Asosyallik ve Aşk

Arkadaşlar ben işsiz güçsüz aile parası yiyen 27 yaşında bir adamım. Fakat sülalede itibar parayla ölçülmediği için başka alanlardaki rollerden kurtarıyoruz.
Aşk konusunda ise aşırı seçici birisiyim. "Kızlar paralı ve güçlü erkeklerden hoşlanır" sözü ise tamamen palavra, fiziksel kuvvet ise tamamdır ama... çoğu zaman peri kızı gibi hatunlar saniyelerce durup durup bakar, sonra tekrar tekrar bakar fakat ben utangaç bir bakire gibi gözlerimi kaçırır kaşlarımı çatar bakışlarımı ufka diker çekip giderim.
Saçları tepelerden dökülmüş çoğu zaman sakal traşı olmayan bir insanım. Aslında bir arayış içerisindeyim! Ne yapmalıyım?
Ben niye böyleyim?
Anlayışınıza sığınaraktan ayrıca:
Saygılarımla.

 

İşsiz güçsüz aile parası yiyen birine verilebilecek cevap ne olabilir acaba bilmemki.
İtibar parayla ölçülmüyo gibi görünsede aslolan paradır ve ne kadar paran varsa o kadar itibarın var demektir .
Sen 27 yaşına gelmişsin aklını başına topla çalışmaya başla kimse için değilse bile kendin için çalış .
Birşeyler yapmak lazım çalışmamak çok büyük günahtır.

 

Valla açıksözlülüğüne hayran oldum, bende öyleyimdir, kendimizi allayıp pullamaya gerek yok, hele birisinden fikir isterken dürüst olmakta fayda var.
Ben çok güzel, beni etkileyen bir şey anlatayım, geçen sene 3.5 ay işşiz kaldım, berbat bir süreçti, bu zaman diliminde babamın dostlarından birisini ziyarete gittim, kendisi 78 yaşında ama gördüğüm en zeki insanlardan birisi, eskinin holding sahibi, şu anda da çok varlıklı, ama işlerini tavsiye etmiş bir adam.
Ağzı bozuk bir laz uşağıdır, dışarıdan kaba saba görünür ama aslında yüksek öğrenimli, dünyayı görmüş çelebi bir adamdır.
Neyse, sohbet esnasında, oğlum hayatta ne yapmak istiyorsun dedi.
Dedim vallahi aklımda net bir görüntü yok, fazla yargılamadı beni.
Sonra konu kariyere geldi, açık sözlülükle işe koşulmuş yük hayvanı gibi olmak istemediğimi, spordan, sosyal hayattan uzak kalmak istemediğimi söyledim.
Bana unutamayacağım birşey dedi, "spor, sosyal hayat bunlar iyi güzel ama paran, gücün olursa önünde her yol açılır evlat."
Kızlarda gelir, herşey gelir, bu sözümü unutma dedi.
Kız budalası biri değilim, ama evli olsam bile kadınların ilgi ve saygısının üstünde olmasını isterim.
Bu ihtiyar adam, herşeyi görmüş geçirmiş adam, öyle bir iç çekerek dedi ki, para istemediğin kadar güç verir sana.
Elbette, ezik bir adama para ver, o değil mesele.
Ancak işiyle gücüyle, çalışarak para kazanan bir adamdan bahsedersek zaten o kazanma sürecinde çalışarak taklit edemeyeceği bir kendine güven ve güç kazanır.
İşte kadınların peşinde koştuğu şey bence paran kadar, o kendinden eminlik ve hayata hakimliktir.
Yani demem o ki, şimdi oturup kızlara nasıl baksam, nasıl konuşsam diye istediğin kadar çalış, iş hayatında başarılı, cebinde parası olan ve bunun gücünü üstünde taşıyan bir adam, hiç bunlara kafa yormadan senden bir adım önde olacaktır.
Son örnek, evime yürüyerek 3 dakika mesafede bir DVD'ci vardı, iki ortak.
Birisi yakışıklı, sürekli solaryum tenli, havalı bir adamdı, öbürüde Almanya göçmeni, mütevazı, efendi bir adam.
Yakışıklı olanı sanırsınız Casanova, bir havalar bir havalar.
Diğer Almancı arkadaşa ne iş bunun bu havası dedim,
ne dese beğenirsiniz.
Sorma arkadaş dedi, tüm gün siberalem'de takılır, annesinden harçlık alır, mal gibi yaşar gider dedi.
Şimdi adamda tip cidden yerinde, duruşu tam kızların beğeneceği, ukala, az konuşan, kendi değerini bilen adam duruşu, ancak adam aslında hiçbir kızı elinde tutamayacak kadar aciz bir konumda.
İşte o zaman aklıma Hamit Amca geldi, dedim, haklısın, bu işin tiple, havayla civayla bir yere kadar, gerçek güç olmadıkça insan gençliğini böyle tüketir...
Ana fikir nedir dersen, çalışmak gerek, boş duran adamın aşırı parası olmadıkça kızlardan yana çok şansı olacağına inanmıyorum, ki parası olsa bile ulaşamadığı kızlar onun moralini bozacaktır!!!

 

drakula;
öncelikle öylesine açıksözlü konuşmuşsun ki,teşekkür butonuna basmadan edemedim.

insanın kişiliği tahmin edilenden çok önceleri yerleşmeye başlar.
mesela facebook diye bir site var..son zamanlarda moda zaten.
ilkokul arkadaşlarımla konuştum.herkesi nasıl hatırlıyorsam öyleydiler.

"qqq çok efendiydi,çok çalışkandı,büyük adam olmuştur" dedim..
konuştuğumda karşımda gayet beyefendi,genç bir elektronik mühendisi buldum.

"xxx çok şımarık bir kızdı..ilkokuldayken erkeklerle çıkmaya başlamıştı..hiç sevmezdim" dedim..
konuştuğumda karşımda "oha falan yani" kıvamı konuşan,turizm ortamlarının gülü olmuş,zavallı bir kız buldum.

"yyy çok içine kapanık bir çocuktu,pek konuşmazdık" dedim.
konuştuğumda karşımda sus pus,utangaç bir genç buldum.

"zzz ilkokulda sigara içmeye başlamıştı.herkesle kavga ederdi" dedim.
konuştuğumda karşımda işsiz,güçsüz bir serseri buldum.

hayali örnekler vermiyorum.bizzat gerçek örnekler.

27 yaşından sonra karakterini değiştirebilmen mümkün değil.öncelikle kendinle barışmalısın.

şahsen mükemmel bir kişiliğim olduğunu düşünmüyorum.bir sürü sevmediğim özelliğim var.fakat,ben buyum...

yapabileceğimiz tek şey,maddi ve manevi yönlerden kendimizi gücümüzün yettiğince geliştirebilmek ve kapasitemizin yettiğince üst seviye birer birey olabilmek.

karakterinden bahsederken,dış görünüşünden de memnuniyetsizce bahsetmişin fakat bu tamamen senin ellerinde bulunan bir şey.saçların dökülüyorsa,bir çok çaresi var.sakal traşı olmaman senin tercihin.kiloluysan zayıflayabilirsin,zayıfsan kilo alabilirsin.dişlerin çarpıksa yaptırabilirsin,burnun kancaysa yaptırabilirsin.sivilcelerin varsa tedavi olabilirsin.dış görünüş önemli değil.sen iste yeter ki...

 

Aslında dış görünüşüm fena sayılmaz. Benim kafamı taktığım konu bayanların bana yaklaşmak istemesi ama benim cepte para olmadığı için ögüvensizlikten soğuk davranmam veya ilişkileri arkadaşlıktan öte götürememem. Yine neticede olay paraya bakıyor orası doğru.
Dış görünüşüm fena değil, sadece kendime pek bakmıyorum manasında sakal traşı olmuyorum falan yazdım.
Bir süredir işsizim, öncesindede zaten cazip olmayan işlerdeydim, bir iki sene spor salonunda çalıştım, aynı zamanda lisanslı masörüm fakat o işi yapmıyorum, silahlı özel güvenlik belgemde var fakat burada esaslı bir torpil bulamassanız hiçbir yere giremiyorsunuz. Ufak tefek işlerdede inanın verdikleri para komik olduğu gibi; bende zaten emir almaktan nefret edecek kadar donkişot karakterli olduğum için evde oturur forumları okurum daha iyi şimdilik..
Şimdi bir amacım var; kpss ye hazırlanıyorum.
Başlığı açtıktan bir süre sonra kendi cesaretime kendimde şaşırmıştım, sonra içten yorumlarınızı görünce pişman olmadım sağolun.

 

Drakula takma bu kadar ,
Akışına bırak,
Az veya çok kazanırsın ,
Ama mutlaka hayatını seninle birleştirecek birisini elbet bulursun,
Önemli olan da o dur işte ,
Zor gününde de senin yanında olabilecek birisi,
paran oldugu zaman herkes yanındadır zaten ,
ama paran olmadan ailen arkadaşlar kız arkadaş .vs yanındaysa asıl dostluk asıl önemli olan o dur ,
dini imanı para olan şahsiyetlerin zaten yanına yaklaşma,
parayı araçtır amaç değil ,
paran olursa kız arkadaşın sosyal statü ..vs söyleyen kesimler parayı amaç edinmiş demektir ,
az ve çok kazanırsın zamanla fazla da kazanmaya başlar insan,
orası önemli değil dediğim gibi ,
parayı araç olarak düşünülmeli ,amaç olarak düşünenler sonunda kaybedeler.

 

Elbette burakula01'in tanımlığı kız tipi daha sadık ve uzun vadeli olacaktır. Fakat insanoğlu aç gözlü bir varlık. Sürekli daha güzeline sahip olmak istiyor. Daha güzeli için uğraşırken elindeki mücevher sandığını açmadığı için "benim istediğim beni istemiyor, beni isteyeni ben istemiyorum" diyecek. Para, statü, kültür vs... ilk başta zeminin hazırlanmasına ya da kızın dikkatini çekmekte işlevsel olacaktır. Ama daha sonra sadece karakteriniz ve sabrınızla ilişkiyi ilerleteceksiniz. Geçimsiz, kuysuz, dik kafalı bir insan iseniz, kız zamanla sizinle hayatın geçmeyeceğini düşünecektir ve akıllı davranacak başka liman arayacaktır. Bu seferde siz para,pul hikayeymiş diye düşüneceksiniz. Aslında bu açıdan hepsi gerekli. Holdingleriniz spor arabanız olmayabilir. Fakat kendinize yetebilecek durumdaysanız kız tavlamak içni daha fazlasını isteyerek, kız budalaları gibi davranarak beyninizde kızları, ulaşması zor bir duruma getirmiş olacaksınız.
İşin özü kasmamaktan geçiyor. Kendiniz olun. Süper kızların yanında kısa boylu, göbekli, tipitip tarzı erkekleri çok görürsünüz. Sanmayın para, pul. O kişiyle tanışma fırsatını bulursanız; karakteri oturmuş, doğal davranan ve ortamda kendini fazla kasmayan, relax bir tip olduğunu anlayacaksınız. Kızın çevresindeki erkekler " bu kız çok güzel, tavlamak için şöyle yapmalıyım, böyle yapmalıyım" derken, bizim eleman fazla kasmadan belki de çok sıradan bir şekilde kızla tanışmıştır.

 

dostum benim babam zengin. ben ise normal yaşantı süren bi insanım. benim etrafımda kızlar oluyordu. ben hepsine bi kulp buluyordum. şimdi ise biraz daha mütevazi olmaya çalışıyorum. mükemmeli aramayı bıraktım. ama şimdide acaba bu kız benimle param içinmi oluyor diye sorular soruyorum. bence orta dereceli olup kendine güvenirsen aradığın kişiyi hem bulabilir hemde emin olabilirsin. böylesi daha kötü.
orta dereceli derken bi çizgi çizeyim hafiften. 1.5-2 milyarlık bi işte çalışabilirsen ve eğer çalışmayı seven biriysen kendine güvenebilirsin. fazlasını isteyenden şüphe ederim çünkü. bide tavsiyem kendini geliştimen. ben ne insanlar tanıyorum günde 2 saat 5 saat uyuyorlar günün geri kalanını ajandaları full şekilde geçiriyorlar.

 

ben senden 2 yaş küçük ve asosyal bi insan olarak yazdıklarından kendime ait birşeyler buldum ve bende birşeyler yazmak istedim.evet karamsar pesimist bir insan olmama mukabil bu konuya iyimser bakıyorum şöyleki;
1-kişi ne kadar kendi kendine yeterse ne kadar iç dü
nyası zenginse o nispette başka insanlara ve kendisi dışındakilere ihtiyac duyar.ve bir başka ifadeyle .kişi iç dünyasındaki zenginliğe ne kadar sahipse ,dışarıda arayacagı şeyde o nispette te azdır.ve bu yuzden kişi kendisiyle başbaşa kalmayı tercih eder yani senin ifadenle asosyal olur.

2- yüksek bir zeka seni yanlızlığa itebilir şöyleki;
insanın kendisi dışındakiler, yapısı ve şartlar itibari ile bir gün onu mutlaka terkedeceklerdir ve insan o noktada kendi başına kalacaktır ve o hengamede insan kendi kendine ne kadar zenginse ve kendi kendine ne kadar yetiyorsa o kadar mutlu olacaktır.yani mutluluğu kendinde bulanlar ölene kadar o mutlulukla yasayacaktır cunku kendinde olan bişe seni terketmez.

3-özgürlüğü seven insan asosyal insandır şöyleki;
kişi ancak kendi kendine kalabildiği zaman özgürdür şöyleki başkalarının yanında ben kendimi kısıtlı ve sınırlı hissediyorum. birilerini dinlemek ona cevap vermek konusulan hakkında bişeyler soylemek zorunda kalıyorum.ve ben hızla kendi kendimle kalmak icin fırsat arıyorum cünkü ancak o zaman özgür olup kendi ic dunyamn zenginlikleriyle basbasa kalıyorum.sınırsızca dusunebiliyorum.işte bu özgurluk duygusu beni dış dunyadan alıp kendi kendimle başbaşa bırakıyor yani beni senin ifadenle asosyal yapıyo.

ben kemmiyet olarak deilde karakter olarak yalnız bir insanım galiba yani evlensemde colukcocuğumda olsa kalabalıkların içindede olsam hep yalnız olucam ve kendimle kalmayı yegeliyecem.ve hep bu fırsatı kovalıyıcam gibi geliyo bana.ama bunlar sadece nazariye
gerceği zaman gösterecek.

hülasa kendi mantık adesemle asosyallik, bir özgür ruhun bir içe ait zenginliğin bir zekanın ifadesi ve dışa vurumudur.bu mevzuda cok şey yazabilirim ama boş ifadelerle kimsenin vaktini calmayayım özeti daha makul olur sanırım.Bozuk cümlelerimle umarım sana bir bakış açısı bir perspektif bir nokta-i nazar çizebilmişidir.


aşk ta seçiçilik üzerinede bir şeyler yazmak istiyorum.....

 

Tam yanıbaşımda abim gibi bi örnek oldugundan
Biraz tebessümle okudum yazdıklarını...
Cünkü şöyle birşey var bir yol çiziyoruz
ve o yoldan yürümeye başlıyoruz
zaman zaman koşarak ya da
yavaşlayarakta olsa bu yol nihayetinde bitio...
ama yolun sonunda eger
istediğimiz seyi bulamazsak bir duraklamaya
giriyoruz...

hayattan ümidimizi kesiyoruz
ben başka birşey yapamam mutlu olamam diyoruz
ama aslında bu tam olarak böyle değil...
inan nefret ederek çalıştıgın bir işten para
baba parasından daha iyidir...
hayata atılman gerek biyerden
yani 20 yaşınla 27 yaşın arasında bi fark olması lazım...
bu yüzden çalışmaya istekli olmakla başla...

kızlar konusuna gelirsek
herkesin yapısı farklıdır utangaclık düzeyi vs vs...
bunları bi eksiklik ya da fazlalık olarak görmüyorum
ve inan senden hoşlanacak bir kız varsa seni bu
şekilde sever zaten...
sadece biraz daha sakin olmaya çalışabilirsin...

ama inan bi işe girip calışmaya basladığında...
üstündeki bunalım hali uzaklasmaya basladıgında
sende kızlar konusunda daha rahat hissedeceksin...
psikolojik bi durum
bu çünkü...

 

Tamam artık bunalım falan kalmadı.
Çokta kendimi yerden yere vurdum galiba.
20 yaşım ile 27 yaş arasında dağlar denizler kadar fark var.
Kimodedim: nefret ederek çalıştıgın bir işten para kazanmak konusuna istersen fazla girme çünkü insanların içinde bulunduğu hayat şartlarını ve potansiyelinin nasıl harcandığını bilemessiniz. Yani burası istanbul değil. Alışveriş merkezinde askari ücrete koli taşıyacak insan değilim ben. Kaldıki o tür işlere bile girmek burada kolay değil. Hala işsizim, hala seçiciyim ama bende hayatta bağzı konularda yol aldım ve tecrübe kazandım aklımı kullanarak hakettiğim yere gelecek kadar kabiliyetim var. Şimdilik rahatım ve mutluyum. Sadece son zamanlarda bacak kadar çocukların fingir fingir kızlarla el ele gezmelerine, böcük tipli kel kafalı adamların kollarına güzel kızları takıp gezmelerine içerleyecek kadar yalnız hissettiğimi gördüm.
Bu yalnızlığı kendim yarattım, yani salonda trainer iken cable push down egzersizni hangi bölgeyi sıkılaştırdığını gösterdiğim genç bayanın trisepimi mıncıklamasını öfkeyle karşılıycak kadar yabaniyim ve öyle kalacam.
Aslında mesele gönül eğlendirmek için yaklaşan kişilerden uzak durmam öte yandan ciddi ilişkileri karşı tarafa birşey verememek korkusundan ileriye götürmekten kaçış gibi birşey.
Hepinize yorumlarınız için teşekkür ediyorum. Zerre aklı olan arıdan hisse kapar. Bende bu paylaşımlardan kendi hissemi aldım.

 

tabiki haklısın
hayatının şartlarını sadece sen bilebilirsin
yazdıgın seylere bakarak yorum yaptım sadece
bunun kendi içideki sen'le hiç bir ilgisi yok
umarım istediğin seyleri elde edersin
ve geriye baktıgında tüm bunların
geçici buhranlar oldugunu anlarsın
her insanın zaman zaman karanlıga düştüğü
olur dogaldır...
hepimizin bir derdi,aşmak istediği sorunları var
saygılar

 

walla 27 yasında aıle parası yıyosan ben sana daa ne dıım arkadasım helal olsun.soruna gelınce pek kasma bence begendıgın bırı cıkınca gıt konus...

 

umur35, bu devirde git konuş banada artık zor geliyor hayatımda çıktığım kızlara hiç bir zaman ben senden hoşlanıyorum demedim diyememde çok utangaç birisiyimdir ve kabul edilmemek bana gerçekten koyar aynı drakula gibi birisi baktı mı utanırım direk kafamı çeviririm..Çok şükür varlıklı bir ailenin çocuğuyum ama mütevaziyimdir..kızlar gerçekten de paraya bakıyor bu dönemde ben bunu anladım altında arabası olmayan onların tabiriyle şekil takılmayan tiplere bakmıyorlar gerçekten öyle ama tabi şirin,mütevazi güzel bir ilişki isteyen kızlarda vardır ama ben göremedim daha bu yüzden içten içe kendimi yediğimi düşünüyorum gittikçe karşı cinse karşı çekiniyorum utanıyorum malesef..Ama yurtdışında böyle değilim Almanya'da yaşadığım 6 ay boyunca kızlarla aram iyidi hatta sevgilim bile olmuştu ama onlar bizim kızlar gibi değildi nedense ya da ben öyle zannediyorum orda şekil,para,pul derdi yok herkes arkadaş eğlenceli ve sevgili olunca bile böyle düşüncelerde değillerdi en azından benim çevrem böyleydi

 

açık sözlülüğünü tebrik ederim drakula...para için söylediklerin üzerine yorum yapmıcam genelin fikrine katılıyorum...ama bana kalırsa senin en büyük sermayen özgüvenin ve net biri oluşun...bu iki husus varsa zaten birinde zekayla da harmanladığında önünde duracak engek tanımam...

 

rahat ol bakkaldan ekmek istiyor gibi iste o bakkalda ekmek bittiyse diğer bakkaldan iste. bakkaldan ekmek süt yağsız sür ister gibi rahat ol merak etme onlar da zaten erkek arıyo hatta kimi koca.