Antrenman sonrası üzüm suyu,meyve suyu içmeyin!

süt mideyi çöktürür ve birlikte alınan herşeyin normal süresinden daha uzun sürede sindirilmesine sebep olur.antreman sonrası su ile tüketiniz.üzümle falan uğraşmayın vitargo alın gitsin.kesin çözüm

 

Angyrhun kesinlike kesin çözümü söylemiş. VİTARGO.

 

ayrıca saat 8 genel bir saattir.bu insanın uyuma saatine göre söylenir.uyumadan 4 saat önceden bahsedilir.yani siz gece 2 de yatıyorsanız en geç akşam 10 a kadar meyve yiyebilirsiniz demektir.

Mesajınız otomatık olarak birleştirilmiştir---------- mesajın eklendiği saat 14:16 ---------- ilk mesajın gönderildiği saat 13:58 ----------

süt şekeri laktoz olmasın

 

ya kardeşlerim şu kelime oyunlarına ne çok takılıyorsunuz. süt şekeri laktozun adıdır tabiki, ama laktoz neyden oluşur : glikoz+galaktoz. glikoz üzüm şekeri olduğuna göre laktoza süt özelliğinin bir yerden gelmesi lazım değil mi? şimdi lütfen "bu bir kimyasal reaksiyondur kimyasal reaksiyonlarda tepkime sonucu oluşan xxx tepkime öncesi yyy'ye benzemez" muhabbetlerine de girmeyelim. bir takım kaynaklarda galaktoz'un ayrıca süt şekeri diye belirtildiğini de gördüm, belki yanlış baskıdır belki de benim hatam kusura bakmayın siz. yine de yanlış bilgiler verdiğim için çok özür dilerim.

 

Burda görmediğiniz bir kelime oyunu var; antrenman sonrası fruktoz almayınız ama %100 bir fruktoz ürünü almayınız deniyor. İçtiğiniz meyve sularının hepsinde fruktoz ve glukoz bulunuyor(baskın şekilde fruktoz bulunuyor), ama kimilerinde fruktoz oranı çok baskın, kimilerinde de glukoz oranı fruktoz oranına neredeyse denk gelecek durumda. Kısacası, hiçbir meyve suyu %100 fruktoz değildir.

Önemli olan aralarından en yüksek glukoz değerine sahip olacak meyve suyunu seçebilmek ve bu konuda üzüm suyu en ideal seçenek olarak ortaya çıkıyor çünkü glukoz değeri fruktoz değerine en yakın olan meyve sularından önde çıkanı.

Hiçbir meyve suyu bir dextrose etkisi tabiki yaratmaz çünkü içlerinde fruktoz bulunduğu için karaciğer glikojen depolarına ulaşırlar, ama aynı zamanda da glukoz içerdikleri için kas glikojenlerini de tatminkar düzeyde doyurabilirler, ama dextrose gibi doğrudan sadece kas glikojen depolarını dolduramazlar çünkü dextrose çok saf bir glukoz kaynağıdır. İşte bu yüzden, dextrose alamayan insanlar ellerindeki en mantıklı glikoz kaynağını üzüm suyu olarak kullanırlar çünkü üzüm suyunda kas glikojenini de yeteri kadar doldurabilecek glukoz bulunmaktadır.

Özet olarak, antrenman sonrası üzüm suyu içmeye rahatlıkla devam edebilirsiniz.

 

sevgili Umur;
beyaz ekmeği araştırmaya gerek bile yok ama ben emin olmak için araştırmıştım. bu işi gerçekten bilen bazı yabancı çalıştırıcılar ucuz ve erişilebilir olduğu için beyaz ekmeğin içini önerince dikkatimi çekmişti.

buğdayın dışı (germ) ayrıldıktan sonra orta kısmında kalan beyaz nişastaşı un haline getiriliyor ve maya ile su katıştırılıp pişiriliyor . germ denen kısım bildiğimiz kepek. vitamin ve mineraller içeriyor. fakat sindirimi yavaşlatıyor. normalde çok iyi bir şey ama antrenman sonrası için uygun değil. beyaz ekmek saf buğday nişastası olduğu için hem sindirim hızı çok yüksek hem de şeker sınıfına girmeyip nişasta sınıfına girdiği için fruktoz yok. saf glikoz olarak değerlendiriliyor vücut tarafından. en temiz ve hız karışımı en uygun olanı dextroz/maltodextrin karışımı. dextroz saf kan şekeri.sindirim ve parçalama yok direkt emilip kana karışıyor süper hızlı. maltodextrin ise nişasta türevi orta hız emilim. bu ikisi birlikte süper oluyor neden? çünkü sadece 100gr dextroz alırsan bir miktar yağ yapabilir. sebeb aşırı hız. antrenman sonrası hepsi kas glikojeni olacak diye bir şey yok. çünkü vücudun kas glikojenini geri yerleştirmesi bir anda olamıyor alım sınırlı. bir anda alamayacağı kadar kan şekeri bulunursa insülin bunun bir miktarını yağa çeviriyor. bunu yapmazsa zaten organizma kandaki aşırı glikozdan gümler. maltodextrini bu yüzden ekliyoruz.

vücudumuz eksik kas glikojenini yaklaşık 24 saatte doldurmayı tamamlıyor. antrenman sonrasındaki iki öğünde hızlı sonraki saatlerde ise yavaş karb en iyi sonucu verir.

Mesajınız otomatık olarak birleştirilmiştir---------- mesajın eklendiği saat 13:50 ---------- ilk mesajın gönderildiği saat 13:31 ----------

hammadde satan internet sitelerinden getirmiştim fiyatı da meyve suyundan çok daha ucuza geliyor. kilosu 8 tl ye gelmişti aldığımda. şimdi düşünün meyve suyunu savunan arkadaşlar,,,,

--1lt meyve suyu yaklaşık 200gr karbonhidrat,fruktoz asıl şeker tadını verdiği için zannettiğiniz gibi glikoz fazla değil. çünkü glikozun şeker tadı verişi düşük. dextroz alanlar direkt kaşıkla alsınlar anlarlar. çok şekerli tad yok. fruktozu kaşıkla alın baldan tatlıdır.

1 lt meyve suyu yaklaşık 2 tl. 100 gr glikoz var desek. 1 kg glikoz için 20tl ödüyoruz. yanında zararlı katkı maddeleri ve fruktoz da bedene giriyor.

ben dextrozu saf alınca kilosuna 8 tl vermişim sıfır fruktoz,katkı maddesi veya koruyucu madde ,gıda boyası vs yok. maltodextrin de aynı fiyat idi.

mantığı çalışan insan burda daha ne der bilmem artık.

 

hiçbir meyve suyu %100 fruktoz değildir tabi. çoğu yarı glikoz yarı fruktozdur. üzüm suyu da öyle. üzüm suyundaki glikoz kaslara gider doğrudur. fakat fruktoz nereye gidecek ? asıl sorun bu. çünkü, vg ile uğraşan sporcular genelde protein ve karb ağırlıklı beslenirler. karaciğer glikojen depoları hep doludur. fruktoz kana girdiğinde karaciğerden başka gidebileceği adres yoktur. kaslar fruktozu alamazlar. emin olun ki vücudunuz ona verdiğiniz her şeker türünü gerekli şekilde kullanır gramını bile ziyan etmez.

glikoz+fruktoz alındı bünyeye,kaslar glikozu aldı,fruktozu beğenip almıyor ,karaciğer de diyorki "sağol benim de depo dolu gece açacağız kapıyı beyin abiye" fruktoz kardeş nereye gidecek? onu kimse istemiyor. yanlış ! onu isteyen birisi var. YAĞ DEPOLARI !.:shock: vücut ekonomik bir makine olarak fruktozu yağa dönüştürür dışarı atmaz.

karaciğerin deposu yaklaşık 80 gr dır. çok lazım olmadıkça da kullanılmaz. büyükçe bir bardak(400ml) meyve suyunda yaklaşık 40gr glikoz,40 gr fruktoz vardır. 40 gr fruktoz koskoca karaciğerin deposunun yarısıdır. eğer maraton koşucusu değilseniz orası da zaten acil durumlar için hep doludur. vg sporu enerji olarak domine olarak kas içi glikojenleri kullanır çünkü ani ve patlamalı bir spordur. çok az bir miktar yağ ve kas proteini de yakar. fruktozun bu döngüdeki tek yeri yağ depolarıdır.

ancak definasyon döneminde eksi kaloriyle besleniyorsanız karaciğer depolarınızda biraz eksiklik olacaktır. yinede günlük alacağınız kaloriyi fruktozdan almak isteyeceğinizi hiç sanmıyorum. hatta özellikle definasyonda. çünkü karaciğer dahil tüm glikojen depolarını dolu tutup da definasyon yapmaya kalkarsanız derialtı ve organ çevresi yağları yakmak için hiçbir sebebi kalmaz vücudun. definasyon başarısız olur.

ben meyve suyu içmemeye devam edeceğim. ayrıca şunu da söyleyeyim. içmeye devam edecekler boşuna fazladan para vermesinler. sofra şekerinin yapısı da üzüm suyuna benzer. yarı fruktoz yarı glikoz. merak etmeyin ordaki glikozda kasları doldurur. en azında kilosu 2 lira. meyve suyundaki 200gr glukoz+fruktoz 'un fiyatı da yaklaşık 2 lira. beş misli fazla para vermeyin. nasılsa karbonhidrat içeriği aynı sofra şekeri kullanın paranız cebinize kalsın. ya da her bilinçli vg'ci gibi dextroz/maltodextrin karışımı kullanın. antrenman sonrası protein,creatin,glutamin,bcaa(ne koyuyorsanız) ekleyin malto/dextro yu, daha sonraki ikişer saat aralıklarla beslenmenizde hızlı karbo'lara bir miktar yer verin beslenmenizde, antrenman sonrası 6 saatte kas glikojenleriniz en yüksek alıcı konumanda beklerken en az yüzde ellisini koyarsınız yerine. kalanı diğer normal gıdalardan yavaşlamış hızda da olsa halleder vücudunuz. 24 saat içinde %100 geri doldurmuş olursunuz. definasyonda yine aynı yöntemi kullanın fakat karbo miktarlarını düşürün. bu şekilde ne bulk ne de definasyonda gereksiz yere eklenmiş yağlar olmadan glikojen doldurma işlemi başarıyla tamamlanır.

 

Riboz hakkında ne düşünüyorsunuz.sadece Hardline Ribose ürünü var piyasada.değişik bir yapısı var ve glikojen depolarını doldurma konusunda maltodekstrin,dekstroz gibi ürünlerle kıyaslarsak sonuç ne olur.

 

Bazı meyve sularının hangi şekerden içerdiği kutusunda yazıyor. Fruktoz glikoz şurubu yazıyor genelde. Eğer sadece glikoz içerdiğini yazan bir meyve suyu bulursak sorun olmaz diye düşünüyorum. Antrenmandan hemen sonra basit şeker olarak pek bi alternatifim yok mecburen glikozlu meyve suyu içiyorum.

 

riboz glikojen doldurmak için değil de yorgunluk etkisini gidermek,krampları engellemek,enerjiyi artırmak için kullanılıyor. fakat en büyük paradoksu insülinle birlikte aşırı düşük kan şekerine sebep vermesi. diabet hastaları ise kensinlikle uzak durmalı. iyi yanı atp döngüsüne katılıyor olması.

http://www.webmd.com/vitamins-suppl...eIngredientId=827&activeIngredientName=RIBOSE

 

150 gramı 70 tl olunca merak ettim bende işe yarıyor mu diye

 

glikoz şeker tadı vermez fruktoz verir. bu yüzden sadece glikoz içeren meyve suyu olamaz olsa zaten kimse alıp içmez tatsız diye.

fruktoz un masum olduğunu düşünenler için aşağıda başka bir siteden aldığım yazı var.

-------------------------------------------------------------------------------------------
"""""sükrozla beraber kullanılması gereken yüksek fruktoz içerikli glikoz maliyet açısından tek başına kullanılmakta ve maalesef bu konuda tebliğlerde bir sınırlama bulunmamaktadır.
Mısırdan elde edilen fruktozdan zengin mısır şurubu (high fructose corn syrup), başta alkolsüz içecekler (meyve suları, asitli içecekler, sodalar vb.) olmak üzere bütün hazır gıdalarda (kek, bisküvi, çikolata, şekerleme, tüm jöle ve benzeri ürünler, hazır ekmekler vb.) yaygın olarak kullanılmaktadır. Ucuz olmasının yanında, karaciğerde diğer şekerlerden farklı işlenmesi gıda üreticilerine ek bazı yararlar getirmektedir. Tüm bu yararlar tüketiciye ise zarar olarak yansımaktadır.

Fruktoz, diğer şekerler gibi doyma hissi oluşturmaz ve fruktozdan zengin tatlı yiyecekler daha çok tüketilebilir. Yemeklerden sonra ortaya çıkan ve doyma hissi sağlayan en önemli iki unsur, kan glukoz ve kan insulin düzeylerinin yükselmesidir. Vücut hücrelerinin temel enerji kaynağı olan kan şekeri (glikoz) düzeylerinin yemeklerden sonra yükselmesi, ardından kan insülin düzeylerinin yükselmesine neden olur ve kan şekeri hücrelerin içine girer.

Bu mekanizma insanda doyma hissine neden olur ve daha fazla yemek yenmesini engeller. Fruktoz, doyma hissine katkı sağlamamasına rağmen kan şekeri glukoz ile aynı enerji (kalori) yüküne sahiptir. Bu nedenle gıdalarla tüketilen glukoz miktarı azaldıkça ve bununla birlikte fruktoz miktarı arttıkça, bireyde daha geç doyma hissi oluşur ve daha çok yer. Fast-food olarak ifade edilen tüketim kültürünün en önemli unsurlarından bir tanesi budur. Bu nedenle farketmeden tükettiğimiz yüksek fruktoz, şişmanlık ve şişmanlıkla ilgili hastalıkların ortaya çıkmasında yeni bir sağlık tehdidi olarak kabul edilmektedir.

Tüketicilerin, masum gibi gözüken bu yeni ancak gizli tehdidin farkında olmaları ve özellikle çocukları bu tür ürünlerden uzak tutmaları, şeker, kalp ve damar, şişmanlık ve yüksek tansiyon gibi uzun süreli ve tedavisi zor hastalıkların önlenmesinde alabilecekleri önemli bir tedbir olarak görülmektedir.

Bazı ülkeler, bu tür ürünlerin okul kantinlerinde satılmasına önemli kısıtlamalar getirmiştir. Ülkemizde bu tür bir yasal düzenleme henüz olmamakla beraber, Sağlık Bakanlığı konu üzerinde halen çalışmalarını sürdürmektedir. gidacilar.net (alıntı)"""""
--------------------------------------------------------------------------------

 

Hocam dextrozu saf olarak nerden aldığınızı öğrenebilirmiyim?İnternetten araştırmama rağmen güvenilir bir site bulamadım.

 

forumda yazmak doğru olurmu bilmiyorum eğer değilse silsin arkadaşlar. ben h a m m a d d e l e r . c o m dan almıştım 5kg lık paketlerde satıyorlardı. fakat adamlar sporcu gıdası ürünleri bölümü açınca fiyatları sapıttı. normal suplement için hiç iyi değil abuk derecede yüksek fiyatlar var. dextroz gibi hammaddeler in fiyatlarını da bir miktar yükseltmişler . google da dextroz diye arattığınızda satışını yapan başka hammadde firmaları geliyor.

 

bu başlığı okuyunca ilk önce bir "hadi ordan" gibi bir tepki vermiştim. zira yurtdışında bir çok forumda antreman sonrası üzüm suyunun öneminden bahsediyorlardı.

sonra kısa bir google çalışması sonrası üzüm suyunun o kadar da elzem olmadığını gördüm. bir çokları çikolatalı sütü önermiş. tabi ülkemizde şekersiz çikolatalı süt var mı orasını bilmiyorum...

yine de alışkanlık üzüm suyu içmeye devam ediyorum. içmezsem kendimi eksik hisseder durumdayım. placebo etkisi bana yeterli olacak sanırım hep.

 

insanlar yanılabilir,yanılgılar doğru gibi algılanıp kemikleşebilir. fakat kimya ve bilim yanılmaz,ölçer,biçer sonucu verir. çikolatalı süt önerenler mesela, hem çikolata hem süt çok yavaş sindirilen besinlerdir antrenman sonrası için olabilecek en kötü karışımdır herhalde. aynı şekilde meyve suyu ve üzüm suyundaki glikoz antrenman sonrası için çok iyiyken fruktoz tam bir beladır.

dextroz
maltodextrin
beyaz ekmek
jelibon

bunlar iyi fakat whey ile sıvıya karışabilen ve içerek alınan karbo her zaman sert ve çiğneme gerektirenlere göre üstündür. gerisi kişinin kendi tercihi.

adam salonda kocaman kaslarıyla gezinir imrenerek bakarsın sorarsın bir şeyler cevap alırsın düşünürsün ki bu hale geldiyse kesin doğrudur. halbuki sana söylemediği şey kullandığı steroidler olabilir. verdiği bilgi yanlış olsa bile inanırsın.

 

Şu konuyu baştan aşağıya bi okumalıyım. Merak ettiğim bir konu

 

Meyve tüketimini yanlış propaganda ediyorsunuz. Meyvelerden aldığınız yüksek orandaki vitaminleri başka hangi doğal kaynaklardan alabilirsiniz ki? Meyveler, vücut geliştirmecilerin düşmanı değildir, onu söyleyen külleyen halt etmiş. Doğru zamanda aldığınız sürece ve definasyon döneminde değilseniz, güne yayılarak rahat rahat tüketilebilir.

Her gün yeni bir trend çıkar oldu son zamanlarda. Meyveler, meyve suları kas gelişiminin ana maddesi değillerdir. Ciddi söylüyorum, bu forumda oturup protein kaynaklarının kombinasyonunu tartışan, kompleks karbolar üzerine ciddi yorumlar, tartışmalar olsa anlayacagım ki temel konular üzerinde duruluyor, ama çok basit ve alternatifleri çok olan bir alım şeklini bu kadar kompleks hale getirmek bana biraz garip geldi.

Antrenman sonrası yüzdesi çok aşagılarda olmayan bir glikoz kaynağı (üzüm suyu, bal, şekerli su vs)alabilirsiniz ve dextrose, maltodextrin veya vitargo da bir artıdır, ama alsanız bile çok ama çok küçük bir artısı olacaktır. Sihirli değnekler yaptığınız doğru antrenmanlar, disiplinli beslenme planınız (gün içindeki dengeli protein ve kompleks karbo alımı, su + vitamin ve mineraller )+ dinlenmedir.

Küçüklüğümden beri günde 1-2 kg mevsim meyvesi + 1 lt meyve suyu tüketirim ve bunu güne yayarak hep uygun zaman dilimlerinde aldım. En son 2008 yılında mekik çektim ve hala six pack çizgilerim kışın kilo aldğımda bile çok derin çizgilere sahip.

Forumdan, Karasan abi ile arada fikir alışverişlerimiz olurdu ve o bana bu sporda aslında çok kusursuzluğun olmadıgının, vücudunu tanıyan herkesin vücudunun neyi kabul edeceğini bildiğinde gelişim adına hiçbir sorun teşkil etmeyeceğini söylerdi. Önemli olan yapınıza göre hamle yapmak, kurallarınızı kendiniz koyabilirsiniz.

 

dediğim gibi ben bu konuda iddia etmiyorum benimkisi doğrudur diye. dextrozu ve maltodextrini bir çok vücut geliştirmeci kullanıyor...

bu arada çikolatalı süt ile ilgili şöyle bir şey de var incelemek isterseniz.

http://www.readthehorn.com/campus/4634/chocolate_milk_best_post_workout_drink_studies_say
alt başlık olarak
“
For post workout recovery, chocolate milk is a great food to consume rather than spend a lot of money on commercial sports supplements. I believe [UT athletes] would benefit from using it and it would save them some money.

”
— Dr. John Ivy

denmiş. bu da aşağı yukarı "antreman sonrası toparlanma için bir çok ticari spor ek besinlerine para harcamaktansa çikolatalı süt tüketmek mükemmel bir gıda olacaktır. inanıyorum ki sporcular bunu kullanarak hem fayda sağlayacaklardır hem de bir miktar tasarruf edeceklerdir."

yine de tekrarlıyorum bu benim iddiam veya savunduğum bir şey değil. sadece bu da var bilginiz olsun diye paylaştım.

 

Batistr, atmış olduğun linkteki araştırmaya göz gezdirdiğimde aklımda şu düşünceler uyandı.

1-) Yapılan araştırmada herhangi bilimsel bir istatistik(grafiksel, sindirim ve emilim hızı-zaman grafiği vs) örneği bulunmamakta ve istatistikler her zaman araştırma yapılan bireyler üzerinden performans ve etki adına detaylar gerektirir. Ben bu şekilde bir kontrollu deney henüz görmedim.

2-) Çikolatalı sütte sade süte göre daha fazla protein olduğunu ve karbo oranının daha az olduğundan dolayı, vücudun alınan proteini daha fazla verimle kullandıgından bahsediyor. Bu çok düz bir mantık, çikolatalı veya çilekli herhangi bir aroması olması sütün sindirme süresini kısaltmayacak, üstelik sütün içinde belli miktarda whey bulunmakta(bu bir artıdır), ama aynı zamanda casein ağırlıklı bir protein olduğundan, uzun sindirilen ve insülinle büyüme hormonu seviyesinde yeterince istenilen artışı sağlayamayan ürün kategorisine girdiği için, post-workout içeceği olarak kullanılamaz.

3-) Bu araştırmanın mantığında neden sindirim sürelerinden bahsedilmiyor, neden sadece diğer supplementlere göre daha ucuz bir alım şekli olduğunu vurguluyor?. Amaç maliyetten öte, en ihtiyaç duyduğumuz anda anti-katabolik etki yaratacak bir protein kaynağını almak değil mi? Bu çok detaysız ve sonucunda hüsran olacak bir çalışma, her taraftan saldırıp rahatlıkla çökertilebilecek bir yazı. Bu tür yazılara itibar etmeyiniz.