Bence ilginç bir konu, olaya bir çok açıdan bakmak lazım, iki tehlike var, birincisi Çetin Altan'ın deyimiyle, "Türk'ün Türke propogandasına" düşmemek.
Ülkemizde sorunlar çok, bunları göz ardı ederek herşey mükemmel demek bence yanlış, sebze meyva konusunda, bence İspanya bizden daha iyi durumda, hem bunların sunumu, hem kalitesi hemde alım gücüne göre fiyatı bizden iyi durumda, İtalya'da o kadar kötü durumda değil.
Ancak kesinlikle Türkiyemizde, sebze ve meyvaya doyuyoruz, bunu inkar etmek mümkün değil, Amerikan dizilerinde gördüğümüz gibi taneyle sebze meyva almıyoruz çok şükür.
ABD bana, Amerikan rüyasını yeren filmleri izledikçe ve tatil köyünde çok tatlı bir Los Angeles'lı kızı tanıdıktan sonra yalan gelmeye başlamıştı, ki duyduklarım da bunu destekliyor.
Kız Los Angeles'ın beş para etmez olduğunu söylüyordu.
Hani o muhteşem altın plajların olduğu, muhteşem kızların sahilde paten yaptığı LA, aslında hiçte matah değil diyordu.
İyi yanları inkar edilemez Amerika'nın, efendi gibi çalışırsanız, ve hatta üşünmez çok çalışırsanız iyi kazanacağınız bir memleket deniyor, çalışana ekmek olan bir koca ülke.
Ancak Aneximandros çok güzel gözlemliyor bize kendisi anlatırsa memnun olurum, aklıma gelen sorunlar;
Mesafeler büyük, bu bence şöyle bir sorun yaratıyor, sıkışıklık ve yoğunluk anormal boyutlara varmadığında insana güven veriyor.
İnsan insanı arar derler, ama Amerika'da mesafeler geniş olduğu için bir tekinsizlik hissediliyor sanırım (metropolleri saymıyorum elbette)
Seri katillerin çok olduğu bir ülke, herşeyi kanunlarla belirleyip ahlak konusuna kafa yormamış, hırsın hakim olduğu bu ülkede, kanunu takmayan adamların yapabilecekleri gerçekten korkunç ötesi.
Bu yüzden insanın insana güveni yok.
Wikipedia'da merak sonucu idam cezasını inceliyordum, idam cezası beni seri katillere götürdü.
İşlenen suçları inceledim, bu da beni suç işleyen insanların aile yapısına ve yaşadıkları hayata götürdü.
Tablo gerçekten karanlık.
Zeki, çekici olarak tanımlanan insanların kapkara, ruhtan yoksun iç dünyasını görüp irkiliyorsunuz.
Başka bir ortamda belkide harika insanlar olabilecek adamlar, temel insani değerleri almadan büyüdükleri için seri katillere dönüşmüşler (benim görüşüm)
Düşünün efendi görünüşlü, eğitimli, yakışıklı bir adamın 36 ya da çok daha fazla kadını tecavüz ederek öldürebildiği ve sonra ölülerine tecavüz edebildiği bir ülkede, insanın insana güveni kalır mı?
Amerikalıları yabani, güvensiz diye eleştirir aile dostlarımız, orada yaşayanlar.
Ancak o kültürü ve orada yaşanan travmaları okuyunca ben onları o kadar suçlamaz oldum.
İyilikten maraz doğar lafı orada geçerli sanırım.
Bir adam karısını döverken müdahale eden vatandaşları çekip vurabiliyor.
Bunu okuyunca siz müdahale eder misiniz?
İşin ucunda dayak değil, öldürülme riski var yahu.
Silah taşıma olayı eleştiriliyor, o ıssız yollarda, çiftliklerde, geniş mesafelerde, kış gecelerinde evinize manyak zorbaların girmesi olasıyken vatandaşın elbette elinde shotgun'ı olacak...
Benim Amerika'da gördüğüm, çok geniş, çok olanaklı ve çok riskli bir ülke.
Olanağı bulmuş ama ne yapacağını bilemeyen, inancı, maneviyatı gelişmemiş insanların çok tehlikeli olabileceği bir ülke.
Ya da olanakları görüp bundan pay alamayan inançsızların gene çok tehlikeli olabileceği bir ülke.
Tekinsiz bir ülke....
O yüzden ABD beni hiç çekmiyor.
Daha bir sürü sebep vardır ABD'nin neden sevimsiz olduğuna dair.
Mesela tüketim ekonomisinin ABD için vazgeçilmez olması, tüketim döngüsünün durması halinde ekonominin çökecek olması ve bu yüzden insanların sürekli tüketmeye ve bunu ödemek için çalışmaya koşullanmaları.
Tüketim için akıl almaz indirimlerin bulunması, sürekli yeni malların piyasaya sürülmesi ve bu bombardıman altında insanların serseme dönmesi.
Şu da var, gene Aneximandros'un dediği gibi, bizim kriterimiz farklı, orada obez zenci oğlanın giydiği GAP t-shirt burada Nişantaşında bile kabul görür, ama orada giyene hiçbir hava katmaz.
Biz birazda şöyle düşünüyoruz, 300 dolara dolabı doldururum.
200 dolara 6 aylık supplement alırım, gym üyeliği zaten ucuz, et ucuz, benzin ucuz.
Yani o olanaklarla Türkiye'de yaşasak nasıl olurdu diye hayal ediyoruz.
Ancak herkeste o olanaklar olsa zaten bu hayallerimizin bir espirisi kalmazdı.
Uzadı biraz laflar ama kesin olan ABD'nin dışı bizi, içi onları yakar.
Aneximandros biraz daha anlatırsan, o ülkenin insanı, yaşamı ve alışkanlıkları üzerine, sevinirim.
Genişletmek için tıkla...