Amerikalı Rekortmen Yüzücü Michael Phelps'in Diyeti

Konusu 'Beslenme' forumundadır ve doggetman tarafından 15 Ağustos 2008 başlatılmıştır.

Watchers:
Başlığı izleyen üye sayısı: 18 üye.
  1. diez
    Offline

    diez ADMIN Yönetici Admin

    Katılım:
    18 Ocak 2006
    Mesajlar:
    13.051
    Beğenileri:
    15.000
    Ödül Puanları:
    123
    Cinsiyet:
    Bay
    Yer:
    Çorum
  2. Aytosh
    Offline

    Aytosh Yeni Üye

    Katılım:
    3 Nisan 2006
    Mesajlar:
    632
    Beğenileri:
    156
    Ödül Puanları:
    0
    tabii phelps her ne kadar steroid türevi kullanıyor olsa da sporda emeği yadsınamaz. yani "bu doping yapmış ben yapsam ben de öyle olurdum" gibi bir düşüncemiz olmamalı. adam herşeyi tam verim, alarak hayatını yaşamaktan vazgeçerek buralara gelmiş. bu başarılarını sırf dopinge vermek çok yanlış olur.
     
  3. chgsk
    Offline

    chgsk Üye

    Katılım:
    25 Temmuz 2008
    Mesajlar:
    101
    Beğenileri:
    20
    Ödül Puanları:
    0
    phelpsin steroid kullandığını nereden çıkardın ben onu anlamadım.

    ayrıca sırf çekememezlikte dolayı artan dedikodular yüzünden phelpsin bu rekorlarından sonra ekstra testlerede tabii tutulduğunu okudum.

    phelpsin bu kadar iyi olmasın en önemli nedeni genetiğimiş adam yüzmek için yaratılmış kol açıklığı boyundan uzun eller büyük bacaklar kısa ayaklar büyük ayrıca kalbide taş gibiymiş normal bir insandan 3 kez daha fazla atıyormuş böylece aşırı miktarda oksijen pompalayabiliyor.

    ayrıca eklemleri çok yumuşakmış bu yüzden iyi yürüyemiyor koşmasına izin verilmiyormuş.

    kısaca aksi ispatlanmadığı için adam orada rekorlar kırarken bizim burada oturduğumuz yerden "zaten phelpsde steroid kullanıyomuş" diyerek adamın çalışmasını, başarısını karalamak hiç doğru değil.
     
  4. nerfbod
    Offline

    nerfbod Üye

    Katılım:
    29 Haziran 2008
    Mesajlar:
    84
    Beğenileri:
    23
    Ödül Puanları:
    0
    Yer:
    izmir
    Testler sadece bilinen doping maddelerini yakalayabiliyor. Marion Jones'u ve daha birçoklarını hatırlayın. Amerika'nın körfez savaşında ve Irak'ta askerleri üzerinde deneysel ilaçlar kullandığını biliyoruz. Süper asker yaratma ya da süper atlet, yüzücü, sporcu hayali. Değişen birşey yok. Testlerde yakalanmadığınız sürece herşey mübah. Ben bundan 10 sene sonra Michael Phleps ve daha birçoğuyla ilgili nasıl yeni nesil gen terapisi ve/veya doping maddeleriyle süper atletlere dönüştükleri belgeselini ntv'de izlerken kendimi hayal edebiliyorum.
     
  5. Aytosh
    Offline

    Aytosh Yeni Üye

    Katılım:
    3 Nisan 2006
    Mesajlar:
    632
    Beğenileri:
    156
    Ödül Puanları:
    0
    phelps i niye çekemeyelim? şahsen benim hayatım boyunca yüzmede bir iddiam olmadı, hatta düzgün yüzemem bile. ama sen gen dopinginin kullanılmaya başlandığı olimpiyatlarda, 8 tane madalya almış adamın doping kullanmadığını, pizzayla olimpiyat şampiyonu olduğunu iddia ediyorsan kesinlikle bu işle hiç alakan yok demektir.

    kısaca bilgi vereyim:doping maddeleri bir süreden sonra vücuttan atılır ve tespit edilemez. yani, sen en ağır doping maddesini alsan bile, yarışmadan belli bir süre önce almayı bıraktığında bu madde idrarında çıkmaz. idrar söktürücüyle, ya da benm bilmediğim onlarca yöntemle zaten amerikalılar dopingin tespit edilmemesini sağlıyorlardır. için rahat olsun.

    biraz forumu araştır, oku, bilgilen. benden sana tavsiye.
     
  6. atakan_irresistable
    Offline

    atakan_irresistable Üye

    Katılım:
    14 Mart 2008
    Mesajlar:
    1.203
    Beğenileri:
    710
    Ödül Puanları:
    123
    Cinsiyet:
    Bay
    Yer:
    istanbul
    bana gen terapisini açıklaya bilirmisiniz insan organizması hayata kavuştuktan sonra genleriyle oynandığı hiç dumadım bilmiyorum. nasıl oluyor.
     
  7. Karasan
    Offline

    Karasan Özel Üye

    Katılım:
    18 Ocak 2006
    Mesajlar:
    2.598
    Beğenileri:
    2.095
    Ödül Puanları:
    0
    Vallahi genetik bilimciliği bırakayım, fen bilimleriyle ilgili hiçbir iddiam olmadığı için sadece duyduklarımı söyleyebilirim.
    Gen Dopingi bildiğim kadarıyla kişinin dna yapısını değiştirerek fizik kondüsyon, güç unsurlarını arttırmaya yönelik bir müdahale.
    Örnek olarak dna yapısını öyle bir değiştirmek ki, daha fazla kreatine fosfat depolayan kaslar, daha az laktik asit üreten bir iskelet kas sistemi, bunu daha çok tolore eden bir metabolizma, daha fazla kan hücresi üreten dalak (ya da herneyse), daha çok testoterone salgılayan testisler, buna daha çok receptörle yanıt veren bir metabolizma...
    Daha bir sürü benim bilemeyeceğim ve akılma gelmeyecek avantajı vücudun dışarıdan almadan, kendi içinde yürütmesini sağlayacak dna yapısına müdahale.
    Yalnız bu güzelliklerin bilinmeyen bedelleri olabilir deniyor, hücre mutasyona uğrayarak korkunç kanser oluşumları, organ bozuklukları meydana gelebilir.
    Ancak şurası kesin, olimpiyat şampiyonu olmak için bu bedelleri göze alacak çılgın sayısı çok fazla...
     
  8. born2win
    Offline

    born2win Üye

    Katılım:
    25 Şubat 2008
    Mesajlar:
    287
    Beğenileri:
    222
    Ödül Puanları:
    53
    Meslek:
    inşaat muh.
    Yer:
    istanbul
    herşey iyi hoş ama..hergün yarıştı bu adam.. vucut hücreleri rejenerasyonu ne ara sağladı?sadece beslenmeyle mi?
    olimpiyatların en büyük sıkıntısı izleyiciyi ekrana kitlicek kahraman bulmaktır.beijing phelpsi buldu.bu şahıs yasak madde kullanmış olsa bile ve bu tespit edilmiş olsaydı bile basına sızdırılması mumkun değil.inanılmaz bir seyirci kaybı olurdu.
    marion jones bile yılllaaar sonra açıklamadı mı sidney de olanları.noldu? izleyici kaybı olmadı 2000'de --ancak hak(!) yerini er yada GEC bulmuş oldu.madalyalar geri alındı,bayan atlet kara listeye alındı.
    bodyforumtr ye allah uzun ömür versin.bu yazdıkalrım arşivde duracagına göre -başlık kitlenmezse- bakarsınız 5-6 yıl sonra phelps de basın toplantısı düzenler born2win demişti deriz hep birlikte :D
    selamlarrr
     
  9. hernan77
    Offline

    hernan77 Üye

    Katılım:
    11 Temmuz 2006
    Mesajlar:
    954
    Beğenileri:
    181
    Ödül Puanları:
    53
    Meslek:
    sağlık teknisyeni
    Yer:
    izmir
    sonuçta amerikalı bu adam, yapmışlardır birşeyler bilimsel olarak. suda hızlanmayı ve daha iyi kaymayı sağlayan mayolar falan...
     
  10. atakan_irresistable
    Offline

    atakan_irresistable Üye

    Katılım:
    14 Mart 2008
    Mesajlar:
    1.203
    Beğenileri:
    710
    Ödül Puanları:
    123
    Cinsiyet:
    Bay
    Yer:
    istanbul
    yaşayan organizmanın genleriyle oynandığı gibi bir bilim şuanlık duymadım hocaklarıma danışacağım fakat tıbben imkansız her insanın bir kod sistemi var ve o sistemler ömür boyu aynı çizgide bir kazak örermişcesine ilmek ilmek gittiğini öğrenmiştik. fakat böyle bir değişim olduğunu sormamıştım fakat var ise bu kanserli hücrelerde bile yapılır ve kesik uzuvların veya organların yeniden inşaasına kullanılabilirdi bence saçma bir varsayım. ama bilgim yok sorman gerekiyor. ama mümkün olduğunu zannetniyorum yorum içi teşekkürker.
     
  11. chgsk
    Offline

    chgsk Üye

    Katılım:
    25 Temmuz 2008
    Mesajlar:
    101
    Beğenileri:
    20
    Ödül Puanları:
    0
    arkadaşlar gen dopingi diye birşey yok saçmalamayın ya bu ileriye dönük bilimsel bir çalışma bilim ve teknik okuyan herkes bilir genlerle henüz oynanabiliyor ama sonuçları tehlikeli olduğundan sağlam bir gelişme sağlanamadı, yani gidipte dünya rekortmeni biri üzerinde genleriyle oynayıp riske atamazsınız, kök hücre bile yeni yeni keşfedilmeye başlandı. bu gen dopinginin canlı bir birey zerinde uygulanması ve tam bir sonuç vermesi en az 20 yıl alır.

    Aytosh bende senin bilim ve teknik okumanı öneririm. Herkes amma komplo teorisi sever olmuş.

    ayrıca 2004 yılında phelps 6 birincilik 2 üçüncülük aldıki bunlardan biri takım üstünden olduğundan takım arkadaşı yüzünden üçüncü oldular. yani bu olimpiyat phelps için yeni birşey değil bu başarıyı zaten bekliyorlardı. adam daha baştan ben buraya 8 altın almaya geldim dedi.

    8 birincilik alarak ileri taşıdı elbette daha çok çalıştı daha çok büyüdü. üstelik bu olimpiyatlarda yeni bir mayo kullanıldığı çok ince neredeyse dokunduğunuzda deriyi hissedebiliyorsunuz. işte bunda nano teknoloji kullanıldı yani gen teknolojisinin nesnelerde uygulanan şekli yani nano teknoloji bile daha yeni yeni gelişiyor ki. halen herşeyde oynayamıyorlar ve emin ol bu mayolar 10 yıl sonra direk cilde uygulanacak türe geçebilecek şekilde gelişim gösterecektir. elbette diğer ülkelerde bu mayoyu kullandı ama burada sabit ivmeden bahsedemeyiz yani değişen birşey olmazki o zaman diyemezsiniz çünkü burada hızlanan bir ivme var doğal olarak o bir buçuk saniyelik farkın üzerine yarım saniye daha binerek phelps önceki rekorlarının üstüne çıktı.
    [​IMG]
     
  12. chgsk
    Offline

    chgsk Üye

    Katılım:
    25 Temmuz 2008
    Mesajlar:
    101
    Beğenileri:
    20
    Ödül Puanları:
    0
    ayrıca usain bolt bu sene gene 100 metrede rekor kırdı sanmayın ki bu adam gelecek olimpiyatlarda rekor kırmayacak. en az iki olimpiyatta daha rekor kıracak ve bunun dopingle ilgisi yok çünkü adam bilinçli olarak bu sene yavaşladı ve rekoru yavaş bir hızıyla kırdı böylece gelecek olimpiyatlardada rekor kırabilecek. adam 21 yaşında daha. ayrıca usain boltta koşu için ideal bir genetiğe sahip rakiplerinden oldukça uzun bir adımında 2.5 metreden fazla gidiyor adam.
     
  13. atakan_irresistable
    Offline

    atakan_irresistable Üye

    Katılım:
    14 Mart 2008
    Mesajlar:
    1.203
    Beğenileri:
    710
    Ödül Puanları:
    123
    Cinsiyet:
    Bay
    Yer:
    istanbul
    kök hücre yeni keşfedildi diyorsun burdan bana çok gülerim belki senden eskidir. hatta 29 mayıs -1 haziranda kök "hücre ve gen tedavisi " konulu kongresi vardı istanbulda hehe. bu nasıl iş kök hücre her insanda var. üçe aytılır totipeent multipotent ve pluripotent. insanlara yanlış bilgi verme bu konu hakkında tedavi hataa geleceğin kanserli hücreyerinden dokular alınıp labaratuvar ortamında uygun doku uyuan kişilere doku naklı hatta doğal organ nakli yapılacaktır. lütfen ayrıca aydos arkadaşa tutumunuz yanlış O YOĞURDA SİYAH DİYEBİLİR. bizim amacımız uygun tartışma ortamında ona beyaz olduğunu kanıtlamaktır.
     
  14. Karasan
    Offline

    Karasan Özel Üye

    Katılım:
    18 Ocak 2006
    Mesajlar:
    2.598
    Beğenileri:
    2.095
    Ödül Puanları:
    0
    chgsk konuşma şekline dikkat et, burada duyduklarımızı paylaşıyoruz, yazarken itiraf ettiğim gibi fen bilimlerinde hiçbir iddiam yok ancak genede duyduklarımı burada paylaşma hakkına sahibim, zaten yazarken duyduklarımın doğruluğuna dair bir iddiam olmadı ancak araştırdığım zaman hiçte saçmalamadığımı gördüm.
    Yazdıklarım saçma olmuş olsaydı bile sana böyle terbiyesizce konuşma hakkı vermez, konuşan insanı "saçmalamayın" diye susturamazsın, şimdi karşımda olsan üstüne yürürdüm, "KİMSİN de bana ya da konu hakkında konuşan insanlara saçmalama sus diyorsun...

    Repoxygen is the tradename for a type of gene therapy that induces controlled release of erythropoietin (EPO) in response to low oxygen concentration. It is has been developed by Oxford Biomedica to treat anaemia. It has been developed in mice, is still in preclinical development and has not been extensively tested in humans.
    It is constructed as a viral gene delivery vector carrying the human EPO gene under the control of a so-called "hypoxia control element" (“HRE”). The HRE is claimed to sense low oxygen concentrations and to switch a gene on in response. Repoxygen is designed to be delivered by injection into muscle and therefore to induce syntheses of EPO in the muscle tissue. Normally, EPO is synthesized in the liver and kidneys. It leads to increased production of red blood cells.

    Görüldüğü gibi gen terapisinin sporda uygulamaları var, bunu alışıldık dopingden ayıran özelliği dışarıdan bir madde vermekten farklı olması mesela EPO'dan farklı.

    Buradada gen terapisinin tanımı yapılıyor, bireyin hücrelerine ve dokularına genlerin yerleştirilmesi olayı. Tedavi için olunca gen terapisi, ancak sporda kullanılınca gen dopingi.


    Gene therapy is the insertion of genes into an individual's cells and tissues to treat a disease, and hereditary diseases in which a defective mutant allele is replaced with a functional one. Although the technology is still in its infancy, it has been used with some success. Antisense therapy is not strictly a form of gene therapy, but is a genetically-mediated therapy and is often considered together with other methods.
     
  15. atakan_irresistable
    Offline

    atakan_irresistable Üye

    Katılım:
    14 Mart 2008
    Mesajlar:
    1.203
    Beğenileri:
    710
    Ödül Puanları:
    123
    Cinsiyet:
    Bay
    Yer:
    istanbul
    ha ama şu konuda sana katılırım oluşmul bir organizmada genlerle oynanmaz. dna molekülü belli bir gen haritası elinde dolaşır senin dna kazak örer benimki pantalon bundan ibaret bu konuda haklısın. ancak doğmamış enbriyo üzerinde dülahale ve colonloma mümkün olabilir.
     
  16. atakan_irresistable
    Offline

    atakan_irresistable Üye

    Katılım:
    14 Mart 2008
    Mesajlar:
    1.203
    Beğenileri:
    710
    Ödül Puanları:
    123
    Cinsiyet:
    Bay
    Yer:
    istanbul
    BU ARDA karasan hocamız.

    "Buradada gen terapisinin tanımı yapılıyor, bireyin hücrelerine ve dokularına genlerin yerleştirilmesi olayı. Tedavi için olunca gen terapisi, ancak sporda kullanılınca gen dopingi."
    olayına değinmişsiniz. bi defa şunun altını çizmek isterim

    GENLERLE OYMAMAK HÜCRESEL BAZLA OLUR DNA HÜCRELERİN İÇİNDEKİ ÇEKİRDEKTE MEYDANA GELMEKTEDİR. VE HÜNÜZ GELİŞME AŞAMASINDADIR. BU TEDAVİ ( MÜMKÜN OLANI ) YADA ( VARSAYIMINIZ SPOR GENETİĞİ OLMAZ ) BU HÜCRELERİN ALINARAK DOKULARI OLUŞTURARAK EKSİK KATMANIN OLUŞTURULNMASIDIR. VE BU KÖK HÜCRELERİNİN YÖNLENDİRİMEYE İHTİYACI VARDIR.
     
    Karasan bunu beğendi.
  17. Karasan
    Offline

    Karasan Özel Üye

    Katılım:
    18 Ocak 2006
    Mesajlar:
    2.598
    Beğenileri:
    2.095
    Ödül Puanları:
    0
    Atakan cevabın için teşekkür ederim, anladığım kadarıyla genlerle oynamak mümkün, yani hücre ya da dokulara gen zerk ederek onlardan istediğimiz doğrultuda tepki almaya yönelik çalışmalar mevcut ve bundan belirli ölçüde sonuç alınmaya başlandı.
    Ancak DNA'ya müdahalenin çok daha farklı ve şu an için imkansız olduğunu anlıyorum.
    Ancak ben zaten bu oldu halloldu anlamında söylemedim, olabileceklere yönelik fikir yürüttüm. Bu konuda Atakan hocalarınla konuşup bizleri aydınlatırsan seviniriz.
    Gen terapisi olimpik atletler tarafından ne kadar kullanılıyor acaba, bunu da çok merak ediyorum ama bir hayli olduğuna eminim, çünkü ortaya çıkarmak imkansız gözüküyor şu aşamada.
     
  18. atakan_irresistable
    Offline

    atakan_irresistable Üye

    Katılım:
    14 Mart 2008
    Mesajlar:
    1.203
    Beğenileri:
    710
    Ödül Puanları:
    123
    Cinsiyet:
    Bay
    Yer:
    istanbul
    buda sayın karasan hocam mümkün fakat sporcunun onayı alınmalı söyle birsey yapılması muhtemel biliriniz. karın kaslarına pazı kasları gibi kaslar sertliği düzeyinde dokunakli yapılabilir fakat bunun için dokuları birbirine uymlı buda işin zor kısmı.

    genetik kısmını ise dna dan kastım yukarıda sahış genetik dopingi gibi birşey demişti ona istinaden gen lerle oynamak ancam dna molekülün amino asit zincirlerin bapının değişi ile olur bu nesildn nesile dna koklarıyla taşınır. aynı sperma hücrsi gibi sperm hücreside bir kök hücresidir. insan hücrelerin hepsi mitoz bölünüz fakat tek bir istisna sperma hücresi miyoz olarak bölünür kastım buydu dna dan.
     
  19. chgsk
    Offline

    chgsk Üye

    Katılım:
    25 Temmuz 2008
    Mesajlar:
    101
    Beğenileri:
    20
    Ödül Puanları:
    0
    Kök hücre elbette çok eski (insan tek bir hücreden çoğalır biyolojinin ilk derslerinden biridir) ama keşfindeki gelişim oldukça durağandı son 5 yılda ilerlemeye başladı çünkü kök hücreyi elde etmek teorideki kadar kolay değildi bilim ilerledi mesela kök hücrenin dişde bulunduğunu dediğin konferansda dile geldi hatta bunu bulanlar Türk. Ayrıca kök hücreden tedavi kelimesi en az 4 yıldır haberlerde balon manşetlerle insanlara aktarılıyor kansere çare diye ama uygulama henüz 0 a yakın elbette geleceği var ama bizim ülkemiz herşeyde olduğu gibi bunuda abartır.

    adamlar ilerleme kaydettik diyor bizim haberler kansere çağre, kök hücreden kopan uzuvlar tedavi edilecek da da da dannnnn diye manşet atınca millette gaza geliyor. ya biz hiçbirşey yapmadığımız için adamlar herşeyde su gibi ilerliyor sanıyoruz. adamlar her sene milyar dolarlar döküyor ki bazı seneler elleri boş dönüyorlar böyle çok sonuç alınamayan acayip maliyetli deneyler var.

    adamlar bir maddenin uzaydaki değişikliğini görmek için bile milyon dolarlık mikro mekiklerle uzaya madde fırlatıp değerlerini inceliyor. kısaca çok emek var ve bu iş o kadar sanıldığı gibi hızlı ilerlemiyor.

    dna'da oynamak elbette mümkün ama bu oynama sanıldığı gibi al bak şurana x dna koydum tamam sen balina gibi yüzersin sana y madde yerleştirdim çita oldun gibi birşey yok. adamlar dna'ya ulaştık içinde değişiklik yapabiliyoruz bunu ilerde doğacak embriyolardaki kalıtsal özürleri düzeltebileceğiz gibi düşünüyorlar.

    Ayrıca Karasan saçmalamayın lafım ortamaydı üstüne alınma ağır geldi ise özür dilerim ama sonuçta hemen herşeye inanan insanları sevsemde kendimi tutamayıp sinir oluyorum kusura bakma, hatam olmuş olabilir.
     
  20. chgsk
    Offline

    chgsk Üye

    Katılım:
    25 Temmuz 2008
    Mesajlar:
    101
    Beğenileri:
    20
    Ödül Puanları:
    0
    Ayrıca 10 yıl önce doktorlar yumurta kolestrol yapıyor kalbi olan yemesin deniyordu şimdi açıklama yaptılar yumurta sağlığa faydalı her gün yiyin deniliyor yani yiyecek gıdaların bile etki-tepkileri bu kadar değişikken.

    Sağlığımızı iyileştirmek için içtiğimiz ilaçların bile yan faktörleri bu kadar çokken, genlerle oynamak bilimadamı olmasam bile mantıklı düşünüldüğünde çok, çok daha tehlikeli olabileceği kanısındayım.
     

Sayfayı Paylaş