Ezan okumanında adabı vardır, camileri ibadet yerinden çıkarıp beyin yıkama merkezleri yapmak suretiyle öğrenci yurtları haline getirmek ve ezanları oradaki garibim öğrencilere okutmak ne kadar doğrudur tartışılmalı. Bazı camiler var ki minarelerine eko sistemi yaptırıyor ve aynı mahallede birden fazla olduğu zaman okuyanında gazabıyla çevreye verdiği rahatsızlık gerçekten tahammül sınırlarını zorlamakta. Hele ki iş yaptığın veya yaşamını sürdürdüğün mekan caminin yanıbaşında ise. Bir topluluk içinde yaşarken söz konusu ibadette olsa bunu bazı kurallar çerçevesinde yürütmek gerekir. Cuma günleri ambulans veya itfaiyeyi geçtim, binek bir aracın bile geçeceği bir yer bırakmayan insanlarla da aynı ülkede yaşayan bizleriz. İbadet yaparken başkalarının can sağlığını düşünmek zorundayız, yangının ne zaman çıkacağı veya bir insan hayatının ne zaman tehlikeye gireceği konusunda bir fikre sahip olamayız ve biz orada ibadet yaptığımızı zannederken üç adım fazla yürümeyi göze almadığımızdan maddi veya manevi birçok kayba sebep olabiliriz. ''Park yapılmaz'' gördüğün halde park kapısının önüne park edip, yalnızca 30 metre ilerde boş yerler olmasına rağmen 200 milyarlık arabanı neden oraya koyarsın anlamam. ( Yüz milyardan aşşağı araç görmek hemen hemen imkansız oluyor, son birkaç senedir birileri ibadet yaptığını sananları görmeye başladı sanırım ) Allah'tan sabah ezanını işin üstadına okutuyorlarda yerimizden zıplamıyoruz.
Semt arası düğün, asker uğurlama, sünnet, kına gecesi ve bazı örf-adetlere gelince; artık yaygaracı bir millet olmaktan çıkmalıyız. Her yaptığımız kutlamada birileri zarar görüyor. Herşey belirli kurallar kapsamında yerinde ve zamanında yapılırsa hiç sorun çıkmaz, ufak tefek şeyleri takacak sinameki insan sayısı zaten istisnadır.
Araba konusunda ise tamamen katılıyorum; bazıları her yönden zararlar insan sağlığına ve malına.
Son düzenleme: 2 Ağustos 2010