Aldatılmak

mestano geçmiş olsun arkadaşım..
malesefki 1 dalı tutmadan diğerini bırakmıyorlar.çok zor olmasına rağmen umarım acına sahip çıkıp zayıf olan tarafını iyileştirirsin..
buda ilerideki ilişkilerin için sağlam bir temel olur..her erkeğin başından geçmiştir buda işin iyi tarafı tekrardan geçmiş olsun..

____________________
sadakati iste alamazsın..
Bırak belki alırsın..

 

çok kötü bi durum allah yardımcınız olsun(aşk acısı çeken arkadaşlar) benimde bi arkadaşım wardı oğlan böle bi durum yaşamıştı alkolik oldu çıktı çok acıyorum haline aman bu durumlara sizler düşmeyin fazla takmayın ben bugüne kadar hiç çıkmadıysam 30tane kızla çıktım ama ne birini aldattım nede biri beni aldattı sonunda gerçek aşkı buldum şimdi herşeyimi ona bağladım nerdeyse onu aldığım her nefes kadar seviorum ama olurya alah göstermesin öle bi durum olursa katil olurum bulursunuz arkadaşlar gerçek aşkı sonunda arayın siz sadece o size kendiliğinden waracaktır

 

eyvallah tt,tabi herşey bi tecrübe..bii daha ki ilişkimde yaşamayacağım en azından yaşamamk için ne yapacağımı bildiğim bişey artık..
beat me sana mutluluklar dilerim,biz alkol üretimi yaparız,fabrika var yani.ayrıca tekel felanda var ama nedense o günden bu güne sadece bi kere içtim(ama çok sağlam içtik)onda da sarhoş olmadım midem feci yandı sadece

 

şimdi öncelikle herşeyin kötüsünü düşünecek olursak hiç bir şeye üzülmememiz gerekir. bir insan hastalığa yakalanan annesini veya babasını kaybettiğinde üzülme canıııım bak ahmet bey otobüste yaptıkları trafik kazasında tüm ailesini kaybetmiş sen haline şükret diyemeyiz yada en ufak fiziksel acıya tabii olan birine örneğin parmak ucuna dikiş iğnesi batırıp çıkarttığımızda onun acıya karşı verdiği tepkiye amaaan canım seninde amma tatlı canın varmış ne insanlar var felaket işkencelere uğruyor sana batırdığım iğnede bir şeymi diyemeyiz. az yada çok, acı acıdır ve insanın canını bir şekildede acıtır. mestanoda şu an bir acı çekiyor ve içinden atamıyor. insanlar birbirinden farklı olduğu içinde yaşadıkları duyguların şiddetide farklı oluyor. örneğin ben anneannemin annesi öldüğünde dahi ağlamıştım gerçi henüz 7 yaşındaydım ama ağlamıştım. 23 yaşındayım, 3 yıl kadar önceydi yeşil yol filmini izlerken göz yaşlarıma hakim olamadım filmin dokunaklı her sahnesinde ağladım duygusal biriyim ben. MANCINIK sen ise anlattığın olayda ölen sevgiline bile ağlayamadığını söylüyorsun. duygusuzluk ağır olur ama senin karakterinde bu şekilde demek ki duyguları normal insanlara göre daha az yaşıyorsun duygusal olan insanlara görede bayaa az yaşıyorsun. ben aldatılmayı tatmadım ancak daha hafif bir duygusal dengesizlikten dolayı ne kadar moralimin bozulduğunu biliyorum ama buda demek değil ki yaşamayı bırakacağız kendimizi salıp dertlerimizden vazgeçmeyeceğiz bu gibi durumlarda arkadaş konseyini toplayıp iç döküp onlarında yaa boş veer salla ağabey sen ondan 10 kat iyisini bulursun cinsinden teselli vermesi ve biraz gülmek eğlenmek. acılarında süresi var siz yakınınızı kaybedersiniz 2-3-4 gün ağlarsınız hadi 1 hafta ağlayın ama ondan sonra acınız gittikçe azalır bu yaranın kabuk bağlaması gibi bir şeydir. şöyle söyleyebilirim mestano sen bu ilişkinin bitmesiyle birlikte çekeceğin acının miyadını doldurdun. aldatılmadan dolayı içinde bir öfkenin var olma süreside insandan insana göre değişir kinci insan var çabuk unutanı var ama sen onuda içinden atmalısın nefretle yaşamak kolay bir şey değil.

 

herşeyi çok güzel açıklamışsın serious_sam,ee artık diğer arkadaşların bu tarz tecrübelerini bekliyorum..5-10 sene önce olsada olur,amaç paylaşmak

 

bence duyguların ifadesi gözden akan yaş olmamalı eğer sen hayır odur dersen bu sefer gerçekten beni duyguları alınmışın bi insan olarak görürsün.insanlar herzaman üzülür bazen gider ağlar bazer gider duvarları yumruklar her insan içindeki hüznü dışarı atmasının yolu farklıdır he nedir bazı insanlar hiç bi şekilde dışarı atamaz içine döker işte bu en korkunç olanıdır.

 

evet normal bir insanı ele alacak olursak göz yaşları genel itibarı ile duyguların temsilcisi olabilir. Bir yerlere vurduğumuz veya agresif davranışlar sergilediğimiz anlar daha çok sinirlendiğimiz anlardır. kalkıpta yakınını kaybetmiş biri sağı solu yumrukluyorsa, ölen kişinin ölümüne sebebiyet vermiş olmanın vicdan azabıyla kendine zarar verme çabası içerisindedir. şayet değilse, o insan anormal bir insandır. veya 2. sınıf filmlerde çokça yaşanan sahnelerde olduğu gibi kişi yakınını trafik kazasında kaybeder ve ağlamaz, yas tutmaz. tanrı olsaydı bu olmazdı cinsinden zırvalayarak agresif bir tavır takınır. ayrıca evet hüzünlü olmak ağlamayı gerektirecek bir durum değildir zaten, aşırı hassas bir insan değilse, çünkü insanlar hüzünlü,mutsuz,huzursuz, diye adlandırılan bir çok negatif duyguya maruz kalabilirler, bu insanların çökmesine sebep olur ancak genelde ağlamazlar, taki bu duyguların sürekliliğinin olması sonucu patlama yapana kadar, sonrasında ağlamak bu tarz durumlardada olabilir. şuda var ben sana duyguların alınmışta demedim zaten normal insanlara göre hisliliğin daha az olabilir anlamında söyledim. şimdi Lance Amstrong 7 kezdi sanırım bisiklet olayında birinci oldu peki normal insanlardan hiç mi farkı yok bu adamın bisiklet kullanırken bacaklarındaki laktik asit her insanda olduğu kadar onun canınıda acıtmıyormu. cevap; hayır acıtmıyor çünkü onun bacakları normal bir insanınkine göre daha az laktik asit salgılıyor, yani diğer acıdan kıvranan bisikletçiler vay be ben bu kadar acı çekiyorum kazanamıyorum adamdaki dayanıklılığa bak diyorlar belkide, ama biz biliyoruz ki o yapısı itibarı ile daha az acı çekiyor. lancede sokakta onun için çok basit sayılabilecek bir yokuşu veya bir mesafeyi gidemeyen birisi için yaa ne kadar dayanıksızlar, biraz acıya karşı dayanıklı olsalar, çektiğim acıya katlansalar onlarda başarılı olurlar aslında cinsinden birşeyler söylüyor mesela. işte burda demek istediğim sende diğer insanlardan manevi konularda üstün olabilirsin. ikimizinde sevdiği birine zarar geldiğindeki hissettikleri farklı olabilir bu nedenledirki birimiz ağlarız birimizde çok üzülürüz kahroluruz ama ağlayacak derecede olmaz.

 

Serious_Sam yaptığın tespitlerin doğruluğundan dolayı tesekkur ve tebrik ederim ancak bazı düzeltmeler yapmak istiyorum müsadenle.
ben vefatında suçlumuyum evet bence suçluyum ama çevreme göre değil bir ikincisi ben hiç bir zaman tanrıyı inkar etmedim isyan çok farklı bi şeydir ve ayrıca insan devamlı isyan halinde kalmaz tövbe diye şansda verilmiştir insana.eğer atlamadığım bi konu yoksa bunların dısındaki butun fikirlerine katılıyorum.ayrıca açıksözlülüğüne hayran kaldım aslında açık sözlü demekle tam ifade edemiyorum doğruları söylemek pahasına acımasızca hareketlerinden dolayı gerçekten takdir ettim seni.sakın seni aşağıladığımı falan düşünme gerçekten samimiyim bu söylediğimde.ama ben mestano ya anlatmak istediğim şeyi basardım sanırım oyuzden bu konunun uzaması benim için iyi olmaz o yuzden konunun artık benle ilgili kısmından çıkalım ve mestano ya destek olmaya çalışalım ben bi şekilde ayaklarım üstüne durmasını gene bilirim duramassam bile düşmek benim için problem değil.(eğer konu ile ilgili konusmak istersen özel mesajları kullanalım) saygılarımla

 

Aldatılmak, mitralyözün var olma sebebidir derler eskiler..

 

Mitralyöz = Delikli Demir = Silah

 

bu gibi konulara pek yazmam fakat kişi aldatılmışsa en başta suç kendindedir..

 

Flexor bu şekilde düşünen insanlarla konuşur,fikirlerini öğrenmek isterim genelde..görüşünü biraz daha açabilir misin ?

 

Oradaki kırmızı yazılmış yazının içinde bir sayfa dolusu mesaj var sadece 2 tane örneklemek gerekirse.

1 çarşıya çıktın saatçiye girdin ve saatçinin sana önerdiği saati aldın bu güzel saati koluna taktın onu sevdin cafeye girdin oturdun karşıdaki duvar saati gözüne çarptı ve kendi saatine baktın aynen şöyle dedin ‘ heh duvardaki saat yanlış’

Ya da galeriye girdin arabaya baktın arabanın dışını görünümünü çok beğendin içine oturdun ibreye baktın kadran 220 yazıyor. Aldın arabayı sürmeyi öğrendin ve sürerken başka bir şey daha öğrendin oda arabanın 220 yapmadığı en son 180 kadar çıktığını. arabayı satana kızdın. Aslında arabanın kadranına bakmak yerine motorunu biraz araştırsaydı kişi onca gittiği yolu boşuna gitmemiş olacaktı.

 

tam anladığımı söleyemicem ama şunu mu demek istiyorsun..birlikte olduğumuz insanı iyice tanımadan seçmiş olabiliriz..ya da ona fazla güvenip hiçbir şekilde ona bir suç konduramıyor da olabiliriz..belki alakası yoktur ama ben bunları anladım gibi..

 

Flexor senin söylediğin kaldırımda yürürken arabayla ezilen adamı suçlu görmek gibi birşey.aslına bakarsan bir açıdan haklısın;
yanlış hatırlamıyorsam isviçre'de oluyor bu olay,bir hırsız evi soyduktan sonra çıkarken kapının önünde kayıp düşüyor ve hastanelik oluyor.İşin ilginç yanı hırsızın iyileşme sürecinde evin sahibi "evin önüne kaya tuzu dökmeyerek yaralayıcı bir olayı sebebiyet vermekten" suçlu bulunuyor,ve ceza alıyor.Elbette iyileştikten sonra hırsız da mahkeme tarafından cezalandırılıyor.
Burda ben ev sahibi oluyorum,O'da hırsız...
Evet belki daha dikkatli olsaydım bunlar olmazdı,belkide olurdu..Neden "belkide olurdu"dedim;Çünkü sonuçta o yaptığı herşeyin farkındaydı,şimdi soruyorum flexor sana "ben farkında olmadan aldatıldığım için mi en suçlu olanım?"

 

ben fleXoR un demek istediğini anladım ve hak veriyorum.birisini sevmek kolay değil hele onunla bir gelecek düşünüyosan hiç kolay değiil iyice bilmek lazım karsındaki.

 

Yine tekrarlıyorum oradaki en başta çok açılı olayın en başından da bahsediyor
ve her insan ne kadarda kendini saklasa mutlaka açıklar verir eğer bu açıkları değerlendirmezseniz açıkta kaldığınızı işte böyle değerlendirirsiniz.

 

Flexor gerçekten bütün olayları çok güzel özetlemişsin,tebrikler..Gördüğümüz açıkları görmemezlikten gelmek,seviyorum demek aldatılmanın başlangıç noktası olur genelde..

 

Leyla'dan geçme faslındayım,
Mevla'yı bulma yollarında..

MFÖ'nün çok sevdiğim bir şarkısını hatırladım

 

Anlamanıza vede özetlemenize sevindim pek beceremem bu tür konuşmaları