Yazdığım yazıdan bunu çıkarabildi isen ve durup dururken sanki hakaret işitmişcesine bir tepki verebiliyorsan ben daha fazla konuşma gereği duymam. Herkes kendi düşüncesini yazıyor, tek bir gerçek olduğu konusunda hemfikir olsaydık konu da açılmaz idi.
Ülkemizde özellikle kırmızı et yemek çok güç. Zaten o kadar güç ki insanlar beslenme programlarına alım güçleri varsa bile belki tepki toplarlar düşüncesi ile yazamaz olmuşlar. Çoğu insan içinse hayal. Bende Türkiye'de iken bu kadar kırmızı et yemiyordum fakat bulunduğum yerde ucuz olduğu için oldukça tüketmeye çalışıyorum. Kısa bir dönem İsrail'de yaşadım ve orada da fiyatlar Türkiye'yi aratmadığı için aynı şey orada da geçerliydi. Tabii parayı nerede kazandığına da bağlı bu.
Benim söylemek istediğim şey bir seferde aldığın proteinin kaynağının daha önemli olması gerektiği düşüncesi. Ben şahsen protein tozundan aldığım bir öğünlük protein ile etten aldığım bir öğünlük proteini karşılaştırmam.
Ben mekanik; yani fizik-matematik ağırlıklı bir bölümden mezun oldum ve bu konular hakkında bazı arkadaşlar kadar detaylı şeyler yazmam mümkün değil ama araştırdığımız ve okuduğumuz kadarıyla ayrıca aklımızda kaldığı kadarıyla; sorup soruşturduğumuz kadarıyla birşeyler öğrendik. Kendi fikirlerimiz ile de pekiştirdik.
Her yazının altına bilimsel kaynak sunmana gerek yok zira bunların tamamına yakını yıkılabilir vaziyette olan bilgiler. Benim ablam doktor; annem ve babam eczacıydı, benim kaynaklarımda genelde bu konularda hep ailem olmuştu. Anlatmak istediğim belirli bilimsel gerçekler ve bu bilimin kanunları var, biz insanlarında insan olarak çok fonksiyonlu bir beyni. Oradaki makaleleri yazan doktorlar da bu işin en büyüğü olarak değil, kendi düşüncelerini ve deneyimlerini kullanarak bazı gerçekler üzerinden yazıya döküyorlar.
Uzun lafın kısası kimin ne kadar efor sarfettiğini, kaç kilo olduğunu hatta maddi durumunu bilmeden; bu kadar rahat genel konuşmalarda bulunmak gerçekten abes olmaya başladı. Her bilginin altında bir link vermekte söylediğin gibi çok saçma bir durum. Tanrının olmadığına dair çok sağlam kanıtlar sunan bilim adamları da var ama bu demek değil ki bizde inkar edelim. İşine gelen herkes birgüzel link koyar her yazısından sonra ve ortaya şu çıkar ''ben demedim, o dedi''
İdmandan önce en azından 2 saatlik dönemde yemek yememenin gerektiğini en azından doğrusunun bu olduğunun düşünüldüğünü de yeni duymak şaşırtıcı. Demek ki bu konu hakkında da insanlar çok farklı düşüncelere sahip. Profesyonel futbol oynayan arkadaşlarım idmandan önce birkaç saat ağızlarına lokma almazlardı. İdmandan sonra ihtiyacın olan ilk şey tabii ki kana hızlı karışan protein ve takiben 2 saat içerisinde sağlam bir öğün. Bu öğünde et ve makarna içeriyor.
Forumda gördüğüm birçok kişi o kadar dikkat ediyor ki bazı şeylere; herkes müsabık sporcu zannediyor kendisini. Coyote'nin söylediği gibi antik yunan heykellerine dönemediyseniz bu sürede bu kadar çaba ve dikkat ile; boşa yapıyorsunuz bu işi arkadaşlar. Demek ki değiştireceksiniz yöntemleri.
Son düzenleme: 10 Aralık 2010