Ara öğünde meyve ve kuruyemiş tüketmek ?

Konusu 'Beslenme' forumundadır ve Yaver27 tarafından 29 Ekim 2014 başlatılmıştır.

Watchers:
Başlığı izleyen üye sayısı: 2 üye.
  1. Yaver27
    Offline

    Yaver27 Üye

    Katılım:
    29 Nisan 2014
    Mesajlar:
    1.058
    Beğenileri:
    1.404
    Ödül Puanları:
    113
    Cinsiyet:
    Bay
    Bugün atv'de bir doktoru dinledim. konu beslenme ve zayıflama idi ama, özellikle spor yapanların beslenme düzeniyle ilgili çok önemli şeyler söyledi.tabi konu beslenme olunca her kafadan ayrı ses çıkıyor, bu doktora katılanlar olur, katılmayanlar olur,karşı çıkanlar olur, ona karışmam.fazla bilgi göz çıkarmaz diyerek, dinlediklerimi sizlerle de paylaşmak istiyorum.
    öncelikle protein ve yağ ağırlıklı beslenmeden yana bir uzman olduğunu söyleyeyim. tavsiyeleri ve uyarıları, genel olarak şu şekilde:
    günde 3 öğün protein ve yağ ağırlıklı beslenmek. yağ , doğal zeytinyağı. ana yemekte aldığımız bu besinler ve yemekler, 2-6 saat arasında sindiriliyor.. ekmek kesinlikle yemiyoruz. sebebi, ekmeğin yarım saat gibi bir sürede sindirildiği için, sindirim sırasını ana yemekten çalması.
    makarna ve bulgur, ekmek kadar tehlikeli değil, belli miktarda tüketilebilir.
    öğle yemeğinden ya da akşam yemeğinden 1 saat sonra, 2 saat sonra, 3 saat sonra... "ara öğün" adı altında, yüksek miktarda fruktoz içeren meyveleri ve kompleks şeker içeren kuruyemişleri(ceviz, badem, fındık, fıstık) "kesinlikle" yemiyoruz. bu gıdalar, protein ve zeytinyağlı yemeklere göre daha çabuk sindirildiğinden, yediğimiz yemek henüz sindirilme aşamasında iken bunları alırsak, yine sindirim sırasını çalmış olacak. bu sebeple, bizim asıl ihtiyacımız olan yağlar ve proteinler, tam sindirilirken mideye daha çabuk sindirilen gıdalar soktuğumuz zaman,mide yemek yerine bunlara öncelik verecek, o proteinler sentezlenmeden kalın bağırsağa, ordan da dışarı atılacak.
    kuruyemişleri ve meyveleri "sabah kahvaltısı ve öğle yemeği" ile "birlikte" alacağız. akşam yemeğinden 2-3 saat sonra yenilen meyve hem sindirimi zorlaştıracak, hem de güneş ışığı olmadığı için vitamin sentezi gerçekleşmeyeceğinden, o vitamin olduğu gibi dışarı atılacak.
    akşam yemeğinden sonra tatlı, kesinlikle yenilmeyecek. içerdiği şekerle birlikte yine yenilmeme sebebi, yediğimiz yağ ve protein ağırlıklı yemeği midede rahat bırakmak, ona sindirim için uygun ortamı bozmamak.
    ...
    aklıma gelen uyarıları bu şekilde. biraz karışık oldu gibi ama toparlamak gerekirse:bizler ekmek tatlı zaten yemiyoruz ama , bizi ilgilendiren bölüm şu. ara öğün diye midenize kuruyemiş , meyve sokmayın. bırakın asıl ihtiyacınız olan proteinler sindirilsin, vücudunuza dağılsın... kuruyemişi ve meyveyi kahvaltı ve öğle yemeğinde, yemek masasında iken yiyin, hem sindirim beraber gerçekleşsin, hem de vitamini yağı proteini heba etmeyin. diyor doktor bey.
    açıkçası benim beslenme düzenime çok da ters şeyler değil. bu ara öğün olayına hiç bulaşmadım zaten. 3 sağlam öğün yapıyorum. günde en fazla 1 tane elma yiyorum. kuruyemişe gelirsek, arada bir ayçekirdeği... malum fındık fıstık fiyatları 60 liralarda.. :)
    söyledikleri mantıklı mı sizce?
     
    frodobagins000 bunu beğendi.
  2. doxux
    Offline

    doxux Üye

    Katılım:
    14 Mart 2011
    Mesajlar:
    2.735
    Beğenileri:
    2.810
    Ödül Puanları:
    123
    Hayır. Vücut alınan proteinin %90 kadarını kullanır, üzerine yenilenlerin bunu azalttığını zannetmiyorum. Yavaşlatma tabi ki olur ancak vücut da bağırsak hareketlerini bunun besin kaybıyla sonuçlanmaması için yavaşlatarak kendisini korur. Dedikleri için kaynak göstermesi lazım, hangi araştırma sonuçlarına dayanarak bunları söylediğini belirtmesi lazım ve o araştırmanın sonuçlarının çarpıtılmadığını teyit etmemiz, sonra da benzer şartlarda yapılmış başka sonuçlarla kıyaslamamız lazım. Gerçekten protein ve yağın bir kısmı 2 saat sonra kuruyemiş veya meyve yedik diye gidiyor diyelim, bunun ne kadarının gittiğini belirtmesi lazım. Her halükarda zaten sporla ilgilenen beslenme uzmanları minimum protein ve yağ ihtiyacının alınmasını değil, minimumun biraz üzerinde alınmasını tavsiye ederler. Vücut ağırlığı başına 2 gr biraz da bundandır mesela, yoksa verimli kullanılan 1.5 kat protein de yeterli olur ama 2 kat işi garantiye alır. Minimum yağ ihtiyacı da örneğin 60 gr'sa 100'ün altına pek düşülmemesi tavsiye edilir.

    Şunun farkına varılması lazım, insanlar tarımı sadece 10000 yıl önce keşfettiler ve bundan önceki yüzbinlerce yıl boyunca ne zaman nerede ne bulurlarsa onu yediler. Vücudumuz bu şartlarda hayatta kalmaya adapte olmuştur ve bu adaptasyonlar kesinlikle boğazdan içeri girecek her molekülü en verimli şekilde kullanma üzerinedir. Tarihimizin sadece çok yakın bir döneminde düzenli yemek yemeye başladık. Eğer atalarımız bir geyik avladıklarında ve tıkabasa yediklerinde (buzdolapları olmadığı için böyle olmak zorundaydı) sadece üzerine gidip yandaki ağaçtan bir muz kapıp yedikleri için protein ve yağları sindiremeselerdi hayatta kalamazlardı. İnsan vücudu elinde olanın zerresini bile kullanarak çok zor şartlar altında hayatta kalabilmeye programlıdır.
     
    Son düzenleme: 30 Ekim 2014
    ksktalat, ÜMDDMÜ, TycoLoN ve diğer 1 kişi bunu beğendiniz.

Sayfayı Paylaş