AHMET TAŞÇI

Konusu 'Kültür Sanat Bilim Seyahat' forumundadır ve boxer tarafından 4 Şubat 2007 başlatılmıştır.

Watchers:
Başlığı izleyen üye sayısı: 4 üye.
  1. boxer
    Offline

    boxer Üye

    Katılım:
    27 Temmuz 2006
    Mesajlar:
    372
    Beğenileri:
    56
    Ödül Puanları:
    0
    Yer:
    istanbul
    Ahmet Taşçı, (1960 - ) Türkiye yağlı güreş pehlivanı

    Karamürsel'e 2. altın kemeri getiren ve bu dalda hem kendisine hem de ilçeye bir rekor kazandıran Türkiye Başpehlivanı Ahmet Taşçı Karamürsel'de doğdu.

    Taşçı , 25 yaşına kadar sporla pek ilgilenmedi. Önceleri serbest olarak çalıştı. 1982'de İzmit'te bir lastik fabrikasına işçi olarak girdi. 1985 yılında güreşmeye karar verip ustası Kadir Birlik'in antremanlarına katılınca fabrikadan ayrıldı. Taşçı, geç başlamasına rağmen bu spora çok çabuk ısındı; gücü ve kuvveti sayesinde de intibakı zor olmadı. Kısa süre sonra çayırlara çıkmaya başladı. Türk yağlı güreşseverleri , Taşçı'yı böyle tanıdı.

    Ahmet Taşçı, 1986 yılında Kırkpınar'da büyükorta birinciliğini , 1987 yılında başaltı birinciliğini , 1988'de başpehlivanlık beşinçiliğini , 1989'da da başpehlivanlık üçüncülüğü elde etti. Ahmet Taşçı, gücü ve kuvvetiyle yeşil sahaların bir devi olma yolunda artık. Rakipleri , etkili fiziği ve acı kuvveti karşısında pek tutunamıyorlardı. Taşçı, 1990 yılında , Kırkpınar Türkiye Başpehlivanlık Yağlı Güreşlerinde ; ilk turda Recep Kılıç'ı, 2. turda Saffet Kayalı'yı, 3.turda Bülent Gürbüz'ü, 4.turda Reşit Karabacak'ı, finalde ise ustası Kadir Birlik'i yenerek Türkiye başpehlivanı oldu ve altın kemeri boynuna astı. Ahmet Taşçı, artık o altın kemeri , tıpkı Aydın Demir gibi boynundan hiç indirmeyecekti.

    Ünlü güreşçi , 1991 yılındaki Kırkpınar güreşlerinde; Bekir Şahin'i ilk turda, Reşit Karabacak'ı ikinci turda (üçüncü turu boş çekerek atladı), Cengiz Elbiya'yı dördüncü turda, Bülent Gürbüz'ü de finalde mağlup ederek ikinci başpehlivalık kürsüsüne çıktı.

    Yeşil sahalarda bir yıldız olan Taşçı, Türkiye'nin yağlı güreş yapılan bütün bölgelerine davet edilmeye başlandı. Bu güreşlerde de birincilikler ve ödüller birbirini kovaladı.

    1992 yılı Kırkpınar güreşleri çok önemliydi Ahmet Taşçı için. Bu güreşler için aylarca süren antremanlara girdi. Yine iyi bir formla Kırkpınar'da rakiplerinin karşısına dikildi. Tur sayısına göre Reşit Karabacak'ı, Bülent Gürbüz'ü, Cengiz Elbiya'yı, Saffet Kayalı'yı ve finalde de Abdullah Ersoy'u devirerek, altın kemerin temelli sahibi olduğunu teşcil ve ilan etti.

    Kırkpınar yağlı güreşlerinde Karamürsel'e üçüncü kendisine ikinci altın kemeri kazandırmak için kararlı ve gayretli olan Ahmet Taşçı, 1993 yılında üst üste dördüncü kez Kırkpınar Başpehlivanlığı unvanını kazanarak yeni bir rekorunda sahibi oldu. Taşçı 1993 yılında, İbrahim Gümüş, Mehmet Gökçen, Necmi Koç ve Sezgin Yüksel'i yenerek ikinci altın kemerle buluştu.

    Genç güreşçi, aynı yıl, 3 yıl üst üste kazandığı Tarihi Elmalı Yağlı Pehlivan Güreşleri altın kemerini de kazandı.

    1992 yılında evlenen sabaların devi ve aynı zamanda sempatik tavırları güreş severlerin sevgisini kazanan Ahmet Taşçı, sade ve düzenli hayat sürmketedir.

    Karamürselli Ahmet Taşçı, Edirne’de 9 kez başpehlivan oldu ve tarihe geçti.
     
  2. boxer
    Offline

    boxer Üye

    Katılım:
    27 Temmuz 2006
    Mesajlar:
    372
    Beğenileri:
    56
    Ödül Puanları:
    0
    Yer:
    istanbul
    [​IMG]

    [​IMG]

    [​IMG]
    [​IMG]
    Ahmet Taşçı 1995 yılında Japonya ya davet edilmiş , bir kaç günlük antrenmanla kendisinden çok daha ağır olan Sumocularla müsabakalara çıkmış ve dünya üçüncüsü olmuş.
     
  3. CENTAUR
    Online

    CENTAUR Guest

    Aynı resimleri ben koymayı düşünüyordum az önce, bu adam niye resim koymamış diyordum kendi kendime isabet olmuş :D .

    Teşekkür.
     
  4. boxer
    Offline

    boxer Üye

    Katılım:
    27 Temmuz 2006
    Mesajlar:
    372
    Beğenileri:
    56
    Ödül Puanları:
    0
    Yer:
    istanbul
    Sumo hikayesi

    Sumo hikayesi nasıl gelişti?

    1995'te davet ettiler. Japonlar sumo'yu bütün dünyaya tanıtmak istiyorlar. Biz dördüncüsüne gittik. Bu daveti ülkelerin spor federasyonuna yapıyorlar. O dönemde dünya şampiyonu olan ağır siklet güreşçilerimiz ve judocularımız vardı. Hiçbiri gitmedi. 300 kiloluk adamlarla nasıl boğuşacaklarını düşünüyorlardı. Dört yıl boyunca Edirne'de ağalık yapan rahmetli Hüseyin Şahin, 'Bunlarla boğuşursa bir tek Ahmet boğuşur' demiş. Bana söyledi ben de giderim dedim. Böylece gittik Japonya'ya...

    Giderken tereddüt ettiniz mi?

    Hayır. Televizyondan izlediğimiz kadar bilgi sahibiydim. Organizasyon çok güzeldi. Japonya'da sumo güreşçilerine tapıyorlar. Ayrıca Japonlar diğer ülkelerin kendi ata sporunu yapan kişilere da hayranlık duyuyor. Bizim de bu ilgi hoşumuza gitti. 85, 115 ve ağır siklet diye üç kategoriye ayırmışlar. Biz iki kişi gittik. İlk gün dolaştırdılar. Antrenman yaptırdıkları yerlere götürdüler. Ringe çıkarken yaptıkları özel hareketleri gösterdiler. Bizde nasıl peşrev hareketleri varsa onların da kendi geleneklerine göre hareketleri var. Bellerine bağladıkları kumaşı bağlamayı öğrettiler. Biz de bu kumaşa itfaiye hortumu adını taktık. Maç günü geldi çattı. Takım üç kişi 85, 115 ve +115. Biz iki kişiyiz. Ben 115'le güreşiyorum. 300 kiloluk adamımız yok. Ringe inmeden önce, tribünden bizden önceki maçı izliyoruz. Maç sırasında 250 kiloluk benim karşıma çıktı. Kadir Birlik iki maç, ben de altı maç geçtim dünya üçüncüsü oldum.

    Hangisi kolay?

    Bize göre sumo çok kolay. Çünkü bizde mukavemet zor. Uzun süreli, sıcak, yağ ve rakip hepsi bir arada saldırıyor. Sürekli büyük efor sarf etmek gerekiyor.
    Yarışlara nasıl hazırlanıyorsunuz?

    Aslında zor ve ağır bir spor. Çok fedakarlık istiyor. Bokstan bile zor. Müsabakalar uzun sürüyor. Şu anda süre bir saat. Eskiden daha uzundu. Sabah başlardı öğleye kadar güreşilirdi. Ayrıca kaygan ve çayırda sıcak saatlerde yapılması işi daha da zorlaştırıyor. 1985'te başladım. 1992'ye kadar rahibe hayatı gibi yaşamışımdır. Sürekli antrenmandaydım.

    Yediklerinize nasıl dikkat ediyorsunuz?

    Tamamen doğal besinlerle besleniyoruz. Yoğurt, yumurta veya bal ne olursa olsun bunların yüzde 100 doğal olması gerekiyor. Günde üç-dört idman yaptığımız zaman oluyor. Ayrıca kış aylarında da vücut çalışıyoruz.
     
  5. CENTAUR
    Online

    CENTAUR Guest

    Re: Sumo hikayesi

    Şu son cümle çok hoşuma gitti 8) .
     
  6. perfarator
    Offline

    perfarator Üye

    Katılım:
    29 Mart 2007
    Mesajlar:
    13
    Beğenileri:
    1
    Ödül Puanları:
    0
    Meslek:
    KIRTASİYECİLİK
    Yer:
    ÇANAKKALE
    ahmet taşçı vüücudu estetik olan ender sporculardan
     
  7. estetik fenomen
    Offline

    estetik fenomen Üye

    Katılım:
    15 Kasım 2007
    Mesajlar:
    1.126
    Beğenileri:
    614
    Ödül Puanları:
    0
    Yer:
    istanbul
    Ahmet Taşçı, gelmiş geçmiş en iyi yağlı güreşçilerden, belki de en iyisi. En çarpıcı noktalardan birisi bu spora 25 yaşında başlamış olması.
     
  8. diez
    Offline

    diez ADMIN Yönetici Admin

    Katılım:
    18 Ocak 2006
    Mesajlar:
    13.051
    Beğenileri:
    15.000
    Ödül Puanları:
    123
    Cinsiyet:
    Bay
    Yer:
    Çorum
    Ahmet Taşçının çok güçlü olduğunu söylüyor bilenler..
     
  9. noghay
    Offline

    noghay Üye

    Katılım:
    13 Eylül 2007
    Mesajlar:
    125
    Beğenileri:
    30
    Ödül Puanları:
    0
    Bu liste bişeyler anlatır sanırım:

    1990

    Karamürselli Ahmet Taşçı



    1991

    Karamürselli Ahmet Taşçı



    1992

    Karamürselli Ahmet Taşçı




    1993

    Karamürselli Ahmet Taşçı



    1994

    antalyali Cengiz Elbeye

    1995
    ahmet Taşçı


    1996


    Karamürselli Ahmet Taşçı



    1997

    Karamürselli Ahmet Taşçı


    1998

    Antalyali Cengiz Elbeye


    1999

    Ahmet Taşçı

    2000

    Ahmet Taşçı


    2001

    Vedat Ergin (Ankara Büyük Şeh Bld)
     
  10. Reddie
    Offline

    Reddie Üye

    Katılım:
    8 Ekim 2005
    Mesajlar:
    1.214
    Beğenileri:
    388
    Ödül Puanları:
    93
    sumoda cikis zamanlamasi cok onemli (yaptim), ben inaniyorum ki bir iki ay kadar japonyada idman yapma imkani olsa birinci olabilirdi Ahmet Taşçı.
    Yalniz derecesini 4. lük olarak hatirliyorum
     
  11. noghay
    Offline

    noghay Üye

    Katılım:
    13 Eylül 2007
    Mesajlar:
    125
    Beğenileri:
    30
    Ödül Puanları:
    0
    4. olmamıştı 3. olmuştu ama çok kısa bir süre çalışmış hatta çalışmamış, kuralları ve giydikleri giysiyi giymeyi öğrenip müsabakaya çıkmış...
     
  12. TySoN4287
    Offline

    TySoN4287 Üye

    Katılım:
    31 Mayıs 2007
    Mesajlar:
    14
    Beğenileri:
    0
    Ödül Puanları:
    0
    Çok kaliteli bir sporcudur ve kendisini çok seviyorum.
     
  13. estetik fenomen
    Offline

    estetik fenomen Üye

    Katılım:
    15 Kasım 2007
    Mesajlar:
    1.126
    Beğenileri:
    614
    Ödül Puanları:
    0
    Yer:
    istanbul
    Güreşin üstüne mücadele sporu tanımıyorum. Ne boks ne başka bir şey.

    Bu arada Ahmet Taşçı yağlı güreşçi filan değil fotoğraflarına bakarsak, gayet yağ oranı düşük :) Genetiği de iyi gibi. Forumdaki ağır toplarla yarışır :)

    Ahmet Taşçı'nın ölçüleri tahmini nedir? Uzman görüşü bekliyorum.
     
  14. marvel1500
    Offline

    marvel1500 Üye

    Katılım:
    9 Ekim 2005
    Mesajlar:
    120
    Beğenileri:
    17
    Ödül Puanları:
    0
    Ahmet Taşçı ben en takdir ettiğim sporcularda biridir.
     
  15. pehli_13
    Offline

    pehli_13 Üye

    Katılım:
    30 Ağustos 2007
    Mesajlar:
    32
    Beğenileri:
    4
    Ödül Puanları:
    0
    Niye ki anlamadım yağlı gürşçiler yağlımı oluyormuş :D Arkadaşlar güreş gerçekten fedakarlık isteyen bir spor, genelde ülkemizde bu sporda çok ii güreşçiler harcanmıştır(çevremden duyduklarım), o klüpte bu klupte az parayla, yanlış çalıştırmayla sadece klüplerin bu bize bi kaç sene derece yapsın sonra nolursa olsun gibi düşüncelerle, milli kamplarda bile bi sporcuyu bi yere getirmek için diğeri kullanılıyor bilmiyorum diğer sporlardada kesin vardır böyle haksızlıklar, yazık yani o spora gönül vermiş insana- ben kendimden örnek veriyim o zamanlar daha küçüktüm ama olsun, 10 yaşında başladım güreşe bi hocamız vardı 11 yaşında skuat, silkme, koparma çekme hareketlerini bi admanda hepsini azalan set artan ağırlık şeklinde çalışıyoduk maşşallah halterci olcaz sanki ve şimdi 17 yaşındayım o zamanki arkadaşlarımın nerdeyse hepsinin dizleri menüsküs Allahtan bende pek bir şey yok ama belim çabuk zorlanıyor- yani bi insan hangi düşünceyle bu yaştaki çocuğa ağırlık bastırır- sonra bıraktım zaten iki sene önce tekrar başladım, barı elime almıyorum artık zaten takoz gibi olmuştum esnemiyordum ama şimdi gayet iyiyim :D nese
     
  16. boxer
    Offline

    boxer Üye

    Katılım:
    27 Temmuz 2006
    Mesajlar:
    372
    Beğenileri:
    56
    Ödül Puanları:
    0
    Yer:
    istanbul
    Evet güreş bokstan bile daha yorucu çok zor bir spor.
     

Sayfayı Paylaş