat ben ilk bu konuda yav bırakın bunu derken bunun kati bir gerçek olmadığını belirtmek için söyledim. Sen nasıl yumurtayı detaylandırmadın o iletinde, benimki de öyle oldu biraz. Çünkü artık insanlar 5 öğüne çıkamadığı gün antremana gitmez oldu yarına kalsın diye, whey bitti diye o hafta idman atmayan adam biliyorum öyle diyeyim sana. Kastettiğim artık bunları bırakın noktasıydı. Bu kadar mg hesabında olmanın gereği de pratikte yok.
     

Sayfayı Paylaş