antibiyotikler ve protein sentezine etkileri

Konusu 'Supplementler' forumundadır ve proterias tarafından 12 Ocak 2008 başlatılmıştır.

Watchers:
Başlığı izleyen üye sayısı: 8 üye.
  1. proterias
    Offline

    proterias Üye

    Katılım:
    6 Aralık 2006
    Mesajlar:
    7
    Beğenileri:
    11
    Ödül Puanları:
    0
    slm arkadaşlar,
    bu başlık altında belkide kimimizin farkında olmadığı küçük bir ayrıntıyı açıklayacağım.

    çoğumuz belkide tamamıımız çeşitli hastalılklar nedeniyle belirli dönemlerde antibiyotik ve türevlerini kullanmaktayız. antibiyotiklerin yararları olduğu sürece vucud için çeşitli yan etkileride bulunmakta. bunlar içinde bizi en çok etkileyen PROTEİN SENTEZİNİ en düşük seviyeye getirmeleri yada tamamen engellemeleridir.
    aşağıda antibiyotik gruplarını açıklamaya çalışacağım;

    ANTİBİYOTİK GRUPLARI

    1.SULFANOMİDLER

    Etki mekanizması, Bakterilerin metabolizması için gerekli olan para amino benzoik asit (PABA)’in ,üreme döneminde kullanılmasını engelleyerek bakteriostatik etki yaparlar. Bu olgunun bakteri türüne göre değişik çeşitleri vardır. Sulfanomidlerden etkilenenler:
    a.folik asit biyosentezinde PABA‘yı yapıtaşı olarak kullanan ve bunu üremekte olduğu besi çevresinden sağlamak zorunda olanlar.
    b.Kendileri PABA sentezi yapan ve folik asit sentezinde ara metabolizma ürünlerinden biri olarak hazırlayan bakteriler.
    c.Folik asit sentezi yapmadığı halde, bunu vitamin halinde beslendikleri çevreden sağlayan bakteriler etkilenirler.
    2. b-LAKTAM GRUBU ANTİBİYOTİKLER
    a.Penisilinler:
    Ortak noktaları 6-aminopenisilinatik asit (6-APA) olan geniş bir bakterisid (bakteriyi öldürücü) etkili antibiyotik grubudur. Penisilinler yalnızca aktif çoğalma durumundaki bakterilere karşı etki gösterirler. Penisilinlerin anti bakteriyel etkilerinin bakterilerde hücre duvarı sentezi için yaşamsal öneme sahip metabolizma işlevlerinin inhibisyonu ve hücre duvarına hasar veren enzimleri aktive etme yeteneklerine bağlı olduğu düşünülmektedir. Öncelikle gram pozitif bakteri enfeksiyonlarında yararlıdırlar. Duyarlı türlerde bu ilaçlara karşı rezistans oluşumu yavaştır. Makroorganizmaya primer toksik etkileri yoktur.

    b.Cefalosporinler:
    Bakterinin hücre duvarı biosentezini, transpeptidaslarını inaktive ederek,
    penisilin penisilinlere benzer etki yapan bakterisid antibiyotiklerdir. Enterokok, proteus, psödomanas, aerobakter, pastorilla dışında gram pozitif ve negatif kok ve basiller ile tripanazom enfeksiyonlarında etkilidirler.
    3. TETRACYCLİN GRUBU ANTİBİYOTİKLER
    Bakterilerde protein sentezini bloke ederek,bakterisid etkili antibiyotiklerdirler. Bakterilerin m-RNA ve ribozomlarında oluşan polizomlarında ve interferensle t-RNA ya bağlı aminoasitlerini geliştiren peptitzincirlerinde blokaj oluşur, ikincil olarak mitokondrilerdeki oksidatif fosforilizasyon da bu yoldan etkilenerek bakteri virulansı yok olur ve üremesi durur.
    Etki alanı oldukça geniştir. Anaerob ve sporluları da içeren gram pozitif kok ve basillerin, spiroket, leptospira, rikettsia, betsoia gruplarının ve yüksek dozda verilirse amip ve aktinomiçet enfeksiyonlarının tedavisinde yararlıdır. Tetrasiklinlere proteus, psödomonas, klepsiella, aerobakter enterokoklar, protozoer ve mantarlarla virüsler dirençlidir.
    4. AMİNOGLYCOSİD GRUBU ANTİBİYOTİKLER
    Bakterilerin ribozom strüktürünün bağlantısını etkileyerek, peptid bileşimini engeller, bu nedenle bakterisid tirler.

    a. STREPTOMYCİN
    Antibiyotik, düşük dozlarda bakterinin üremesi sırasında ribozomlara yanıltıcı bilgi transferi ile bakteriostatik , yüksek dozlarda ise hücre protein sentezini inhibe ederek patojenliğe yararsız proteinlerin oluşumu ile bakterisid etki yapar. Ayrıca bakterinin nükleik asid metabolizmasına, RNA sentezine de etkilidir. Sitoplazma membranının permabilitesini bozar, bakteri yaşamı için gerekli bileşimlerin kaybolmasına neden olur. Bakterilerde kromozom veya epizom enzimleriyle streptomisini inaktive eden bir rezistans oluşur, bulaşıcı bir rezistanstır ve üremekte olan diğer bakterilere de hızla geçer,özellikle tüberküloz klinik tedavilerinde önemlidir.
    b. GENTAMYCİN
    Gram negatif bakteri ve özellikle diğer antibiyotiklerin yararsız kaldığı enfeksiyonlarda uygulanır. Bakterilere etkisini, streptomisinde olduğu gibi RNA oluşumu ve sitoplazmada protein sentezindeki yetersizlik ile sağlar.
    c. KANAMYCİN
    b laktam halkalı antibiyotiklerle sinerjik etkilidir. Lâboratuar denemelerinde düşük dozları bakterilerin ribozomlarını translasyon döneminde etkilemesiyle bakteriostatik, yüksek dozları protein sentezini engellemesiyle bakterisid tirler. Gram negatif bakteri enfeksiyonlarında yararlıdırlar.
    d. CHOLORAMPENİCOL

    Bakteri ribozomlarında RNA bağlantılarını etkileyerek, polizom oluşumu ile, intrasellüler protein sentezini engeller. Gram negatif, bazı gram pozitif bakterilere ve rikettsia, bedsonia gruplarına, spiroket ve leptospiralara, aktinomiçeslere normal tedavi dozlarında bakteriostatik etkilidir.
    5.MAKLOİD GRUBU ANTİBİYOTİKLER

    Etki mekanizması tetrasiklin’e benzer. Bakterilerin üremesi sırasında gelişmekte olan peptit zincirlerinin, interferans mekanizması ve aktif aminoasidlerin translasyonu ile,bakteri ribozomlarında protein sentezi inhibe edilir. Bu yolla birincil bakteriostatik etki oluşur. Genellikle gram pozitif koklara, bazı sporlu bakterilere, bazı brusellalara ve aktinomiçetlere etkilidirler.

    a. ERİTROMYCİN

    Önerilen tedavi dozlarında birincil bakteriostatik, fakat çok duyarlı bazı streptokok, stafilokok, neisseria ve hemofilus türlerinde yüksek dozlarda bakterisid etkilidir. Bakteri ribozomlarına bağlanarak aktive aminoasidlerin translasyonundaki blokaj protein sentezini inhibe eder.

    c.LİNKOMYCİN ve CLİNDAMYCİN

    Genellikle bakteriostatik yüksek dozlarda bakterisid etki yapan antibiyotiklerdir. Enterokoklar dışında gram negatif kok ve basillere, neisseria, mikoplkazma ve anaeroblara etkilidirler.

    Konuyu merak eden arkadaşlar bir doktora sorabilir veya internette kısa bir aramadan sonra doğru söylediğimi görebiliir.

    Kimse hasta olmasın arkadaşlar......:)
     
    gurur, JöNTürK, Akay ve diğer 4 kişi bunu beğendi.
  2. saydam
    Offline

    saydam Özel Üye

    Katılım:
    4 Eylül 2004
    Mesajlar:
    7.092
    Beğenileri:
    1.922
    Ödül Puanları:
    0
    Meslek:
    serbest
    Yer:
    Academic Sport Center
    yaziniz icin tesekkuler ama lutfen kaynak gosterin.
     
  3. proterias
    Offline

    proterias Üye

    Katılım:
    6 Aralık 2006
    Mesajlar:
    7
    Beğenileri:
    11
    Ödül Puanları:
    0
  4. ozzers
    Offline

    ozzers Üye

    Katılım:
    26 Eylül 2007
    Mesajlar:
    425
    Beğenileri:
    141
    Ödül Puanları:
    53
    ewet arkadaşlar bu hataya bende dustun ve hatta antıbıyotık kullandıgın donemde kreatın glutamın ve whey alıyordun ki fena şekilde sarstı

    bence kısa bır sure ara verın gerçekten etkiliyor
     
  5. shownodese
    Offline

    shownodese Üye

    Katılım:
    3 Ocak 2008
    Mesajlar:
    966
    Beğenileri:
    253
    Ödül Puanları:
    73
    Meslek:
    gayrimenkul danışmanı
    Yer:
    kocaeli
    konunun üstünden baya zaman geçmiş ama önemli bir konu yazıdan tam olarak öğrenmek isitediğimi öğrenemedim bu antibiyotiklerin tamamı protein sentezini engelliyor mu ?
     
  6. Reddie
    Offline

    Reddie Üye

    Katılım:
    8 Ekim 2005
    Mesajlar:
    1.214
    Beğenileri:
    388
    Ödül Puanları:
    93
    kendimden gordugum bence de katabolik bir etkisi var, ancak vucut cabuk toparliyor
     
  7. JöNTürK
    Offline

    JöNTürK Üye

    Katılım:
    26 Şubat 2006
    Mesajlar:
    622
    Beğenileri:
    22
    Ödül Puanları:
    0
    Meslek:
    Öğrenci
    Yer:
    Tekirdağ
    Okuduğum bir yazıda ülkemizde aspirin gibi bolca kullanılan antibiyotiklerin vücut için mikro atom bombaları olduğundan bahsediliyordu..
     
  8. shownodese
    Offline

    shownodese Üye

    Katılım:
    3 Ocak 2008
    Mesajlar:
    966
    Beğenileri:
    253
    Ödül Puanları:
    73
    Meslek:
    gayrimenkul danışmanı
    Yer:
    kocaeli
    antibiyotik üretildiğinde 200 mg maksimum doz ve mucize ilaç diye üretilmiş şimdi 2000 ler 3000 ler leblebi gibi tüketiliyo
     
  9. zuzu
    Offline

    zuzu Üye

    Katılım:
    8 Ekim 2005
    Mesajlar:
    385
    Beğenileri:
    144
    Ödül Puanları:
    0
    Aspirin? Antibiyotik?

    Demek ki 200 mg da bir hata varmış. Tedavi aralığından fazla doz kullanmak ilacın etkisini arttırmayacağı gibi zararlarını ortaya çıkarabilir bu yüzden göz göre göre böyle bir şey yapılmayacağı ortada. Ki böyle bir olay var mı o bile belli değil.
     
  10. 1reex1
    Offline

    1reex1 Üye

    Katılım:
    16 Mart 2008
    Mesajlar:
    76
    Beğenileri:
    24
    Ödül Puanları:
    0
    Protein sentezi inhibitörleri

    Antimikrobiyal etkilerini bakteri ribozomlarını etkileyerek gösterirler. Mitokondriyal ribozomları etkileyen tetrasiklin ve kloramfenikol yüksek dozlarda memeli mitokondriyal ribozomlarını da etkileyebilir.

    TETRASİKLİNLER

    AMİNOGLİKOZİTLER

    MAKROLİTLER

    KLORAMFENİKOL

    KLİNDAMİSİN

    Demoklosiklin

    Doksisiklin ( benim 5 aydır kullandıgım ilaç = TETRADOX 100mg doksisiklin içeriyor)

    Minosiklin

    Tetrasiklin

    -Günümüzde en fazla kullanılan üye, doksisiklindir
    Etki mekanizması:

    Bakteri mribozomlarının 30S alt ünitine bağlanarak 50S alt biriminin akseptör noktasına tRNA’nın bağlanmasını bloke eder.

    Seçicilikleri düşüktür ve memeli hücrelerinde de ribozomlarda protein sentezini inhibe edebilirler.

    Yüksek dozlarda, böbrek yetmezliği olan hastalarda azot dengesini negatif yönde bozarlar . Bu durum, aminoasitlerin protein sentezinde kullanımlarının azalması sonucu yıkımlarının artmasına bağlıdır.

    E. Coli’nin epitel hücrelerine yapışmasını inhibe edebildiklerinden idrar yolları enfeksiyonlarının tedavisine bu özelliği nedeniyle de katkıda bulunduğu düşünülmektedir.
    kanyak:http://iys.inonu.edu.tr/webpanel/dosyalar/646/file/digerbeta.pdf
    http://edergi.sdu.edu.tr/index.php/sdutfd/article/viewFile/1181/1304
     
  11. uykusuzburak
    Offline

    uykusuzburak Üye

    Katılım:
    25 Nisan 2006
    Mesajlar:
    850
    Beğenileri:
    875
    Ödül Puanları:
    103
    Cinsiyet:
    Bay
    Meslek:
    turizm
    antibiyotikler ayrıca vucudun antikor üretiminide minimuma indirip uzun vadede bağışıklık sisteminide olumsuz etkiliyor. uzun süre kullanıldığında mikroplar antibiyotiğe karşı dahada güçlenip tekrar ortaya çıkıyor, ve bu bizi daha güçlü antibiyotik almaya itiyor. kısır döngü böyle devam ediyor ve vucut artık antibiyotiğe karşı tepkisiz hale geliyor. bağışıklık sistemide çökmüş olan vucut mikroplara karşı tamamen savunmasız kalıyor. sonucunda bize sürekli hastalanan ve iyileşmek bilmeyen bir beden kalıyor. Bu sorun genetiğiyle oynanmış (GDO) bitkilerdede malesef mevcut.
     
    Son düzenleme: 25 Şubat 2011

Sayfayı Paylaş