Bahar Yorgunlugunu Hafife Almayin

Konusu 'Kişisel Bakım' forumundadır ve saydam tarafından 8 Nisan 2006 başlatılmıştır.

  1. saydam
    Offline

    saydam Özel Üye

    Katılım:
    4 Eylül 2004
    Mesajlar:
    7.092
    Beğenileri:
    1.922
    Ödül Puanları:
    0
    Meslek:
    serbest
    Yer:
    Academic Sport Center
    İSTANBUL (İHA) - Bahar aylarında insan metabolizmasında oluşan değişiklikler yorgunluğu da beraberinde getiriyor. Bir hastalık olarak tanımlanan ve önlem alınması gereken bahar yorgunluğu, tedbir alınmadığı takdirde kronikleşebiliyor.

    Kışın soğuk günleri yavaş yavaş yerini baharın neşesine bırakırken birçok kişide halsizlik, yorgunluk, eklem ağrıları, uyku isteği gibi ortak şikayetler gözleniyor. Bu yakınmaların çoğu, bahar yorgunluğuyla ilişkili. Bu yorgunluğa bağlı olarak kalp ve romatizma hastalarında yakınmalar artıyor. Bahar yorgunluğu önlem alınmadığı takdirde kronik yorgunluğa da dönüşebiliyor.

    Bahar mevsiminde havadaki elektrik yükü artıyor. Bu yük iyonlar aracılığıyla taşınıyor. Pozitif ve negatif de kronik yorgunluğa dönüşebiliyor.
    Bahar mevsiminde havadaki elektrik yükü artıyor. Bu yük iyonlar aracılığıyla taşınıyor. Pozitif ve negatif değerde iki tür iyondan pozitif olanlar arttıkça vücuda zindelik getirirken negatif yüklü iyonların artması ise yorgunluk, halsizlik ve gerginliklere neden oluyor. Havadaki elektrik yükü şehirlerde daha fazla. Taşıtların havayı kirletmesi, sanayi atıkları, trafik keşmekeşi elektrik yükünü artırıyor. Elektrik yükünün yoğunluğu ise, bahar mevsiminde gerginliği ve stresi tırmandırıyor. Bu durum, damarlardaki büzülmeyi artırıyor. Damarlardaki büzülme midede olursa, ülsere bile neden olabiliyor. Ayrıca, meteorolojik değişiklikler yüzünden vücuttaki su oranında bozukluklar görülebiliyor. Bu nedenle uzmanlar, bahar mevsiminde sebze ve meyvelerin yanı sıra bol sulu gıdaları soframızdan eksik etmememiz gerektiğine dikkat çekiyor.
    Bahar yorgunluğunun etkilerinden kurtulmak mümkün. Eğer yakınmalar süreklilik kazanmışsa ve kendinizi her zaman halsiz ve bitkin hissediyorsanız, kronik yorgunluk ile karşı karşıyasınız demektir.

    A TİPİ İNSANLAR ADAY
    Bilhassa yönetici kadrosunda çalışan, sorumluluğu fazla olan kişiler halsizlik, kırıklık, boğaz ve baş ağrılarıyla gelişen kronik yorgunluk sendromuna aday. Kronik yorgunluk sendromu olan kişilerde, gözlerinin önünde beneklerin uçtuğu, devamlı baş ağrısı ile birlikte ensesinin sıkıldığı hissi oluşabiliyor ve eklem ağrılarından yakınma artıyor. Bu kişilerin işteki konsantrasyonları bozuluyor.

    Kronik yorgunluk sendromuna yakalanan kişilerin çoğunluğu yaptığı işten, çalışma ortamından ötürü devamlı duygularını, sıkıntılarını baskı altına alıyor. Bu şekilde yıllarca baskı altında kalan duygular, stres ve iş yoğunluğu sonucunda patlama noktasına geliyor.

    Bahar yorgunluğu ve kronik yorgunluk dışında bir de "mutsuzluk yorgunluğu" denilen bir yorgunluk türü bulunuyor. Kendini sürekli halsiz, isteksiz, yorgun hissedenler bu gruba giriyor. Söz konusu kişilerin yorgunluk hisleriyle mutsuzlukları arasında bağlantı olduğu belirtiliyor. Uzmanlar, mutsuzluk yorgunluğunun insanın psikolojisiyle çok yakından ilgili bir hadise olduğunu vurguluyor. Bu sorundan kurtulmak için öncelikle yaşamı sevmek, mutsuzlukların, hayal kırıklıklarının gelip geçici olduğuna inanmak gerekiyor. Söz konusu gruba giren kişilerde şikayetler bedensel bir rahatsızlıktan değil de, psikolojik sorunlardan kaynaklandığı için bazen hastaların psikolojik tedavi görmesi gerekebiliyor.

    KRONİK YORGUNLUKTAN KORUNUN
    Kronik yorgunluğunuzun gerçek nedenini araştırın. Uzmanlar, eğer sorun iş yoğunluğu ise çalışma temposunun düşürülmesini, monotonluk ise yaşamı renklendirecek yeni aktivitelere katılımı öneriyor. Kronik yorgunluğa karşı en iyi ilaç ise tatile çıkmak. İmkanlarınızı zorlayarak birkaç günlüğüne de olsa kent dışına çıkmanız tavsiye ediliyor. Her gün sabahları aç karnına en az 5 dakika yürüyüş de yorgunluğa iyi geliyor. Ancak bu yürüyüşleri güneşli günlerde yapmaya özen gösterin. Her sabah 10-15 dakika aç karnına jimnastik yapın. Ama vücudunuzu aşırı yormaktan da kaçının. Jimnastik yapacağınız odayı ciğerlerinize bol oksijen girmesi için bir süre havalandırmayı unutmayın.

    Sofranızdan meyve ve sebzeyi eksik etmeyin. Sevmeseniz de mevsimin özelliğini taşıyan meyve ve sebzelerin bütün çeşitlerinden bol miktarda yiyin. Baharda vücudun daha çok vitamin ve minerale ihtiyacı oluyor. Özellikle de B ve C vitaminleri ile potasyuma ihtiyaç duyuluyor. B ve C vitaminleri sebze ve meyvelerde, potasyum da domates, patates ve kayısıda bol miktarda bulunuyor.

    Günde 3 litre su için. Yemek yemeden ve yatmadan önce azar azar içerek vücudunuza ihtiyacı olan suyu sağlayın. Uyku ritmine dikkat edin. Rahat bir uyku için yatağa girmeden önce günlük bütün stres nedenlerinizi aklınızdan uzaklaştırın. Hoşunuza giden konuları düşünün veya hoşlandığınız bir film seyredin. Alkol kullanıyorsanız, mümkün olduğunca azaltın. Çünkü yorgunluktan kurtulmak için alkole sarılmak çözümü zor problemleri ortaya çıkarabilir.
     
    themertyildiz bunu beğendi.

Sayfayı Paylaş